Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

30-03-2016 tarihinde, Günlük Makaleleri içinde en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. ... o ne be ??? demeyin. Skavenç (Scavenge Box) deniz makinelerinde yağ ve yakıt buharı ile temiz havanın karıştığı ve ardından ateşleme odasına yollandığı yere skavenç denir. Şimdi bu noktada durun ve gözünüzde canlandırmaya çalışın. Pistonunun üzerine masa koyup 4 kişi yemek yiyeceğiniz boyutlarda bir makineden bahsediyoruz, düşük devirli olsa da atalet ve malzeme yorgunluğu nedeni ile elinizi üzerinden çekemeyeceğiniz. Karterine girip dolaşacağınız (...ki an gelir gerçekten girip dolaşmanız ve yağ pompası emme ünitesinin ağzında biriken küspeyi kürekle temizlemeniz gerekir) ya da somunları boru anahtarı ve balyoz ile sıkacağınız (genelde o somunu üç kişilik ekip söküp-takar) boyuttta bir makine bu. Şöyle anlatayım. Körüklü belediye otobüsü vardır ya ... işte o otobüsün üzerine bir tane daha koyun ... aHanda!! karşınızda deniz dizeli ...üstelik makina dairesinden bu canavardan iki tane var. İskele - Sancak makinalarının arasında, etrafında, altında ve üstünde ise yardımcı makinalar (genelde 3 adet Cat955 veya muadili) kompresyon tüpleri, santürfüjler, vanalar, onlarca kilometre boru hattı, yüzlerce kilometre elektrik kablosu, merdivenler, köprüler vs.vs. ...tam bir karmaşadır aşağısı. (bkn.obareyy) ...bir de skavençler vardır tabi. Hadi skavenç'e geri dönelim ... Önden siz buyrun. (resimler http://www.denizciyiz.com/ adresinden alıntıdır) "not:resimdeki makina -minik- tabir edilen cinsten, 35-40k Grosss tonluk gemilerdeki makinalar bu canavarın bir kaç katı büyüklüğündedir." Ana makina dayanılacak derecede soğusun (40-50 derece) diye beklendikten sonra başlarsın kapakları sökmeye. kapakları açıp ortamı havalandırmak esastır. kimse zehirlensin, bayılsın istemeyiz ... değil mi? ...sonra sıra içeri girmeye gelir. içeri girdiğinizde ise sizi bekleyen manzara (yaklaşık) budur. duvarlar karbonize olmuş yağ ve is + yakıt buharından kalan çiğ fuel-oil (MDO - Marine Diesel-Oil) kalıntısı sizi bekler. ... skavenç temizlenmelidir ... yoksa... Yoksa yangın çıkar, açık denizde en son isteyeceğiniz şey ise yangındır. (bkn. xxki tutmak) O nedenle yılda bir kaç kez (3-4 ayda bir, yakıt kallitesi skavenç temizlik süresini etkiler) dalarsınız içeri. Başlarsınız kazımaya - ovalamaya - terlemeye ve lanet okumaya. ...debelenir - terler - o daracık metal tabutun içinde ister istemez soluduğunuz yakıt buharı artığının bünyenize (sonradan) vereceği zararı düşünmemeye çalışarak daha fazla ve daha fazla ter dökersiniz. Çıkar, biraz soluklanır ... tuz hapı yutar, su içer ... cigara yakar, daha fazla su içer ve geri dönersiniz. Tam günlük iştir skavenç temizliği ... sancak makinayı bitirir ... kapatır ... ısıtmaya alır ve iskele'ye geçersiniz. O da bitti mi? Bu defa santürfüjler, süperfan (arabadaki egzost gibi ... ama bunun içinde elleriniz cebinizde dolaşabilirsiniz) yardımcılar, kompresörler, pompalar, tezgah ve panolar ile boğuşursunuz. Liman makinacı için mesai yapma, iş kazası geçirme ve yemekte falan karşılaştığınızda sizinle kafa bulan güvertecilere kazıtma zamanıdır. Onlar