Cem Boneval

reno değil mi hiçbir modeli beş para etmez yeni fluance de artık vaz geçmişler plastik kaportadan .demekki anladılar plastik araba olmayacağını

Çağlar bana çocukluğunu anlatsana, belki bu Renault düşmanlığının sebebini bulabiliriz... 

bi de şöyle bişey aklıma takılıyor. geçen böyle bir asfaltta iki kulağımı birden tıkadım. hala böyle büyük bir "buuuuuuuuuu"  diye bi gürültü mevcut.   bu da beni düşündürüyor. sorun sadece ses değilmiş gibi geliyor. öyle olsa kulağımı tıkadığımda büyük bi sessizlik çökmesi gerekirdi. zaten direksiyonda yoldaki pütürlere bağlı meydana gelen mikro titreşimler kollarımı yoruyor. yani arabada ses yalıtımından ziyade bir süspansiyon veya onun gibi bi titreşim önleyici sorunu varmış gibi geliyor. bu konuda görüşleriniz nelerdir?

Davlumbazlar doğrudan sürücü kabini ile ilişkili olmadığından sese pek faydası olmayacaktır.

Sessizleştirmek için tüm iç döşemeyi söküp ses giderici malzemenin kabin içine ve boşluklarına sıkılması lazım. Böyle bir uğraşın anlamlı olacağından emin değilim.

Kulakları tıkayınca gelen ses gelirsek duyma dış kulak yolu ve kemik yolu ile olur, kulaklarınızı tıkasanız bile sesin düşük frekanslı kısmını duymaya devam edersiniz.

Mikro titreşimlere gelince: Olsa olsa balans bozuktur, iyi bir rot-balansçıya uğrayıp kontrolunu yaptırın, hem yürüyen aksam ile ilgili bir arıza varsa tespit de eder...

Park sensörü olmayan araçlarda da Aktif Şehir İçi güvenlik sistemi var diyorsanız bilemem

Aktif şehir içi güvenlik sistemi ile ön park sensörünün alakasını anlamadım....

Bu sistem ayna altındaki LİDAR alıcı-vericileri ile çalışıyor.

Park sensörleri sadece otomatik park sistemi için gerekli... 

Ozan iz bırakmış, sen fotoğrafları boş ver de çekiş kontrol açık mıydı kapalı mı idi onu yaz... 

Şimdilik yeni başlık açmadım, memlekete gelrise açarız.

Cenevr'de tanıılacak Martta, Clio bazlı küçük SUV: Renault Captur

Hayırlı olsun

Bakalım daha kaç kişi aynı şeyi kendi sözleri ile yazacak... 

Yanlış anlaşılmasın bu iyi bir şey anlaşılmasını kolaylaştırıyor!

Lüten forumda jant diye aratın bir sürü başlık var bu konuda...

Mesela http://www.focusclubtr.com/topic/4096-haydi-gelin-arac%C4%B1m%C4%B1za-jant-se%C3%A7elim/?hl=jant

özetle söylediği çekiş kontrol yoksa çekişte yok, videoda önce çekiş kontrolu kapatarak, yokuş ve tamamen buz bir zemine ilerliyor ne denerse denesin 1-2 metre bile gidemiyor. sonrasında çekiş kontrolu açıp gayet normal olarak çıkıyor.

çekiş kontrolu kapatmak sadece yoğun karlı bir yokuşta ilk kalkışta işe yarayabilir oda patinaj çekerek karları biraz kazıyıp ilk tutunmayı sağlaması için. onun dışında zaten mantığa ters, patinaj çekerekmi ilerliyorsunuzki yokuşta? 

Şunu açıklığa kavuşturalım mı?

TCS nasıl çalışıyor?

ABS sensörlerinden gelen sinyallerle tekerleğin patinaja düştüğünü fark ettiği anda motor gücünü yavaşça kesiyor, ta ki çekiş sağlanıp araç ilerlemeye başlayıncaya kadar.

