Serdar Temiz

merhaba, 24 bine gelen aracımla ortalama 5 lt/100 km mazot tüketiyorum. genellikle şehirdışı kullanıyorum aracımı.. şehir içi motosiklet kullanmak daha kolayıma geliyor. ortlama hızım 90-100 aralığında geziyor. eğer biraz daha dikkali kullanırsam gösterge 4.2 lt ortalamaya geliyor fakat o kadar sakin kullanmak da bir süre sonra çok sıkıcı oluyor. dikkatimi çeen birşey de, 90 la giderken 100 le giderkenden dahaçok yaktığı... sanırım devir düştüğü için turbo devreden çıkıyor, 1600-1700 devir civarında tüketim biraz daha fazla oluyor. çok sıktığım zamanlar fabrika verisini yakalayıp fotoğraflamıştım; 3.7 ye kadar indirmiştim ama o şekilde bir daha kullan derseniz... ııhhh..

ben de çok beğendim. sıcak toplayacaktır ama siya araç olsaydı daha çok toplamayacak mıydı zaten. aracın tavan izolasyonu o sıkıntıyı aşar bence... güle güle kullanın, eşeğin aklına karpuz kabuğu böyle sokulurmuş demek ki

sahibi ile görüşüp garanti isteyin bence.... şayet emin ise; olmadığı takdirde masrafları karşılaması şartıyla deneme yapabilirsiniz.. bu biraz zorlayıcı olacaktır onun için... ben de olmayacağını düşünüyorum; markalar özellikle birbirlerine uymaması için yapıyorlar..

hehehe, ihaneti affetmemişler.. ya benimsin ya da başkasına bakarsannnn... cüzdanını severiz seninnnnn .. demişler gibi geldi.... şaka bir yana; buna açıkça ticari ahaksızlık denilir bence. bin tl ye bile yapsalar ben artk o firmaya yaptırmam, bir hasar anında nasıl güvenebilirim ki onlara.. bugün böyleee, yarın..... nasıl gelirse işlerine...

Kaskoda "İhtiyari Mali Mesuliyet" opsiyoneldir. Sigorta firmaları da sizin ilk etapta kaskonuzu deldirmek istemeyeceğinizi bildikleri için önce trafik sigortanızı ortaya koyacağınızı düşünerek, İMM primlerini nispeten düşük tutuyorlar. Yine de İMM alabilmek için ek prim ödüyoruz, arkadaşımızın dediği gibi 200bin TL lik bir arabyı pert edersek; trafik sigortasından arta kalanı bizim ödememiz gerekiyor. Şayet trafik sigortasını iptal edip sadece kaskoya yönelirsek bu defa iki sakınca doğabilir; 1. Maliyetler çok yükselebilir (şu sıra kasko zorunlu olmadığı için çok çeşitli fiyatlar alabiliyorsunuz. Benim aracıma Anadolu sigorta 560 TL isterken Axa Oyak 1010 TLye yaptı, zorunlu hale gelirlerse indirim beklemeyin, seve seve kanunu ile onlara gideceğimiz için kasko poliçe fiyatımız şu anki kasko + trafik poliçe toplamından yüksek olacaktır) 2. Kaskonuz zırt pırt delinmeye başlar. Bu da indirimlerimizi yok eder. Şu anda ben işime gelmediğinde, "tamam, kalsın, bu sene kaskosuz gezerim" diyebiliyorum ve ona göre yaklaşıyorlar.. Trafikte ise "abi, bu sene bu para, yenileyelim mi, ne yapalım " diyorlar.... Sayın Hocam, bizim ülkemizde neremiz doğru ki diye başlayan cümlelerden nefret ediyor olsam da malesef böyle... Bİzler malesef firmaların maliyetlerini sahte raporlar ya da belgelerle yükseltip, hiç sigorta yaptırmamış araçların bedellerini şirketlere ödettiren bir ulusuz. Arkadaşlık anlayışımız, "bizden olana bişi olmasın, bizden olmayana köküne kadar..." şeklinde olduğu için sigorta firmaları da ona göre fiyatlar çıkartıyor. Ben çok şükür ki en son 1993te kaza yapmıştım. Onda da sadece bir far kırmıştım. O günden bu yana araçlarım hep kaskoludur, indirimler hep tavanda ama yine de 1000 tl den aşağı olmuyor primlerim. Neden diye bir düşünmek gerekmez mi... Rekabet de işe yaramıyor bazen. Bir husus da bu sene kaskomu yenilerken sigortacılarla dalga geçtiğim bir konu: Aracım bir yaşına basmak üzere idi, devrettiğim kaskoyu yenilemek için gittim. Bana bahsettiğiniz o sigortacılar birliğinin aracım için belirlediği fiyatı çıkarttılar ve dediler ki 58 bin üzerinden yapılacak. İtiraz ettim, ben bu aracı zaten 53.500e aldım, nasıl olur, bunu sıfırı bile 58bin değil. Ama burada böyle gösteriyor, bir hatanız var dediler. Peki diyerek aracımı aldığım acenteyi aradım ve aracımın sıfır fiyatını istedim. Aracımın henüz kontağı çevrilmemiş, koltukları poşetli haline 55.500 istedi acente.. Bu görüşmeyi oda içine de dinlettim ve aynen şunu söyledim: "ne kıymetli bir popom varmış, oturduğum araba yaşlanıyor ama değer kazanıyor, sıfırından bile pahalı oluyor, bu poponun kıymetini bilmek gerek". Kısaca sigortalar birliği de özellikle yüksek fiyat göstererek birim pirimi yükseltiyor ve bizi kazıklıyordu. Benim tereddütüm, sahibinden.com gibi sitelerde zaten fiyatlar yaklaşık %15-20 yüksek oluyor. Prim öderken en üstten isteyen aracı örnek gösterip ona göre ödeme alır ve iş tazminat ödemeye geldiğinde aynı siteden, kimsenin almadığı, her yanı değişmiş, darbeli vs bir aracın fiyatını gösterip ödeme yaparlar mı.. Ya da kendileri "fake" ilanlar verip, bak senin arabanın aynısından burada bu fiyata var diye manipülasyon yapmaya kalkarlar mı... Sonuçta o sitelere ilan vermek hiç zor değil

