Cem Boneval

29 dakika önce, Osman Türkol yazdı:

sizin bu yazışmalar iki yapay zekanın konuşmasına dönmüş sizden başka kimse anlamaz

Niye ki?

Biri "bana kahve yap bir keyif yapayım" diyor, öteki de "avucunu yalarsın".

49 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

Yanlış anlayıp yorumlamadıysam eğer, şu aşamada bağımsız arka süspansiyonla standart birlikte gelecek bu arkadaş. 

Ford da bir garip bilgileri eksik vermeyi alışkanlık edindi, yine pazarlama için olabilir tabii  Sıcak kalsın muhabbet diye.

"Refinement of five-door models equipped with SLA suspension is further enhanced with the first introduction of Ford's CCD technology for Focus, which every 2 milliseconds monitors suspension, body, steering and braking inputs, and adjusts damping responses for outstanding ride quality.

The technology also helps reduce the impact of driving through potholes, by detecting the edge of a pothole and adjusting the damper so that the wheel doesn't fall as far into it. Because the tyre and wheel don't drop as far, they don't strike the opposite side of the pothole as harshly. The rear suspension can respond even faster, with a signal from the front wheel providing a pre-warning to the rear wheel well before it reaches the pothole.

The CCD system also supports Drive Mode technology. Normal, Sport and Eco modes are offered for the first time on a Ford Focus, enabling drivers to immediately adjust throttle pedal, eight-speed automatic gearbox, Electronic Power Assisted Steering (EPAS) and ACC characteristics to match the driving situation. When equipped with CCD, Focus also offers Comfort and Eco-Comfort Drive Modes, and will adjust the suspension character accordingly."

İster beraber ister opsiyon olarak gelsin, bunun acıtacak bir bedeli olur. 

Ben opsiyon olacağını düşünüyorum. 

Düzenleme: Alman sitelerinde CCD'nin opsiyonel olacağı yazılmış.

Henüz Almanya konfigüratöründe yok. 

Pek çok başka şey gibi. 

Bu arada kendime bir dizel otomatik ST Line yaptım 32.000 Avroyu geçti. Açılı tavan bile yoktu. Eyvah eyvah...

Benim de çorbada tuzum olsun. Hatta tuz fazla bile kaçabilir  Başlıklara böleceğim:

Pazarlama - Tanıtım

Çok ustaca yapıldı.

İlk günden planlı bir yapılanma içinde ucundan azıcık göstere göstere, kamuflajı değiştirerek, gerekli fotoların basında yayılmasını sağlayarak, lansmanın bir fuarda arada kaynamasını önleyerek, baştan itibaren merak ve beklenti uyandırarak (bkn. bizim halimiz), stratejisi çok iyi düzenlenmiş ve kolayca pazarlamaya dönüşebilecek bir tanıtım programı vardı. 

Lansman etkinliği de baştan sona çok iyi organize edilmişti. İnsan faktörünü ön plana alan, somut şahıslarla "biz müşterilerimizin ihtiyaçlarını biliyoruz" anlayışını vurgulayan, spor dünyasının ikonlarını aracın başarısına tanık eden ve üst düzey yöneticilerin medya ile samimi bir havada buluştuğu, net, açıklayıcı, hatta fazlası ile göz boyayıcı bir lansman izledik. Ben canlı olmasa da tümünü sonradan seyrettim ve etkinliği çok beğendim. Özellikle Nicky Grist'in McRae ile Akropol rallisi macerasını anlatışı müthiş keyfili idi. 

Yani bu başlığın puanı 10/10.

Tasarım

Şu sıralarda otomobil firmaları, özellikle Avrupa'ya hitap ediyorlarsa, sakiyi fazla kaçıran Japonları bir kenara bırakırsak, oldukça tutucu davranıyorlar. Kuşkusuz değişik nedenleri var ve ayrıntılara burada girmeyeceğim. Ama değişim değil de gelişim ana akımının yaratcısı VW diğer markalar tarafından taklit edilir oldu. Eksiklerini gider, ana tasarım öğelerini değiştirme, ufak tefek rötüşlar, bazı iyileştirmeler, al sana yeni model.

Yanlış anlaşılmasın bu akımla bir alıp veremediğim yok. Hatta ben bunu sıkıcı olsa bile mantıklı buluyorum. Sonuç ne, hem değişik segmentlerde birbirine benzeyen ama farklı ölçeklerde modeller, hem de markalar arasında bakınca yedi farkı bulunuz tarzı bir benzetme yarışı. 

