Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Gürkan Karagöz

Üye
  • Toplam İleti

    52
  • Katılım

  • Son ziyaret

Gürkan Karagöz tarafından yazılan her şey

  1. Gürkan Karagöz

    ikinci Elde Mustang

    Selamlar, Merak ettim ve ilanlara baktım, ikinci el Mustang satışları artmaya başladı. Hepsi 3000km ve 12.000km arasında. Daha ilk bakım zamanı bile gelmeden satışa çıkartmışlar. Çoğu US Spec ama EURO Spec de var 2-3 tane. Ekonomi yüzünden olabilir mi? Yoksa heveslerini mi aldılar? Kaan Bey sizin satışlar nasıl gidiyor? Bombalar, bayramlar ve darbe derken ciddi sarsıldık ülke olarak. Şimdiden iyi bayramlar Ford ailesine. (Bu arada Mustang aldıktan sonra tüm şirket arabalarını Focus yaptım, Şimdilik 3 tane beyaz Focus, 1 kızıl Kuzumuz var.. )
  2. İnsan alıştıra alıştıra yazar, öyle birden küt diye olur mu...
  3. Arkadaşlar, öndeki 3 çizgi ledlerle ilgili bir yazışma olmuş muydu hatırlamıyorum. Avrupa versiyondakiler gerçek led mi? Yani sadece bağlantısı eksiktir ve bir şekilde çalıştırma imkanı olabilir diye ümit ediyorum. Geçen ay 1 aya yakın california'daydım, darbeden 4 gün sonra döndüm. Orada bol bol Mustang gördüm ve o çizgilerin yanar haldeyken çok hoş göründüğünü fark ettim. Bu konuda bilgisi olanlar varsa yazabilir mi? Bir şekilde yansın istiyorum o çizgilerin. Bu arada, bir istatistik de tuttum, 25 gün içinde 100'e yakın 2015+ Mustang gördüm. Satış istatistikleri farklı söylüyor olabilir ama %75 convertible şeklindeydi. Gördüklerimin sadece 8-9 tanesi GT idi. Sadece 1 tane Coupe GT gördüm. GT olmayanların kaçı Ecoboost, kaçı V6 bilmiyorum. Daha soğuk bölgelerde bu dağılım çok farklıdır mutlaka. Bir fırsat bulup Los angeles'taki Petersen müzesine gittim. Orjinal Ford Model T ve Model A, yeni Ford GT ile birlikte Ken Block'un gösterilerde kullandığı 650HP'lik Fiestayı da görme ve inceleme fırsatım buldum. Fotoğraf koymadım, internette ve youtube'da benim çektiklerimden çok daha iyileri var.
  4. PayPal çıkmak zorunda kaldı. Çünkü para transfer izni alması gerekiyordu ve bu iznin temel şartlarından biri de sunucuların ülke içinde olması zorunluluğuydu. Doğru ya da yanlış (bence doğru), sunucuların ülke içinde olması önemlidir. Çünkü kimin kime ne frekansta ne miktar para gönderdiğinin denetim altına alınması, en azından denetlenebilir olması terörle mücadelede çok önemlidir. PayPal buna cesaret edemedi, sunucularını Türkiye'de işletemeyeceğini söyledi. İşte bu noktada PayPal'in haklı tarafı var gibi görünüyor, ben dahil bir çok teknoloji adamı Türkiye'ye güvenip alt yapı kuramıyoruz, yüzbinlerce dolar yatırım yapıp bir şeyler kurmaya çalışıyoruz, hooop tepedeki adam bir laf söylüyor her şey alt üst oluyor. Canı istediği gibi internet erişimini kesebilme yetkisinin bir adama verildiği ülkelerde ancak yemek satarsın, çiçek satarsın webden. Ama öte yandan Citibank gibi, HSBC gibi bir çok yabancı banka faaliyet yürütüyor ülkemizde, "PayPal'in canı can da onlarınki patlıcan mı" diye bir soru aklınıza gelebilir. İşte bu durumda bir başka gizli oyun devreye giriyor, aslında o yabancı bankaların türkiye'deki asli görevleri küçük meblağ bankacılık yapmak değil, ülkemizde yatırım yapan amerikan şirketlerinin maddi varlıklarını korumaktır. Büyük bir ihtimalle PayPal bu kararı kendi isteğiyle almadı, ABD devletinin (ki Elon Musk'ın bir ABD ajanı olduğu söylenir) gizli talebi doğrultusunda aldı.