Şimdi kaygan bir zeminde yokuşta aracı kaldırmak istediğinizde zemin çok kaygan (buz) ve/veya yokuş çok dik ise, bir de önden çekişte gaza yüklendiğinizde arabanın arkaya yığılması ile ön taraf daha da hafifleyince tekerlekler patinaja başlıyor, motor gücünü kesiyor TCS, ancak şartlar değişmediği için patinaj devam ediyor, motor gücü daha da azalıyor ve sonunda bir türlü zemini yakalayamadığı için iş stop etmeye kadar varıyor. 

Yani yazdığım senaryoda aracın TCS ile kalkmasına pratikte imkan yok.

TCS'yi kapatırsanız da büyük olasılıkla mümkün olmayacak ama oluşan ısı ile zemini biraz kazıması ve altta tutunabileceği bir alan yakalayıp biraz momentum yakalayarak ilerlemesi mümkün olabilir, o da belki.... 

Diğer bir deyişle belli bir hızda hareket halindeyseniz ve yokuş yukarı gidiyorsanız TCS yardımcı olur, ama durdunuz ve kalkamıyorsanız şansınızı bir de kapatarak deneyebilirsiniz.

Nitekim videoyu bu gözle izlerseniz TCS'li geçişte Jaguar'ın kurudan hareket ettiğini ve belli bir hızla buza girip devam ettiğini gözlemleyeceksiniz.

Bilmiyorum bu yazdıklarım tartışmayı sonlandıracak açıklıkta mı?

Tutucu bir ihtiyar olarak çorbayı biraz ben de karıştırayım...;

1. Kış lastiklerinin kanuni zorunluluk olduğu şu devirde sanırım yaz lastikleri ile karlı buzlu yollara çıkmanın aklıevvelliğin ötesinde bir tür suç sayılacağını düşünmekte yarar var. Ustalığına güvenip yola çıkan "bir şey olmaz"cılar sadece kendilerine zarar verme riski taşımıyorlar, aynı zamanda etraflarındaki kişileri de tehlikeye atmış oluyorlar ve ne yalan söyleyeyim benim için alkollü araba kullanmakla eş değer. Demek ki neymiş: Kış lastiği olmadan kara çıkmayacağız!
2. Karda araç kullanmak bir felsefedir ve felsefenin özünde de olabildiğince yumuşak olmak yatar. Şimdi eminim androjen yüklü ve karda tepişmeye hazır bir sürü gence bu ifade hafif ve de biraz mizahi gelecek. Ama başarının anahtarı yumuşaklıktır. Kalkış, ivmelenme, frenleme, direksiyon hareketleri hepsi olabildiğince yumuşak olacak. Kar yumuşak dokunuşları sever...
3. Çıktığınız yolda kuru hava koşularında gittiğiniz süratin yarı değerinde seyir halinde olun ve önünüzdeki araçla normalde bıraktığınız mesafenin 3 (yazı ile ÜÇ) mislini bırakın. Kar yavaşlığı ve mesafeli olmayı sever.
4. Arkadaşların daha önce yazdığı doğru; olabildiğince üst viteslerde kullanın, aracınız 1500-2000 dd arasında seyir halinde olsun, kalkarken ikinci vitesle kalkın. Zamane motorların turboları düşük devirlerde dahi yeterli tork üretiyor, Düşük devir/büyük vites yumuşaklığı sağlar. Karda ekonomik araç kullanma ilkeleri işe yarar.
5. Hızı iyi ayarlamak esastır, kaymayacak kadar yavaş, yolda kalmayacak kadar hızlı olmanız gerekir. Rampa çıkarken yokuş bitene kadar vites değiştirmeyeceğiniz bir hızla başlayın çıkmaya. İnerken de yokuşun başında yavaşlayın ve uygun viteste hafif hafif fren dokunuşları ile aracın hızlanmasını engelleyerek inin. Karda denge esastır, aşırılıkları sevmez.
6. Bir engelden kurtulmanın ilk yolu fren yapmak değil aracın yönünü değiştirmek olmalıdır eğer şartlar imkan veriyorsa... Karda kaçınmak esastır. 
7. Çekiş kontrol sistemi hafif patinajlarda işe yarar, ancak dik ve buzlu zeminde patinajın yoğun olacağı ortamda motoru stop ettirecek kadar engel teşkil edebilir, bu şartlarda kapatılması uygun olur. ESP ise asla devreden çıkarılmamalıdır (zaten Mk.3'de böyle bir imkan yok). Karda teknoloji iyi bir yardımcıdır. 
8. Kayma durumunda ayağınızı yavaşça gazdan çekip hatta gerekirse debriyaja basarak direksiyon ile düzeltici kontrol yapın. Viraj dışına kaymada viraj yönüne, arkası kopar ve viraj içine doğru dönerse de viraj dışına doğru yavaşça direksiyon ile dengeleyin. Daima gitmeniz gereken yöne bakın, tecrübe göstermiştir ki kişi direksiyonu baktığı yöne kırmaktadır. 
9. Özellikle arka tekerleklerin el freni çekilerek veya debriyaj ani bırakılarak, ya da arkadan itişlerde fazla gaz verilmesi ile kilitlenmesi/patinaja düşmesi ve traksiyon kaybetmesi olasıdır, bu durumda sürüş aksınız düz değilse kendi etrafınızda dönebilirsiniz, tadını çıkarın...! 
10. Bol karda daha önce açılmış izleri takip edin, çok şeritli yollarda en temiz şeridi tercih edin. 
11. Akünüz, yakıt deponuz, antifrizli cam suyunuz yeterince dolu olsun.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar...