bir gün içeri, bir gün dışarı çekerken siz (belki) tek bir gün karaya çıkar ... o günü de ihtiyaç karşılama, alış veriş yapma vs. ile geçirirsiniz. Soran olursa "aa!bilmem nereye tabi ki gittim, gitmez miyim?" deseniz de ... o kent/liman ile ilgili bilginiz (genelde) liman girişi - gümrük - en yakın market + alış veriş merkezi - bar - kerhane - gümrük ve liman girişinden ibarettir. (bkn.10 kere gidip harita'da Hamburg'u gösterememek) ... dertlidir gemicilik, makinacılık ise +1'dir. Öyle sizi her limanda sevgili felan beklemez (bkn.olsa iyi olur ama...) ...macera derseniz ...genelde ölümden ve/veya yaralanmaktan nasıl son saniye'de kurtulduğunuz, nasıl batmadığınız veya limanda hangi boyutta xxxlik sergilediğiniz ile kısıtlıdır. (forumdaşımız olan) Meslektaşlarım (gerek duyarlarsa) ek yorum yaparlar ama bence gemicilik "Karıyı dul" bırakmaktır, b*k gibi para kazanıp (işi bilen, kafası çalışan denizde iyi para kazanır) onu keyifle ezememektir. Yapılır mı? Tabi ki ...gemicilik aynı zamanda özgürlüktür, 3,000 yılı aşkın bir geleneğin parçası olduğunu bilmek ... doğa ve fizik yasaları ile kavgaya tutuşmak, biri size "Ümit burnunu görmek istiyorum hacı!" dediğinde sırıtıp aklınızdan kıyıda tavuk hesabı kovaladığın penguenleri geçirmektir.
    3 puan
  2. Yaz günü, okul tatil ... normalde Selim (Yorgun) ile sürterim ama o da Fenike'mi, Finike'mi ...adı neyse artık oraya yazlığa gitmiş. Ben de ona takılsam dert olmayacak ama bir kere gittim ... mekan acaip sakin, 24 saat falan geçirince kafayı yiyecek gibi oldum. Elimde odun ile evin arkasındaki çalılıklarda cırcır böceği öldürmeye (en azından teoride) başladım ... o nedenle Selim -geliyormusun?- dediğinde pas geçtim. ...iyi de ben nerede kalıcam be? İstanbul'da evim yok ki ... aslında var da, ev kapalı ... bana da anahtar falan vermiyorlar. ...eee? Koray'a yanaştım.... Kekeme Boğaziçinde Master programında, hem cep harçlığı çıkartmak hem de Profesöre y*l*k*lık yapmak için okulda açılan yaz kur'larında okutmanlık yapıyor. Yurtta kalıyor biliyorum ... onu aradım. - Yer var mı lan? - Va - Va - Varrr ...topladım eşyaları, atladım bi arabaya yaLLah Güney kampüs. Koray diğer asistanlar ile birlikte ana kantinin ve kütüphanenin olduğu büyük bina'da kalıyor. Yaz olduğu için tonla boş yer var, asistanlar da kafa çocuklar ... kıllık yapmadılar. - yayıl, takıl işte ... okul açılana kadar rahatına bak ... dediler. - eywallah Zaten okul açılmasına yakın kendi mekanıma, Ortaköy'deki geçici yuvama gideceğim. ...böylece başladı Boğaziçi'nde ki yaz günlerim. Yapacak pek bir işim yok, genelde spor salonunda veya orta avluda falan takılıyorum. Bazen aşağı inip boğaz'da volta atıyorum ... kütüphane gerçekten sağlam. Koray'ın öğrenci işlerindeki manitusu bana kimlik'de ayarlamış. Gidip kitap okuyorum, zaman geçirmek için ansiklopedi britannica'nın 35 cildi ve 35 ek cildini okumaktan daha iyi ne olabilir? ...bir de manita yapmışım kendime. Henüz bilmiyorum ama Amerika'dan döndükten sonra (yani yıllar sonra) onunla evleneceğiz Banu bir gün gelip demez mi? - Hafta sonu ada'ya gidiyoruz, gelir misin? - ....aslında çok işim var ama - ...peki sen bilirsin - şaka be, ne işim olacak? gelirim