Volkan G.
-
Toplam İleti
232 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Kazandığı Gün
1
İçerik Türü
Profiller
Forumlar
Günlükler
Takvim
Modifikasyon
İletiler, Volkan G. tarafından oluşturuldu
-
-
Biraz ezber bozalım Buyrun:
Silikon Vadisi Yöneticilerinin Çocukları Neden Teknoloji Girmeyen Bir Okula Gidiyor?
Günümüz çocukları teknolojinin içine doğuyor. Biz teknolojinin içine doğmadık. Hepimiz yaş kemale erdikten sonraki dönemde, yani lise ve üniversite yıllarında ya da iş hayatına yeni atıldığımız dönemlerde tanıştık teknolojiyle. Belki bu yüzden küçücük çocukların hatta el kadar bebelerin teknolojiyle ilişki kurmasından şaşkınlıkla karışık -ilk kez gördüğümüzden olsa gerek- tuhaf bir zevk alıyoruz.
Çok farklı ve zeki bir nesil yetişiyor duygusu kaplıyor içimizi. Belki bu yüzden bir sürü anne baba, “Oğlum 3 yaşında tam bir profesyonel Google kullanıcısı”, “Bizimkinin mouse kullanmasını bir görsen inanamazsın” gibi tuhaf gururlanmalar yaşıyor.
Çocukların gelişim çağında teknolojiye uzun saatler maruz kalmasının zararlarıyla (gelişimi ve öğrenmeyi olumsuz etkilemesi, obezite ve saldırganlığa sebep olması, radyasyon emisyonu vs.) ilgili çok sayıda araştırma yayınlandı. Ancak, buna rağmen çocuğunu teknolojiden uzak tutmak için çaba gösteren çok az sayıda anne baba var. Aksine çocuğuna dördüncü ya da beşinci yaş gününde tablet almayı hayal eden anne baba sayısı hiç de az değil.
Sonuç olarak, teknolojiyle çok geç yaşta tanıştığımızdan ve kendimizi pek zeki bulmadığımızdan olsa gerek, küçük bir çocuğun harika bir internet kullanıcısı olmasını yüksek zeka göstergesi olarak algılamaya devam ediyoruz.
Bu okulda hiç teknoloji yok
New York Times’ta yayınlanan ve önemli tartışmalara sebep olan bir makale, zeka ve teknoloji kullanımı arasındaki ilişkiye en sağlam darbeyi vurmayı başardı. Dünyada ve ülkemizde pek çok ilkokul, sınıflarını bilgisayarlarla donatma konusunda acele edip bu konuda birbiriyle yarışa dursun, teknolojinin ana vatanı Silikon Vadisi’nin göbeğinde E-Bay, Google, Apple, Yahoo ve Hewlett-Packard gibi teknoloji devlerinin çocuklarını göndermeyi tercih ettikleri bir okul, kendini teknolojiden tamamen arındırmayı seçiyor. Bu okul, Waldorf School of the Peninsula.
Bu okulda hiç teknoloji yok. Bilgisayar ekranı ya da akıllı tahtalar yerine eski karatahtalar, tebeşirler, kağıt ve kalem var. Öğrenmenin diğer temel malzemeleri ise örgü ve dikiş iğneleri ve bazen de çamur. Bunun dışında bolca oyun odaklı öğrenme ve hikaye anlatma var.
El becerisi zekaya dönüşüyor
Google’ın bir üst düzey iletişim bölümü çalışanı olan Alan Eagle, New York Times’a yaptığı açıklamada “App uygulamasının ya da iPad’in çocuğuma okumayı ya da matematiği daha iyi öğreteceği fikri çok komik” diyor. 5.sınıfa giden kızı henüz Google kullanmayı bilmiyor. Bunun yerine kızı, sınıfındaki diğer çocuklar gibi dikiş becerilerini güçlendirmeye çalışıyor.