Karı görsek daha fazla detay yazarım ama nerdeee!?

Şu buz çözücü diye geçen zımbırtıları deneyen oldu mu. Büyük spreyler veya küçük göz damlası şişesi gibi şeylerde satılıyorlar.

Çözen olmasa da hareketli parçalarda donmayı etkili bir şekilde engelleyen her derde deva bir madde var: WD-40, kullanın anacım...

ben hepsini denedim en iyi orijinal cd çalıyor ,ondan sonra usb son olarakta bluetooth ..yani en kaliteli çalan orijinal CD  

Kesinlikle doğru...

Kalite sıralamasında müzik CD'si (mp3 değil bildiğimiz ses kaydı) daima açık ara önde gelir.

BT üzerinde girişlerde çalan aletin ses kontrol sistemi ("equalizer") kullanılıyor ise tiz ve baslar daha güçlü hale gelip kalite hissi verebilir, ancak bunlar kaliteyi tanımlayan unsurların sadece ikisi ve de manipülatif bozulma olarak da nitelendirilebilir.

Bununla beraber araç içi akustik olarak o kadar uygunsuz ve gürültülü bir ortam ki müzik kaynağının kalite detayı bazen önemsizleşebiliyor. 

Paylaşıldı mı önceden bilemedim, paylaşıldı ise silinebilir...

http://youtu.be/3oapP8qzehI

Vergiyi ödedim de hangisini alsam bilemedim???

Navking kullanıcıları pek mutlu değil, haritalar geç güncelleniyor, doğru olmayabiliyor vb. şikayetler sık.

Route 66 iGo kadar kullanışlı olamadı nedense.

Ben olsam ucuzunu tercih ederdim, basit navigasyon yeter, VT500 düşük ekran çözünürlüğüne karşın hızlı bir çip kulanıyor, alternatif daha fazla bellek ve yüksek ekran çözünürlüğü ile W50M olur.

Bence yine de ucuzu...

Mutsuz ederse sevmediğin birine hediye edersin en azından

http://kampanyabul.org/category/kampanyalar/mtv-kampanyalari

Hıııı, Alman medyasının VW grubuna yaklaşımı neyse İngilizlerin de Ford'a öyle...

Bu kaçınılmaz.

Bizim de markamız olsa Türk basını için de aynı şeyi söylerdim.

Bu arada araçların hepsini de beğendiğimi ve kendince başarılı bulduğumu da eklemeliyim.

hareket halinde olmama ragmen motor sıcaklıgı hızla düşüyor ve bir süre kalorifer acık kalırsa sıfıra kadar dayanıyor

Tüm normal diyen arkadaşlar hanginizde yukarıdaki durum oluyor????

Isı göstergesi sıfıra kadar düşüyor denilmekte....!

Bana hiç normal gelmiyor...!

