Kerem B.

turkishmusic.org'daki Sezen Aksu tartışmasını hatırlattın. Öyle bir çizgiye kaymayalım da sen yine katılma bana. 😄 Bu kadar kar/fayda odaklı bakmaya çalışmıyorum. Tek derdim "edecek, değecek" harcamayı yapmak. Bununla ilgili beklentim de keskin bir nokta değil bir aralık. İşte ilk sorumu sorma amacım senin bu konudaki durumunu öğrenmekti. Bunu yapabileceğin bir tempo içindeysen harika. 🙂 Değil, şu an motor kullanmaktan neler bekliyorum sorusuna karşılık gelen cc bu benim için. (herkesi kapsamaz, benim durumumda, benim beklentilerim için geçerli) Marka/modele göre sürüş pozisyonu, rüzgar koruması(aksesuarları imkanlarını göz önünde bulundurarak) ve depolama alanı (çantalandırılabilirliği de göz önünde bulundurarak) değişken bir durum. Her bir model için aynı yorumu yapmak mümkün değil ama şu an yaş almış olması dezavantajı haricinde inazuma bir yol motoru. Ama uzun, upuzun yol motoru değil tabiki. Yılda bir yapılacak uzun bir seyahat olursa yaptığına pişman eder mi, etmez. Rüzgar tokadı yeme konusunda yukarıda bahsi geçen 145kg motor evet üzer ama 250cc'de 180-200kg civarlarını konuşmuş oluyoruz, Çok uzamayan seyahatte üzmez, üzmemeli. Tamam ama o kadar yaşlı da değiliz henüz. 😄 Maksi skuter tam bir iş güç görülsün aracı bana göre. Ve denge yönetimi konusunda bir motosiklete göre her zaman berbat kalmaya mahkum. Yıllar önce skuter kullandım bir süre. Şu an skuter alacağıma hiç motor almam daha iyi. Çünkü beni tatmin edecek bir sürüş deneyimi sunmuyor. Aslında bu kadar çene yapmaya sebep olan kısım bu kısım işte. Paraya ulaşımın ve parayı nasıl harcadığının belirleyici olmadığı bir senaryoda gözüne hangisi güzel görünür, gönlün hangisini severse binersin üstüne, vurursun kırbacı. 😄 Bir defa daha vurgulamak istiyorum; yaptığım hesap faydanın maksimize olması üzerine değil, kabul edilebilir bir aralıkta olması üzerine ve bu aralık her bireyin beklentileri ve erişebilirliğine göre değişkenlik gösterir. Zaten marka/modele karar versem bile henüz içişlerinden onay alamadım. Güvenlik kaygıları var, tamam diyemem diyor. 😞 Gel de kurcalayayım NC'yi 😄 Ama bu güzel havalarda da ailece gelmeniz daha güzel olur.

😄 O zaman biraz detaya girelim. Hakkını vermekten kastım ideal bir utilizasyon aralığı yakalamak. Maksimize etmek değil. (Bu arada karavan kampçılığındaki 5. yılımızda ilk defa bu yıl sonbahar ve kış elde olmayan sebeplerden dolayı tamamen kampsız geçti, "kamp yapmayı bıraktıysak satalım gitsin, paramız erimesin, karavan yatarak çürümesin" moduna girdim. Bayramda kamp yaptık da öyle rahatladı kafam. 😄 ) Motor utilizasyonu konusunda bireysel bakış açım; yüksek cc, uzun yolu rahat yapabilecek bir motora heves edip ona bütçe ayırırsam yılda en azından 2-3 sefer orta-uzun menzil gezi yapabilmek isterim ki hem gücün ve konforun uzun yolda tadına varayım hem de motor kısa aralıklı sık marşlarla ve kısa mesafelerde sürünüyor hissi yaşamayayım. Yapabiliyorsam en az 1 tane de planlı gerçekten uzun rota/yıl yapmak isterim. Bu yazdıklarım gerçekleşebiliyorsa bunlara ek olarak 1-2 saatlik mesaferlerde de yıl boyunca 2 ayda bir de olsa motoru kullanmak isterim. Bu senaryo benim gündelik hayat rutinimde mümkün değil. Bu sebeple yüksek hacim benim için atıl kapasite. 250cc motorun hakkını vermek benim için daha kolay. Bağlanan kapital utilizasyon aralığı yakalamayı mecburi kılacak kadar büyük de değil. Yol yapabilmek konusunda durum hangi 250cc için konuştuğumuza göre değişir. 2 silindirli inazuma vibrasyonsuz ve 145-150km maksimum hız sunabilen, haliyle 110km civarı seyir hızını rahat devirlerdede sağlayan ve fırlamak icap ederse 100-140 arasını yeterli serilikte tırmanabilen bir motor. Bu tip bir motor ile büyük hacim için bahsettiğim senaryodaki orta-uzun menzili yılda 1 defa yapabilir, 1-2 saatlik gezileri sorunsuz yapar, şehiriçi kullanımda da hava şartları ve o günkü modum uygun olduğu sürece 250cc motor ile çıktığım senaryoları rahatlıkla gerçekleştirebilirim. Şehiriçi kullanımda 50-150cc aralığındaki herhangi bir tip motor kadar olmasa da 250cc motorlar 500cc ve üzeri motorlara göre daha pratik. Çocukların da korkmadan artçım olabilmelerini istiyorum. Motorun boyutları bu noktada birinci kriter olmasa da önemli kriterler arasında. Şu an sfır km yaygın olarak satılan tek silindirli 250cc motorların vibrasyon/maksimum hız/ivmelenme (yani konfor ve hızlanarak kaçma esnekliği) konularında gerekli gördüğüm eşiğin az da olsa altında kalması beni yaş almış da olsa inazuma'ya yaklaştırıyor. Tek silindir 250cc motorları baz alırsak 250cc için yazdıklarına kısmen katılıyorum diyebilirim. Not: Yazdıklarımın hepsi kendi ihtiyaçlarım ve ayırabileceğim zaman bağlamında yapılmış değerlendirmeler. 250cc üzerinin gereksiz olduğu gibi deli saçması bir fikir savunmaya çalışmıyorum. 😄 Ayrıca yazdıklarımın temelinde fakirlik de var. Beklentilerimle bütçemi ideal bir aralıkta buluşturmak istiyorum. Keşke çok param ve kapalı garajım olsa da alsam bir bmw 1200 gs ya da suzuki super tenere 1200, heves ettikçe çıkarıp kullansam. Uzun süre yatsa bile umursamasam. 😄 Not2: Motoru sadece çarşı pazar, çocukları evden sahile götürüp gezdirme vb amaçla kullanacak olsam 125cc suzuki burgman street alırdım. Bugünkü beklentilerim bağlamında benim için 200cc altı düşük kalır, 400cc üstü fazla olur.

