cem aksoy

Kenan bey ebaydan aldığınız yerin linkini bir atarmısınız?

bu konudaki tecrübem meganeda başıma gelenlerle sabittir. Araca teşhisi koyan ustabaşının dediği her dizel araç 100.000 den sonra servise gelir ve enjektör ve turbo kontrolünü yaptırırsa 400.000 kmleri rahat görürdü. Ben bu konuyu daha önceden biliyordum ancak biraz ekonomik sebepler birazda görmezlikten gelmekten dolayı bir türlü bu bakımı yaptırmadım. en sonunda 180 binde motor gitti. Sizin sorunuza gelince, Fordda enjektör kontrolü için bakım kitapçığında kaç km yazdığına bakmadım. Bunu kitapçıktan bulup öğrenmek lazım. Ancak 115 bin bakımında ford servisinden böyle birşeyi talep ettiğinizde muhakkakki varsa tezgahları enjektörleri ölçecekler veya enjektörcüye ölçtüreceklerdir. Ha birde enjektördeki işeme arızası yol bilgisayarından veya bilgisyar tespiti ile görülemiyor.

evet herşeyin bir ömrü vardır. Özellikle dönen parçalarda, ağırlık taşıyan yapıda ve güç aktaran parçalarda muhakkak ömür hesabı işin içine katılır. Bununla birlikte çevre şartlarını tasarladığınız sisteme s katsayısı ile katarsınız. bu katsayı tarım makinelerinden uzay araçlarına kadar farklılık gösterir. Nasıl her 50-60 binde aracınızın lastikleri bitiyor ise veya 5 senede sertleşip ömrünü tamamlıyor ise araç motorlarındaki bazı parçalarında bakımlarının periyodik yapılması lazımki genel yapıda sorun çıkarmasın. trigerin her 5 senede vaya 60 binde değiştirilmesi gibi. (sarf malzemesi denilebilir aslında bunlara) Bu tip motorlarda en önemli konu enjektör ve turbo. Enjektördeki işeme sorunu araç silindir bloğu içinde düzensiz ısı artışlarına ve zamansız yanmalarla motor elemanları üzerinde fazla yüklere sebep oluyor. Böylece araç hesaplanan değerler üzerinde ısı ve yüke maruz kalıyor. her nekadar s katsayısı katılmış olsada arızanın çıkardığı kuvvetler ve sürekliliği motorda aşınmalara, aşınmalar yağ yakmalara, yağın yanması ile yağlama problemlerine, yağlama problemleri yatak problemlerine, bu sebepler pistondaki düzensiz vuruntulara, vuruntular krankta çatlamalara vs. vs. yani sorunlar içten içe bir sorun yumağı şeklinde büyüyor. Uzun lafın kısası bu tip dizel motorların ömrü sanıldığı gibi 100 bin km değil 400-500 bin kmleri geçer. Ancak motoru bire bir etkileyen parçaların (triger, devirdaim pompası, enjektör, turbo, hava filitresi ile yağ ve filitresi gibi) kontrolü, bakımı ve değişimi düzenli olarak yapılmalıdır. "Hatta filitreler ve yağ zamanından önce değişse daha iyi olur." Bu bakımlar yapılmaz veya göz ardı edilirse motor kendini içten içe tüketir. 150 binde ömrünü tamamlar. Ölçütün ne olduğuna gelince motordaki bazı parçaların kontrolü, bakımı ve değişiminin bir düzen içerisinde gerçekleştirilmesi, özellikle sinsi enjektör arızasına fırsat verilmemesi.