Hedefleri birgün kendi çoraplarını dikebilmek. Waldorf eğitim sistemine göre problem çözme ve matematik becerisi, örgü örmek, makas ya da bıçak kullanmak gibi ufak el becerileriyle gelişiyor. El becerileri ve atlama, zıplama, tırmanma gibi hareket becerileri, 7 yaşından sonra zekaya dönüşüyor.
Teknoloji becerisini fazlasıyla büyüten günümüz ebeveynlerinin aksine Alan Eagle’a göre teknolojiyi kullanmayı öğrenmek, dişleri fırçalamayı öğrenmek kadar kolay. “Google’da ve diğer her yerde, teknolojiyi, zekası en düşük insanın bile rahatlıkla kullanabileceği kadar basit hale getiriyoruz. Çocuklarımız büyüdüğünde teknolojiyi kullanmayı becerememeleri gibi bir şey söz konusu bile olamaz” diye özetliyor anne babaların yere göğe koyamadıkları teknoloji becerisini Eagle.
Çok daha karmaşık hareketler yapabilen çocuğunuzun mouse kullanmak kadar basit bir hareketiyle gurur duymayı bir kenara koyup, onu dikiş dikmek, makas kullanmak gibi pek önemsemediğiniz, oysa çok daha fazla zeka gerektiren el becerileri konusunda yüreklendirmenin zamanı geldi de geçti bile.
- 2
-
9 dakika önce, Cem Boneval said:
Bu arada o krom çıta o kadar iddialı ama çirkin ki odak noktası olmaya müsait.
Geçen yıl henüz makyajlı görüntüler yokken, mondeo'nun bagaj kapağında opel insignia vb. gibi uzun bir krom çıta olsa, sanki kalitesini daha iyi ifade eder, çok yakışır diye düşünmüştüm. Belki bagaj kapağı ve stoplarla biraz daha oynayarak muhteşem duracak bir krom çıta eklenebilirdi. Bu krom çıta, tam bilemiyorum, sonradan takılmış gibi mi desem, estetik açıdan tam uyum sağlamış mı emin olamıyorum. Fikir olarak destekliyorum ama o krom çıtayı Keşke benimkinde de olsa Sonradan takılır mı ki acaba
-
18 saat önce, Mert Yürüyen said:
kendisini istanbul yollarında saat 18:00-19:30 arası görmek isteriz
bir ara aynısını bende deneyeyim, bakalım ne kadar ne kadar az yakabilirim... hatta çok merak ettim tam bu şartlarda bizim düldül ne kadar yakacak acaba... muhtelemelen 90 km yi aşmamak şartıyla bende benzinle 6.0-6,2 yı yakalayabileceğimi düşünüyorum...
Mert Bey, iki üç ay içinde küçük bir İstanbul programımız olacak gibi görünüyor. Kısmet olur da gelirsem, şehir içi doğal trafik koşullarında en az 100 km'lik tüketim verilerini alıp burada paylaşacağım inşaallah
Dizel motorun benzinliye göre tl bazında ne kadar avantaj sağladığını ben de çok merak ediyorum. Bahsettiğiniz gibi, mümkün olduğunca benzer koşullarda test yapabilirseniz, çok memnun olurum
-
YB ile gerçek full dolum karşılaştırmasını henüz yapmadım maalesef Bu testi "minimum ne kadar yakabilirim" odaklı olarak çok dikkatli bir şekilde yaptığım için, normal şehir dışı yaktığımdan daha az yakmıştır diye düşünüyorum.
Şehir içi kullanımım da, günde 2 - 3 defa soğuk çalıştırma ile bol yokuşlu, dur-kalklı ve dönüşlü yollardan 15 km kadar gidip stop ediyorum. Bu da, normal şehir içi kullanımından daha fazla yakıyor.
Bu testteki veriler ile genel ortalama verileri arasındaki fark, sanırım bundan kaynaklanıyor.
