Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Abdussamed Acar

Üye
  • Toplam İleti

    404
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    1

İletiler, Abdussamed Acar tarafından oluşturuldu

  1. 11.06.2025 - 09:35 tarihinde, Gürkan Çakıroğlu yazdı:

    Buna güldüm Abdussamet 😂

    Renault 5 alettirikli hoşuma gitti, sarı renk alırım 1 milyona satılırsa...

     

    1555 dedikodusu çıktı sonra yemedi, hala açıklamadılar sanıyorum fiyatı... Güzel oyuncak bende sevdim, eskiden izlediğim ralli şampiyonalarında çıldırmış gibi giderek mest eden Reno 5 leri getiriyor aklıma... ama 1000-1200 aralığında satılırsa, fazlası etmez bence de... 🙂

  2. 04.06.2025 - 02:38 tarihinde, Mertol Kip yazdı:

    Bir ölçü birimi olarak 'kıç' sgdhfjdjjd

    Arabalar cok buyudu artik. Yeni B ler eski C lerden daha iri. 

    Focus1 in boyu 4.15 miş, EX30 4.25

    https://www.volvocars.com/tr/cars/ex30-electric/specifications/

     

     

    Fena gozukmuyor. 150 kw, 475 km karma menzil, ve hafif. Görmek lazım ama ben alırdım. 

     

    Evet mesela grandland en az 5 kıç vardır, asdfasdgf

     

    Eğer teknik olarak kaliteli yapılmış ise küçük bir elektrikli her zaman şehir içinde büyükten daha çok işe yarayabilir. Ancak gerçekten küçükse hakkını vermeli. Ben İstanbul da yaşasam kesinlikle daha küçük bir şeylere binmek isterdim mesela. Allah ın Şarkışla sında bile park problemi yaşarken standart dışı sokak ve otoparklarda büyük araba bizi kasıyor. Örneğin ankaradaki evin otoparkına bizim aileden kimsenin Tesla ile girip çıkması mümkün değil. Götahit otopark giriş çıkışlarını o kadar limitlerde yapmış ki girip çıkarken sürekli kendisini anıyoruz. Bu yüzden belki ben bile alırdım kıç kadar olan EX30 'u... Ama en çokta şehiriçi için kaldırıma dikine park edilebilen minik elektriklilere ilgi duyuyorum.

    05.06.2025 - 02:10 tarihinde, Mertol Kip yazdı:

    O benim şahsi manyaklığım. Koreli arabaları ve vw de aynı aslında. Alternatif varsa almam. Kronolojimi yazmıştım, bir VW var o da takastan gelmişti.

     

    https://mertolkip.blogspot.com/2025/04/bir-gecmiste-aldgm-arabalar-gozden.html?m=1

     

     

     

    Senin opel bayisi sana özel indirim yapan arkadaşın falan mı var? yoksa rahat mı batıyo... 🙃

    • Haha 1
  3. 6 saat önce, Mertol Kip yazdı:

    EC30 lara da TR modelu getirecegiz diyorlardi, o da 150 kw olur muhtemelen. Dusuk otv ye girmemis o yaw. %40 ta hala. Matrahtan dolayi buyuk ihtimalle. Isi zor o fiyatla. 

    EC30 ları %10 a sokacaklar, ama kıç kadar bi araba yaw... bence volvonun sadece logosu ve tipini pazarladıkları standart kadın arabası olacak. Mini den çok müşteri çalar... 

  4. 29.05.2025 - 20:33 tarihinde, Semih O. yazdı:

     

    Öyle elbette ama LR benim için MTV ve fiyat açısından SR kadar mantıklı değil ne yazık ki.

    Diğer dezavantajları da eşim için manevra kabiliyetinin şehir içinde zayıf olması ve arka süspansiyonların başarısızlığı bana göre. Neredeyse makaslı pick-up gibi hissettiriyor. 🙂 Juniper'da durum nasıl bilemiyorum tabi, ilk fırsatta bakmak istiyorum.

     

    LR RWD olanlar satılıyor yeni kasa da, motor güçleri ve dolayısıyla MTV leri SR ile aynı. Ama %40 ÖTV de olduğu için 2.6M civarında. 

     

    Süspansiyonlar çok iyi çalışıyor. Gergin bir araç ancak süspansiyonun ekstrem beklentileriniz yoksa rahatsız edeceğini kesinlikle düşünmüyorum alternatifleri arasında oldukça konforlu denilebilir. 