dizel motor ömürleri hem benzinli motor ile yaklaşık aynı hemde daha az. bu nasıl cümle oldu derseniz Türkiyedeki durum ne yazıkki böyle. 200.000 bini göremeden gümleyen dizel motorlu araçlar mezarlığı. Sen nerden biliyorsun derseniz bende benim meganı öyle kaybettim. 180 binde motor bitti. Aslında bu araçlar uygun bakımlar zamanında yapılırsa 400.000 i çok rahat görürler. Nasılmı Dizel motorlarda 3 önemli konu vardır: 1- Yağ: yağı erken değiştirmelisiniz. Ve sürekli uygun seviyede olmalıdır. 2- Turbo: Turbo arızası motoru yiyebilir. Ancak bu arızayı hissedebilirsiniz. Araçtaki bariz güç kaybı turbo arızasına işaret edebilir. Bu durumda aracı hemen servise çekin ve arıza turboda ise düşünmeden turboyu orjinali ile değiştirin.(1000-2000 tl) 3- En önemlisi ise enjektör. Buraya altını çizerek yazıyorum dizel motoru enjektör arızası bitirir. Anlamazsınız ağacın içindeki kurt gibi yavaş yavaş kemirir. Araç yağ yakmaya başladığında artık elinizde bir enkaz vardır. Tecrübe ile sabit. comon rail enjeksiyon sistemli araclarda muhakkak 120.000 km bakımında aracın enjeksiyon sistemi tamir takımı ile değiştirilmelidir.(1000 -1500 tl civarında tutar) Çünkü bu tip enjeksiyonda işeme denilen bir sorun ortaya çıkıyor. Motora enjektör zamanları dışında mazotu ufak ufak silindire atıyor. Tabi buda piston ve silindiri zaman içinde eritiyor. Araç yağ yakmaya başladığında ne sekman nede rektefiye kurtarıyor direk gömlek atıyorsunuz. masraf ise sanayide 6.000 tl yi buluyor. (rektefiye sekman-piston-gömlek-yatak-krank 2500-4000 tl, enjektör 2000 tl- turbo 1000-2000 tl) Bu 3. maddeyi ne servisler nede sanayideki ustanız size söylüyor yada olayın önemini pek vurgulamıyor. Çünki biliyorlar ki bu enjektör arızasını yapan araç bir sene içerisinde geri gelecek kallabi bir masraf çıkartacak. Sonuç olarak araç 120.000 bini her geçtiğinde enjektör tamiri ve turboda ses varsa turbo değişimi için paşa paşa 2000 tl yi verin büyük masraftan kurtulun.

Focusun kriterleri: Aşağıdaki kriterlerin bazılarını alırken biliyordum ancak bazılarınıda kullanırken farkkettim. 1- Güvenlik : euroncap 5* 2- Yakıt tüketimi : şu anda karışık 5,5 lt sınıf ortalamasında (1,6 tdci) 3- ön konsol tasarımı, elektronik gadgetlar, konfor ve işçilik : sınıfında en iyilerinden 4- iç mekan ve bagaj genişliği: sınıf ortalamasında 5- yol tutuş ve elektronik destekler: sınıfının en iyilerinden (euroncap 5*) 6- performans : sınıfının en performanslı araçlarından 7- albenisi ve kullanım hissiyatı: sınıfında üst düzey

aslında göz oynaşta olduğu için değil, hem diğer araçları yeterince incelememek hemde o an için kullanmış olduğum megan 2 nin iç mekan ve bagaj hacmi olarak (jetta ile aynı) focstan daha geniş olması idi. tabi buda insanın eski alışkanlıklarının yeni aracını sorgulamasına sebep oluyor. ancak diğer araçları incelediğimde aslında genişlik yönünden arada bir fark olmadığınıda iyi bir alışveriş yapmışız dedim.