Gerçek şehir dışı - şehir içi kullanıma güzel bir örnek de, 2015 yazında yaptığım gezide YB ile tuttuğum kayıtlar oldu. Sanırım o veriler de, daha doğru bilgi verir. Şu şekilde eklemiştim buraya o zaman; Özetle:
Alıntı2 büyük, 1 çocuk ve 1 bebekle, Ankara'dan başlayıp, İzmir-Muğla-Antalya-Mersin rotası üzerinde, 1500 km'si şehirler arası, 1350 km'si şehir içinde, bagaj ağzına kadar dolu, klima hep 23 derecede açık. Şehirler arası 110 - 120 km hızda sabit gidilen, şehir içi dolap beygiri gibi dönülen, bol yokuşlu ve virajlı bir rota...
Ankara'da evin önünde, ikinci yol bilgisayarını sıfırlayarak başladığım bu yolculukta dönüşte değerler bu şekilde idi.
-
Yeni Mondeo 1.6 TDCI 115 PS M/T yakıt tüketim değerlerini burada paylaşalım.
Öncelikle, referans olması açısından resmi verileri sunalım:
Bugün, "Yeni Mondeo ile ne kadar az yakabilirim?" sorusuna cevap bulabilmek için "ekonomi odaklı" bir test yaptım.
Tamamı şehirlerarası güzergahtan oluşan bu testte, Ankara Gölbaşı - Konya Yolu rotasında 45 km gidip geri döndüm. Bu yolculuğun neredeyse tamamında 85 km/h hıza sabitleyip, 5. vites, 1750 rpm ile gittim. Hava güneşli, 12- 13 derece, rüzgar güneyden orta şiddette, asfalt kuru, kış lastikleri takılı durumda tamamladığım bu rotada, aynı yolu gidip döndüğüm için, yokuşlar ve inişler yakıt tüketimi noktasında birbirini amorti etti ve mümkün olduğunca standart bir ortalama yakalamaya çalıştım.
90 km'lik yolculuk sonunda, başladığım noktaya geldiğimde sonuçlar beni oldukça memnun etti Buyrun :
Aynı koşullarda düz yolda ilerlerken, anlık yakıt tüketimi bu şekilde görünüyordu
Bugün Ankara'da dizel yakıt fiyatı 3,44 tl. Yani şehirlerarasında 3,44 tl * 3,5 / 100 km = 0,1204 tl / km yaktım
Aracımın 15750 km'lik genel tüketim ortalaması da aşağıdaki şekilde. Kullanım olarak, %60 şehir içi bagajsız 2 yetişkin, %40 şehir dışı bagajlı 2 yetişkin ve 2 çocuk şeklinde.
Ek olarak: Bugünkü testte, yukarıdaki koşullarda (85 km/h cc, kışlık lastik ...) ilerlerken, araç içi ses ölçümü yaptım. Klima, radyo ve camlar kapalı şekilde, telefonu kulağıma tutarak (tam olarak benim kulağıma gelen gürültüyü ölçebilmek için) aldığım kayıtlarda, ortalama ses yüksekliğini 80 DB olarak tespit ettim.
- 7
-
Bir saat önce, Soner Perk said:
rengi çok güzel ama
+1
Krom detaylar (bagaj çırası, çift egsoz çıkışı, cam çıtası ...) bu renge o kadar yakışmış ki... Mondişe platin beyazı çok yakıştırıyordum, ama bu renk bence krom detaylarla beraber çok çok daha güzel olmuş.
Ayrıca arka stoplarda dikkati çeken bir detay daha var: her ne kadar arka farlar sönükken dıştan önceki farlara çok benzese de, yandığı zaman oldukça farklı bir arka far ışığı görüyoruz.
-
Şimdi, Yakup Çağatay said:
Maalesef Bu değil.
Hmm, siz cevaplayınca bendeki jeton düştü sanırım. Şu modu ayarlanabilir süspansiyon sistemi var galiba Spor, konfor, normal ... gibi olan sistem.