     

    Ancak eğer manevra kabiliyeti ve pratik kullanımı önemsiyorsanız çok net üzer diyebilirim. Evet iç hacim bagaj falan çok kullanışlı ancak dar aralardan geçerken,  manevralar yaparken hele birde kullanıcı acemi ise kullananı strese sokar emin olun.

    • Teşekkür 1
  5. 4 dakika önce, Semih O. yazdı:

    Kış şartlarında 4 kişi, bagaj dolu, ısıtma, açık, 120 km/h hızla 250 km giderse öpüp başınıza koyun. Tesla'yı bu sebeple almadım.

     

    SR gitmez %10 kalana kadar 180-200 en fazla gider sanıyorum ama yeni LR rahat gider... Ancak hızlı şarj alternatifleri olunca bunun çok dert olmadığını görüyorsunuz. Bunu yılda +25Bin Km yapan biri olarak söylüyorum

  6. 09.04.2025 - 11:44 tarihinde, Mertol Kip yazdı:

    Buna kafa yoran adamın da bunu test eden adamın da aşırı canı sıkılmış olması lazım. 🙂

     

    Togg T10X de bu konuda ciddi bir tasarım hatası var, ortalamanın üzerindeki bir yağmurda ön camdan tahliye olurken yan camda tam dikiz aynası görüş açısının üzerinden (üstü ve altında akış yok tam dikiz açısında 🙂 ) geçen bir akıntı yaratarak ciddi anlamda dikiz görüş kaybı yaratıyor. 2 saatlik şehirlerarası yolculuk deneyimimde yağmura denk geldiğim için en çok bu dikkatimi çekmişti. Hatta ben bahsetmeden babam bile kısa bir sürüşünde aynı şeyi söyleyerek su tam dikizin önünden akıyor yanlış yapmışlar diye söylendi. Bazen böyle ufak detaylar sürüşü ciddi etkiliyor. Yeni Tesla da ise adamlar yan kameralarda yağmur suyu akışının, kameranın tam mercek bölgesini temizleyeceği bir su akışı için çalışmışlar...  🙂

    • Beğen 1
  7. 3 saat önce, Yakup Çağatay yazdı:

    Almanların tutucu tavırlarını başarıymış gibi görmek ancak ticari kaygı ile kopyalanmış bir durum bence, Ford da ticari kaygısı ile ne yazık ki bu duruma düşmüş durumda. Bence kötü bir anlayış. Golf'ün arkası hep çirkin kalmış benim gördüğüm bu jenerasyon fotosundan anladığım. 

    --21 dakika sonra eklendi--

    +++++

    Çin için Escape de böyle

     

    Escape_02.jpg

     

    Escape_01.jpg

     

    Escape_04.jpg

     

    Escape_03.jpg

     

    Ford_China_2_0_02_en.jpg

    Golf ün bende heyecansız tasarımını çirkin bulmuşumdur çoğu zaman, en azından hiçte alımlı hatlara sahip olmadığını düşünürüm, ama çizgilerinin bir hikayesi ve karakteri var, söylemek istediğim bu... 

  8. 16 saat önce, Yakup Çağatay yazdı:

    O zaman Ford'un daha önce yaptığı açıklamayı da bilmek gerek; yeni tasarımımız Fiesta gibi olacak ve bundan sonra sadece evrim geçirecekler devrim değil. 

    Benim fikrim ise bu çabaların saçma olduğu yönünde, dünya ve talepler değişirken neden tasarımlar değişmesin? Bu kadar tutucu olmanın ne manası var. Beğenirsen alırsın, ismine bakıp almazsın teknik olarak.

    Ford duramaz, bi kaç kuşak sonra yine genelde yaptığı gibi bi devrim yapar muhtemelen... ?

    Mevcut koşullarda değişmemek mümkün değil elbette hatta belki bazen intihar bile, ama her bir jenerasyondaki değişimin ve "olgunlaşmanın" estetik yada değil ama anlaşılabilir bir kronolojisi olmalı... 911 gibi, mustang gibi, golf gibi... Golf demişken; sanırım şu aşağıdaki foto daha iyi anlatıyor demek istediğimi;

     

     

     

     

     

     

    Sadece güzel bile olsa bir jenerasyon sonra ortaya tasarım olarak bambaşka bir şey çıkarıyorsanız, bence o şeyin adı da değişmeli diye düşünüyorum. Bunu kötü olmuş anlamında söylemiyorum. 

     

     

     

    volkswagen-golf-tarihi_8519.jpg

    • Beğen 1
  9. Dur bakalım kaç kişi Mazda yazmış diye girdim direkt başlığa ?

