Kaan Yagizer

iki parmaklık lastik parçanın nasıl bir etkisi var acaba

Aracın yüksek süratte önden kestiği hava altına dolarsa bu hover effect denen bir pozitif kaldırma kuvveti oluşturur. Yani aracın taban saç'ı ile yol arasına dolan hava aracı "kaldırır" ki bu da yol ile temas yüzeyini azaltır. O nedenle difüzör takıyor, ön spoiler ayarlıyor ve bunun gibi yöntemler kullanıyoruz ... maksat araç altına hava girişini azaltmak ve mümkün olan en iyi boşaltım (girdapsız) sağlamak.

...Sonuç = Estetik nedenler ile aracın sağını solunu kesmeyin kardeşim ... alalalala.  

İyi olmuş Cem'im, kayık kadar ama virajda yatma eğilimi göstermiyor ... süspansiyonu iyi akord edilmiş (eskisi de iyiydi gerçi...) tam kıvamında. Şey gibi sert - sağlam ama rahatsız etmiyor, direksiyon elk.destekli ama yol hissi kaybolmamış, şanzıman sağır değil ... zamanında tepki veriyor. ben olsam sunroof'lu araç almazdım, tavan içeriden resmen iki parmak alçalmış ... direksiyon yükseklik ayarını dir.kolonunun epey bir aşağısına koymuşlar, yerini beğenmedim, elektrikli park frenine uyuz oldum (malum) ama bunun mondiş ile alakası yok, marka gözetmeden ben tüm elk.park frenlerinden nefret ediyorum  

...izolasyon iyi, dış sesler hala var ama olması gerektiği seviyede. yola basış hissi iyi ... resmen yapışıyor kuZu. kullanımı rahat, yormuyor. 

keşkelerin var mı kaan? ...dersen.

ben olsam sunroof yerine elk.koltuğa para verirdim. kendi adıma manuel almazdım. fazla km yapmıyorum + motor/şanzıman uyumu tatmin edici seviyede. standart tit.otomatik + elk.koltuk + led far ... benim ideal kombinasyonum bu (zaten bir ton şey zaten araç üzerinde geliyor) ...şerit takip, yakınlık algılama vs'ye para harcamam (tekno paket) ... tabi bu benim tercihim.

...haa ... bir de LB alırdım, NB değil.

Ufak bir not.

NB'de Sunroof var.

LB'te Cam Tavan

SW'de Ön kısmı (sürücü) açılabilir cam tavan

...bir not daha. Yeni Mondeo Ford.EU'nun seri üretimde hafif alaşım'a geçtiği ilk araç. Bagaj kapakları ve arka kısımda bazı bölmeler Magnezyum + Alüminyum alaşımından yapılmış. Hatta Ford ilk servis bültenini yayınladı (Magnezyum + Alü. alaşım hakkında)   

Ooo çok kötü pazarlama

pazarlama değil valla ... analog görünümlü digital geyç'leri sevdim. Direksiyondaki kumandalar da hoş, sol taraftan daldın mı tako'nun içindeki yol bilgisayarına giriyorsun (bin seçenek)   sağ taraftaki kontrollerden de orta kısımdaki "genel" kontrollere ulaşıyorsun. Kullanması basit (ben bile iki dakikada çözdüm) oynaması da zevkli.  

seni gidi sexy şey seni  

Aracımı görünce: "Biliyorum onu, kamyon gibi..." bir ifade kullanmıştı.

Halt etmiş o, eleman haddini bilmemiş.  

yice konu dışı olacak ama satış danışmanı olmak için firmaların özellikle aradığı bir kriter var mıdır abi?

...biraz merak, bilgisayar kullanma becerisi, sabır, girişkenlik, düzgün diksiyon ve öğrenme isteği bir de -iyi aile çoçuğu OLMAMAK- yeterli.

Satış Danışmanlığı zevklidir, bin çeşit insan ile tanışırsın ... senden fazla insanı bir tellak'lar tanır, bir de berberler    insanı pişirir, tecrübe kazandırır ... biraz da kafan çalışıyorsa iyi para götürürsün. Tavsiye edermiyim? Ederim tabi ... ama daha zevklisi işin servis kanadıdır. Satışçı kadar para kazanamazsın, kimseyi mutlu da edemezsin ama çok daha zevklidir.

