Murat Kav.

Hocam zaten Türklerde mantık hatası var ve soyuluyor farkında değil.

 

Normalde 182 ps araç 115'lik tırt dizelden pahalı bir araç ama gel gelelim biz soyuluyoruz ve siz de diyorsunuz ki dizele fiyatı yaklaşıyor      

Ekonomi mi güç mü diyorsunuz ayrıca     

 

Baştan gidiyor tüm konu..

Yok, ben ekonomi dedim Dizel araç Türkiyede aşırı pahalı satılıyor. Ama Türkiyede mazot benzinden ucuz. Mazot ucuzladıkca dizel aracın fiyatı yükseliyor ülkelerde. Yani işin ucunda yine ekonomi var. Pahalı alıp, pahalı satıyorum. Ben 180 beygirlik arabayı pahalı alsam da dizelden ucuza gider ikinci elde. Yani çok kaybettirir. Esasen sedan olur, HB olur, SUV olur; cebi dolgun bir müşteri kitlesi bulursun, ama MPV bu, üstelik otomaği de yok. Kimse beygiri çok diye almaz ki bu aracı.

İkisi arasında seçim şansı verirsek önemli bir kısım 1000 liraya değer deyip 180'e yönelecektir. Ama bu defa dizel fiyatına biraz daha yaklaşıyoruz ve güç mü ekonomi mi ikilemi biraz daha sizi tırmalamaya başlıyor. Bir de esas olan öncelikle müşteriyi bu aracı alacak aşamaya getirmek değil mi. Hepimiz araç alırken bir piyasa araştırması yapıyoruz ve bir çok alternatifi daha galeriye gitmeden eliyoruz. Bu anlamda 1000 lira da az bir avantaj değil. 150 beygir de rakiplere baktığımız da az bir güç değil. Gerçi bence bu araca 150 de fazla En nihayetinde c-max alıyoruz, orta sınıf müşteri arabası bu. Galiba 125 beygir turbo benzinli gayet ideal c-max için. Burada tabi halen küçük motora karşı olan güven duygusu var. VW alıştıra alıştıra düşürdü motoru, ama ford (tabi bu teknolojiye biraz da sonradan girdiği için) 1.6'dan hop diye 1.0'a düşünce n'oluyoruz dedirtiyor. Mantığımız çok iyi dese de içimizde bir yerlerde saklı olan acaba duygusunu silmek zor, zaman alıyor.

Teknik değerlere bakıldığında 1.0'ın c-max'ı taşımaması için bir neden yok. Yalnız dergilerden okuduğumuz, duyduğumuza göre tüketim değerleri performanslı kullanımda çok artıyor, diğer bir deyişle dizel ile karşılaştırıldığında çok sapma var, kağıt üstündeki değerler bu anlamda yanıltıcı. Ben c-max alırken düşündüm bu motoru. Ama hiç indirim yapmıyorlardı, fiyatı dizel ile çok yaklaşınca vazgeçtim.

Bence 1.6 EB'ler en baştan mondeo gibi 150 beygir olarak gelmeliydi, 180 beygir güce piyasa hala hazır değil. 150 olunca hem yeterince güçlü bir araç oluyor, hem de fiyatı az daha ucuz.

Pil değişince anahtarı tekrar tanıtmaya gerek yok diye biliyorum.

Titanyumlarda ufak bir ara değişiklik yapmışlardı (benim aklımda 2009 nisan diye kalmış). Arkadaki nikelajı, elektrikli sürücü koltuğunu, yolcu koltuğu yükseklik ve bel ayarını iptal ettiler, yerine anahtarsız çalıştırma koydular. Onun dışında bir değişiklik yok.

Sistem elektronik, gerekli kontrolleri kendisi yapıyor. Debriyaja basıp direk çalıştırabilirsiniz aracı.

cok yaktigini okudum sadece. Dusunmemin sebebide isin aslini ogrenmek yani hic kimse bu mazda kotu demiyor google yaziyorum nasil araclardir diye bir kiside kotu demez mi? Ama neden kimse almaz onu anlamiyorum benim bilmedigim ne var acaba?