     

    hatta masmazda olmuş...  Kötü mü? Değil belki ama eski hatlarında kendine özgü bir karakteri vardı diye düşünüyorum ve karakterinden taviz vermiş hissi uyandırdı bende... Bir modelin adı değişmeden yeni kasa tasarımının böyle radikal geçişlerini yanlış buluyorum... Focus' un başlarda yakaladığı üstün model prestijinin böyle böyle kaybedildiğini düşünenlerdenim...

  10. 19 saat önce, Cem Boneval yazdı:

    Birincisi doğru ve geçerli, tabandaki kauçuk miktarı azaldıkça yuvarlanma direnci düşer.

    İkincisi mantıksız değil ama pratikte etkili olacağını düşünmüyorum.

    Bir de lastik marka/modelleri arasında yuvarlanma direnci o kadar farklı ki, aynı modelin yenisi ile eskisi arasındaki farkı, iki farklı modelin oluşturacağı fark yanında devede kulak kalıyor. 

    Örnek kullandığım Mi PS4, 100km'de 0,3-0,4 net artış var. 

    image.png 

     

    Laboratuvar çalışması yapılsa ve kesin sonuç verse de (bisiklet lastikleri için yapılmış var mesela), pratikte lastikle doğrudan ilintili tüketimi etkileyecek o kadar çok değişken var ki bence kesin bir cevap bulmak neredeyse imkansız. 

    Aşınmış lastikle duramama ve toslama olasılığı daha yüksek olduğundan güvenlik ve ekonomi açısından aşınmışla devam etmek yersiz olur. 

     

    Soruyu geliştirelim: Yuvarlanma direnci daha yüksek lastiğin yol tutuşu da daha iyi midir?

    Lastiğin yol tutuşu arttıkça yuvarlanma direnci yükselir evet. Ama bir lastiğin tasarım ve hammadde merkezli mühendislik başarısı bu ikisi arasındaki ilişkiyi, ekonomik ömrü hesaba katarak verimli yapabilmek ile ilişkilidir. Örneğin x marka yuvarlanma direncini 4 kat artırarak yol tutuşu 2 kat artırıp lastik ekonomik ömrü değiştirmezken, y markası yuvarlanma direncini 2 kat artırırken yol tutuşunu 2 kat artırıp lastik ekonomik ömrünü %20 düşürebilir.

     

    Aracınızın markası modeli ne olursa olsun, kullandığınız lastik sürüş güvenliği konusunda bence en önemli bir kaç unsurdan biri.

  11. 25.04.2018 - 23:20 tarihinde, Zafer Yusoğlu yazdı:

    Vay be ne büyük yenilik. Ekonomikliğin zirvesi. 100 km de 0.3 lt az yakacak. Tamamen saçmalık. 

    Ortalama 4.3 litre/100 Km tüketime sahip bir aracın 0,3 litre/100 Km az tüketmesi demek yakıt tüketiminin %7 düşürülmesi anlamına geliyor. Üstelik bunu aracın maliyetini çok artırmadan ve performanstan taviz verdirmeden yapabilmiş olmak, bana kalırsa kayda değer bir gelişme.

     

    • Beğen 1
  12. Not olarak;

     

    Şu ara sıfır araca niyetlenen potansiyel alıcı arkadaşlar bilmeliler ki, uzun zamandır liste fiyatı hikayeden ibaret, elindekini kısa sürede satmak niyetinde olan ve stokta gereğinden fazla beklemiş aracı olan bir çok bayiden önceki yıllara kıyasla çok agresif indirimler alınabiliyor. 1 yıl olmadı geçen yaz ağustos ta Golf 1.0 TSI 110 PS Manuel Midline Plus (metalik renk) 'i listeden 13% civarı iskonto ile aldım. Ödediğim 79.000 felandı... Şu an aynı aracın 2018 model liste fiyatı 117.500 + 1540 TL = 119.040 TL ... yersen.

     

    Örneklerini duyuyoruz, hemen hemen bir çok marka da vaziyet aynı... Satışta öne çıkan bazı modellerde fiyat kozu ileri düzeyde oynanıyor.

  13. (Aşağıdaki yazıyı başka bir medyada paylaşmıştım, burada da yer alsın istedim, belki birileri yararlanır..)

     

    Bir çok kullanıcı bütçesini, ihtiyaçlarını belirterek satın alacağı aracın seçimi konusunda yardım istiyor. Bir çok üye kendi deneyimlerini paylaşarak bu arkadaşlara yardımcı olmaya çalışıyor. Gayet te güzel oluyor. Bu tür paylaşımlar tek bir başlıkta toplanırsa araç almak arefesinde olan arkadaşlara daha faydalı hale gelir diye düşündüm.