- 1
-
13 dakika önce, Yakup Çağatay said:
Adaptif süspansiyon sistemi ve çukur izleme sistemi
Yakup Bey, adaptif süspansiyon sistemi dediğiniz bunun gibi bir sistem mi? Öyleyse mükemmel olur, konforu zaten oldukça iyi bir araba, böyle olursa tadından yenmez herhalde.
-
37 dakika önce, Yakup Çağatay said:
Burada ben mi yanlış görüyorum, yoksa fardaki gündüz ledleri sarı kontur ile belirttiğim şekilde yukarıya mı alınmış? Sanki öncekinden farklı gibi geldi bana . Bir de, sanki mavi kontur ile çiziktirdiğim yerlere de gündüz ledleri eklemişler gibi duruyor ama bilemedim (zorlama hayal gücü ile ).
-
20 dakika önce, Kemal Yerebakan said:
Mustang eksik olmaz yaz oncesi hemde. Bekliyoruz ailecek.
İnşaallah Kemal Bey Kabul ederseniz, uğramayı mutlaka dusunuyoruz
- 1
-
Mustang bizi kendine aşık etti. Akşamları ailece GT 5.0 V8 videoları açıp sesini dinliyoruz. Bu da bizim iki numara. Biz mustang sesi dinlerken, o da bizimle dinlemeyi seviyor
Eşim 2005 Temmuz'unda Amerika'ya gittiğinde, arkadaşları ile bir Mustang kiralamış. Miami - Panama City Beach arasında 950 km kadar yolculuk yapmışlar. Şundanmış:
2015 Mustang'in ön tarafı (kaput, far, panjur grubu) yeni mondeo'ya çok benziyormuş. Ama arkası çok ama çok güzelmiş. Şu anki mustang kasası, önceki kasa mustang ile yeni mondeo'nun "kırma"sı gibi duruyormuş. (Kendisi şu an başımda, bunları yazmamı istiyor bana kızmayın, o da yorumları okuyor )
Son olarak da ,sıcak poğaça yapmış, "çaya gelmek isteyen buyursun gelsin" diyor efenim
Şubat - Nisan arasında, Antalya'da üç programımız var. Bilaller'de Mustang olursa biz de ailece uğrayıp incelemeyi düşünüyoruz
- 6
-
Şimdi, Yakup Çağatay said:
Yalnız bu ürün multi medya cihazı değil onların ara yüzleri ve malzemesi iyi değil.
Bu adam içine gömülü sistem sunuyor ve haritası en iyisi ayrıca 3 yıl'da günce tutuyor. Dediğim fiyatlarda olursa çok iyi olur.
Ben cihazı çok beğendim ne yalan söyleyeyim. Aracında halihazırda Sync2 MyTouch ekranı olanlar için, şu anda piyasadaki en iyi çözüm gibi duruyor. Yalnız fiyat konusu sıkıntılı. Yoksa taktırmayı kesin düşünüyordum. IGO navigasyon diyor, bu çok güzel.
- 1
-
Cenmax'tan Elif Hanım, bu konu hakkında bir mail gönderdi:
AlıntıVolkan Bey merhabalar,
Mondeo aracınız için interface navigasyon kutusu ile ilgili isteklerinizi yetkililerimiz ile görüştüm. Cihazla ilgili fiyatta herhangi bir indirim söz konusu maalesef değil. Ankara Tur Oto ile ürünün anlaşması yapılmış bulunmaktadır. Tur Oto'dan Bahri bey ile İstanbul Cenmax genel merkez ile görüştüğünüzü ve onlara yönlendirildiğinizi söylerseniz size yardımcı olacaklardır. İlginize teşekkür eder. İyi günler dileriz.
Saygılarımla
Ankara'da montaj işlemleri yapılabiliyor görünüyor.
Tabi, 3000 tl vereceğime az daha koyar direk titanium donanım alırım zaten.
