Tüm Etkinlikler

Olmaz.

evet yağ değişimi basit bir işlem fakat kimse riske girmek istemiyor yani iş bende patlamasın bakımından ulv yağ ile değişim sağlamak mümkün yağları bulunuyor fakat yine bir risk unsuru olduğu ve revizyon işleminin ücreti yüksek olduğu için bu topa girmek büyük çekincem. siz kaç km de yağ değişimi yaptınız böyle sorununuz var mıydı ve değişim olduktan sonra bir sorun yaşadınız mı ?

Geçmiş olsun öncelikle. Daha önce aracı ilk aldığımda sanziman yağını değiştireyim dedim. Kimileri sanzimancı değiştirebilir falan dedi. Şaşmazda bakıma gittiğimde sanzıman yağını napalm dedim. Değiştirelim dedi usta. Alttan iki tapa söktü yağ filtresine söktü tarafları ve yeni filtresi taktı. Üstten de tek tapadan yağını döktü. Bu kadar mı dedim bu kadar dedi. Niye bu şanzıman yağı değişimini diyaliz makinesine bağlamak gibi anlatıyorlar anlamadım doğrusu. Bir lift falan olsa kendim değiştirebilirim aslında. Siz ulv yağ ile değiştirip bir süre kullansanız daha mantıklı olmaz mı.

Sıkıntı olur mu 38400 de bağlansam

evet ustam da o şekilde söyledi ama kalan şeyleri de ekledi. çalıştıktan 5-10 saniye sonra gidiyor zaten evet çoğu konuyu okudum fakat bi kanıya varamadım yani her kişiden farklı fikir çıkıyor bu gün konuştuğum şanzımancıya ulv yağı da gösterdim hiç duymadım dedi ahaha biz castrol kullanıyoruz dedi 😄

Bu sorun bende de var. yaklaşık 1 ay önce yetkili serviste aracın rutin bakımını (105.000) yaptırdığım zaman bu sorunu servise anlattım. Aldığım cevap " dinlenmiş (soğumuş) şanzımanda yağ seviyesi biraz aşağı inmiştir. Marşa bastıktan sonra hırlama sesi bundan, yağ seviyesi normale geldiğinde ses kesilir" Bu konuyla ilgili forumda baya konu ve konu hakkında deneyim ve fikir paylaşımları mevcut. Ki benim aracın şanzımanını 96.000 de garanti kapsamında değiştirdiler. özellikle 20-40 km arasındaki hızlardaki vuruntu hâlâ geçmedi. Bunun nedeni genel kanı olarak benim anladığım yağın değişmesi gerektiği ve değişen yağın şartname özellikleri ile birlikte özellikle ULV yağın konması...