Ford'dan bazılarımız -20 sene önce Focus'un çıkışını hatırlayarak- bu kadar fırtına koparılınca, en azından yirminci yıldönümüne özgü değişik bir heyecan beklediler. Ama olmadı. Oradan bakınca "Mercedes A serisine", buradan bakınca "Volvo sedana", "aaa, yoksa Mazda mı", "yahu biraz da Astra"ya, "yok yok Megane"a benzeyen/benzetilen bir model oldu gördüğümüz. Rengi de BMW'den kopyalamışlar dedi birisi. İlkinden alıştığımız yenilikçi ruh yok, soğuk bir mükemmeliyetçilik var. Bu pazarlama için iyi olabilir elbette, ama işte, marka/model fanatiği olanlar daha farklı bir beklenti içindelerdi gibi geldi bana. Eleştiri değil, saptama.

HB'de tasarıma bakarsak kaput üzerindeki dört boğum, yuvarlatılmış çamurluklar, büyük far ve stoplar, kama şeklinden uzaklaşma aracı daha heybetli ve göz alıcı gösteriyor. Kişisel olarak genelinde bir çekincem yok. Uzamış dingil mesafesi önemli bir işlevsellik de sağlamış, iç mekanın genişlemesi, arka iniş-binişin kolaylaşması gibi. Aerodinami tasarımda öncelikli bi faktör olmuş ve HB örnek nitelikte cw değerine sahip. Pek güzel. ST Line ve Vignale ön ve arka tasarımları gayet dinamik/şık, arka diffüzörler müthiş (hala alttan egzoz göz kırpsa da).

Güzel olmayan ne var? ST Line ön sis farları, fren balatalarının hava mazgalları kapatılmış da yerine oturtulmuş gibi, bir de küçük kalmışlar ki sormayın gitsin, Titanium'daki sis farları da gamzeleri süslemek için sanki, zaten o gamzeli uzun burun görüntüsüne hiç alışamadım, ne Fiesta'da ne de bunda, yani olacaksa ST Line olsun deyip geçerim. 

SW'da genel tasarım çizgileri açısından farklı değil, kullanışlı bir bagaj sistemi olması güzel de bunu yeni bir keşif gibi sunmaları komik.

Sedanla ise barışık değilim, bu boyuta sedanı yakıştıramıyorum, ayrıca özellikle arkasını fazla oynanmış buldum. Daha fazla yorum yapmamı istemesin lütfen kimse.

8/10

İç mekan

Kokpit başarılı, 10 cm geriye çekilmesi, insanın üstüne üstüne gelen havasından kurtulmuş olması ve ferahlık hissine katkıda bulunması güzel. Kumandalar kolay erişilebilir ve kullanışlı bir dizilimde. Ortaya oturtulmuş tabletin katlanıp kaybolma özelliğine sahip olması makyaj için belki de tek dileğim. Bir de lütfen hepsine 8" gelsin, kaç paraysa verelim. Trendlerdeki fare televizyonu gibi komik plastik parça şu andaki öforide gözden kaçsa bile berbat (ötesi hatta). HUD hiç aramam, ama bu sınıfa koymaları iyi. Göstergelerle de sorunum olmaz. Ben mekanik alışılmış göstergeleri, hele sade ve kolay okunur ise seviyorum, bkn. BMW kopmadı hala ikili büyük klasik göstergeden. Düğmeden kontrollu otomatik vites de bence güzel bir özellik.

Görünen ve izlenimlerden anlaşılan iç mekanda oturma alanında da ciddi bir iyileşme sağlanmış. Bunda uzayan dingil mesafesi kadar küçülen (incelen ön, kısalan arka) koltukların da rolü var. Bagaj hacminde aynı derecede çarpıcı bir büyüme hissedileceğini zannetmiyorum.

8/10

Motor ve şanzımanlar

Pek yeni bir şey yok. Üç silindir teknolojisini hacim büyüterek kullanmışlar. ST ve RS için daha güçlü motorlar da gelecektir. Hibritin çok geçmeden piyasaya çıkacağını düşünüyorum. Silindir kapama teknolojisi de yeni değil ve önemli bir avantaj olduğunu da düşünmüyorum. 

Beklentim motorların kolay devirlenen, kullanışlı ve akıcı sürüşe izin veren özellikte olsalar da tutumluluk konusunda lider olamayacakları yönünde. 

Sekiz ileri otomatik çok şey beklenen bir şanzıman, verimli çalışır ve hızlı olursa çok ilgi görür. Ama tüketime olumsuz yansıması ve yavaş/kararsız kalması da çok şey götürür. Bekleyip göreceğiz ama umutluyum.