  5. Çok eskiden kalma bir alışkanlık bu. Üretim tekniklerinin bugünkü gibi gelişkin olmadığı zamanlarda piston/yatak uyumu otomobilin ilk bir kaç bin kilometresinde olurdu. Sadece motorda değil, yağlarda bile sorun olurdu. Bugünkü sentetik yağ kalitesi ve üretim teknikleri sayesinde rodaj diye bir şey kalmadı. Bugünlerde artık neredeyse her bir vida torkmetreli robot anahtarlarla sıkılıyor, sorun çıkma ihtimali son derece düşük. Ama yine de kullanım şartlarına göre binlerce parçadan oluşan bir sistemin kontrol edilmesi bir çok ekonomik problemin önüne geçiyor.
  6. 1000km kontrolü markalar için çok kritik bir uygulamadır aslında, bugüne kadar olmamasına çok şaşırdım. Çünkü amaç, garanti kapsamında olan bir otomobilin olası sorunlarının daha fazla büyümeden tespit edilip çözülmesidir. Böylece erken teşhis ile garanti maliyetlerini azaltmış olurlar. Alıcıyı servise alıştırmak (hala bir çok kullanıcı fiyat nedeniyle özel servisleri tercih ediyor) da önemli bir etken. Alıcı da, olası kullanım hatalarını erken tespit etmiş olacak ve masraf oluşmadan önlem alacak. Alan memnun satan memnun, güzel haber. Bizim üvey evlatlara (grey market) bu kapsamda bakmazsınız değil mi Kaan Bey?
  7. Makam otomobili siyah olacak, aileye beyaz. Zevk için kırmızı...
  8. Mustang'imi alırken, grey market satıcıları çok hırçın, ölesiye/öldüresiye rekabet halindeydiler. Ama garip bir biçimde hepsi de sınırda dolaşmayı çok iyi beceriyorlar, asla bir birlerine hakaret etmiyorlar, alt etmek için ellerindeki her kozu oynuyorlardı. Elinde US spec Mustang olan bir satıcı, bana satamayacağını fark edince yeni Camaro 2.0'ı ortaya attı. Alıcı olduğum kesin ya, başkasına gitmeyeyim istiyor. "Abi, 3 ayda kapında" dedi. 3 ay değil 6 ay da beklerdim doğrusu, bana göre olsaydı. Özelliklerini abarttıkça abartı. Yani daha 10 dakika önce öve öve bitiremediği Mustang'i yerin dibine soktu desem yeridir. İçi de çok güzel aslında, bir kaç video falan da izledim, ama maalesef o bir Mustang değil. 0-100 hızlanması 5.5sn olsa ne yazar, 3.5sn olsa ne yazar. Gidilecek yolu Mustang çizer, diğerleri peşinden gelir. Felsefem budur, pişman değilim.
  9. Bugün yanıma siyah bir Amerika'lı geldi selamlaştık, bir kaç kilometre önümde gitti. Sinyal verdiğinde hayranlıkla izledim, arkadaki üçlü bloklar birer birer yanıp sönerek sinyal yönüne doğru kayıyordu. Hani şu 'kara şimşek'in önündeki kırmızı ışıklar gibi. Basit ama olağanüstü bir detay, zekice düşünülmüş. Belki eski versiyonlarda da vardır, ben bilmiyordum. Youtube'da varmış bu detay.