Not:Yazı biraz uzun oldu kusura bakmayın tam olarak okursanız sevinirim. Tekrardan herkese merhabalar, bugün aracıma bakım yaptırmak için sanayinin yolunu tuttum (2020 focus) sizlere başımdan geçenleri yaşadıklarımı araç hakkında ki sorunları yazmak isterim; Öncelikle normal olarak periyodik bakımı yaptırmak için gittim e tabi kafama takılan ve kullandığım zaman içerisinde yaşadığım sorunları da ustama anlatmak istedim yaptırmak için, yaşadığım sorunlardan bazıları; 1-aracı ilk çalıştırdığımda kalın bir hırlama gibi ses gelip 5-10 saniye sonra bu sesin gitmesiydi, 2-diğer bir sorunum sol lastik tarafından gelen metal metale çarpma sorunuydu, 3-diğer bir sorunum şanzımanla alakalı yağ bakımı yaptırsam mı gereklimi öncesi sonrası vs idi sırasıyla bana aktarılan ve çözülenler çözülmeyenleri anlatacağım. 1. sorun için bana söylediği bunlarda kullanılan fabrikasyon zincirin ince olduğu için zamanla esneyip genişlemesi ve bir süre sonrada kopma yapması sorunu imiş ses bir süre sonra kesiliyorsa iyi ama kesilmiyorsa sıkıntı ama eninde sonunda kalın zincir ve set olarak değişmesi gerektiği buda triger bakımıyla bir 70-80 bin tl tutacağını söyledi (araç 113 binde bu yüzden ağır bakımı da içine kattı) 2. sorun ise tamamen önceki bakımlarda servisin işini savsaklamasından kaynaklanan bir sorun muş kaliper kapaklarındaki kastırma telini arkadan yerine önden taktığı için ses yapıyormuş doğru takıldı ve düzeldi. 3. sorun ise en can alıcı bölüm ustama yağını da değiştirmek istiyorum dedim oda otomatik şanzımancı yapıyor ona yönlendireyim dedi okey dedim normal bakım işlerimiz bitti diğer bir usta araçla teste çıktı geldi geldiğinde direk dediği sen bu arabayı elden çıkart dedi 😄 vites geçerken tekliyor atıyor vuruntu oluyor dedi bende yağını değiştirsek bi bakımını yapsak düzelme olur mu birazda olsa dedim daha kötü olur hiç elleme dedi. tamam dedim ben bi yönlendirdiniz şanzımancıya gideyim onla da bi konuşayım dedim söyledikleri yere gittim. Gittiğimde dükkan içinde 3 araç vardı hepsi de focustu ve arızaları aynıydı revizyon yapılıyordu durumu anlattım böyle böyle dedim beyinden baktı hata kodu yok dedi sonra bi deneme sürüşüne çıktık baktı etti titreme falan vuruntu var dedi ama hafif şuan dedi döndük dolaştık geldik en nihayetinde usta bunun yağını değiştiririz ama sonucu ne olur bilinmez dedi çok daha kötüde olabilir aynıda kalabilir dedi ama ben yağını değiştirip de düzelen görmedim dedi (bu arada usta eski oto koç servisinden çıkma usta) Sonuç olarak ya böyle bineceksin çok rahatsız ettiğinde müdahale edilecek o zaman yağ değişimi denenecek ve bakılacak duruma göre revizyon olacak oda şuan 150bin tl tutar dedi ya da şimdi değiştirip duruma bakacaksın dedi bende biraz daha bakalım böyle deyip ayrıldım evet başımdan geçenler böyle sizlerin de fikirlerini almak isterim iyi günler herkese.

Kişisel kullanım açısından haklı olabilirsiniz. Ancak emisyon kontrolü bağlamında bakıldığında elektrik üretiminin hala önemli ölçüde fosil yakıtlardan sağlandığı düşünülürse plug-in hibridler göreceli makul çözüm gibi görünüyor. Finlandiya rallisinde PHEV RAV4 kullandım, yepyeni araç. Akşam elektriğe bağlı bırakınca şehir içinde sakin kullanımda 150KM civarında salt elektrikli menzil var. 2.5L 300 PS civarında benzinli moto ile, 0-100 6 saniye civarında, yaklaşık 2 ton ama müthiş kaçıyor. Tek dezavantajı CVT şanzıman, ruhsuz. Ve trafiğe kapalı yolda bir hayli bastırmamıza rağmen benzin tüketimi 4.1L/100km oldu. Neyse konuya dönersek lojistik ve parça sorunu elektriklilerde de had safhada, kaza yapınca çoğunda kaporta parçası bulunmuyor.

Windows 7 de işe yaramadı ama hız otomatik yerine 38400 e ayarlayınca bağlanıyor

Hibrit bana da anlamsız ve daha fazla problem kaynağı olarak gözüküyor. Bu arada daha büyük pilli hibritler geliyor deniyor. Şehir dışı kullanımında da mantıklı olabilirse... Türkiye de bile elektrikli için yeterli alt yapı varken hibritle uğraşmaya pek gerek yok, benzinli veya elektrikli birini alır yürürsün.

üst kapak contasını söktürüp baktırmanız gerekiyor

Daha komplike, bakimi ve tamiri sikintili, parca ve lojistigi de ayri dert. Ugrasmaya gerek yok.

Ford kendini Avrupada bitirmeye devam ediyor bana göre. Kaç yıl oldu Avrupa pazarına bi model çıkarmadı. Maverick de pickup sonuçta. Avrupada çok da yeri olmayan bi model. Bizde de vergisi fırladı malum. 2018’lerde başlayan Amerika merkezli yönetim yine sürpriz olmayan bi karar almış. Yani mercedesi bmw si Türkiyeye özel motor çıkarabiliyor da koca ford neden kugaya vs özel bi hibrid geliştirmez ben anlayamıyorum.