merhaba arkadaşlar Belki inanmayacaksınız ama focusumu alırken, jetta hariç olmak üzere diğer rakipleri ile karşılaştırmadım. ne arayıp fiyatlarını sordum, nede bayiye gidip diğer araçları inceledim. Gözü kapalı aldım derler ya hani işte öyle. Kadere kısmet dedik, bu araç bu kadar övülüyor, hayran kitlesi var, hadi hayırlısı 1 günde alıverdim arabayı.Çok zenginim ya ! Karar verirken jettayı incelemiştim ve test sürüşü yapmıştım. Gerçektende çok güzel araba. bagaj ve iç mekan genişliği bu araçlar içerisinde en fazla olanı. fiyat 56 bindi iki ay önce tdi trend modeli. ancak direksiyondan radyo kumandası bile yok. Üstüne üstlük bir kuruş bile inmediler. Bende fiyatının arabası değil diyerek ayrıldım. Fluence yolcu olarak binmiştim, ancak pek ısınamadı içim fluence. bende bayiye gidip araştırmadım bile. Bir müddet sonra gittim forda. Nasıl aldığımı ben bile anlamadım. Aldıktan sonra diğer araçlar nasıldı acaba? corolla, civic, fluence ? tabi içime bir kuşku düştü. sonra reno bayiinden fluencin eşdeğer modelinin fiyatını aldım, focusu hesaplı almışım. sonra corolla ile karşılaştırdım iç mekan ve bagaj hacmi olarak neredeyse ikiside aynı. sonra civici inceledim. hem iç mekan genişliği hem ön konsol olarak focus daha iyi. en nihayetinde içim ferahladı. Gerçektende rakiplerinden daha üstün bir arabayı rakiplerinden birazdaha uygun fiyata almışım, hemde bagajı ve iç mekanı diğerlerinden dar diye düşünürken jetta ve fluence hariç olmak üzere diğerleri ile aynı ve hatta civicten daha iyi olduğunu gördüm. tabi aracı satın alırken internetten karşılaştırmalı yorumlar aradım ancak pekde öyle yardımcı olacak yorumlar yoktu. Eğer bu araçları karşılaştırma imkanına sahip olmuş arkadaşlar sürüş deneyimlerini ve incelemelerini yazarlarsa inanıyorumki araç sahibi olmayı düşünenlere büyük bir fayda sağlayacaktır.

benim eski araçta göstergenin üstündeki siperlik cama yansıma yapıp görüntüyü engelliyordu. güneş gözlüğü takınca bu olayın kesildiğini fark ettim. polorize ve uv filitreli bir güneş gözlüğü alırsanız bu işi çözersiniz. bazı gözlükçüler kampanya yapıyor bir arkadaşım böyle bir gözlüğü 80 tl ye almış.

ben size hak veriyorum. ancak diğer yorumcuların beğenmediysen sat tarzındaki yaklaşımları anlaşılır gibi değil. 2-3 ay kullanımdan sonra bu araç 6-7 bin tl değer kaybedecek. bu kaybı firmamı karşılayacak yoksa sat diyen arkadaşlarmı. sahibinden com. a bir bakın isterseniz daha 6 ayını doldurmadan satılığa çıkartılan kaç focus var? Acaba neden bu araçlar satılığa çıkartılmış henüz 2-3 bin kmde iken. buradan şunu öğrendim bu tip araçları almayacaksın çünkü bir sorun yumağı satın alma ihtimalin çok yüksek. umarım sorununuz çözülür. birde rampa kalkışlarındaki sorunu çözerseniz benide bilgilendirdiğinizde bende benim araçtaki kalkış problemini çözebilirim.

cem hocam meganda pek çok sürücü silkme sorununu yaşamıştır ve hatta bu sorunun sürekliliğinden müzdarip bile olanlar vardır.ama debriyaj pedalına ayarlı basınca herhangibir problem olmuyordu.ancak meganeda 1. viteste gaza basınca (rölantiden itibaren) rampa yük klima aşırı sıcak hava gibi nedenlerle oturma yığılma problemi yoktu. Bildiğiniz üzere bütün araçlarda kalkış vitesinin 1. vites olması hasebiyle 1. vitesin her devirde( rölanti devrinden itibaren) özellikle böyle bir torka sahip aracın her eğimde, her yükte klimanın devrede olup olmamasına bakmaksızın canlı ve her tepkiye anında cevap vermesi gerekir ve hatta 2. viteste bile böyle olması gerekir diye düşünüyorum. en azından bu aracın yarı gücüne sahip megane öyleydi. Şimdilik bunu problem etmiyorum ancak bu gün dik rampada ışıklar nedeni ile durmak zorunda kaldım! aracın arkasınada bir transit çok yaklaştı! kalkana kadar mahvoldum. az kaldı hayatımda bir ilki gerçekleştirip arkadaki araca vuruyordum.buarada transite sayıyorum bu kadar yaklaşılırmı diye. 50 binden fazla saydığınız bir araçta böyle temel bir konuda sorun yaşamayı kimse istemez. Neyse aracı servise götürüp her tarafını kurcalatmak istemiyorum, eniyisimi Engin beyin dediği gibi biraz daha aracın motorunun açılmasını ve benimde bu duruma alışmamı bekleyeyim, eğer olacak gibi değil artık bir hal çaresine bakmak gerekecek.