kullanım alanları çok farklı aslında. birisi kendi hasarınızı diğeri de karşı taraf hasarını ilgilendiren sigorta şekilleri.. yanılıyor muyum?

İzmir - İstanbul yolundan sakin sakin İstanbul'a geldim. Genel olarak dikkat ettiğim bir husus; aracım hız sabitleyici ile seyahat ederken daha çok tüketiyor. Bunu bile bile 100 km/s hıza sabitledim ve tüketim ortalaması 5.2 lt civarında gezdi. Enteresan olarak hızı 90 km/s e sabitleyerek bir süre seyrettim; tüketimim 4.1 - 4.2 lt/100 km olarak değişti. Alt tarafı 10 kmlik bir sürat farkı neredeyse 1 lt lik tüketime neden oluyor. Bana çok fazla geldi, sizler ne düşünürsünüz? Bu arada becerebilirsem üstteki yazıda bahsettiğim ve yazın yakalamış olduğum değerleri gösteren fotoları ekleyeceğim. Saygı ile... Ara değer: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-f.ak/hphotos-ak-snc7/423766_10151063698652895_866543764_n.jpg Ara değerler: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-a.ak/hphotos-ak-ash4/424740_10151063698837895_1945913581_n.jpg Ara değerler: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-e.ak/hphotos-ak-snc6/250278_10151063699797895_1685462022_n.jpg Ara değerler: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-e.ak/hphotos-ak-snc6/250278_10151063699797895_1685462022_n.jpg Ara değerler: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-f.ak/hphotos-ak-ash4/314114_10151063700147895_1757888031_n.jpg Altınova-Manisa-Sarıgöl-Denizli-Korkuteli-Antalya, bir miktar şehiriçi kullanım sonucu elde edebildiğim en iyi değer: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-f.ak/hphotos-ak-ash3/557551_10151063715447895_92196723_n.jpg Antalyada yakıt almak için istasyona girdiğimde bir depo ile yapmış olduğum km: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-c.ak/hphotos-ak-ash3/539331_10151063715897895_1027219668_n.jpg Yakıt almak için istasyona girdiğimde kalan yakıt göstergesi: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-a.ak/hphotos-ak-snc6/252575_10151063716157895_368946603_n.jpg Depoyu doldurduğumda YBnın hesapladığı "farazi" menzil: https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-g.ak/hphotos-ak-snc6/603314_10151063717032895_1839788636_n.jpg