Yakup ve Adem ustalar işinin ehli kişilerdir, ben de güvenirim onlara... Ve bu direksiyon kutusu olayı Cenk'in de dediği gibi "çözebilene aşk olsun" kıvamında artık, sesi duymamak daha iyi bir çözüm gibi...

Bilgisayarımda win10 kurulu akşam bi win7 kurup deneyeceğim Teşekkür ederim

Doğru bir tavsiye vermiş. Focus 1'lerden beri şu direksiyon kutusu sorununu bir türlü çözemediler. Benim mk3,5'ta da aynı lokurtu sesi geliyordu. Kimisi garantiden falan kutuyu değiştirdi. Ses bir müddet kesildi sonra yine gelmeye başladı diyen çok oldu. Bunu tamamen çözebilene henüz denk gelemedim ben. Aslında Ford'a sorunca bunu bir sorun olarak da görmüyorlar. Direksiyon kutusunun yapısı böyle diyorlar.

Yeni konu açtığımdan cevaplama gereği duydum. Debriyaj üst merkez değişimi sorunumu çözdü. Teşekkür ederim tekrar

Merhabalar, 103.000km'deki 1.6TDCI Focus 3 aracımın ön takımdan parke yollarda, çukurlarda vs lok lok diye ses geliyor. Kartal Sanayi'deki Mekanik Ford'a götürdüm ve Yakup usta direksiyon kutusu dedi. Sesi duymamak için radyonun sesini aç dikiş tutmaz diye de ekledi. Ses her geçen gün artıyor. Çözüm önerisi verebilecek var mıdır? Teşekkürler. ASF yeni kutuya yaklaşık 160.000TL fiyat verdi...

Ben de hala hibrit daha iyi diyorum en kötü plug-in hibrit daha küçük batarya daha az risk yeterli temizlik yeterli ekonomi ne yardan ne serden

Temelde üç varsayım var: 1. EV pazarı ABD'de yükselecek 2. Çin ile rekabet etmek için maliyetleri düşürmek lazım 3. Trump yönetimindeki bir ekonomide ABD'de yatırım yapmak en doğrusu Bu çerçevede atılan adımlar doğru görünüyor. ABD pazarının kamyonet merakı ister istemez bu segmentten başlamayı zorunlu kılıyor. F-150 varken ona rakip çıkarmak yerine daha düşük fiyatlı daha küçük boyutlarda bir ürünle pazara girmek mantıklı. Özgün platform olması hem ürün kalitesini hem de maliyetini devşirme elektriklilere göre olumlu yönde etkileyecektir. Tabii bu adımların Avrupa pazarına ne etkisi olacak onu da zamanla göreceğiz.

Son km paylaşımını yapayım çipil gözlü focusun.

Geleceğin dünyasında sedanlara Hblere yer yok. Pikap büyük SUV küçük SUV ve spor modeller. Fordun partilere geç katılma huyu vardır. Şu an elektrikli araç başına deli zarar yazıyor FORD. İnşallah bu plan büyük bir üreticyi kurtarır. İçten yanmalı platformunda, EV üretmememk olumlu. OTA güncelleme olumlu. LFP kullanımını da olumlu buluyorum . Fakat harika menzil nasıl olacak bilmiyorum.