    Bu fikirden yola çıkarak bir araç satın almadan önce tercihinize ilişkin belirlemeniz gereken noktalar neler? Ve alternatifleri değerlendirirken hangi konu başlıklarına dikkat etmelisiniz bundan bahsetmek istiyorum;


    1- BÜTÇE;

    Elbette herkesin alacağı araç için ayırdığı belirli bir bütçesi var ve alternatifleri bu bütçe dahilinde oluşturuyor. Bu konuda bütçesini zorlayarak araç alacak bazı arkadaşlara bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Eğer "temel ihtiyaçlarınızı" karşılayacak bir otomobil için paranız yetiyor ancak siz biraz daha fazlası için bütçenizi zorluyor ve ekstra bir borca giriyorsanız; şunu unutmayın bir çok endüstriyel üründe olduğu gibi otomobiller de eskisi gibi ömürlük yahut ekonomik ömrü çok uzun üretilmiyorlar. Dolayısıyla zamanla oluşan değer kayıpları eskisinden daha fazla. Hatta örneğin 15-20 yaşından daha büyük bir çok eski aracın yenilerinden daha sağlam üretildiği (ekonomik ömrü uzun üretildiği) söylemi sonuna kadar doğru. Hatta artık üreticilerin bir çoğu müşterilerine duyurmadan Planlı Eskitme (Planned Obsolescence) çalışmaları yapıyorlar. Yani istiyorlar ki ürettikleri şeyi kendilerine fayda sağlamayacak kadar kaliteli yaparak masraf etmesinler ve bir müddet sonra ekonomik olmaktan çıkarak yenisini almaya mecbur bıraksınlar. Üreticiler bu hesabı yaparken, bütçesi kısıtlı olan müşteriler kendi birikimlerinizi harcarken fiyat/fayda değerlendirmesini kesinlikle daha iyi yapmalısınız.

    Bütçe sorunu olmayan kişilerinde gereksiz harcama yapmamaları için ihtiyaçlarını iyi belirlemeleri gerekir ki, genelde yabancı dillerin lügatında tam karşılığı bulunmayan "israf" ve sınırlı kaynak kavramı barındırmayan bir anlayış açısından bu muhakemeyi yapmak saçma gelebilir. Kabul etmemekle birlikte saygı duyuyorum ve birşeyler karalamadan önce böyle düşünmeyenlerden olduğumu belirtmeliyim.

    2- İHTİYAÇ

    Söz konusu olan, bir araç seçimi yapmak olunca Amerika'yı yeniden keşfetmeye hiç gerek yok. Bu konuda bilinen ve kabul görmüş en temel objektif kriter olan "Kasa" ve "Segment" seçimi yapmaktır. Yani hangi segmentte bir araca ihtiyacınız var. Ya da bütçeniz dahilinde hangi segment bir araç alabilirsiniz sorusunu cevaplamak gerekir. 

    Önemli noktalardan birisi; kıyaslama yaparken mümkün olduğunca aynı segmentteki araçları birbiriyle kıyaslamak gerekir. Yani örneğin farklı segmentlerde yer alan Opel Corsa ile Volkswagen Golf'ü kıyaslamaya kalkarsanız haksızlık edersiniz ve karar adına çok sağlıklı bir kıyaslama olmaz.


    A, B, C, C1, C2, D1 v.s. 

    Peki nedir bu segment? Genel olarak kasa ve segment ayrımı yapıldığında araçlar;

    - İç & Dış hacim
    - Konfor
    - Sürüş Kabiliyeti 

    konularında gruplanmış olurlar. Gözle görünen en temel şey aracın hacimsel olarak büyüklüğüdür. Segment yükseldikçe araçların kabin hacmi daha genişler ve genellikle dışı da daha büyür. Tabi ki araçlarla çok ilgili biri değilseniz ilk bakışta pek fark edilmeyen teknik segment farklılıkları da vardır. Yani örnek bir genelleme yapacak olursak, segment yükseldikçe araç hacimsel olarak büyümesinin başka bir sonucu olarak, aracın fren sistemi ve şasi yapısı daha başarılı bir sistem haline gelir ve araç bir çok açıdan kaza anında daha güvenli hale gelebilir.

    Şöyle bir not düşmekte yarar var. Dünyada şu an trafikteki araçların sanıyorum %80 dan fazlası B ve C segmentindeki araçlardan oluşmakta.