Öncelikle güle güle kullanın, hayırlı olsun. Ben de sizin gibi düşünüyordum fakat biraz sabırlı olmanız gerekiyor. Belirli bir süreç yaşayacaksınız ve bu süreç içinde bazı şeylerin kendiliğinden oturduğunu göreceksiniz. Basitçe bahsetmek gerekirse ; ekonomi istiyorsanız spor kullanma zevkinizi frenlemeniz gerekiyor. Gaz pedalını çok yumuşak kullanmayı öğrenmeniz gerekiyor. Aracınızın 10bin km yi doldurmasını beklemeniz gerekiyor. Aracınızın huyunu suyunu öğrenmeniz gerekiyor. Aracınızla yapacağınız yaklaşık on bin km lik seyahat sonrasında motorun neredeyse aniden huy değiştirdiğini ve artık tüketimini düşürdüğünü farkedeceksiniz. Ben de ilk aldığımda artık yeni araçlarda bir rodaj süresi yok, motorlar alıştırılarak veriliyor diye düşünüyordum ama yaşayarak gördüm ki ilk onbin motor için çok önemli. Sakin kullanmaya başladığınızda da tüketimin çok farkettiğini göreceksiniz. Aracınızın vites değiştirme göstergesini kullandığınızda sahiden daha farklı sonuçlar elde edebiliyorsunuz, ona itibar etmenizi öneririm. En önemlisi de gaz pedalına çok hafif hareketlerle basmayı, sanki altında yumurta varmış da her an kırılabilirmiş gibi nezaketle davranmayı öğrendiğinizde tüketim değerleriniz 7-8 lt lerden 3-6 lt/100km ye iniveriyor. Tabi her zaman bu değeri yakalamak çok kolay değil Rahat olun. İlk etapta sabırsızlığınızı yenmeniz için şöyle deneyebilirsiniz: Aracınızın HIZ LİMİTÖRÜnü 100 km ye ayarlayın ve o şekilde kullanın. 5 Lt yi pek geçmediğini gözlemleyebilirsiniz. Sevgi ile...

Arkadaşlar, Dizel modellerin zor ısındığını biliyoruz. Bazen 7-8 km yol gidip de ısınmak bilmediği zamanlar oluyor ki zaten firma bu soruna çare olsun diye şu meşhur "aktif ön ızgara"yı icat edip radyatörün önüne koydu. Dizellerin zor ısınmasının nedeninin ben yakıtın yanma ısısı ve kullanılan miktarın az olmasına bağlıyorum. Benzinli Ford veya başka marka araçlarda böyle bir dert yok. Arkadaşlarımdan dizel kullanan birkaç tanesi bana "rölantide çalışmaya bıraktığında kendini soğutacak" diye daha arabayı almadan önce söylediğinde, "git ya, dalga geçme, çalışan motor soğur muymuş" demiştim. Hakikaten oluyor, araç düşük devirde çalışırken hele kalorifer açıksa istediğiniz kadar uzun yol gitmiş ve harareti olması gereken yere getirmiş olun, kısa sürede ibre en alta düşüyor. Yani kısaca dizel versiyonlarda kapının önünde birisini beklerken üşümeyeyim, motoru açık tutar ısınırım ya da dağda kalsam ne olur, arabanın motoru çalıştığı sürece donmam, motorun ısısıyla ısınırım şeklinde düşünmek yanlış oluyor; kısa sürede soğuk hava vermeye başlıyor kalorifer. Ben arkadaşımızın sorununun belki düşük devirle kullanıyor olabileceği ihtimaline bağlıyorum. Çünkü yolda ortalama 2bin devirle seyrederken kaloriferi açsanız da ısı pek kımıldamıyor ve gayet iyi ısıtıyor. Tabi benimkisi ılıman sayılabilecek bir memlekette olduğundan bu durum soğuk memleketlerde menfi yönde değişiyor da olabilir. Servisin bu konudaki görüşüne gelince; "bizim arabalar da aynı sizinki gibi, evden buraya gelene kadar ibre kımıldamıyor bile" şeklinde yaklaşıyorlar. Yani dizel versiyon için bu durumu normal kabul etmekte fayda var. Klima için soran arkadaşımıza da söyleyebileceğim şey, klima butonu basıldığı andan itibaren klima devreye giriyor. Klima soğutma ve nem alma fonksiyonlarını yerine getirmeye başlıyor. Öyle motor sıcaklığına bakarak devreye gireyim gibi bir özelliği yok malesef. Kışın klima kullanımı bir pasif güvenlik önlemi olarak algılanıyor ve camların buğulanmasını önlediği için tercih edilebiliniyor. Fakat motoru açar açmaz klimayı devreye sokayım da aracın içi ısınsın gibi bir düşünceye yer yok çünkü araç klimaları ev klimaları gibi değiller, sadece soğutma özelliği ile görev alıyorlar. Sizi ısıtacak olan motorun ısıttığı sıcak suyun kaloriferden dolaşmaya başlamasıdır. Son olarak, Peugeotun bazı modellerinde de bu ısı göstergesi ve ısınma sorunu mevcut. Zaten bir kısmı ile aynı motoru kullanıyoruz (DV6). Göstergenizde bir arıza olduğunu düşünmüyorum. Şayet öyle olsa kalorifer açık olmadığı zamanlarda da yanlış ölçümler almanız gerekirdi. Benim aracımda da en sıcak zamanlarda ısı tam ortayı gösteren çizginin hemen altında duruyor, sanırım normali böyle. Saygı ile...