Ama vw gönen de daha kapıdan girdiğinizde ipad li melekler karşılıyo sizi naber

işin "melek" kısmı hediye paketinin üzerindeki kurdela misali ... kurdelenin ömrü paketi açana kadar. Esas önemli olan ne aldığınız. 

Konu ukala müşteri zeki satıcı üzerinden konuşulmuş,müşteriyi geçtim ukala insan kişinin babası dahi olsa katlanmak zordur

...satıcının "zeki" olup olmadığı konusunda yorum yapmadım     o beni aşar. Söylediğim -ukala- olarak adlandırdığınız müşteri tipi ile dalga geçildiği (bkn.arkanızdan çok pish dedikodunuzu yaparız.)  

Bilmediğini araştırıp müşteriyi bilgilendirmeli.

...katılıyorum, herkes her şeyi bilemez. Bilmiyorsan -sallamayacaksın- araştırıp neyse doğrusu ortaya koyacaksın.   

hazırlıklı gidelim

hazırlıklı derken? ... unutulmaması gereken bir nokta var (daha doğrusu iki...)  Bir-Silahım var (kısa9) zorda kalırsam topuğunuza sıkarım İki-Çok kalabalığız, dövmeye kalkarsanız yardım çağırırım (bkn.koşup gelen 1,826 servis çalışanı tarafınca linç edilmek)  

kaç beygir kaç tork olduğu sorulduğunda cevap verilememesi.

...açıkçası kimseden öyle bir beklentimiz yok. Satış Danışmanları da o şekilde eğitilmiyorlar ... diyeceksiniz ki "nasıl eğitiliyorlar peki?" ... şöyle.

Ford kimseden (özellikle Satış Danışmanlarından) teknik bilgi vs. ezberlemesini istemiyor/beklemiyor.  Bunun temel nedeni o bilgilerin sıklık ile değişiyor olması (zaten bu amaç/mantık gereği basılı evraklar - kataloglar - web siteleri vs. bir çok uyarı ile dolu ... örnek : Ford - Otosan önceden bildirim yapma gereği duymaksızın bu aracın teknik ve aksesuar özelliklerini değiştirebilir ...vs.)

... istenen, arzu edilen şu.

Burhan bey geldi ... atıyorum Focus MCA'nın teknik bilgilerini sordu.  Satıcı ister PC, ister iPad, ister katalog üzerinden teknik dökümanı açacak ve aynı zamanda Burhan bey'e de göstererek (yani kafadan atmadığını ispatlayarak, o analitik bilginin son halini kontrol ederek ve aynı zamanda potansiyel müşteriye isterse nereden bilgi toplayabileceğini de göstererek) oradan okuyacak.

...yani biz satıcılarımızın -papağan- değil, bilgi kaynağı kullanıcısı olmalarını istiyoruz.

Sonuç : Bu araçtaki motor hangi devir'de kaç Nm torq üretiyor sorusunun ezberden cevaplanmamasını yadırgamadım.

Ama bizde hava yapıyoruz ki...bir de öyle düşünmek lazım

...laf aramızda kalsın ... öyle fazla havalı sorular soran potansiyel müşteri ... nasıl desem? ... bunun kibar bir tarifi de yok ki ... satıcılar içten içe onlarla dalga geçiyor.  (bkn.gollum'un yüzük görünce manyağa bağlaması) 

- Bu arabada kaç amper akü var?

- 75

- 100 olmaz mı?

- ne yapacaksınız ki?

- işte hemen bitmez

- alternatörünüz fazladan amper ihtiyacını karşılamak için neredeyse kesintisiz çalışacak. ya alternatörü'de değiştireceksiniz ya da yakıt tüketiminiz artacak, bunu biliyorsunuz değil mi?

- ...ah evet, neyse ... 75 kalsın o zaman. Peki buna 20 inch jant takılmaz mı?