    A, B, C, D, şeklinde ifade edilen harfler genelde aracın büyüklüğünü ifade eder. Bu harflerin sonuna B1, B2, B3, C1, C2 şeklinde gelen rakamlar ise o segmentteki farklı kasa tipini ifade eder. Açılımı şöyledir;

    1- Sedan Kasa
    2- Hatchback Kasa
    3- Station Wagon Kasa
    4- MPV Kasa
    5- LCV Kasa
    6- Coupe/Cabrio Kasa
    7- SUV Kasa
    v.s... 

    ...

    Bu harfler ve sayılar dünyadaki bütün markalar için kabul edilmiş bir standarttır. 

    Yine anlaşılması açısından şöyle örnekler verebiliriz; Örneğin ülkemizde güncel satılan ve her yer de gördüğümüz Hatchback bir model olan VW Golf C2 segmentinde bir araçtır. Piyasada en yaygın olan Passat Sedan D1 segmentindedir. Passat Variant ise D3 tür v.s.

    Asıl öncelik sondaki sayıdan ziyade Harf e karar vermektir. Sonrasında ihtiyacınıza göre aynı segmentin farklı kasasını seçebilirsiniz. 

    Belirgenleşmesi açısından biraz daha segmentleri örneklerle açıklayayım;


    A SEGMENTİ (En Minikler)

    Bilinen en küçüklerdir. Hatta bazıları sadece iki kişiliktir. Bagajları çok küçüktür. Kaza anında diğer segmentlere göre pek güvenli sayılmazlar. Hafiftirler ve özellikle yüksek süratlere çıkıldığından yol tutuşu anlamında yine diğer segmentlere göre pek güvenli sayılmazlar. Hafif ve küçük olmaları sebebiyle en ekonomik yakıt tüketimi genelde bu segmentteki araçlardadır. Şehiriçinde manevra ve park konusunda küçük olmaları sebebiyle çok pratiktirler...

    Örnek;

    - Opel Adam
    - Kia Picanto
    - Fiat Panda
    - Fiat 500
    - Hyundai i10
    v.s...

    B SEGMENTİ (Kullanışlı Küçükler)

    A segmentinden hallice daha büyüktürler. Ancak yinede kabin içi ve bagajları A kadar minik olmasa da çok geniş sayılmaz. Genelde küçük araç olarak ifade edilir. Piyasada çok yaygındır. Genel olarak A kadar olmasa da Küçük, Kullanışlı ve Ekonomik olarak tanımlanabilirler. 

    Örnek;
    - Ford Fiesta
    - VW Polo
    - Opel Corsa
    - Toyota Yaris
    - Seat ibiza
    - Skoda Fabia
    - Audi A1
    - Citroen C3
    - Fiat 500L
    - Ford B-Max
    - Honda Jazz
    - Hyundai i20
    - Kia Rio
    - Nissan Micra
    - Opel Mokka
    - Suzuki Vitara
    - Mazda CX-3
    - Nissan Juke
    - Opel Meriva
    - Peugeot 208
    - Peugeot 301
    - Renault Clio
    v.s...

    C SEGMENTİ (İdeal Orta Sınıf)

    Dünyada en çok satılan segmenttir. Her markada olmasa da genelde fiyat/fayda oranı en yüksek segment bu gruptur. Çok büyük hacimde olmasalar da genelde ideal iç hacim ve bagaj sunarlar. Konfor ve güvenlik anlamında genellikle B segmentinden nispeten daha iyi düzeydedirler. Örneğin B segmenti ile çıktığınız uzun bir yolculuğu C segmenti bir araçla yaptığınızda ister sürücü ister yolcu olun genellikle daha az yorulursunuz. 

    Örnek;
    - VW Golf
    - Toyota Corolla
    - Ford Focus
    - Opel Astra
    - Honda Civic
    - Skoda Octavia
    - VW Jetta
    - Seat Leon
    - Audi A3
    - BMW 1 Serisi
    - Mercedes A Serisi
    - Volvo V40
    - Peugeot 308
    - Fiat Egea
    - Renault Megane
    - Citroen C4
    - Kia Ceed
    - Hyundai i30
    - Ford C-Max
    - Toyota Verso
    - Dacia Lodgy
    - BMW 2 Serisi
    - Dacia Duster
    - Nissan Qashqai
    - Ford Kuga
    - VW Tiguan
    - Peugeot 3008
    - Honda H-RV
    - Hyundai Tucson
    - Kia Sportage
    - Renaul Kadjar
    - Seat Ateca
    - Skoda Karoq
    - Mazda CX-5
    - Toyota CH-R
    - Volvo XC40
    - Audi Q3
    - Opel Grandland X
    v.s...