merhaba, sorunun nasıl sonuçlandığı hakkında bilgisi olan var mı acaba? bir çözüm bulunabilindi mi, arıza nereden çıktı?

Aracımı ilk aldığım dönemde moralim çok bozuluyordu, özellikle ilk 5bin kmde 6.5 Lnin altına pek inemiyordum. Sonra tüketim biraz azalmaya başladı ve asıl fark 10bin kmden sonra ortaya çıktı. Ağustos ayında yolda giderken foto ile belgeledigim 3.6L/100km lik tüketim değeri beni fazlasıyla tatmin etti. O günlerde aşırı sakin ve 80-110km/s civarı hızla seyretmiştim, genel hız 80-90 arası idi. 1120 km yol yaptım bir depo ile ve yeniden fullediğimde menzili 1300e yakın gösteriyordu. Sonra biraz daha spor kullanmaya başladım ve tüketim ortalaması 4.2ye yükseldi. Yol bilgisayarı ile pompa değerleri tutuyor, sorunum yok. Şu aralar hava soğuk ve sadece şehiriçi kullanıyorum, ısınmıyor bile, 5.5L lerde sanırım. Bu hali ile bile çok iyi, benzinli olsa anamı ağlatırdı. Yukarıda göstergesi farklı bir arkadaşımizin fotoğrafı vardı, orjinal mi acaba o, benimki onun yanında antik çağdan kalmış gibi duruyor. Unuttum yazmayı, aracım 17bine yaklaştı.

Ben birşey mi kaçırdım acaba, benim araçtan çıkan paspaslar tam uyumlu, köşe bucak çizgileri denk geliyor. Sadece öndekiler yarım boy. Üstelik aynısı serviste satılıyor; gördüm. Benim paspas sorunum farklıydı; öndeki paspasin sabitleme deliği yoktu, sadece titanyum donanımında veriliyormuş ve satılmıyor. Yarım paspas olduğu için kayıyordu inip binerken...

seçme şansımız yok ki... dayattılar sarı olacak diye, başka alternatifim yoktu.. imkan olsa koyu bir renk tercih ederdim ben de... ve tozlu bir yere oturup arabaya binseniz; tabiri caiz ise resmen iziniz koltuğa çıkıyor...bence seçim hakkı vermliydiler kullanıcıya

bende var... aldığımda denemiştim. hatta bazen aracı güvenli olmadığını düşündüğüm yerlerde bırakırken uyguluyorum. style plus 2012

sağda iki tuş var; birisi otomatik park ve diğeri park sensörlerinin devreye alıp çıkartan buton. menüye yarın bakacağım city stop vb birşey hiç hatırlamıyorum ama emin de olamadım; ilk aldığımda bakmıştım. bildiğim kadarıyla benim aracımda var olması gerekiyor ama işe yarayıp yaramadığını hiç anlamadım. bir keresinde kalkış yaparken önümdeki aracın gitmemiş olduğunu farkettim ve olanca gücümle frene asıldım fakat -emin değilim- sanki benden önce fren yaptı ve durdurdu gibi geldi ama o kadar kısa zamanda gelişti ki ben mi durdurdum yoksa araç mı durdurdu; bilemiyorum. çalışıp çalışmadığını anlama yöntemi var mı?

Bence de...