...gibi, gibi.  Siz anladınız gerisini   

Hocam bilmiyorum etik olur mu?Forumda otokoçta çalışan arkadaşlarda var diye biliyorum,onlar sakıncası olmadığını söylerse benim için sakıncası yok ama şunu söyleyebilirim otokoç olmayan bayiler ağız birliği yapmışcasına 94.600 deyip 94.000' e düşüyorlar fakat otokoç bayileri biraz daha düşük fiyat veriyor(tabi hepsi değil)

yarım elma - gönül alma böyle bir şey işte ...

Golf mü, boşverin onu donanımı az bakımları masraflı isterseniz dökeyim hemen bakalım.

...doğru söylemiş, o programın adı JATO ... Ford'a ait değil, bağımsız piyasa ölçümleme / ürün karşılaştırma kuruluşunun yazılımı. Yazıyorsun ekrana Focus MCA HB Style TDCI ile Golf bilmemne'yi karşılaştır diye (her marka'yı her marka ile karşılaştırıyor) boy - bos - ağırlık - teknik data - aksesuar - fiyat vs.vs. tam döküm veriyor.

ford alacaksanız her zaman otokoçtan alın,biz fabrika satış mağazasıyız

...günün esprisiydi vallahi , çok güldüm. Fabrika satış mağazası olduğuna göre  arkadaşlar sezon sonu, defolu ve ihracat fazlası araçları satıyorlar  

İşin gırgırı bir yana hem epey münasebetsiz, hem de etik ve yasal açıdan uygunsuz bir söylem olmuş.

Şu forumdan ekip kuralım satışı katlarız

Katılmıyorum, forum ahalisi ya satmaya kıyamaz (kuZu'ları) ya da aşırı detayda kaybolup satış motivasyonunu kaybeder ... ama seyirlik bir durum olacağı kesin. 

Neden ille de siyah

Black is Beautiful üstadım  

... işin gırgırı bir yana cevap basit (bkn.occam'ın usturası) siyah plastik basmak kolay, korumak kolay (stoklamak) kullanmak kolay (leke göstermez) maliyet farkı yok tabi ki ama işin bir de psikolojik tarafı var.

... Mondeo'ya her şeyi koyarsan müşteriyi bir üst alım grubuna nasıl taşırsın? Bir takım şeyleri bilerek - isteyerek ve tahammüden eksik bırakıyor ve "neden bu da yok?" diyene "Aman efendim, olmaz olur mu? Şu kadarcık fazla verin (bkn.pilavlık) sizi Vignale'ye geçirelim, hem çift renk döşemenin yanı sıra size deri - maun karışım direksiyon verelim, şunu verelim, bunu verelim ... ölümlü dünya ... atın bize fazladan %10 (örnek verdim...) bakın ne ciciler ekliyoruz" şeklinde cevap verme şansını bize tanıyorlar.

...Müşteriyi tüketim piramitinin bir üst adımına çıkartmak / çekmek için yapılan şeyler bunlar. Tıpkı marketlerin göz hizasındaki raflarına mal koymak ve bunun çin market işletmecisine para vermek ya da marka'yı delice zarar ettiriyor olsa da yarışlara sokmak gibi ... 

 ama bu haliyle bile sınıfında en alınası araç olduğunu düşünüyorum ve sanırım almak üzereyim

...doğru karar, içtenlikle tavsiye ederim. 

''Aklımızdaki tüm özelliklere istediğimiz fiyata sahip olmak çoğunlukla mümkün olmuyor''

...olmuyor işte patronum, kimi zaman hesap denk düşmüyor. ben de belime kadar uzanan hem de lüle lüle sarı saçlarım olsun istiyorum ama bildiğin keltoş'um işte  

diyeceksin ki neden?

şöyle ...

farz edelim biz beraber çalışıyoruz ve sen işin maliyet kısmındasın, ben de senin kılçık patronunum (sen dememe bozulmuyorsun değil mi üstad?)

... kıl patronum ya, kalkıp sana bir Mission Impossible görevi veriyorum. Diyorum ki Burhan kadeş ... Mondeo'yu tepeleme doldur ama Titanium Otomatik Anahtar Teslim 95,000TL'nin altında kalsın. (bkn.kolaysa sen yap)

...başlıyorsun hesap kitap yapmaya. Almanya ile günde 815 kere konuşuyor, delice LiFO formüllerine dalıyor ve bu arada Pazarlama'dan gelen "Titanium'da Navigasyon olsun, sakın Navi'yi çıkarma yoksa toplu intihar ederiz" ya da mühendislik'ten gelen "Abi araçlara Heavy Duty paket siparişi eklemek farz, yoksa başımız belaya girer" oldu bittileri ile uğraşıyorsun.