    D SEGMENTİ (Konforlu Orta-Üst)

    İlk dikkat çeken C segmentine göre hacimsel olarak daha geniş olduğudur. Nispeten C segmentinden daha pahalı olmakla birlikte genellikle rahat ve geniş araç olarak anılırlar. Örneğin C segmentinde orta yada üst donanım paketinde fiyat farkıyla sunulan bir özellik bu araçların baz (en alt) donanımında standart sunulabilir. Örneğin dijital klima seçeneği focus golf gibi araçların baz donanımında standart bulunmazken D segmentindeki araçların bir çoğunda standart sunulabilir. Dolayısıyla araçlar sadece daha geniş değil nispeten daha konforludur. Tam anlamıyla lüks denmese bile genel olarak lükse giriş sınıfıdır pahalı sayılsa bile lükse göre daha fazla insanın ulaşabileceği fiyatlara sahiptirler.

    - VW Passat
    - Ford Mondeo
    - Opel Insignia
    - Peugeot 508
    - Citroen C5
    - Toyota Avensis
    - Renault Talisman
    - Skoda SuperB
    - Mazda 6
    - Hyundai i40
    - Kia Optima
    - Honda Accord
    - Audi A4
    - BMW 3 Serisi
    - Mercedes C Serisi
    - Volvo S60
    - Honda CR-V
    - Nissan X-Trail
    - Toyota RAV4
    - Skoda Kodiaq
    - Peugeot 5008
    - Mitsubishi Outlander
    - Kia Sorento
    - Hyundai Santa Fe
    - BMW X1
    - Mercedes GLA
    v.s...


    E SEGMENTİ (Lüks)

    Lüks sınıf buradan başlar. D segmentine kıyasla hacim olarak benzer olsalar da bariz daha konforludurlar. Fiyatları çok daha az kişinin ulaşabileceği kadar yüksektir. Hele ki kaliteli bilinen markaların bu sınıftaki araçlarını biraz güçlü motor seçeneği ve ekstra donanımla almaya kalkarsanız fiyatları milyonlara yaklaşabilir. Hedef kitlesine genel bir tanım getirecek olursak prestij kaygısı bütçe kaygısının bir miktar önüne geçmiş müşterilerin tercih ettiği sınıftır. En çok satan bilindik markaların bir kısmı gelir seviyesi sebebiyle bu sınıfta araçları olmalarına rağmen satış hedeflerini tutturamayacakları için E segmenti araçlarını Türkiye'ye getirip satmazlar.

    - Audi A6
    - BMW 5 Serisi
    - Mercedes E Serisi
    - Volvo S90
    - Maseratti Ghibli
    - Lexus GS
    - Jaguar XF
    - VW Toureg
    - Audi Q5 (Bir Kısmı)
    - BMW X3
    - Volvo XC60
    - Mercedes GLC
    - Porsche Macan
    v.s...


    F SEGMENTİ (Ultra Lüks & Spor)

    En belirgin farkları bu segment araçlarda genelde ortalama güçte motor bulunmaz. Ciddi güçlü sayılabilecek motorları vardır ve bir çoğu ultra lüks konfor ve güvenlik özellikler barındırır. Hatta günlük kullanım için pek kullanışlı olmayan ve süper spor olarak nitelendirilen bazılarında uçak motoru kadar güç üreten abartı denebilecek motorlar bulunur. En pahalı ve sadece sayılı kişilerin satın alabileceği araçlar çoğunlukla bu sınıftadırlar. Bir çok bilindik marka yeteri kadar müşteri bulamayacağı için bu sınıfta araç üretmez yada sadece prestij için ürettim der ama devamlı satmaz.

    - Audi A8
    - BMW 7 Serisi
    - Mercedes S Serisi
    - Porsche Panamera
    - Porsche 911
    - Bentley Mulsanne Speed
    - Bentley Bentayga
    - Lamborghini Aventador
    - Ferrari 488 Spider
    - Maseratti Quattroporte
    - Hyundai Genesis
    - Honda NSX
    - Audi Q7
    - BMW X6
    - Mercedes GLS
    - Porsche Cayenne
    - Maseratti Levante
    - Land Rover Range Rover Sport
    v.s...


    Segmentlerin standartları şüphesiz yıllar geçtikçe değişmektedir. Her yıl radikal farklılıklar olmasa bile; örneğin C segmentinde bulunan VW Golf'ün 30 yıl önce üretilmiş bir modeli günümüz B segmenti araçlarından daha küçük ve konforsuzdur.