  10. Gray market araçların çoğu sıfır ama "ikinci el"dir. Bu noktada "ikinci el" derken "kullanılmış" anlamı çıkartılmamalı. Bireysel ithalat yapıyorlar Kaan Bey'in dediği gibi. Vergisini ödediğiniz sürece buna ciddi bir engel yok, devlet garanti için üreticiyi sorumlu tutmuyor. Yurt dışında plaka takılmadığı sürece sorun yok. Ama yazıştığımız konu daha çok rekabet yasası ile ilgili. "Üretici" ( Ford veya Ford Otosan demek istemiyorum") zaten tam olarak aynı aracı bu ülkede satıyor. Üretici aynı, araç specleri aynı, ülke/yasa aynı. Üreticinin "ben buna garanti veririm, buna vermem." diyebilmesi için geçerli bir sebebi yok. Çünkü zaten hedef, amaç belli, satış karını sadece belli bayiiler kazansınlar istiyor ki rekabet yasasına tosladığı yer burası. Olası bir hukuksal durumda Ford Otosan'ın, "ben üretici değilim, ben Ford'u temsil etmiyorum, ben sadece satıcıyım, ithalatçıyım" diyebilmesi lazım. Bunu demekle kalmayıp ispat de ederlerse söyleyecek lafım kalmaz. Ama öğrendiğim kadarıyla Ford Otosan "ithalatçı" değil "üretici" sıfatıyla Türkiye'de yer alıyor. Bir çok devlet ihalesinde "üretici" sıfatıyla iş aldığı bellidir mutlaka bir yerlerde. Mustang'ı burada üretmiyorum ki diyemez, çünkü hiç bir Mustang Türkiye'de üretilmiyor ama garanti veriyorsun. Bu yazışmanın ana konusu, Ford Otasan'nın bir "üretici" olup olmadığıyla alakalıdır. Tabii bu işler o kadar basit değil, şahsen bu tür bir durumla uğraşmam. Bir kaç bin liralık bir sorun için dava açmam, öder parasını yaptırırım. Büyük sorun olursa da davayla uğraşacağıma, Bulgaristan'a gider orada yaptırım.
  11. Apple, Samsung ve Google Türkiye'de şirket kurmak zorunda kaldı. Samsung garanti işini önce Telpa'ya outsource etti, sonra kendi organizasyonu kurdu. Eğer üretici bizzat varsa, dünyanın neresinden alırsan al sorun yaşamazsın. LG veya HTC gibi markaların kendileri burada değil, distribütörleri var. Eğer konumuz VW olsaydı bu yazışmaları yapmazdık. Ford, "üretici" sıfatıyla resmen Türkiye'de, eğer üretici ülkedeyse, garantiyi de sağlamak zorunda. Umarım bunu ispat etmek zorunda kalmam. Bir de izninizle bu konuyu fazla uzatmak istemiyorum, ergen muhabbetine dönmek üzere. Kaan Bey'e uyarı ve bilgilendirmeleri için teşekkür ederim.
  12. Şu aşamada sizin yapabilecek bir şeyinizin olmadığının farkındayım Kaan Bey. Sizin aldığınız talimat gayet açık, ne yapıp ne yapamayacağınız belli. Bahsettiğim şey sizinle ilgili değil. Zaten garantiye konu olan bir durum olsa ilk sizin kapınızı çalacağım ve sizden garanti kapsamında değişim yapamayacağınıza dair bir belge isteyeceğim. Süreç ondan sonra, verdiğiniz belge ile başlayacak. İlk mesajınızda bir protokoldan bahsettiniz ya, ben ondan bahsediyorum aslında. Ford Co var, Ford Eu var, Otosan ve bolca hukukçu var ama kim yok? "Garanti" kavramını hukuken zor koşan, takip eden devlet yok ve en önemlisi her türlü yasal süreçten geçerek para ödeyip malı alan kullanıcı yok. Küçümsemek veya dalga geçmek için değil, saygısızlık yapmak istemem ama körlerle sağırlar, bir birini ağırlar gibi olmuş biraz. Bir kaç yıl öncesine kadar sorun yoktu, Ford diyebilirdi ki, "ben bu Mustang'leri Türkiye koşullarına göre üretmedim, zaten o yüzden de o ülkede satış yapmıyorum. Bu yüzden garanti hizmetini veremem." Bu haklı bir gerekçedir. Hatta ABD spec Mustang'ler için hala geçerli. Ama şimdi Avrupa versiyonlar için öyle değil, artık resmi olarak Ford, aynı arabayı Türkiye'de satıyor, garanti hizmeti de veriyor. Ama diyor ki "bu malı A bayiinden alırsan garanti var, B bayiinden alırsan garanti yok", bu durum rekabet kanununa da aykırı. Yani tabii sizin de