Yani en azından benim benzinlide ısı göstergesi kaloriferden bağımsız, yani milim oynamıyor...

Peki Ozcan B. bu süreçte kaloriferden güzel sıcak hava üflüyor mu?

İnce metal lameller (1) manyetik bir şalter (2) tarafından hareket ettirilerek ışığın odak yönünü değiştirebilir, bu da kısa far uzun far değişimini sağlamış olur.

Ayrıca hızlı çalışan bir elektrik motoru (4) xenon ampulun (6) bağlı bulunduğu kasayı sağa sola (3) ve yukarı aşağı (5) oynatarak gerek yükseklik ayarını gerekse viraj aydınlatmasını sağlar.

Ford için spesifik değildir.

peki..bu arada birşey daha sorucam.araclardaki klimalar tek yönlü çalısıyor dimi?yani sadece klima havayı sogutuyor,ısıtma işleminde klima ışığı yanabilmesine rağmen,ısıtma görevinde klima çalısmıyor sanırım,yani yazın klima actıgımızda motorun gücünden kullanıp ekstra yakıt tüketirken,kışın sıcakta klima ısıgı yanmasına ragmen calısmıyor dimi

Klima kompresörü yaz da kış da devrede oluyor, ancak kışın ısıtma fonksiyonu yok, sadece nemi alır, yani daha az yük biner motora...

Isınma motor suyunun kalorifer radyatörüne yönlendirilmesi ile oluyor.

Ben yaz kış klima açık kullanıyorum ve bir sıkıntısını da görmedim, özellikle Antalya'da nem önemli bir sorun. 

Çok normal bir durum kafanıza takmayın. Çok soğuk havalarda bu bütün araçlarda olabilir. Servis araçlarının ve minibüslerinin önlerine karton kapatırlar motor daha çok ısınsın diye.

Focus'ta kartona gerek yok aktif ızgara sistemi var, en azından o kadar modern...

Hakikaten bu sayede çok çabuk ısınıyor, 2-3 derece altında pek kullanmadım ama bu ısılarda bile 2-3 dakika içinde sıcak hava üflemeye başlıyor

Klimayı istediğiniz kadar açın eğer verimli hale gelmezse araba zaten gereken gücü vermeden çalıştırıyor kaloriferi

Bunu bir de benim anlayabileceğim gibi yazar mısın....! 

Dediğiniz gibi yaptım. Çatır çutur sesler geldi kırarak açtı vallahi. Birşey olmadı aynalara ama ne yalan söyleyeyim içim gitti seslere...

Geçmiş olsun, sesler buzların kırılmasından geliyor aynanın değil....

Katlanır aynan mı var derdin var 

Ticari birşeyden bahsediyorum siz duygusal

Ticari başarı satılan araba sayısı ile değil bilanço karı ile ölçülmeli o zaman...

211 karı neydi, 2012 karı ne oldu!?

Hocam aracı aldığımda kullanım kitapcığını incelerken far ayarının otm. konumda  olması durumunda silecek sensörününde aktif olduğunu okuduğumu hatırlıyorum, buna istinaden yazmıştım..

Ters hatırlıyorsun:

Yahu bu araba Almanya^da da, İsveç'te de Rusya'da satılmıyor mu?

Oralarda aynalar donmuyor mu?

Üretici aynaların donmasını düşünmemiş midir?

Açın girin kullanın gidin...

Bir şey olursa da Ford'u dava edin ihmalkarlık ve tedbirsizlikten, kullanıcı kılavuzunda aynaların donmasına yönelik bir ibare koymadıkları için... 

Yani ben öyle yapardım!

hiç böyle beklemiyordum ,  

Senin adına sevindim, dört mevsim lastiği olarak karda buzdaki performansı kuruda da verirse tadına doyum olmaz.

Tabii geniş tabanla kuruda avantajın olur, en azından 215'den çok farklı olmaz diye düşünüyorum, dört mevsim özelliğinin götürdüğünü geniş taban telafi eder.

Karasal iklim için akıllı seçim...

http://odd.org.tr/folders/2837/categorial1docs/546/2012%20Total%20RS.pdf