    Bu kadar detaylıca araç segmentlerden bahsettikten sonra ihtiyaç belirlemenin ilk maddesi olarak; 

    - Bütçenize göre alacağınız aracın kasasını ve segmentini belirlemekle işe başlayın

    diyebilirim. Bu durumda aracın büyüklüğü, konforu, fiyatı ve kullanım şekli konusunda doğru cevabı bulmanızı kolaylaştıran en ideal yola girmiş olursunuz. 

    Ayrıca şunu söylemeliyim asla farklı segmentlerdeki araçları fiyat ve teknik açıdan kıyaslamaya kalkmayın; çünkü bu kıyas sizi ciddi anlamda yanıltır.

    Almayı planladığınız aracın kasasını ve segmentini belirledikten sonra bence diğer önemli husus motor ve şanzıman seçeneğine karar vermektir. Yıllık yapacağınız yol ve aracı kullanmayı planladığınız süreyi hesaba katarak daha az yakıt tüketen ama daha pahalı bir motor yahut daha çok yakıt tüketen ama daha uygun fiyatlı bir motor arasında karar vermeniz gerekir. Genellikle yılda çok fazla yol yapan kişiler pahalı ama az yakan motorları tercih eder. Şu andaki piyasadaki araçların tüketim ve fiyat farklarına baktığımda bu konuda belirleyici sınırın yıllık 13-18 Bin Km civarında olduğunu söyleyebilirim. Ardından tabi ki kullanım becerinize yahut tercihinize göre otomatik mi yoksa düz vitesli bir model alacağınızı seçmelisiniz.

    Burada kadar gelmişsek işin büyük kısmı hallolmuş demektir. 

    - Aracımızın kasası belli (Sedan/Hatchback/StationWagon/SUV/MPV arasından aracı kullanım şeklimiz belli oldu)
    - Aracımızın segmenti belli (Dolayısıyla kabaca bütçe, hacim, konfor olarak bir çerçeve çizildi demektir)
    - Aracımızın motoru ve şanzımanı belli (Dizel/Benzinli/Hibrit/Elektrikli motorlardan birini seçtik artık kıyaslamaya daha yakınız)

    Bundan sonrasında kriterlerinize uyan bütün markaların ilgili modellerini listeleyebilir ve çevrenizde bu işten anlayan ama tarafsız birileriyle birlikte değerlendirebilirsiniz. Ortaya çıkan listedeki araçlar birbirlerine oldukça benzeyen araçlar olacaktır. Bu listeyi kıyaslarken aşağıdaki konuları önem sırasına göre değerlendirebilir ve tercihinizi aşağıdaki başlıklarda kıyaslayarak yapabilirsiniz.

    - Fiyat

    - Kronik Problem Araştırması
    - Satış Sonrası Hizmetler; Bakım Masrafları, Garanti Süresi, Problem Çözme Kabiliyeti v.s
    - Araçların Teknik Özelliklerinin ve Konfor Donanımlarının Kıyası
    - 2. El Piyasası ve Kullanım Süresine kıyasla Değer Kaybı
    - İç ve Dış Tasarımlarını, sürüş keyiflerini kişisel beğeniniz açısından değerlendirmeniz.


    Bu kriterlerle oluşan alternatifleri doğru değerlendirdiğinizde doğru aracı seçmeye teknik olarak çok yaklaşmışsınız demektir. 


    Umarım seçimlerinizden memnun kalırsınız.

    • Beğen 5
  14. Cidden çok güzel bilgi... yüzdesel olarak sapmayı düzeltebilme seçeneği gayet güzel. Ancak daha önceki araçlarımda dikkatimi çeken bir durum; örneğin şehiriçi kullanımda %8 düşük gösteren bir YB şehirlerarası kullanımda %1 düşük gösterebiliyor da, bazı araçlarda tüketim verisindeki hata tamamen doğrusal değil, kullanım şekline göre farklılaşabiliyor. 

     

    Ayrıca dikkatimi çeken bir durum 1,6 dizel astralarda, mokkalarda gerçek tüketime kıyasla 100 Km'de  0,6-0,7 litre daha düşük gösteren araçlar gördüm. Opel 'lerde bu kalibrasyon fabrikadan özellikle düşük yapılıp gönderiliyor sanki... Zaten YB da düşük gözükmüyor, gerçeği daha yüksek...

     

    Önceki (B6) ve şimdiki(B8) Passat'ta bi kaç kez denemiştim ikisinde de 0,1 Litre/100 Km civarında YB ile gerçek tüketim arasında fark vardı.