8/10

Yol tutuş ve konfor    

Torsiyon mu bağımsız mı tartışmasını gereksiz görüyorum, kullananların %95'i farkı asla anlamayacaktır. Güvenlik işini de zaten iyi tasarlanmış bir ESP sistemi devralacaktır. Adaptif süspansiyonun bir opsiyon olarak sunulması da güzel, ama bizim gibi faniler için erişilebilir olması zor. Konfor konusunda konuşmak için erken ama 19" jant takmaya cesaret ediyorlarsa konforu özünde yeterlidir derim. Zaten Ford, Fiesta'nın MCA ve son nesli ile MCA Focus'ta yol tutuş ile konfor arasında başarılı bir denge tutturabileceğini ve sessizliği de sağlayabildiğini kanıtladı. Kaportanın ve süspansiyon bağlantı yerlerinin sağlamlaştırılmış olması, hafifleme sürüş dinamizmine olumlu katkıda bulunacaktır.

9/10

Elektronik yardım sistemleri

Otomatik parktan şerit takibine, internal modemden adaptif hız kontrol sistemine yok yok. Lansmanda otonom sistemlere bolca vurgu yapıldığı düşünülürse bu da gereklilikten çok bir pazarlama aracı olarak kullanılıyor gibi geliyor bana. Açıkçası hiçbiri beni heyecanlandırmyor, ben ne gerekiyorsa yaparım, kendi kendine gidecek arabaya ihtiyacım yok. Bütün bu donanımlarda iki sorun var: 1. Gerçekten ne kadar verimli kullanılacak, 2. Fiyatı ne kadar şişirecek.

8/10

Son söz: Yenileşim mi (innovasyon), değişim mi, gelişim mi? Bence hepsinden biraz, ilki en az, sonuncusu en çok. Çığır açacak bir araba değil, aksaklıkları görünürde giderilmiş, sınıf lideri Golf'e hayatı zorlaştırmayı başaracak gibi görünen olgun ve yeterince çağdaş bir araç. Elbette iyi satacak, zaten güçlü bir mirasla geliyor. Ama pazar başarısını fiyat politikası belirler. Ve tanıdığım Ford ve Otosan bu donanım ve opsiyon listesinde bizi ciddi bir sınava sokar, arzular Vignale, gerçekler Trend X olur, orta ekranlar da anca seneye büyür. Şu anda ağzınızın suyunu akıtan modeller de 160-180.000 aralığından kapı açar. Kahrolsun dövizi yükselten dış mihraklar. 

Gücüm yeterse bunu almak isteyebilirim:

Çok şükür Allahıma bu günleri de gördük. Muradımıza erdik.

Ama haliyle tartışmalar bitmeyecek. Yok canlısını görelim, yok sürüş testi yapalım, yok yol tutuşu şöyleydi, böyleydi. 

Allah hepimize güç ve sabır versin. 

3 dakika önce, Mert Krkc yazdı:

Telefonla aradım görüştüm 790 tl fiyat söyledi bir servis bu fiyat normal mi ? 

Kesinlikle değil ama özel servisler garanti korkusundan yararlanarak müşteriyi bu fiyatlara mahkum ediyorlar.

Farklı servislerden fiyat alın ve pazarlık edin.

Yağ, yağ filtresi ve hava filtresi değişimi yapılacak, özelde taş çatlasın 350 TL, yetkilide en fazla 500 TL olmalı.

Gereksiz bir işlem.

Servis üzerinden para kazanmayı seven Otosan grubu bile resmi bakım kılavuzunda (aşağıda alıntıladım) Triger değişimini 135.000km veya 9 yıl olarak veriyor.

Paranıza ve zamanınıza yazık, olabilecek hataların sonuçları da cabası.

Bir saat önce, Ergün YILDIZ yazdı:

Yedek Lastik çıkartılıp yerine monte edilebilir mi acaba .

İcat çıkarmayın.

500+ km menzil neye yetmiyor?

6 saat önce, Furkan Çiçek yazdı:

50 KM gitmiyor abi

Dizel benzin farklı olabilir. Adana - Antep otoyolu yeni açıldığında benzinlik bulamadığım için +48 km gitmişliğim var. 53,6L doldurmuştuk. Hiç unutmadım o tedirginliği. 

Bir iki kişi dışında zeka oyunlarına meraklı olan yok mu? Yenisini sunmaya çekindim vallahi. 

Bu da 30 saniyelik

9 = 72

8 = 56

7 = 42

6 = 30

5 = 20

3 = ?