öncelikle 20 seneden fazladır araç kullanıyorum. her marka dizel benzinli lpgli araç kullandım ve reno serviside olmak üzere servislerdede çalıştım ve araç sürme konusunda oldukça iyiyim. yani acemi bir sürücü değilim.araba acemiliği derseniz zaten ilk 5 kmde araca uyum sağladım. yokuş kalkış sistemi ile ilgili olarak ilk başlarda böyle bir sistemin olduğunu düşünüyordum ancak dünki denememde özellikle yokuş kalkış sistemini görmek için freni braktığımda araç geriye gidiyor. hatta gaz da versem araç yine geriye düşüyor. daha sonra aracın araç çekiş sistemini kapatıp bunu denedim. ancak değişen pek bir şey olmadı. bundan önce 3 sene megane dizel kullandım ve kesinlikle böyle bir sorun yaşamadığımı belirtmek isterim. turbo gecikmesine gelince bu araçlar değişken kanat açılı turboları var yani gaz verir vermez turbo devrede ve tork diagramlarına bakıldığında düşük devirlerde bile 1.6 benzinli araçların max. torkundan daha fazla tork var. aracı kaldırırken el frenini kesinlikle kullanmam. çok sıkıntıya düştüğümde ise 2000 devirlere kadar çıkmasamda zaten sizin tarif etmiş olduğunuz yöntemi kullanıyorum. motor oturma yaparsa da çeyrek , yarım gaza kadarda gazı pompalayarak aracın daha çabuk intibak etmesini sağlamaya çalışıyorum. bir aylık kullanımım sonucunda 1. ve 2. vites dahi olsa focus tdci motorun düşük devirde tepkisiz kaldığını,kalkışlarda özellikle rampada birde klima açıksa gaza bastığınızda araç boğulmuş gibi oturma yaptığını,şaşkınlıkla görmüş bulunmaktayım. son olarak daha sıfır aracı servise götürüp sağını solunuda söktürmek istemiyorum öğrenmek istediğim böyle bir şey yaşayan aarkadaşlar varsa bu sorunu nasıl çözdüler onlardan böyle bir yardım talep ediyorum. saygılarla

merhaba arkadaşlar benim aracım 1,6 tdci style ve aracı yeni aldım. şu anda 1500 km de. özellikle rampada ve klima açıkken aracı kaldırmak bir problem. yarım debriyaj ve gazıda rolanti devrinden itibaren düzenli açmaya başlayınca araç rampada donup kalıyor. tabi bu sırada debriyaj tamamı ile bırakılmış oluyor. (standart kalkış işlemi) bu sırada devir saati 800 - 900 devirde donuyor. birkaç kez deneme mahiyetli yarım gaz ve tam gaza getirdiğim halde devir saati kıpırdamıyor ve araç milim milim gidiyor. Daha sonra bir kaç deneme yaptım kalkışta debriyaja tam basılı ve deviri 1300-1400 devire getirip debriyajı yavaş yavaş bırakınca asr devreye girerekten araç kalkış yapıyor. yani araba sürmeyi yeni öğrenenler gibi devri yükseltip sonra kalkış yapınca araç gidiyor. Sorun benim gibi sakin kullananlar 1, viteste ve klima açıkken rampada bu kalkış problemini yaşıyormusunuz varsa bu problem nasıl çözüldü. saygılar..