Biliyorsun ki aracın çıplak fiyatına koyduğun her 100TL aracın anahtar teslim bedeline 171TL olarak (en az) yansıyacak ... bir de arada Almanya kıllık yapmaz mı? Kalkıp sana "Elektrikli koltuğu masaj opsiyonu ile birlikte veriyorum, ikisini bir arada alacaksın" demez mi?

...işte o an sen kopuyorsun ... başlıyorsun çığlıklar atıp ortalıkta koşturmaya ve de "sizi de mondeonuzu da ...." diye kazıtıp milleti -ısırmaya- anlayacağın CD Non-Premium sınıfta elektrikli koltuk bence/bizce de olmalı ama ... (bkn.kurtarsa dükkan senin) ...kimi zaman hesap uymuyor.

Sonuç : 95,000TL altı lansman fiyatı uygulması kapsamına ne sokulabiliyorsa sokulmuş, o aralığa sığmayan tüm maliyetler de opsiyon ve/veya ek bedel ile teklif ediliyor.  

Not: üstad yazılarımda kullandığım esprili dil (aslında genelde reel dünyada da böyle konuşurum) bir neden ile gerginliğe sebep oldu ise affola, kırıcı olmak hiç bir zaman amaçlarım içinde yer almamıştır. 

Henüz incelemedim ama malzeme kalitesi kesinlikle iyidir diye düşünüyorum fakat önceden de belirttiğim gibi Mondeo'larda siyah plastik görmekten artık gına geldi, açık renk kokpit getirsinler artık, lüx segment araca yakışmıyor, siyah kokpit direkt olarak kalite algısını düşüyor.

Mondeo CD Non-Premium olarak geçiyor, önce bunu hatırlatayım. Fiyat / boyut / aksesuar adına epey dolu olsa da Mondeo -lüks- bir araç değil ... önümüzdeki yıl gelecek Vignale serisi -lüks- olarak tasarlanıyor ... yani akseuar adına dolu olsun ama fiyat uçmasın diyorsanız Ford size Mondeo'yu tavsiye ediyor ... yok salla hoca, parama geçer hükmüm ... gerçek krom kapı kolu, ahşap kaplama, deri kapı döşemesi, soğutmalı koltuk istiyorum diyene de Vignale teklif edeceğiz.

...Mondeo 2015 , Vignale ise 2016 ... yetişirse AutoShow'da Vignale'de olacak (çift renk döşeme onda var) 

çok önem vermesem de kapıyı açınca sahibine hoşgeldin yapan hafızalı elektronik koltuklar olmalıydı.

Üstadım Mondeo'da parasını verirsen masaj yapıp yanağına öpücük konduran koltuk bile var (opsiyonel)  , elektrik'li koltuk ayarı ne ki?    

Orası Man Adası, İngiltere ile İrlanda arasında ve yarı bağımsız bir toprak parçası. Kendi parlemento'su var ve pek çok kararı halk oylaması ile alıyorlar. 

... AB'ye "katılmama" kararını bu şekilde almışlardı ... konumuz ile alakası nedir derseniz? ... hemen "alaka" olayına bakalım.

Man Adası parlementosu kafa patlatıyor ... diyorlar ki "Ulen ne yapsak da ölü sezon'da turizm geliri elde etsek?" sonra bir sivri zeka çıkıyor ve diyor ki "Dear Hacı's ... No Speed Limit .. desek var ya ortam yı-kı-lır!!" ... fikir fena gelmiyor, tartışıyorlar ... sonra da halk oylamasına sunuyorlar.

Sonuç?