Matematikten devam. Bu da 30 saniyelik.

1 = 11

2 = 22

3 = 33

4 = 44

5 = 55

6 = 66

7 = 77

11 = ?

Biraz da şekilsel takılalım, hangisi gelecek (1 dakikalık)

Çok zekiyiz... mi gerçekten?

Bu başlıkta zeka oyunlarını paylaşalım. 

Ben çözümü 15 saniyelik basit bir soru ile başlayayım:

2 + 2 = 8

3 + 3 = 18

5 + 5 = 50

6 + 6 = 72

10 + 10 = ?

9 saat önce, Recep Şimşek yazdı:

Bahsedilen "yedek depo" aslında yakıt genleşme tankıdır. Ve kesinlikle yakıt doldurulması sakıncalı ve tehlikelidir!

Bunu pompada doldurmanın bir yolu var mı ki? Doldurma borusundan taşma yapacaktır. Yani en azından Focus için böyle.

Anlamsız ve mesnetsiz bir yakıştırma olmuş.

Doldurma borusu alsa alsa 1L alır, zaten o da taşma yapar. 

Muhtemelen yol bilgisayarında kalan yakıtla katedilebilecek mesafe göstergesi sıfırı gösterdikten sonra araç yaklaşık 50 km daha yol alabiliyor, yani hesap dışı bir 4-5L kalıyor, o kast ediliyordur.

Bu üreticinin yolda kalmayalım diye yaptığı bir güzellik ve yakıt göstergesi kalibrasyonu ile ilgili.

Ya da şöyle ifade edeyim, "bitti, tükendi, sıfıra dayandı" diye gidip depoyu tam doldurttuğunuzda 50L alıyor, ama depo hacmi 53/55L ya, işte gizli depo o. Pek gizemli oldu. 

Cevabı yazmayı bitirdikten sonra bir "La Havle..." okuyorum.

22 dakika önce, BurakHAN yazdı:

Hocalarım haklı ama Adana güneşinin pişirdiği göğüs içeri acayip plastik kokusu yayıyor  Birazcık bastırsa iyi olur  

Bir koku başka bir koku ile yok edilemez.

Camları için iyice havalandırın.

Ben de Antalya'da yaşıyorum ve böyle sıkıntılarım olmadı. 

Burnum da koku alıyor, ama çok hassas değil

1 saat önce, Alperen G. yazdı:

Böyle konular geldiğinde hep aynı şeyi yazmaktan kendimi alamıyorum. 3 metrekarelik alan içinde kendinizi zehirlemek için bu kadar uğraşmayın. Şu sentetik maddeleri solumak için geçerli hiçbir sebep göremiyorum. 

+1500

Yazık bu paralara.

Bir israf ve soygun düzenidir gidiyor...

5 saat önce, Eymen Koyb yazdı:

Bu oran %100 olmasa bile sentetik yazma hakki varmis yagcilarin.

Buna yorumu unutmuşum.

Full synthetic ile Synthetic Blend farklı, ilki tam sentetik ikincisi karışım yağ anlamına.

Mobil Super 3000 X1 Formula FE 5W-30, Ford'un şartnamesine uygun olan yağ, tam sentetik.

17 dakika önce, Eymen Koyb yazdı:

Dpfli araca neden dpfli yag koyulmuyor diye.

Buna cevap vermeye çalıştım.

Tam sentetik konusuna gelirsek mineral, karışım ve sentetik olarak üç temel kategori var. 

Kalite ve fiyat bu sıralama ile artıyor. 

Ancak son yıllardaki yağın kendisinin ve eklentilerinin üretimindeki teknolojik gelişmeler gayet yeterli ve başarılı karışım yağların satışa sunulmasına imkan verdi.

Yani bu kadar detaycı olmaya gerek yok.

Standartı karşılayan bildik markaların sahte olmayan tüm yağları yeterli olacaktır.

Fazlası psikolojinize olumlu/olumsuz katkıda bulunur.

59 dakika önce, Eymen Koyb yazdı:

Focus 3 tdci arac icin mobil1 esp formula kullanan var mi? Dpfli araclar icin yaziyor uzerinde.

Anlaşılan o ki konuyu uzun bulup okumadan kısa yoldan cevaba ulaşmaya çalışmışsınız.

O zaman tekrarlayayım:

Daha önce değişik başlıklarda yazdığım gibi Ford farklı bir yol izliyor ve düşük emisyon/tüketim hedefi ile motorlarını düşük HTHS değeri ile çalışacak yağlar kullanacak şekilde tasarlıyor. DPF'yi korumak adına niye SAPS (kül, fosfor, sülfür) değeri düşük yağlara (ACEA C1 veya C2 gibi) öncelik vermediğinin cevabını da burada aramak lazım. 

