Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

A.Coşar

Üye
  • Toplam İleti

    896
  • Katılım

  • Son ziyaret

Günlük Yorumları, A.Coşar tarafından oluşturuldu

  1. Dini bakımdan inançlı biri değilim,ama hayata olan inancım sonsuzdur.

    Bir gün öğretmenler odasında dini bir tartışma başladı. Ben de engin bilgilerimle tartışmaya taraf oldum.

    Diğer arkadaşları dini açıdan etkilemeye çalışan genç öğretmen arkadaşım da döktürüyor yani...

    Uzadı da uzadı. Sonuca bağlanacak gibi değil her dini tartışmada olduğu gibi.

    İş "Neden inkar ediyorsun,sen Müslüman değil misin!" konusuna geldi dayandı.

    Ben de tartışmaya noktayı koymak için genç arkadaşa "Ya ben Hristiyansam,olamaz mı" dedim.

    Tepki aynen şu:

    "Sen ne saçmalıyorsun, sen Hristiyan olamazsın! Eğer öyle isen Allah belanı versin!"

    Dedim ki:

    "Anladım. O halde cehennemde görüşürüz!"

    En çok özlediğim şey ne biliyor musun?

    Senin gibi bir sofranın etrafında bin millet,bin din oturup yemek yemek...

    Kimse kimseye ne milletini ne de dinini sormadan...

    Yaşa be Sevgili Kaan.

    • Beğen 4
  2. Sqzzp94.jpg

    İlk spor ayakkabım buydu.

    Bunu almak için canımızı verirdik. Çocukluğum fakir geçtiği için öyle Adidas,Converse...

    (Bkz.:Kaan'ın gençliğini kıskanmak... )

    Bize uzak hayallerdi,hatta hayalini bile kurmazdık haddimizi bilip.

    Şimdi kimse bilmez bu markayı ama Slazenger ya da Kangaroos desek gençler zıplar.

    Esem Spor üretip pazarlıyor bu iki yabancı isimli ayakkabıyı da.

    Not:Türkiye'de taklit başlangıç yılları 1970'lerin sonlarına doğrudur.

    Adidas drei Streifen,Esem Sport nur zwei Streifen.: :)

    • Beğen 1
  3. Babam öldükten (Ereğli Demir ve Çelik Fabrikası)sonra tazminat olarak verilen üç kuruş parayı amcalarım

    biz büyüyünce işimize yarar diye vadeli hesapla bankaya yatırmışlar,18+ olduğumuzda gidip çekebileceğiz.

    18+ olduğumda Ankara'da liseyi bitirmişim,dersaneye gidiyorum(2 aylık hızlandırılmış kurs Kızılay Dersanesi) ve hukuk kazanacağım(nah kazanırım).

    Annem verdi banka cüzdanını;" Git Ereğli'ye(Karadeniz Ereğli),çek parayı getir." dedi.

    Bindim Üstün Erçelik'e,düştüm yola. O zaman yol uzun,Azaphane Deresi zor bir yol. Bugün 3 saatte gidilen yolu

    otobüsle 7-8 saatte gidebiliyoruz.

    Gece 12'de bindim otobüse,hesaba göre sabah banka açılırken kapısında olacağım,

    parayı çekeceğim ve aynı gece yine 12'de otobüse binip tekrar Ankara'ya döneceğim.

    Çok basit bir hesap,al parayı oyalanmadan bin gel.

    Aynen öyle oldu da. Ama parayı aldıktan sonra eski mahalleden arkadaşlarla karşılaşana kadar.

    (Merak etmeyin para güvende,ölürüm ona dokunmam;ailemin rızkı o.)

    Dediler;"Gel,bir ıslatalım,madem +18 de olmuşsun."

    Gittik bir meyhaneye,adını bile hatırlamıyorum şimdi.

    Oldukça fazla içtik,hesaplar karşı taraftan,iyi bir şey! Gece otobüs saati gelince beni yolculadıklarını hatırlıyorum.

    Ama o kadar. Sabah 7.00 de Ankara'da otogarda ineceğim.

    Eski otogarı bilenler bilir,peronların hemen yan tarafında sefere çıkmayan ya da seferden dönen otobüslerin beklediği katlı

    otopark vardı.Öğlen 2 gibi uyandığımda otobüs oraya çekilmiş,kapı açık üzerime bir battaniye örtülmüştü ama battaniye biraz pis kokuyordu.

    Meğer sabah otobüs gelmiş Ankara'ya,herkes inmiş,beni fark etmemişler ve otobüsü yukarı çekmiş şoför.

    Sonra muavin beni uyandıramayınca üzerime battaniyeyi örtmüş,üşümeyeyim diye.

    Kapıyı da açık bırakmış,uyanınca sessizce gideyim diye.

    Battaniye neden mi pis kokuyordu?

    ...

    • Beğen 4
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.