... haber duyulunca "gazlama" meraklıları arabalarını feribot'a yükleyip ada'ya getiriyor ve başlıyorlar şanslarını zorlamaya.  Kısa süre sonra ingiliz sigorta şirketleri Man Adası'nı kapsam dışı bırakıyor ama millet gene de gelip gazlıyor.  Avrupa ve Amerika'dan klüpler (Ferrari Klübü, Posche Klübü...) toplu gezi düzenliyor, Man Adası Travma Merkezlerinin sayısını arttırıyor, İngiliz Sağlık sistemi Man adasında kaza geçirip ölen kişilerin organlarını hasat etmek ve onları bir sonraki kullanıcıya taşımak için adaya organ nakil merkezi ve helikopter servisi koyuyor. Ada yerlileri "no speed limit" tarihlerinde gazcıların kullanacağı rotalara çıkmamaya özen gösteriyor, o tarih aralığında yol -gazcı- takımına terk ediliyor (itfaiye ve ambulans artanları toplamak için yol kenarı ceplerinde bekliyor ... o ayrı)  ... Man adası gelip gazlayan ve bir şekilde ölmeyen off season tatilcilerinden para kazanıyor, ölenlerin naaşlarını da kargo ile memleketlerine yollayıp ailelerinden ücret alıyorlar, hatta işi ada'ya aracını getiren turistlerden -feragatname- alma ve araçlardan çevre kirletme ve gürültü vergisi tahsil etme noktasına kadar taşıyorlar (60 ingiliz pound'u idi ... arttıysa bilmem) 

...iyi iş değil mi? 

olay adrenalin ise çok daha iyi yöntemler var. 

...öyle para yığmak falan da gerekmiyor, her bahar döneminde Türk Hava Kurumu Paraşütçülük kursları açıyor. O kurslara katılıp bröve alana kadar statik atlayış yaparsanız bir sonraki adımda Skydive'a geçebilirsiniz. İkinci kursun sonundan itibaren serbest düşüş denemenize izin veriyorlar diye hatırlıyorum. (yanılıyorsam lütfen düzeltin) Her ikisini de denemiş biri olarak yarım milyon dolarlık araçla pistte gazlama veya Skydive arasında seçim yap deseler bir kalp atışı kadar düşünmeden Skydive'ı seçerdim. 1,5 - 2 kilometre boyunca düşmenin verdiği adrenalin ayağınızdaki botları tepeleme dolduracak kadarsa araba gazlama onun yanında ancak çay kaşığı ile tarif edilebilir.

...hadi canım diyenlere serbest düşüş hız rekorunun 1,300km/h'yi aşkın olduğunu ve daha ilk bin metre'de 900 km/h'i aştığınızı belirtmek isterim.  üstelik bu tür sporlarda kimsenin canını / malını (kendiniz hariç) tehlikeye'de atmıyorsunuz.

Kuşkusuz benimkisi sadece bir örnek, trafiğe çıkıp gazlamaktan çok daha etkili eğlence ve adrenalin yöntemleri varken bazı insanların sergilediği umarsızlık, düşüncesizlik, bencillik resmen kafamın tasını attırıyor. Yıllardır bu işi yani arabacılığı profesyonel şekilde yapan birisiyim ve bu güne kadar en az üç tane "bana bir şey olmaz" diyen hızlı şoförü, daha doğrusu onlardan arta kalanı arabalarının hurdalarından çıkardım. 

Sonuç : Geberecesen bana uyar kardeş, ama bunu başkalarına zarar vermeden yap. 

Aslında sorulması gereken soru ...

... trafikte güven içinde yolculuk yapmak için, kendi canımızı ve yolu paylaştığımız diğer kişileri korumak için hangi hızda gitmemiz gerekir?

İzninizle bir çıkarım yapayım ... ben hızlı bir şoför değilim (en azından trafikte) diyelim ki hızlı bir şoför ile aynı anda marşa bastım ve İstanbul'dan Ankara'ya doğru yola çıktık. Diğer şoför arkadaş Allah ne verdiyse bastı, ben ise maksimum hız sınırlarına uydum.

Ankara'ya vardığımız zaman aramızda ne kadar zaman farkı olur? Yarım saat'mi? Bir saat'mi? (fazladan tüketilecek yakıttan, adresinize gelecek trafik cezalarından , yolculuk bitminde çekeceğiniz yorgunluk hissinden -adrenalin nedeni ile- veya yol boyu alacağınız ve insanlara yaşatacağınız gereksiz risklerden bahsetmiyorum) eee? Zamanınız bu kadar mı değerli? Zamanınız canınızdan daha mı değerli? Hadi siz canınıza kıymet vermiyorsunuz, ya yoldaki diğer araçlar? Onların içindeki insanlar? 