bunu desteklemeniz son derece mantıklı, her bir Mustang'ten atıyorum 100.000TL kazanırken, bu parayı neden bir başkası kazansın. Ona göre yatırım yapıyorsunuz, reklam yapıyorsunuz, servis kuruyor, eğitimler alıyor harcama yapıyorsunuz. Öte yandan Grey market dediğimiz şey tekelleşmeyi önler, rekabeti arttırır ve serbest piyasa ekonomisinin bel kemiğidir. Eğer grey market olmasaydı bugün bir çok arabayı belki 2 katı fiyata alıyor olacaktık. Canı isteyen tek ithalatçı kafasına göre otomobile de yedek parçasına da fiyat biçecekti. Suistimallere açık olmasının sebebi yasaların yetersizliğidir. Ben otomobil değil ama yurt içinde temsilciliği olmayan özel iş makineleri ithal ediyor, garantisi ve desteğini veriyorum. Garanti belgesi veriyoruz ama tek bir vidasına bile dokunamıyoruz, yurt dışından mühendisler gelip destek veriyor. Müşterilerimin %78'i de devlet. Hukukçu değilim ama bu tür cihazlar ile ilgili hukuki süreçlerde bilirkişilik yapıyorum 10 yıldır. Bu deneyimlerim ışığında yazıyorum bunları, yukarıda bahsi geçen protokolü rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Sonucunda davalık bir durum oluştuğunda da dava size değil Ford'a açılır, yani sizin için bir sorun yok.
  13. Kaan Bey, Ben elbette grey market risklerini bilerek aldım ve garanti konusunda özel bir beklentim yok. Çok büyük bir sorun çıkması durumunda bile Bulgaristan'a giderek garanti kapsamından yararlanma imkanım var zaten. Ama yine de konuyu merak edip biraz araştırdım. Ford Otosan'da görevli bir dostumum aracılığıyla isim vermek istemediğim bir yetkili ile görüştüm. Sonuçta grey market araçlar 2012 yılındaki yasayla eskiden yaşanan (Sibel Can sorunu gibi) sorunlardan büyük ölçüde arındırıldı. İthalatı artık distribütörün belirlediği minimum değerlere göre yapılıyor. Her türlü vergisi ödenerek gayet yasal bir şekilde ithal ediliyor. Otomobiller de her türlü ithal üründe olduğu gibi yasayla korunmuş bir garanti ve servis ağı şartı ile ithaline izin veriliyor. Üretici firmanın olmadığı, hatta temsil bile edilmediği bazı markaları yasal bir şekilde ithal etmek istediğinizde, garantisini ve servisini uyduruk da olsa göstermelisiniz. Bu sebepten dolayı üreticinin temsil edilmediği markalardan uzak durmak gerekir. Hatta mümkünse direkt üretici firmanın var olduğu markaları tercih etmek daha iyidir. Mesela Mercedes gibi, Toyota gibi, Renault gibi. Yine öğrendiğim kadarıyla, Ford Otosan AŞ, Koç Holding ve Ford Motor Co.'nun eşit ortaklığıyla kurulmuş ve %100 Ford markasını temsil ile görevlendirilmiş bir şirketmiş. Haliyle grey market bile olsa ülkeye giren her otomobil Ford tarafından üretilmiş ve üstünden para kazanılmış. Bu durumda grey market araçlara da garanti uygulanabilirmiş, "en azından misafir araç uygulaması kesinlikle yapılacaktır" dedi. Öyle ya, biz bu arabayı alıp aya götürmedik ya, milyonlarca Ford markalı aracın yürüyüp gittiği bir ülkede kullanıyoruz.. Elbette US spec otomobiller için bazı teknik ve idari sorunlar olabilir ama Avrupa için sorun yaşanma ihtimali yokmuş. Bu konunun ilk mesajını gönderdim kendilerine, görüşmelerin anlamını sordum. Onu da normal karşılamak lazım, grey marketi özendirmemek ve yetkili satıcıların kazançlarını korumak için "bu tür sonuçlar açıklanabilir" yorumu yaptı. Sonuç olarak, bu otomobiller oto sanayide yetenekli ustalar tarafından Mustang kopyalanarak yapılmadı, halis muhlis Ford üretimi. Ford bu otomobillerden parasını kazandı. Ford da burada, neden markaya güvenmiş ve satın almış müşterisini mağdur etsin ki? Umarım garantiye muhtaç bir durumla karşılaşmayız ama elbet olacak, kul yapısı bu araçlar.
