Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Oguzhan C

Üye
  • Toplam İleti

    36
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler, Oguzhan C tarafından oluşturuldu

  1. Curuise control ile hayatımda ilk defa mk 2.5 ile tanıştım. Normalde bana sorsan olsa da olur olmasa da olur bir husus tu ama şimdi tecrübe edince kesinlikle vazgeçilmezim oldu. Henüz adaptif CC  hiç kullanmadım muhtemelen kullansam oda vazgeçilmezim olur. Ayrıca mk.2.5 focusta kol dayama ve soğutuculu torpido vardı. İnsan öyle bir alışıyor ki MK. 3.5 ta en çok soğutucunun eksikliğini yaşıyorum. MK 3.5 alırken titanyum pakette otomatik park özelliğinin standart olduğunun bile farkında değildim. Onu opsiyon sanıyordum. Evimin önü müsait ve site içi dikine park yapılıyor.Her akşam eve yorgun gidiyorum araba park etmeye üşeniyorum. Bilin bakalım ne oldu otomaitik park özelliğini her gün kullanıyorum ve icat edenden allah razı olsun  diyorum. Yani demem o ki bazen farkında olmadığımız donanımlar hayatımıza vazgeçilmezimiz olarak girebiliyor. daha dün marsa uzay aracı indirdik ve ford yeni ürettiği arabaya kol dayaması koymuyor. soğutucu koymuyor. soğutucu dediysem büyük bişi sanmayın klimanın bir ucunun da torpido gözüne verilmesinden bahsediyoruz. otomatik park opsiyonel, bağımsız süspansiyon yok  ortada Çin usulü tablet. jantlardan bahsetmek bile istemiyorum. bu jantlara japonlardan alışığız tamam japon araba kullanıcısı bu konuda çok duyarlı olmayabilir. ama ford kullanıcısına bu jantlarsa araç satamazsın. zaten rakamları da görürüz seneye

     

     

     

     

    • Teşekkür 1
  2. 15.11.2018 - 00:36 tarihinde, Yakup Çağatay yazdı:

    Yahu ağzımı açmayayım diyorum da ? 50 km bile arabayı kullanmaya fırsat bulamayan basının sözleriyle algı oluşuyorsa o tüketiciye çok da üzülmemeli, ne yaparsa yapsın ? Ya da bende öyle beceri yok, arabayı sürmeden yorum yapan kişi kadar. Arkadaşlar 2 saatten fazla arabayla vakit geçiren tek insan yok. Ben akşam bizi teslim eden çocuklardan rica ettim 1 saat daha sürdüm ki iki yorum yapabileyim diye bir de yemeğe geç gittim 1 saate oradan ekledim . Bu kısa sürede video çekip detaylı yorum bırakan adamları çıkarın hayatınızdan. 

    Evet kesinlikle oluşturuyor. Zaten lansmanlar bunun için yapılır. piyasada algı oluşturmayacaksa ne diye o kadar insansı toplasınlar ki.

    --13 dakika sonra eklendi--
    15.11.2018 - 10:47 tarihinde, Cenk Demirel yazdı:

    Daha önce de bahsettim kullanarak anlayıp anlayamamak önemli değil. Zaten kaç kişi sürüşü geçtim, para verip aldığı donanımları etkin şekilde kullanıyor ki ? Bu aracın neyiyle ünlü olduğu belli. Türkiye'de vag grubu varken skoda'sı, vw'i, seat'ı varken çoğu kişi gidip aile kullanımı adına Focus almaz. Bu aracı alan kitlenin hedefi ve bu aracın neyiyle ünlü olduğu belli. Dediğim gibi kimse anlayamasa da teoride bir eksikliği varsa ve öyle ya da böyle, az ya da çok pratiğe de etki etmişse algılar olumsuz yöne doğru kayar ki kaydığı da görünüyor. Zaten bir kaç ay sonra da fiyatlara rağmen göreceğiz bireysel tüketici aile kullanımı için octavia, golf, lpg'li civic mi tercih etmiş, hızlı sevenler civic rs falan mı daha çok tercih etmiş focus yerine hepsi belli olacak.