...yüksek hızda algı/tepki zamanınız kısalır, düşmanımdan ırak olsun ... önünüze bir yaya çıksa? bir çocuk yola fırlasa? trafikteki diğer araçlardan biri saçmalasa ne olacak? Milisaniyeler içinde kaza olup bitecek, siz hala ne olduğunu anlamaya çalışacaksınız.

Otomotiv firmaları araçların aktif ve pasif güvenlik tedbirlerini arttırmak adına her yıl on milyonlarca dolar harcıyor ama hala sorumsuzluk ve/veya düşüncesizlik için bir tedbir alınamadı (ne yazık ki)

...ayıp ... ayıp ...yakışmıyor. 

LPG : Pass ... sorun kaldı mı? Hayır! 

...doğru söylemiş, katılmamak elde değil. 

üstadım sorunuzun cevabını zaten siz başlıkta vermişsiniz ... aynen sizin dediğiniz gibi "Hız Kadranları İle Oynama" 

Patron bu araba sende mi.

yok bende değiş Cengom, hava muhalefeti nedeni ile iki gündür (ve yarın da) TIR'lar Gölcük Yükleme Sahasından Çıkamıyor. Benim arabalar gelmedi daha ... öff yaaa

Skoda bir tutamac koyuyor oraya cekebilesin diye.

...bize de öyle bir şey lazım zaten. İlla uygun bir şey bulur takarız.

Elektrikli kapanmayi düşünememiş mi ford mühendisleri.

ilk gelen partide yok, belki sonradan eklerler.

2.0 dizel liftback de çekin biraz bakın 2.nci elde bir müşteriniz hazır

hele bir (Mayıs) 2,0'ları alalım da ... 

iyide abi kaç lt bu bagaj?

teknik değerlerine bakamadım (daha) ama beni etkileyen bagaj yük kapasitesinin hacminden ziyade (sök şapkalığı, tepeleme yük doldur ... yatır koltukları da ... o pozisyonda koşumlu deve sığar)    yükleme alanının korkunç açıklığı oldu.  Aklımdan "korku filmi seyrediyor olsak bu araba üstüme atlar, ham diye yerdi beni" diye bile geçirdim (Bkn.Stephen King - Christine)

Motorlar şu şekilde (yukarıda yazdığım gibi)

1,6 Dizel  Manual

1,5 Benzinli A/T

ford için hayırlı olur inşallah..

...olur , olur. Biz arabayı sevdik.

Diyeceksiniz ki "Bayi Arabayı Sevse Ne Olacak?" ... öyle değil işte.   Bayi arabayı severse (ona ısınırsa/güvenirse) tanıdığına tavsiye eder.  Siz araba alacaksanız ve CD Non Premium'dan bir şey bakıyorsanız ve biz sizinle arkadaşsak ve kalkıp ben size "Mehmet abi al bu arabayı, bin ... beğenmezsen getir kafama at!" dersem bu sizin alım kararınızı etkilemez mi?  Onun dışında neredeyse her bayinin kendi kiralama şirketi var, biz Mondiş'e abanıp kendi filolarımıza çekmeye başlarsak ve bu araba ortalıkta bolca dolaşırsa piyasa etkilenir (olumlu yönde) gelen müşteriye rahatça "10 tane focus istiyorsun, müdürlerine de az bir fark ile 2 tane Mondeo vereyim ... prestij'in dibine vursunlar" ... sonuçta bayi takımının ürünü sevmesi oldukça önemli.

...ford için de hayırlı olur, bizim için de   

tanıştırayım ... 

Bu gördüğünüz bagajı kapalı bir LB , yakut kırmızı (güncel favori rengim) olmasının dışında pek de göze batar bir durum yok ... dimi?