Mazda kalite/fiyat (yeni araç) anlamında belki de dünyanın en iyisi. Mesela Almanyada yaşıyor olsak, çok iyi seçim olabilir. Ama Türkiyede servis/satış ağı kısıtlı, yedek parçası ve kaskosu çok pahalı. Otomatik/benzinli versiyonları artık çağın gerisinde. Yani ben olsam mazda almam.

İyi birşey olsaydı İngiltere'de kaldırılmazdı.

 

Ben de bu araçta gece oldukça huzursuz hissediyordum kendimi. Sonunda bunun sebebinin camdaki kırılmalar olduğunu anladım. Uzun yolculuklarda polarize olmasa bile sarı cam takıyorum gözlüğe, çok faydası oluyor.

 

Geçen gün gözüme çarpmıştı şimdi açıp baktım. İngiltere donanımlarında elektrik ısıtmalı ön cam yok.

Bir yanlışlık var. Giriş donanım (edge) hariç, tüm donanım seviyelerinde ısıtmalı ön cam standart görünüyor. Zati ingilizler eskiden beri sever bu özelliği. Bir zamanlar otomatik klima modülü aramıştım focus 1 için. Ön cam resistans düğmesi olmayan versiyonu ingiliz ebayde bulamamıştım, hep çift düğmeli çıkıyordu.

http://www.ford.co.uk/Cars/Focus/Featuresandspecifications

Bu konu biraz eski ama benim için yeni Etis'e aracın VIN kodunu girip bakıldığında aşağıdaki modül takılı diyor. Bu acaba en azından modül var demek olabilir mi? 

"RFA Uzaktan Anahtarsız Giriş (RKE) Modülü "

Fren balatasına usta karar versin. Ben focusu satmadan önce 60 bin bakımına girmiştim, fren balataları halen iyi durumdaydı, usta değişmesine gerek yok demişti..

c-max II'ler halen ispanya biliyorum ben.. ama belçika fabrikası kapanınca ne nerede üretiliyor biraz karıştı galiba.

Esasen benim vurgu yapmak istediğim, ben bu arabanın İspanyada üretildiğini biliyorum, ama bayi Almanya diyor.

Bayilerin lafı ile ilerlemiyoruz umarım. 1.5 2 yıl sürmez, hocam.

yok, bayiye kalsa araç Alman malı diyor Ama mondeoyu da 1,5 yıl geciktirdiler.

Bir ihtimal daha var tabi. Şimdi bunun gibi ufak bir makyaj yapıp, elektrikli ile birlikte hayata geçirebilirler. 1,5-2 yıl sonra da asıl makyaj gelebilir.

Yalnız bunda da B-Max'deki sıkıntı var, üç katlı ızgarası göz tırmalıyor. Aston Martin yüzü ama, onun güzelliğinden herhangi bir iz kalmamış..

Orjinal bagaj havuzu siparişi verdim, 3 haftaya geliyormuş..

Hocam  bu başlık içeriğindene yazıyorsa onlar olur varyasyona gerek yok

Sizin dediklerinizi zaten biliyoruz gizli saklısı yok onların

 

Ayrıca eksik bilgileriniz var çok emin olmayın böyle, Avrupa için de tanıtımları yapıldı satışları önümüzdeki aylarda başlacak 

Hocam, sizin daha sağlam kaynaklarınız olabilir. Ama bana gelen bilgi 2014'de c-max değişmeyecek diyor, gerçi buna çok da inanamadım. 3 yıl doldu dolacak. Takvime göre 2014'e makyajlı kasa ile girilmesi gerekiyordu. Bir yerde bir yanlışlık var ama, anlayacağız yakında..

O zaten tanıtıldı yani var. 

Şu an sadece 5K'nın hibridi var ve sadece Amerikada. Grand c-max'ın hibridi çıkmadı, Avrupada hiçbirinin çıkmadı.

Sağlam kaynaklara göre biraz daha var makyaja, geç de kaldı gerçi. Ford Avrupa yatırımlarını son derece ağırdan alıyor son dönemde. Resimdeki araç da pek makyaj yemiş gibi durmuyor hani, c-max enerji/hibrid olmasın bu..