-
Arkadaşlar, bu ürün Cenmax'ın sitesinde satışa sunulmuş. Yalnız, fiyatı burada bahsedilenden bir hayli fazla. Ben aracım için düşünüyordum ama bu fiyata imkansız. Cenmax'la iletişime geçtim. Bu fiyatın geçerli olduğunu bildirdiler Toplu alımlarda indirim yaparlar mı bilmiyorum. İletişim bilgilerimi alıp, geri dönüş yapacaklarını söylediler. Ayrıca, şu an sadece İstanbul'da montaj yaptıklarını, diğer ford yetkili servislerinde montaj yapılabilmesi için fordla görüşmelerin devam ettiğini söylediler.
http://www.cenmaxsatis.com/Ford-Focus-Kuga-Interface-Navigasyon-Kutusu,PR-328.html
- 1
-
Efendim, bunu geçen sene bendeniz yumurtlamıştım: ("Lider doğulur mu, lider olunur mu?" tartışmasından)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Liderlik, kitaplardan okuyarak öğrenilebilir.
Ama bazıları lider doğar!
Lider doğanla, liderliği kitaplardan öğrenen arasındaki fark; performans için yaratılmış "BMW i8" ile, modifiye edilmiş "doğan görünümlü şahin" arasındaki fark gibidir.
- 4
-
Bir önceki aracım Opel Astra H kasada vardı, o zamanlar kullanıyordum. Resimdeki sarı yuvarlak içindeki düğme "Kar Modu" düğmesi. Sadece otomatik modellerde konulan bu düğmeye basınca, araç birinci viteste değil ikinci viteste kalkış yapıyor ve kar - buz üzerinde patinaja düşmeden hareket ediyordu. Sanırım, yolculuk sırasında da mümkün olduğunca yüksek viteslerin kullanılmasını sağlıyor ve patinaj olasılığını düşürmeye çalışıyordu.
Düz viteslerde bu düğmeye ihtiyaç olmuyor, çünkü elinizle bu işlemi yapabiliyorsunuz. Ben şimdi gerçekten de düz vites kullanırken, kar - buz üzerinde yokuş yukarı bile kalkış yaparken ikinci viteste kalktığımda patinaja düşmeden kalkıyorum
-
Hocam eviniz hayırlı uğurlu olsun. Aracınız için üzüldüm, bize sürpriz oldu.
"Sıfır Mondeo alıp da, satarken kâr eden ilk kişi" ünvanını kazandınız .
- 1
-
-
Ben, kasıtlı yapılan bir şey olduğuna inanmak istemiyorum hocam Bir doğrusu vardır bu işin ama nasıl biz bilemiyoruz tabi
-
Dün ben de, Ankara Ford Başer Otomotiv'de Mondeo'nun ilk 15.000 km bakımını yaptırdım. Bakıma giderken, Doğan Bey'in ismini verdiği Gökhan Bey'i aradım ve focusclubtr indirimi için konuştum. Kendisi yardımcı olacağını söyledi. Bakıma gittiğimde, Gökhan Bey'in müşterisi olduğu için beni Mustafa Bey'e yönlendirdi ve arada yanıma uğrayarak işlemlerimi takip etti.
Mustafa Bey'le konuşurken, bu bakımda polen filtresi ve yakıt filtresinin de değiştirilmesini istemiştim. Kendisi, "isterseniz polen filtresini değiştirelim, ancak yakıt filtresi normalde 30.000 km'de değişiyor. Ben kendi aracım olsa şimdi değiştirmem, boşuna masraf yapmayın" dediği için, sadece polen filtresini değiştirdim.
Yeni Mondeo Dizel'in ilk 15.000 km bakımı için, polen filtresi dahil ve "focusclubtr için %20 parça + %30 işçilik indirimli" faturası bu şekilde çıktı:
Toplamda 385 tl ödedim. Kışlık bakım seti de hediye edildi. Aracım, içi dışı tertemiz yıkanmış şekilde teslim edildi.