... cevabınız heee?!? Nolmuş ki?!? şeklinde olacak ise, gelin bagajı açalım.  Bagaj düğmesine dokunup kapağı kaldırdığınız zaman ...   HobareYYY ... arabanın yarısı havaya kalkıyor. Kapak ve arka cam devasa bir bölüm şeklinde açılıyor ve karşınızda Mondeo'nun bagajı.

bakın bu da biraz açı ile çekilmiş aynı bagaj kapağı ..

... çoktandır böyle açılan bir bagaj görmemiştim (bkn.çüş be!) işin komik tarafı eğer bodursanız (maki, yerden bitme, bıdık, cüceden hallice ... yani 1,80'den kısaysanız) o bagaj kapağı tam açokken NAH kapatırsınız  

Tam açık pozisyonda kapak ÜüÜüÜüÜüÜ'ye kadar çıkıyor diyeyim, gerisini siz anlayın. Beş metre uzunluğunda (Bkn.Titanik Yavrusu) bir araba ve arkasında açılan iki metrelik bagaj kapağı ... beH, beH.

Ford ya bu arabanın bagaj kapağına içeriden bir kayış takacak (bodurlar onunla kapağı geri indirebilsin diye) ya da araba ile birlikte şöyle bir şey verecek.

not: Bu arada bu gün böyle bir konuşma olmadı ....

Birisi = Bana söylesene, neden 1,5 TDCI ve Otomatik seçeneğini Mondeo'ya koymadılar? Fiesta'ya sığmıyor (şanzıman) onu anladık, taban saçı kalıplarını değiştirmek lazım, yeni kasada o işe bakacaksınız. MOndeo'nun derdi neydi ki?

YetkiliKişi = E6?

Birisi = Valla mı?

YetkiliKişi = Ekmek çarpsın...

...diyeceksiniz ki bu muhabbet ne?

Şöyle ... laf arasında deniyor ki (aslında denmiyor, çünkü böyle bir konuşma yaşanmadı) "Mondeo'ya 1,5 dizel'i ıslak şanzıman ile koyduk ama araç performans testlerinde E6 yani Avrupa Birliği Egzost Emisyon normlarını geçemedi!" ...neden? O motor ve o şanzıman Mondiş'i testler sırasında taşımak için bol-bol yakıt tüketti ve elde edilen emisyon değerleri E6 normlarını karşılamadı.  Yani yakın ve/veya orta gelecekte Mondeo'da 1,5 TDCI + Otomatik seçeneği yok.  1,6 Dizel ve 1,5 Benzinli+A/T ile pazara giriyoruz, iki ay sonra da 2,0 Dizel + A/T geliyor ama o kadar. 

... tabi bütün bunlar kurgu, böyle bir şey konuşulmadı, ben de bunu yazmadım.  Hatta biri hesabımı hack etmiş, benim ağzımdan saçmalamış bile olabilir. (Bkn.ben masumum) 

bu araba (ya da kuzeni) burada ... demek istediğim Ar-Ge'de karşılaştık kendisi ile ... hatta bir de rover vardı ona eşlik eden. 

... sanırım hidrojen yakıt hücresi çalışmasına denk gelmiştik,ya da ona benzer bir elektrik sisteminin denenmesiydi. (bkn.ozon kokusu...)

resim çekmeyi denemedim bile, denesem şimdi o fotoğraf makinesini çıkartmaya! ya da hazmetmeye çalışıyor olurdum   

Üstadım, arkadaşlar.

Piyasa denen "şey" aslında yanlış yere odaklanıyor. Kaporta kozmetiktir ... çamurluğun boyanmış olup - olmamasının aracın gidişi / yol tutuşu / tüketimi ile ne alakası var? 

...şöyle anlatmaya çalışayım.

Bir ev'e bakıyoruz, mutfak berbat durumda, eektrik tesisatı çürümüş, su kaçağı var ama dış boya tertemiz, evde harici rutubet yok.  Aracın yürüyenine bak, düzenli servis görmüş mü? Triger'i değişmiş mi? Turbo varsa o ne durumda? Motor kompresyon testi yaptır, ön düzen - fren testine sok.

...ama olmazzzz! 

Çamurluğunda boya var mı? Kaput sökülmüş mü ... bakılan bu.

Komik yani ... trajik komik hem de. 