  14. Bu durumda garanti konusu gayet net, grey market otomobiller asla Otosan garantisi altında olamaz. En iyi ihtimalle Ford EU, avrupa versiyonlar için misafir araç muamelesi ile garanti altına almaya çalışabilir ama bu da sözleşmelere bağlı. Biz en iyisi her zamanki gibi Türk usulu okutup üfletip, bol bol dua ederek arıza çıkmamasını garantiye alalım.
  15. İki seçenek var: 1 - Aracınızı yetkili serviste tamir ettirirsiniz, eğer rıza garanti kapsamındaysa para ödemeden çıkar gidersiniz. Zaten otomobilin kimlik bilgileri dünya çapında geçerlidir. 2 - Muhtemelen sağlık sigortalarına benzer bir durum yaşanır. Yani siz yurt dışına "misafir" olarak gittiyseniz ve garanti kapsımında bir arıza oluştuysa, arızanın olduğu yerdeki yetkili servise tamir ettirir ve parasını cebinizden ödersiniz. Sonra ülkenize dönünce üreticiden tahsil edersiniz. Tabii her durumda "misafir" olmanız şartı var. Eğer grey market varsa işin içinde, durum değişir. Ford'un distribütörle sözleşmesine göre ülkeden ülkeye değişir. Bundan emin misiniz? Diyelim ki bir Mustang GT'nin şanzımanı dağıldı üretim hatasından dolayı, Otosan cepten mi ödüyor yeni şanzımanı? Yoksa Ford bedava bir tane mi yolluyor? Bence ikincisi olmalı. Ne diyorsunuz Kaan Bey?
  16. Hem grey market tarafından ithal edilmiş otomobil sahibi olarak, hem de ticari işletme sahibi biri olarak konuya bakış açımı yazmak istiyorum. Her şeyden önce konuyu iki açıdan, hukuksal ve ticari açılardan değerlendirmek gerekir. Hukuksal açıdan üretici (Ford), üretip sattığı malın garantisini vermek zorundadır. Hangi koşullarda? Malın son kullanıcıya satıldığı pazarın bağlı olduğu hukuksal otorite tarafından belirlenen koşullarda. Eğer bir firma, otomobili yurt içinde satılmak üzere ithal edebiliyorsa, üretici/ithalatçı bu konuda garanti şartlarını yerine getireceğini taahhüt etmiştir. Diyelim ki bir Mustang aldınız ve bir şekilde otomobili aya (evet bildiğiniz ay dede..! ) götürdünüz. Otomobil ayda bozuldu. Ne olacak? "Haydi sevgili Ford, garanti vermiştiniz, bedava tamir edin." diyebilir misiniz? Evet dersiniz ama Ford size der ki, "hay hay efendim, getirin otomobilinizi tamir edelim." Yani eğer otomobil Avrupa birliği hukuk sisteminde satılmak üzere üretildiyse, Ford ancak Avrupa birliği sınırlarında garanti kapsamındaki tamirleri bedava yapar. Yani Ford marka bir otomobiliniz varsa, öyle ya da böyle garanti altındadır, ama bu garanti kullanılabilir olmayabilir. Bunun sorumlusu da Ford değildir. Grey market alıcıları bu riski bilerek almalıdır.Kaldı ki, 2 yılı geçtikten sonra risk ortadan kalkıyor, çünkü otomobil nereden