    Ford grubu ile ww grubu orta segmentte benzer gelir sahibine hitap edip. Ancak kesinlikle farklı müşteri kitlesine hitap eden markalar.

    ford daha iyi sürüş dinamikleri sunup bazı alanlarda geri kalmış ww ise daha konfor odaklı müşterileri hedefliyor. Eğer ford tutup ww müşterisine de hitap etmek adına sürüş dinamiklerinden ödün verirse ister istemez o zaman müşteride ford ile diğerlerini mukayese edecektir. bu durumda bende size katılıyorum aile kullanımı göz önüne alındığında ww grubu daha öne çıkmaktadır. Fordun  yanlış yöne adım attığını düşünüyorum.  

     

    --23 dakika sonra eklendi--
    16.11.2018 - 00:25 tarihinde, Cenk Demirel yazdı:

    Fiyat konusunu bir kenara ayırıp salt otomobillerin kullanışlılığı ve kalitesi üzerinden satın alınır mı alınmaz mı yorumunda bulunursak Focus, ne Fiesta'yla ne de Mondeo'yla eş değer değil bu konuda. Mondeo çok kaliteli, gayette yeterli donanıma ve hacme sahip konforlu bir otomobil. Üstelik tasarımı da çok beğenildi. Fakat dizel otomatiğin zamanında gelmemesi ve 1.5 ecoboost'un eski nesil otomatik şazımanının tüketimi mahvetmesi yüzünden doğru düzgün satamadı.

     

    Fiesta tam bir hayalkırıklığı. Rakipleri neredeyse C segment standartlarına yakın hacim sunabilirken Fiesta doğru düzgün gelişmedi. 1.0 ecoboost motorla gelen 6 ileri şanzıman eski nesil kaldı. Tüketim verimliliği de 8 ileri şanzıman kadar iyi değil. 1.5 dizel motora otomatik gelmedi. Bu şartlar altında Fiesta'nın satılması zaten zordu. Fiyat avantajı olsa bile zordu.

     

    Focus içinse böyle bir durum yok. Aracın pek eksik bir yönü kalmadı. Algılarda ki torsiyon konusu ve pek tutulmayan tasarımı hariç hiç bir eksisi yok. Hatta 1.6 dizel otomatik comfortline Golf 186 bin lirayken, 1.5 dizel otomatik Titanium Focus 178 bin lira şuan. Eğer Golf'ün satılacağını düşünüyorsak Focus'un hayli hayli satılması lazım. Çünkü motoru daha güzel, şanzımanı daha sağlam, Titanium paket Comfortline'dan daha dolu, yalıtım ve konforu eş değer seviyede, her ne kadar algıda torsiyon kötü anılsa da torsiyonlu Golf'ten çok daha iyi sürüş dinamiğine sahip, Golf'ten daha iyi iç hacmi var. Golf'ten tek eksik yanı iç mekanda yer yer malzeme kalitesi. Diyorum ya tasarım ve torsiyon algısı kırılırsa bu araç satar.

     

    Otomobillerin teknik değerlendirmesi dışına çıkıp gerçeklere gelirsek ötv'den ve eski kurdan alınıp stokta kalan araçlardan oluşan fiyat avantajına sahip araçlar dışında hiç biri bu fiyatlardan alıcı bulamaz. Kimse ne Golf'e, ne Focus'a, ne Civic'e, ne Astra'ya 160-200 bin lira paraları vermez. Veren olsa da o rakamlar otomobil distribütörlerinin dişinin kovuğuna yetmez.

    gözden kaçan bir hususu ifade etmek isterim.

    daha önceki nesillerde fiesta tamamen kendine özgü olup focus daha çok mondeodan izler taşırdı. mk4 focusla birlikte focus vites butonu hariç

    fiesta esintileri taşıyor. Bence bu focusta geriye gidiş anlamına geliyor. Oysa güncel mondeonun kokpiti hala çok iddialı ve focusta da çok iş görürdü diye düşünoyorum. Bu arada tüm focus modellerini en az 100 bin km kullanmış bir sürücüyüm. şu anda mca focusum var. normalde her yeni çıkan modeli almak isterim planlar ve sonunda alırım ancak mk4 focus alırmıyım. Almam bakın ben ki ciddi mana da focus fanatiği bir kullanıcıyım. Ha ford benim gibi müşterileri gözden çıkarıp başka bir kitleye hitap etmeyi planlıyorsa ki buda onların hakkıdır. O zaman bende başka arayışlar içine girebilirim.