Amerikan üretici marka Ford, dünlere kadar Elektrikli modeller mevzusunda karanlık vakitler geçiriyordu... Çünkü elektrikli girişimleri olarak yalnızca Mach-E, Lightning, E-Transit (ilaveten E-Custom ve E-Courier), Puma Gen-E, Avrupalı (hatta VW Bazlı) Explorer EV ve Capri modelleri ile kısıtlıydı. Ama bugün Ford hem başta Kuzey Amerika olmak üzere, hem de küresel piyasa için yepyeni esnek Elektrikli Araç Platformu tanıttı. İsmi ise Ford Universal Electric Vehicle Platform (yani Ford Evrensel Elektrikli Araç Tabanı)... İngiltereli Autocar sitesinin bahsine göre Ford, yeni Universal Electric Vehicle (Ford UEV) platformunu resmen duyurdu ve platformun ilk ürünü olarak 2027’de piyasaya sürülmesi planlanan orta sınıf bir elektrikli kamyonet tasarlandığını açıkladı. Şirket, bu modelin başlangıç fiyatını yaklaşık 30.000 Dolar seviyesinde hedefliyor ve platformun, Ford için Model T kadar önemli bir adım olduğu vurgulanıyor. Ford CEO’su Jim Farley, Orta Sınıf Arazi Kamyonetin yanı sıra aynı platforma dayanan bir crossover ile üç sıralı bir SUV’nin de takip edeceğini; tüm araçların ABD’nin Louisville fabrikasında üretileceğini ve fabrikanın EV üretimine hazırlanması için 2 milyar dolar yatırım planlandığını belirtti. Gösterilen prototipin boyut olarak Ford Ranger’dan ziyade Maverick’e daha yakın olduğu dikkat çekti; ayrıca bazı raporlarda yeni modelin Ranchero adını alabileceği konuşuluyor! Ford, aracın performans ve kullanım iddiaları hakkında da güçlü ifadeler kullandı — Kamyonetin “Mustang EcoBoost'tan daha hızlı” olacağı, “harika menzil” sunacağı, bir eve güç verecek kadar batarya kapasitesine sahip olacağı, “çok hızlı” şarj sağlayacağı ve sistemlerinin uzaktan (OTA) güncellenebileceği söylendi; iç mekanın da Toyota RAV4’ten daha ferah olacağı öne çıkarıldı. Kullanıcının paylaştığı ek metinde ise yıllık yaklaşık 190.000 adet üretim kapasitesi ve maliyetleri düşürmek için lityum-demir-fosfat (LFP) pillerin tercih edilmesi gibi ayrıntılar yer alıyor. Kişisel Yorumlarım Olarak... Ford’un teknik olarak gecikmiş olmasına memnunum. Çünkü diğer elektrikli modellerle rekabet edebilmesi için Ford’un atılımlarını soğukkanlılıkla beklemesi ve bir süre Hybrid üniteli modeller üretmesi, bana göre zamanlamaya dayalı mantıklı nedenlerdi. Amerikalı Ford ister muhteşem ister vasat modeller üretsin, asıl önemli olan şu: yeterli batarya teknolojisini geliştirebilmeli — tercihen uzun yolculuklara uygun ve yaklaşık 800 – 1200 km menzil sunabilecek kapasitede. Çünkü Ford, günümüze kadar küresel pazarlarda tutunmayı başaran nadir Amerikan markalarından biri. (Cadillac, Chevrolet, Chrysler ve Dodge gibi rakiplerin Avrupa’ya geri dönme olasılıklarını şimdilik hesaba katmıyorum.) Keşke Ford, bildiğimiz Ranger ebatlarında — hatta ismi “Ranger Lightning” olabilecek — bir elektrikli pick-up üretebilseydi. Bunun için öncelikle Frame platformlarını da destekleyebilen farklı bir UEV (Universal Electric Vehicle) platformu geliştirmesi gerekirdi; tıpkı bazı araç üreticilerinin yekpare platformlarla sağladığı esneklik gibi. Böylece Ranger’ın hem içten yanmalı (ICE), hem de elektrikli (EV) seçenekleri bir arada sunulabilirdi. Beni biraz şaşırtan ise şu: başlangıçtan itibaren, Maverick ile Ranger arası ebatlarda ve yekpare platform üzerine tasarlanmış — sözde 30 bin dolarlık ve muhtemelen “Ranchero” adıyla anılan — kompakt pick-up fikri oldu. Çünkü Ford ile GM’nin ezeli rakipleri Stellantis, benzer modelleri hem ICE hem de EV varyantlarıyla pazarlayabiliyor; maliyet yönetimi konusunda Stellantis’i takdir etmek gerek! Eğer Ford, Kuga bazlı veya sadece Kuzey Amerika’ya özgü Maverick’in UEV platformlu bir varyantını sıfırdan tasarlayabiliyorsa, bunu memnuniyetle karşılarım. Son olarak, eğer UEV platformu gelecek nesil Mustang Mach-E’yi daha da geliştirecekse, bunun yanında Mustang ruhunu taşıyan dört kapılı bir elektrikli Coupe görmek isterim. (Mach-4 söylentileri, benzinli ve Hybrid versiyonlarla ilgili dedikodular da mevcut.) O halde aşağıdaki yorumlarınızı bekliyorum...

Servisin verdiği fiyat