alınırsa alınsın her türlü arızalı durumda şartlar eşitleniyor (Avrupa versiyonlar için, ABD versiyonlar hala risk üstündeler.) Ticari açıdan bakacak olursak Türkiye için durum çetrefilli, aslında değil ama hukuk bilmeyenler için durum karmaşık olabilir. Çünkü Almanya'da satılan otomobil ile Türkiye'de satılan otomobil teknik olarak tamamen aynı. Tabii multi medya sisteminin harita datası gibi ufak ayrıntılardan bahsetmiyorum. Ama Ford, ülke içindeki distribütörünün satışlarını olumsuz etkilememek için grey marketten alınmış olan Mustang'e garanti desteği vermek istemeyebilir. Ford markasının grey markette satılan model sayısı, distribütörünü küstürmeye değmeyebilir. "Distribütörüm küseceğine, üç beş Mustang sahibi küssün" diyebilir. Premium markalarda bu farklı olabilir. Ayrıca distribütör ve servis veren organizasyonlar da müşteri memnuniyeti ve imaj açısından Ford markasını kullananları mağdur etmek istemez. Öte yandan, grey market otomobilleri pahalıdır, sanırım (atıyorum) her 100 Mustang'in 50'si grey market iken, her 100 fiesta içinde sadece birkaç tane (yine attım) grey market çıkar. Bu demektir ki devam eden yıllarda her bir grey market alıcısı, potansiyel birer müşteridir. Diyelim ki durduk yere otomobilimde basit bir arıza çıktı, garanti kapsamında. Kaan Bey bana "bunu biz satmamışız, ikstir git aldığın yere yaptır" der mi? Tabii der, ama derse kalan ömrümde dünya yıkılsa o kapıdan içeri girmem. Mustangimin üstüne gaz döker yakarım ama yine de girmem. İşte bunu bilen "basiretli tacir" , kullanıcıyı küstürmeden hal çaresini bulmaya çalışır. Hukuk el verdiği sürece, belki üç gün gün beş gün bekleyerek çare üretir. Tabii motor bloğunun çatlaması gibi inanılmaz istisnai bir durum olursa yapacak bir şey yok, "kısmet" demeyi de bilmek lazım, değil mi? Kazasız belasız ve garantiye muhtaç kalmadan keyifli sürüşler dilerim herkese.
  17. 10 ileri otomatik bekleniyormuş 2018'de. 6 ileri neyimize yetmiyorsa. Yeni arabamı görenlerin ilk sorusu "0-100 hızlanması kaç?", diğeri ise "ne yakıyor bu?" oluyor. İkisi de bir birinden anlamsız geliyor bana. 2.3 Ecoboost siparişi verdiğim gün ne son hızını biliyordum, ne 0-100 hızlanmasını biliyordum, hala daha bilmiyorum. internette hep manual şanzımanlının değerleri var, çok da umurumda değil zaten. Sonuçta Mustang bu, ne kadar kötü olabilir ki? Ben aslında platform/kasa değişikliğinden bahsediyorum. Bu otomobiller genelde 2.araç/hafta sonu aracı olarak alındığından, daha doyamadan kasa eskimiş olur eğer diğerleri gibi değişirse. O yüzden kasa değişikliğinin 10 yılda bir olmasını bekliyorum aslında.