@Tevfik, Yasin bey'in belirttiği türden bir kaza araç yetkili servis'te fabrika standartlarına göre + orjinal parça ile onarıldığı için aracın değerini + ve/veya - yönde değiştirmez. 

... örnek vermek gerekirse benim kullandığım 2013 model Focus aracın Tramer kaydında 16,500TL hasar var ... araç yol ortası ayrımına çıkmış ve ön tampondan başlayıp altında ne varsa kırıp dökerek en az 50 metre o şekilde gitmiş. Ön - arka tampon, egzost , ön akslar , salıncaklar, radyatör ve hatta motor karteri hasar görmüştü.

Hepsi onarıldı, ben de aracı kullanıyorum. Sıkıntım var mı? Yok ... sağ marşbiyelde ufak bir ezik vardı (orta-alt kısmında) oraya dokundurmadım bile, salla öyle kalsın dedim.

...araca bakan hiç hasar göremez, arabada boya yok ... kırılan, dökülen ne varsa sıfır orjinal parça ile değişti. satacağım zaman arabada hasar var mı dendiğinde aynen bu şekilde anlatacağım. alıcı doğal olarak fiyat kırmaya çalışacaktır, bu normal ... ben de kendime bir pazarlık payı bırakacağım tabi ... bu da normal.

anlaşırsak ne ala, anlaşamazsak anlaşamayız ... dert değil.  Focus gibi bir aracı satmaktan kolay ne var ki? Ona satmam, başkasına satarım ... 20'ye vermem, 19'a veririm ama "hasarsız" demem.

İşin komik tarafı bu gün o aracı her hangi bir ekspere gösterelim, kaza kayıtlarına bakmaz ise bu arabada şu - bu değişmiş diyemez.  Kaputu açıp amortisör kulesine bakacak, orada sorun yok .. başını eğip motor traversine bakacak ... travers yeni ama 10,000+km önce değişti ... yani pırıl pırıl değil, onu da anlayamaz. aracı lifte kaldırsa, egzost sistemi hafifçe menevişlenmiş olsa da hala dipdiri ... ne oldu dese? ...ses yapıyordu, garantiden değiştirttim der işin içinden çıkarım.  

...yani benim örneğimde olduğu gibi söylemek istemezsem söylemem ve de öyle kolayından yakalanmam. 

Tramer uygulaması o açıdan yararlı, servis'i ziyaret edip (ruhsat sahibi ile birlikte) servis geçmişine de bakmak işe yarar (ruhsat sahibi ile gitmzseniz araç geçmişini yoldan geçene göstermezler) ama gerekli yasal düzenleme yapılmadan ekspertiz sisteminin işe yarayacağına inanmıyorum. 

Bu işi Almanya'da TüV'e yaptırmak mümkün, epey de bir para alıyorlar ve insanlar TüV sertifikalı araçlara ek bedel ödüyor, ama orada yasal alt yapı var. TüV araç kayıtlarının tümüne erişme yetkisine sahip ... benzer bir alt yapı olmadan eksperin aldanması, son kullanıcıyı istemeden de olsa zarara uğratması olası. (bence)

aracın tramer'de kaydı zaten olacak, potansiyel müşteriniz sorgulattığında o kaydı göreceği için (ve de etik açıdan) söylememek olmaz. bize verdiğiniz kadar detaylı bilgiye gerek yok ... "aracı önden, alttan vurduk ... beş bin kusür lira hasar çıktı ... sigortadan yapıldı" der, geçersiniz. 

Ne oldu Cenevre programı değişti mi?

...gitmiyoruz dediler.

Lansman dönemine denk geliyormuş, filo müşterilerine lansman yapacakmışız (5 - 6 Mart) ... Ford US'ten gelenler de varmış. Şubat sonu - Mart başı programımız ziyadesi ile doluymuş, Frankfurt'a gidelim miş ... veya arada Pekin varmış (Anında bana ne Pekin'den dedim ... sevmiyorum o şehri) hep beraber Frankfurt'a gideriz ... bir gün falan uzatır pist'e de kaçarız dediler. Sonuçta Autobahn'a bağladın mı pist Frankfurt Am Main'e uzak değil. 

...pıFFF yani.