     

     

    • Beğen 1
  3. 15.11.2018 - 00:21 tarihinde, Cenk Demirel yazdı:

    Lansmana 150 hp'lik versiyonların yetişmemiş olması açıkçası üzdü. Daha önce de belirttiğim gibi focus'un st-line haricinde iç ve dış tasarımı pek beğenilmedi genel yorumlar itibariyle. Buna yine genel otomobil fiyatlarının yüksek olmasının eklenmesiyle birlikte sadece torsiyonlu versiyonlarla lansman çekimlerinin yapılıp servis edilmesinin otomobilin algısını düşürdüğünü görüyorum yorumlarda. Torsiyonlu versiyon tipik torsiyon kadar kötü değil fakat mk3,5'un bağımsız süspansiyonu seviyesinde de değil. Bazı basın mensuplarının belirttiği üzere özellikle aracın üstüne binildiğinde bozuk yollarda 1-2 defa sağa sola arka tarafın atması, dip frende tipik torsiyon özelliği olarak bağımsız süspansiyonlu versiyonlara göre öne daha fazla yük bindirmesi beklenen tepkilerdi. Zaten torsiyonun sürüş yapısı bu şekilde. Fakat en başta ve daha önce dediğim gibi lansmana 150 hp'liklerin yetişmemiş olması ve otomobile dair argümanların sadece torsiyonlu sürüşten ibaret kalması algıyı kötü etkiledi. Otomobil sürüş anlamında kesinlikle başarılı ama kamuoyunda sürüşüyle anılan ' focus ' algısını bu arka süspansiyona sahip versiyonlar veremedi.

    evet kardeş lansman bence de çok önemli. aynısı mondeo da da olmuştu. 2-3 sene önce güncel Mondeo lansmanı 1.5 ecoobost ve otomatik şanzuman seçeneği ile gerçekleştirildi. Yapılan testlerden aklımda kalan 3 şey var. birincisi mondeo çok yakıyor. şanzuman ile motor uyumsuz 

    araç çok konforlu. aklımda kalan üç şeyin ikisi olumsuz. oysa mondeonun 2lt dizel ve pw şanzumanı resmen şahane bir otomobil ama bugün çıkın piyasaya kimsenin bundan haberi bile yok 

  4. 05.10.2018 - 14:08 tarihinde, Cenk Demirel yazdı:

    Şu resmen rezilliktir.. Baz modellerde artık bağımsız süspansiyondan da vazgeçip torsiyona geçtin. Oradan ayırdığın hatırı sayılır bir üretim maliyetini nereye harcadın ? Belli ki 1-2 tane fazladan oyuncağa harcamışsın hepsi bu. Baz donanıma bir kol dayama, sürgülü bardaklık ve en azından 6 - 6,5 inç sync 3 ekranı eklemek ne kadar zor ? Yahut ne kadar maliyetli ? En dolu versiyonlarına tüm modeller dizayn, donanım ve malzeme kalitesi akıtıyor. Önemli olan baz paketi de elle tutulur hale getirebilmek. Ben C liginde kafaya oynamak istiyorum diyorsan böyle oynayamazsın.

    Benimde aklımdan benzer şeyler geçmekte. öncelikle bağımsız süspansiyon konusu çok önemli görünmese de, bazı modellerinde olup bazılarında olmaması  yine de soru işareti. Demekki torsiyonun az veya çok bir dezavantajı var. Ayrıca bu otomobillerin üretim maliyeti gittikçe azalıyor olması lazım. Buna rağmen sunulan özellikler yetersiz diye düşünüyorum.

  5. 02.06.2015 - 13:33 tarihinde, H. Cenk yazdı:

    Yok fordun mantığı şu. Subkompakt otomatiğe talep pek yok ABDde . Buna uygun otomatik şanzıman geliştirmeye uğraşmayalım. Tamamen bütçeye yönelik olduğu için fiesta öğrenciler falan alıyor, bir kısmı düz bile kullanıyor . Otomatik isteyene de ne gerek var amerikan otomatiğini eşlemeye uğraşalım . Avrupadaki küçük hacim benzli motor+şanzımanı getirip burada takalım diyorlar. Motor şanzıman avrupadan gidiyor.