  18. Kaan Bey, Bildiğim kadarıyla 2015 model Mustang'ler 6. nesil olarak tanımlanıyor. 5.nesil 10 yıl, 4.nesil 11 yıl hüküm sürdü. 3.nesil ise tam 15 yıl..! Giderek azalıyor gibi görünse de bu gidişat, 2015 Mustang'lerin arada hafif makyajla 2024'e kadar üretileceği beklentisini doğurmuştu bende. 2017/2018 gibi makyaj yiyeceği bilgisi kesin bir bilgi mi yoksa tahmininiz mi? Bir de, adını ve simgesini özgür(yabanileşmiş) atlardan alan Mustang'e neden "KuZu" dediğinizi çok merak ediyorum. Teşekkürler Gürkan
  19. Arkadaşlar yeni bir konu açarak iyi mi yaptım bilmiyorum, buraların acemisiyim. Mustang Ecoboost sürüş modları hakkında bilgi eksikliğim var, fikrinizi almak istiyorum. Normal, Sport+ ve Track modlarının iyi kötü ne anlama geldiğini tahmin ediyorum ama kesin verilere sahip olmayı çok istiyorum. Muhtemelen Sport+ ve Track modları performanslı kullanıma yönelik vites geçiş devirlerini ve çekiş kontrol sistemini değiştiriyordur. Ama sadece bu kadar mıdır? Eğer varsa bu konuda detaylı bilgi bulabileceğim bir link var mıdır? Bir de şu devir yükseldikçe iç mekandaki yapay motor sesi için ne düşündüğünüzü merak ediyorum. İnternette bahsi geçiyor, aranızda kullananlar bu bahsedilen yapay homurtuyu fark edebiliyor musunuz? Bana her şey doğal gibi geliyor. Son olarak, tahminimce şu ana kadar 50'den fazla Mustang 2015 (Gray market dahil) yollara çıkmış olmalı, plaka takılmış 4 tane farklı Mustang'e rastladım son 2 ayda. Bu kişilerin buluştuğu, fikir alış verişi yaptığı bir forum biliyor musunuz? Teşekkürler Gürkan
  20. Çok teşekkür ederim, sizin de doğum gününüz kutlu olsun, "nice yaşlara" diyelim.
  21. Anladığım kadarıyla SD Card üstündeki harf ve rakam navigasyon haritalarını içeriyor.
  22. Evet, öyleymiş, Yakup Bey de yazmış. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim Yakup Bey. Şu dokunmatik hassasiyetini biraz iyileştirseler gayet iyi olacakmış aslında. Mevcut ekranın kapasitif sensörleri çok daha hassas kullanıma müsait, sanırım yazılımdan dolayı basmatiğe dönüimüş. Belki yeni güncelleme ile biraz düzeltmişlerdir.
  23. Teşekkür ederim Kemal Bey, kaza bela uzak dursun hepimizden. Evet konsol deri, kapı da deri sanırım, öğleden sonra bakarım. Fren balatalarından çıkan duman çok yoğun değildi ama daha önce tanık olmadığımdan ürktüm doğrusu. Sadece bir kere duman çıktı, koku 2-3 gün daha devam etti. Şimdi 190km'de ve koku da kalmadı. Siz Sync 3'ü yüklediniz mi?
  24. Selamlar arkadaşlar, Bu forumu dün akşam "acaba Turkiye'de bir Mustang forumu var mıdır" diye araştırırken buldum, görüyorum ki doğru yeri bulmuşum, üstadlar burada. Ben uzun bir araştırmadan sonra geçen hafta Kırmızı 2015 Mustang EB aldım ve kullanmaya başladım. Gray market Almanya'dan ithal, Avrupa versiyon. Daha önce hiç bu tür bir otomobilim olmadı, çocuklu hayalimdi kısmetmiş, eşimin de onayıyla 45.yaş günümde almaya karar verdim. Henüz 200km bile binmedim, o yüzden sürüş konusunda bir şeyler yazmam için çok erken. Ama şunu yazmadan geçemeyeceğim, arabayı alıp eve gelirken site kapısında durdum, fren balatalarından duman çıkıyordu. Ben panikledim ama güvenlik görevlisi otomobil meraklısıymış, "Korkma abi, hayırlı olsun dumanı o, güle güle kullan" diyerek rahatlattı beni. "Lüks otoyu aldı eve giderken yaktı" diye gazetelere haber olacağım diye ödüm koptu. Sizlere ilk sorumu sormak istiyorum, bilen varsa çok memnun olurum. owner.ford.com linkinden otomobil kaydımı yaptırdım, ve Sync 2 için bir terfi paketi olduğunu söyledi ama bunun Sync 3 olup olmadığını bilmiyorum, 681mb oldukça büyük. İndirdim ama henüz yüklemedim. Navigasyon falan gayet güzel çalışıyor şu anda, olur da yenisini yüklersem sorun olur diye sizlere danışayım önce diye düşündüm. Bu konuda fikrinizi alabilir miyim?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.