f3 dizel 115 ps lik araçlar için: araç max. güce 1750-3000 rpm arasında ulaşıyor.(tork güç diagramı)buna göre: yolun durumuda dikkate alınarak (yokuş aşağı 1750 rpm, düz yol 1750-2000 rpm, rampa yukarı 2500 e akadar) vites değişimleri yapılabilir. Performanslı kullanılmak isteniyorsa 3000 rpm e kadar devir aldırılabilir. Bu aralıkta araç ani tepkilere hemen cevap verir. Bununla birlikte seyir esnasına araç daha düşük devirlerde de kullanılabilir.1400-1750 rpm arası. böylece araç ekonomik kullanılmış olur. Araç ani tepkilere kısa bir sürede cevap verebilir. Vites düşürme devrine gelince benim gözlemlediğim 1300 rpm altında motorda detonasyon hissediliyor. Burada önemli nokta motor detone olmadan vitesi küçültmek lazım ki gereksiz vuruntularla motoru yıpratmayalım. Ben aracımı şu şekilde kullanıyorum gaza basarak yüksek devir çevirmek yerine hızlı vites artışları ile hızımı yükseltiyorum. ne çok düşük devirde (1300 rpm ekadar ) motoru tepkisiz bırakıyorum, nede çok yüksek devirde (2300 rpmden fazla) aracı yorup fazla yakıt yakıyorum.