  15. Trend ile;

     

    - Hız Sabitleyici

    - Kol Dayama

    - 16" Aliminyum Alaşım Jant

    - Arka Park Sensörü

    - Led Gündüz Farı

    - AutoHold Fonksiyonu & Elektrikli Park Freni

    - BT + 6,5 Dokunmatik Ekran

     

    standart gelmezse çok ayıp ederler. Yeni çıkmış Focus hakkında oluşacak algılara ciddi zeval getirirler.

     

     

    Titanium ile;

     

    - Otomatik Klima

    - BT + 8" Dokunmatik Ekran

    - Geri Görüş Kamerası

    - Ön Park Sensörü

    - Anahtarsız Giriş/Çalıştırma

    - Çok Renkli Led İç Ambiyans aydınlatma

    - Koyu renkli arka ve arka yan camlar

    - Adaptif Full Led Ön Far

    - Kablosuz Şarj

    - Adaptif Hız Sabitleme

     

    mutlaka standart olmalı ki insanlara zaten başta fazla ödediklerini düşündükleri paranın sonradan hayal kırıklığına uğramasınlar...

     

    • Beğen 1
    • Teşekkür 1
  16. 2 saat önce, Yakup Çağatay yazdı:

     

    Diğer başlıkta değerleri yazmıştım ama ben de sizin gibi %100 emin değildim fakat şimdi yetkili ağızdan Focusun yeni sisteme tabii tutulduğunu öğrendim bu da yetmezmiş gibi bugün Avrupa'ya mail attım, "Almanya verileri neyi temsil ediyor?" diye, yarın cevabı gelir diye umuyorum. Oradan da teyit gelince tekrar yazarım.

     

    EK: Eskiye göre kıyas yapmak isteyenler Focus MK3'ün benzer motorlarından %10 tüketimi düşürüp MK4'ün NEDC değerini görebilir bu da Ford'un kendi yaptığı testler sonucu çıkardığı veri, bir bağlayıcılığı yok aslında sadece kıyas yapmak için :)  

    Doğru bilgiye ulaşma metodun saygı duyulmayacak gibi değil.

     

    Emeklerin için teşekkürler... ;)

    • Teşekkür 1
  17. 20 saat önce, Cem Boneval yazdı:

    Varolan verilere bakarsak

     

    Focus Mk3

    1.0 EB 125 PS

    Manüel

    Focus Mk4

    1.0 EB 125 PS

    Manüel

    0-100 hızlanma 11,0 10,0
    Son hız 193 km/h 200 km/h
    Tüketim 5,7-4,1-4,7 5,9-4,2-4,8

     

     

     

    Focus Mk3

    1.5 TDCi 120 PS

    Manüel

    Focus Mk4

    1.5 Econlue 120 PS

    Manüel

    0-100 hızlanma 10,5 10,0
    Son hız 193 km/h 196 km/h
    Tüketim 4,3-3,4-3,8 4,7-3,9-4,2
       
         
         
     

    Focus Mk3

    1.5 TDCi 120 PS

    Powershift

    Focus Mk4

    1.5 Ecoblue 120 PS

    Otomatik

    0-100 hızlanma 10,8 10,2
    Son hız 191 km/h 193 km/h
    Tüketim 4,2-3,6-3,8 4,7-3,9-4,2


    Bu verilere bakınca söylenebilecekler:

    - Hafiflik performansa yansımış

    - Tüketim biraz hepsinde artmış 

    - Otomatik vites yeni modelde tüketimi arttırmasa da bir miktar güç kaybı yaşatıyor

    Varsayımsal olarak 1.5 EB 150 PS otomatik 9,0 ve 210, 1.5 EB 182 PS manüel 8,4-8,5 ve 220-225 gibi değerlerle gelir. 

    Aynı beygirde ve hacimde gözüken motorların mapping inde yahut aktarmalarda hissedilir değişiklikler var. Bunu tescilleyen durum şu; Araç hafiflemiş, sürtünme azalmışsa aracın 0-100 değerinin iyileşmesi gayet normal ancak bununla birlikte tüketim her koşulda artmışsa ivmelenme karakteri değişmiş demektir.

     

    Tahminim o ki; Eski ve yeni tip eşdeğer motorların tork/güç grafiklerini yan yana koysak yüksek güç/tork değerleri sağlanan bandı genişletmişlerdir diye düşünüyorum. Eğer bu durum birebir aynıysa aktarma oranlarında ve kayıplarında fark var demektir.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.