Tabii eklemek lazım yazdığın yağ kullanılırsa ne olur?

Emisyon devede kulak artabilir, DPF'nin ve motorun ömrü fark edilmeyecek düzeyde uzar, yağ masrafın önemsenmeyecek düzeyde artar. 

Yani bir şey olmaz demeye çalışıyorum.

Ama uygun mu? Değil... 

27 dakika önce, Göksel Yaman yazdı:

Herkes birşeylere benzetti ama ben hala 3.5 çizgisi görüyorum bu araçta.. Sanırım ben 4 yerine 3.75 görüyorum

Ben de. Daha önce de yazmıştım.

1 saat önce, Gürkan Polat yazdı:

Sizce bi sorun olur mu ? Israrla 31 e düşürmeli miyim?

Bilgisi olmadan fikri olan bir lastikçiniz var demek ki. 

Ya da her şeyi uzmanından iyi bildiğini düşünen.

Neyse konu o değil zaten.

Sorun olur mu?

Şişik lastiklerin esnekliği azaldığından engebelerden gelen titreşimleri sönümleme yeteneği düşer ve konfor azalır, süspansiyon sertleşir.

Bu sizi rahatsız etmiyorsa mesele yok. 

Ama önerilenin dışına çıkmanın manası da yok. 

Aslında belli koşullarda biraz fazla havanın yol tutuşa olumlu etkisi de olabilir. Bu yine de konfor kaybına değecek düzeyde mi derseniz herkes kendi karar versin derim. 

Ben 32 ile dolaşıyorum. Dağ yollarında agresif kullanacaksam önleri 34'e çıkarıyorum.

Lastikler 225/45-17 ama basınç değişmiyor.

Tabii normal yük koşulları için yazıyorum. 

10 saat önce, Yakup Çağatay yazdı:

Zaten geri çağırmalar böyle işliyor ve ETIS son kullanıcı için bir çağrı yeri değil aslında, yani bizim ona takip etmemiz gerekmiyor. 

Bence iyi ki takip ediyor ve Otosan'ı "zorluyoruz". 

Yoksa pek bir şey yapacakları yok ve hala 4 yılda bir triger değiştiriyor olurduk. 

Yani iyileştirme sürecine katkılarımız kuşkusuz oluyordur. 

Bu arada ben de bir 1.6 EB kullanıcısı olarak hala resmi bir çağrı bekliyorum mesela...

Yazılacak çok şey var.

Herkes kolayına kaçıp önce doktoru suçluyor.

Kuşkusuz sepette çürük elma yok değil. Ama onların çürümelerine izin veren ve göz yuman ortamın hiç mi suçu yok?

Psikanaliz yapan psikiyatri uzmanı yok gibi bir şey. Ne kadar faydalı o tartışılır elbette ama ruh sağlığı uzmanları da ilaç başlayıp sonuç almayı tercih ediyorlar.

Hal böyle olunca ciddi vakit ayıran hekimler ve psikologlar kıymete biniyor ve fahiş fiyatlar talep edebiliyorlar. 

Tabii burada da gerek Bakanlığın gerekse meslek örgütlerinin kontrol ettiği bir asgari - azami bedel çizelgesi olmalı ve buna uyulması sağlanmalı.

Sonuçta sağlıkta serbest piyasa pek sağlıklı değil.

Yeterince parası olmayan kişinin nitelikli sağlık hizmetinden yoksun kalması kabul edilebilir değil sonuçta.

Derdi ve parası olan para vermeye devam ettiği sürece bu tür bence suistimaller olacak maalesef. 

Tercihinizi akıllıca yapın, sağlam elmayı bulun.

33 dakika önce, Tamer Perperek yazdı:

egerki benim aracimda bu sistem kurlulu ve  varsa neden etis te aksiyon olarak gorunuyor

Çünkü yapılması gerekiyor.

33 dakika önce, Tamer Perperek yazdı:

Otosan neden gerek yok diyor

Bence masraftan kaçıyor.

Otosan Kuga'larda değişimi şart koşmuş, yetkili servislere de bildirmiş.

Ama hala yazılımla ilgili sorun varmış.

Focus 1.6 EB çok az olduğu için ilgilenmiyorlar bence.

Umarım bu yüzden mahkemelik olmayız. 

Boşuna dar yanak ve doğru basınç denilmiyor.