Faturada araca koyulan yağ miktarı dikkatimi çekti. Burhan Hocam'ın faturasında koyulan yağ miktarı 5 lt görünürken, benimkinde 3.85 lt görünüyor. Bu durumu Gökhan Bey'e sordum, o da "yağ miktarını mühendislikten sordum, 3,85 olması gerektiğini söylediler" dedi. Aracın kullanma kılavuzuna baktığımda aşağıdaki gibi bir tablo ile karşılaştım:
Burada da 3.8 lt olarak görünüyor.
Bu bakımda indirim almamı sağlayan focusclubtr ailesine, sorularıma cevap vererek yardımcı olan Doğan Bey'e, Başer Otomotiv'de yardımcı olan Gökhan Bey'e ve Mustafa Bey'e teşekkür ediyorum.
- 5
-
Hayirli olsun hocam. En az sizin kadar heyecanla bekledim desem yeridir sizin kuzunun bu ilk bakimini. Malum benim de yaklasiyor Fiyat makul gorunuyor. Bakalim bize ne kadar fiyat verecekler Ankara'da?
- 1
-
11 saat önce, Mehmet Avcı said:
İnsanların neyi tercih ettikleri neyi almak istediklerini tam olarak yansıtmaz.
Kesinlikle katılıyorum.
Hayaller: 1.5 TDCI, 120 HP, 300 Nm Tork, A/T, Euro6, Beyaz, LiftBack, Panoramik Cam Tavan, Bej Döşeme, Titanyum + Led Far + Tekno Paket
Gerçekler: 1.6 TDCI, 115 HP, 270 Nm Tork, M/T, Euro5, Beyaz, Sedan, Panoramik Sac Tavan, Siyah Döşeme, Style + Sarı Far + Nah Paket
Buradan şu formül çıkıyor:
Gerçekler = Hayaller - Maddi İmkanlar - Sunulan Opsiyonlar
Not: Haa, kuZu'ya çok şükür mü? Hem de çok çok şükür, nankörlük gibi olmasın.
- 8
-
Su an Antalya'da egitimdeyim Cem Bey. Ankara'dan sonra bahar aylari gibi geldi buralar. Firsat bulursam koprulu kanyona da gidecegim :) Gormeyi cok istiyorum oralari.
-
Ben de aracimi alirken 1.5 EB A/T yeni mondeoyu test etmistim. Su an 1.6 TDCI M/T yeni mondeo kullaniyorum. Evet, elbette EB'un sanzimani daha once kullandigim golf DSG gibi degil, bunu beklemiyoruz. Bununla birlikte mondeonun iddiasi da sanziman performansi degil. Sanzimanin, konfor odakli bu araba icin makul seviyede oldugunu dusunuyorum.
- 1
Teknoloji ve Çocuk Gelişimi
, Yer: Konu Dışı Paylaşımlar
Yanıtlama zamanı:
+1
Söylediklerinize katılıyorum Hakan Bey. Anladığım kadarı ile bu yazını amacı, teknolojinin çocuklar için zararlı olduğu ve çocukları teknolojiden uzak tutmak gerektiği değil de, 3 yaşındaki bir çocuğun tablette bir programı kullanabiliyor olmasının - bir çoğumuzun algıladığı şekilde - bir zeka göstergesi olmadığıdır.
Aynı şekilde, zekayı geliştiren etkinliklerin tablet yazılımları olmadığı; onun yerine analiz - sentez yetenekleri, problem çözme ve motor becerileri gerektiren makas, çekiç, çamur gibi materyallerle etkinlik yapmak gerektiğini ifade ediyor. Çocuklar tablet kullanmasın demiyor, okuldan çıkınca büyük ihtimal evde teknolojiyi - bahsettiğiniz şekilde kontrollü olarak - kullanıyor bu çocuklar. Ancak eğitimlerini daha geleneksel yolla yapıyorlar ve tam da uygun çağlarında zeka ve becerileri daha doğru şekilde ilerliyor.