Bunu alınca da yol yapmak ister insan. Var mı buna zamanın? 😀 Yoksa parayı ve makineyi yoktan yere yatırmak olur. Çocuklar, hayatımızın akışı vs bağlamında 250cc üzeri ne alsam hakkını veremem gibi geliyor mesela kendi durumumda.

Ben de 10 yıl önce rafa kalkan motor sürüşüne geri döneceğim gibi, kaşıntı var. Arkadaşımın 11 yaşındaki GW250 inazuma’sı mı yoksa sıfır bir Japon ya da bütçe dostu Hint 250cc naked mı diye bakınıyorum bu sıralar.

İkinci sayısal değer olan “55” taban genişliğinin yüzdesi olduğu için az da olsa çap farkına sebep olur.

Genellikle tavsiye edilen seyahate %100 başlayıp ikame şarjları %80’e kadar yapmak anladığım kadarıyla. ~10-20 civarından %80’e hızlı gelip %80-100 arası şarj daha yavaş değil mi? Eğer öyleyse tavsiye edilen şarj etme modeli mantıklı.

Güncel link aşağıdaki şekilde. Açılır menüden model yılını seçince kılavuz açılıyor olmalı. https://www.ford.com.tr/tanitma-ve-kullanim-kilavuzlari

Anadolu yakası düşünürseniz Kartal oto sanayide Mekanik Ford var, Savaş usta yetkili servis geçmişi olan iyi bir ustadır. Ben 4 amortisör, fren disk balata değişimi de dahil olmak üzere ağır bakım yaptırmıştım. Farklı zamanlarda sync 3 montajı, orijinal ford çeki demiri montajı vb işler de yaptırdım, gayet memnun kalmıştım. Dışarıdan parça kabul ediyor mu hatırlamıyorum ama kendi parçacılarımdan daha uygun fiyatı aynı orijinal malzeme için kendi çalıştığı parçacı vermişti ve parçaları da oradan aldırmıştım.

Forscan’in kendi sitesinden programı indirip”get free extended license” ile 2 aylık lisans aldıysanız engineering mod mutlaka vardır. Eklediğim konuya da bir bakın, orada çözümü sunulmuş olabilir.

2013 yılında hiçbir focus varyasyonunda fabrika çıkışı led yoktu. Arabanızda led mevcutsa sonradan yapılmıştır.

Vites değiştirirken de kol sertleştiyse ilk bakacağınız konu şanzıman yağı olsun. Şartnamedeki yağ koyulmadığında garipleşiyor vites değiştirmek. Deneyimlemiştim daha nce manuel focus 3,5 kullanırken. şartnamedeki yağ ile değişim yapınca normale dönmüştü.

Deneyeceğim abi.

Elektriklilerde model y seviyesinde güç karavan için yeterli oluyor.

Mesajlardan anlaşılan sw görsel ve maddi kaygılar sebebiyle tercih edilmemeye devam ediyor. Üzücü ama gerçek. Sedan ve hbler suvlara ve suvcuklara yenik düşmüşken sw tercih edilmemesini sorgulamak gereksiz zaten. Elektrikli tercih etmek istemesem de bugünkü şartlar değişmediği takdirde yıl sonuna doğru biz de tesla model y müşterisi olacağız sanırım. (Karavanı rahat çekecek gücü makul fiyatla sağlaması sebebiyle. Güçlü dizel binek araçların lüks sayılıp ötvsi yüksek olması sebebiyle...