Merhaba arkadaşlar 1.0 motorun gelmesini 2 ay bekledim bu mayıs ayında gelecekti. Gelmeyince gittim dizel focus aldım. Tabi bu sırada bayağı bir araştırma yapmıştım. burdan edindiğim bilgiler ve kendi aracımdan edindiğim tecrübeler neticesinde 1.0 ecoboost aracın 115 ps lik dizelden bayağı düşük bir performansı olacağını düşünüyorum. yani bu araç 1.6 atmosferik benzinliden biraz güçlü, 1.6 tdci lardan oldukça zayıf durumda. Bir araba dergisinin yapmış olduğu 550 kmlik yol testinin çevrisini yaptım. bazı cümleler oldukça bozuk durumda, hani Türkçeye uyduruyumda yazayım dedim ama o cümlelerden bir anlam çıkartamadım.artık kusuruma bakmayın. ancak yinede kabaca bir bilgi edinilebilir. Test Nice Lausanne arasında ve 550 kmlik bir etapta gerçekleşmtirilmiş. 125PS FOCUS 1.0-LITRE ECOBOOST Başlangıç olarak, focusun 3 silindirli sadece 1 lt motora sahip olduğunu, 125 hp ve 170 nm ve overboost modu sayesinde 200nm tork 1400-4500 kullanılabilir devir aralığında üretebildiğini söylemeliyim. İlaveten ford resmi olarak bileşik yakıt tüketiminin 5 lt/100 km ve emisyonunun 114 g/km olduğunu açıklamıştır. Ancak ford tarafından belirlenen rotanın topoğrafik durumu nedeniyle bu değerlere ulaşmak oldukça zor bir görev olacaktır. Test Nice ve lausanne kasabaları arasında her tür yol şartlarının bulunduğu 550 km lik bir etap. nice ve mens kasabaları arasında ki 240 km lik ilk etap oldukça zorlu şartlara sahip. Bu yolu nice deki otelimizden mens teki la maisona kadar 5 saatte alıyoruz. Bu ilk etabın monte carlo rallisi güzergahına benzediğini söylemeliyim. Hiçbir yol şartı 1 lt lik motor için uygun değildi. Nice - Mens Gerçekten, ilk 100 km yolu 50 km/h ortalama hızla geçtik. Yolu bilmiyorduk, dik rampalar ve virajlarda dağ köylerinin içinden 30 km/h hızla geçtik. Bu bölümde tüketim 8 lt/100 km civarında idi, bu değer tutumlu bir motor işareti vermiyordu. Ancak bu motorun kesinlikle dik rampa ve dolambaçlı yollar için tasarlanmadığını söylemeliyim. Benzin motorunun bu denli küçük olması nedeniyle içerideki kimse titreşim duymadı. Tabiî ki konfor ecoboost motorun ilkelerinden biri. Seyahatimize dağ yolunun virajların biraz daha azalmasıyla birlikte biraz daha hızlanarak ilerledik ve öğle yemeği için mens de durduk. Böylece motor daha az boğuldu ve kaybetti ve tüketim azaldı. Bu noktada 2 şey fark ettik: daha önceden bildiğimiz Harika focus şasisi ve eco boosttaki değişiklikte ki acayiplik. Ve bu focus ecoboost motor için modifiye edilen manual vitestir. çünkü yoksa şasede dahil olmak üzere amerikada ki ile ikiz. Ve genellikle biz benzinli veya dizel diğer modellerde çabuk veya daha az vites değiştirmeye alışkınız. Biz bunu yaptığımızda motor ufak bir titreme ile bizi uyarıyordu. motorda veya vites kutusunda bir tasarım hatası mı acaba? eco boost motorun ortaya çıkardığı gelişmelerden bir tanesi silindirlerdeki sürtünmenin azalmasıdır. Bunun anlamı 4000 rpmden 2000 rpm e düşüldüğünde motor freninin az olması viteslerin daha kolay değişitirilmesi. Bu denli düşük tüketim sağlamasının ana nedenidir. Düzenli ve bir ritimde gittiğimizde tüketim sert bir şekilde düşüyor. Mens - Lausanne Sonunda , mense 7.1 ortalama ile vardık. Böyle virajlı şaşırtıcı ve rampalı bir yolda oldukça güzel bir rekor. Kısa bir duruştan sonra yolumuza mens- lausanneye devam ettik. 260 km lik dağ yolundan sonra 180 millik otoyol kısmına geldik. Otoyol çok miktarda yükseklik değişimleri ve virajlar la 130 km/h hızla, tüketim yeteri kadar faullüydü. Eğer 5 l/100 km tüketime ulaştıysak ford ağlıyor. Böylece lausannedeki ford oteline vardık. Araç ortalama 6.3 l/100 km tüketmişti. Bu değer böyle bir yol için kötü değil. Ve verimli bir motor olma adına 6.3 l/100 km büyük bir başarı değil. Bu şartlarda iyi yakıt tüketimine ulaşmak için devamlı iyi bir hızda gidilmeli. Sonuç olarak test çok iyiydi. Ve biz eminiz ki daha uygun yolda neredeyse 5 l/100 km değerine ulaşırdık. Sonuç: Test esnasında, focusun şasesi hakkında çok az konuştuk ve bu temel olarak diğer focuslarla aynı şasi. Sert ve sessiz olmayan yapı. Bu durumda motor performansı iyi gözüküyordu. Aslında kaput kısmı daha büyük güçlü motorlar için yapılmıştı, kaputu açtığımızda alanın yarısı boştu. Çünkü burada 1 lt motor vardı. 8/10 Bizi ençok çeken ve konuştuğumuz 1.0 ecoboost motorun check edilmesi idi. Hiç şüphesiz şaşırtıcı olan çünkü Sonuç olarak düşük devirde dizel gibi sürülen, esnek ve azaltılmış tüketim fakat biraz düşük tork. Sesi güzel ve yollardaki her şarta iyi cevap veren ve normal motor olarak görülen bir motor. Biraz gücü düşük olsada biz hiç şikayet etmedik. Ve ford focus 1.0 ecoboost ile ilgili yorumum az tüketen, her şartta iyi çalışan, sessiz ve titreşimi az olan bir araç olarak görmekteyim. Kaputun altında 1.0 lt lik motor olduğuna inanmak çok zor.

evet bugün bende yorum yazabileceğim. arkadaşlar bende focus kulübüne yeni katılıyorum. herkese selamlar. f3 de ne eksik: bence tüm modellerde 6 hava yastığı standart olmalı. çocuklar arka koltuğa binince vicdan azabına kapılıyorum. ses sistemi pek iyi değil. teyp daha iyi olabilirdi.