    Buna karşılık kompakt segmentte benzinli otomatik talebi amerikada var avrupada yok. O yüzden sorunsuz ucuz ama biraz fazla yaktıran klasik otomatik orada konuyor. Hem maliyet düşüp kar artıyor hem ford sorunla uğraşmıyor hem de orada yollar bol virajlı sürekli hız ve vites değişilen yollar olmadığı için müşteri o şanzımandan memnun.. Avrupadaki az sayıda benzinli otomatik talebine de Amerikadan yollanıyor. 

    Kompakt segmentte Avrupada asıl küçük hacim dizel düz vites talep ediliyor. Çünkü küçük dizel alan zaten yakıt hesabının kuruşunu yapıyordur bunu otomatik istemek biraz abes oluyor. Dizel otomatik isteyen zaten daha üst seviye donanımlı daha performanslı istiyor ve bu en pahalı versiyonu oluyor dolayısıyla ford bunu 2 litre ile sunuyor.

    Bizim çelişkimiz hem kuruş hesabı yapıp hem de acaip otomatik isteme merakımız. Böyle bir çelişkiyi modern otomotiv mühendisinin kafası basmıyor. Dizel olsun 1.5 olsun 4 litre yaksın 220 yapsın ve otomatik olsun. Mesela ingilterede standart 320d bile düz vites, otomatik opsiyon.. 

     

    Peki VWde niye var. Onlarda çok marka var. Doğu avrupa batı avrupa her yerde iyiler ve toplamda bunu kaldıracak kadar talep oluyor. Yani ford müşterisi vw müşterisinden farklı.. 

    Üstadım şu aralar focus dizel alma arefesinde olduğumdan forumları yeni okuyorum.

    Harika bir analiz yapmışsınız. Tebrik ederim.

     

    • Beğen 2
  6. 20.01.2018 - 08:24 tarihinde, Murat Kav. yazdı:

    Ben artık tabletten yanayım :) Bana göre alttaki resimlerden, ikincisi daha güzel. Bu biraz da teknik bir zorunluluk. Ekranların, sürüş güvenliği için yukarıda olması daha iyi. Ancak konsolun yüksekliği bir yere kadar. Ekranlar artık 8" ve üstü olmaya başladı. Ya torpidonun üst çizgisini yükseltmek gerek (ki içini doldurmayacaksan gereksiz masraf), ya da ekran için kabin yapmak (ki bunun da güzelliği tartışılır.

     

     

    fiesta1.jpeg

    fiesta2.jpg

    polo.jpg

    Bende bu yeni ekran trendi hakkında bir kaç fikir belirtmek isterim.

    Öncelikle peşinen belirtmeliyim ki, sonradan takılan ve konsola silikonla yapıştırılmış gibi duran ekranlardan,

    kesinlikle hoşlanmıyorum. Ayrıca teknolojik gelişmeler dolayısı ile ekranların büyümesi sanki bir lütuf gibi sunulmasına rağmen, ben otomobilde büyük ekranın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Ben en ideal ekran boyutunun 5" veya 6" olduğunu düşünüyorum. Daha büyük ekran tasarımı bozduğu için bu şekilde tutturuluyor. Ayrıca ekranın dokunmatik olması her zaman kullanışlı olduğu anlamına gelmiyor. Zaten kullanıcının en fazla yaptığı işler radyoların frekansını, ses ayarları ve klima ayarlarıdır. Bütün bu ayarlar direksiyon üzerinden kolayca yapılabilmelidir. Şimdilerde dokunmatik ekran sevdasına bütün fiziksel tuşları kaldırdılar. Bu durumda yukarıdaki tasarımlara baktığımda en ideal olanın en üstteki tasarım olduğunu düşünüyorum.

     

    Diğer bir konu da yeni focusun iç mekanı; Fordun daha önceki tasarımlarına baktığımızda focusun daha çok mondeo yu takip ettiğini söyleyebiliriz. bence şu anki mondeonun iç tasarımı çok başarılı, aynı şekilde makyajlı kugada bence çok başarılı. Umarım yeni focus bu tasarımla gelir.

    Ayrıca Fiesta daha öncede olduğu gibi hep daha iddialı, daha genç işi, daha kıpır kıpır bir tasarıma sahip oldu ve öylede kalsın isterim. Ama focuca daha ağırbaşlı bir iç mekan lazım.

     

    • Beğen 1
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.