tabi. Sirkeciden vapur, yanımızda biraz eşya var ... toplam altı kişiyiz. Banu ve iki kız arkadaşı ve biz üç herif ... birbirini daha önce hiç tanımamış tek ortak noktaları manitalarının arkadaşlığı olan üç hıyar. Büyükadadan motora geçtik ... ne motoru ya? Biz ada'ya gitmiyormuyduk? - Sedef adasına gidiyoruz canım Meğer Banu'nun babasının -özel- ada'da evi varmış ... anlayacağınız o an daha da bi derinden sevdim Banu'yu ... Ada'da bir halk plajı, bir iskele ... aynı zamanda günübirlikçilere hizmet veren bir lokanta ve market var ... ama o kadar. Bir noktadan sonra yolu güvenlik kesiyor ve ancak evin var ise ada'nın özel bölümüne girebiliyorsun. ...kebapppp Banu'ların evi ikinci kordon'da ... yani deniz kenarında değil ama deniz manzaralı, çam ağaçlarının arasında, önden iki, yandan üç katlı ... tam bir behhh ... behhhh yani. ...hafiften de gözüm korkuyor eve bakınca. Kendi kendime diyorum ki... - Ulan bu kız gidip beni babasına şikayet ederse o herif tavuk gibi bacaklarımı kopartır, kızı delirtmemek lazım ... dikkatli ol Kaan Biz eşyaları falan yerleştirirken kızlar market'e gidip alış veriş yapıyor ... odaları paylaşıyoruz, birer neskafe yapıp evin önündeki muhteşem teras'ta keyif çatıyoruz. Oğlanlardan biri Nike'de pazarlama'da çalışıyor, diğerinin babası ise tahtakale'de tefeci ... yani çulsuz, ne b*k olduğu belirsiz -ezik- bir tek ben varım. Böylece ilk kavga çıkıyor, eleman kolumdaki Seiko5 saate bakıp dalga geçmek için - sünnette mi taktılar bunu sana? ...diyor. (bkn.ahanda!) Kızlar geldiğinde ortalık görece yatışmış durumda, tefecinin oğlunun burnu patlıcan kadar olmuş. Terastaki kanları falan silmişiz ama yerler hala biraz nemli. Arada sırf zevk olsun diye iki tane çaktığım Nike'ci oğlan hafiften söyleniyor ... ...tefecinin oğlan ve manitası son vapura atlayıp gidiyor ... bana uyar valla. Banu -arkadaşlarımı dövme- konulu bir söylev atıyor ama kavganın neden çıktığını anlatınca biraz gevşiyor. Paralı babası olsa da var yok bilen kız, helal olsun. ...akşam yemeğini yapıyorum ve ortam iyice gevşiyor. Hatta yemek masasında şakalar bile yapılıyor - Kaan'ın saatine laf etmeyin, gözünüzü hastanede açarsınız sonra. Yaz gecesi, karınlar tok ... orta kalite şarap ile (bolca) kafalar kırılmış ve hafiften muhabbet ediyoruz. Keyifler gıcır... ...saat iyice geç olana kadar teras'ta takılıp odalarımıza çekiliyoruz. yatarken söz veriyorum, sabah kahvaltısı benden ... Uyandığımda nerede ise öğle saati olmuş. Milleti rahatsız etmeden market'e çufçuf'luyorum. Ekmek falan alıp kahvaltıyı hazırlayacağım ... vapurlar halk plajına gelen günübirlikçileri döküp gidiyor. Ekmek alıp market'ten çıkarken tefecinin oğlanı görüyorum ... elemanın burnu daha da çok şişmiş, gözlerinin altı morarmış. Burnunun altında bir de bandaj. ...herife sırıtıp (bkn.pis pis) elimdeki poşet ile gitmek için dönüyorum ve güM! ... biri bana arkadan vuruyor. Cidden mi? Bana mı? Güvenlikçiler yetişip araya girene kadar tefecinin oğlan ve iki arkadaşı ile birinci sedefadası meydan savaşını başlatıyoruz. Bende de hasar var, kaşım açılmış, sağ elimin parmağı kırılmış ama marketçi, lokantacı, güvenlikçi falan bizi paket edene kadar heriflerin resmen ağz*n* s*çm*ş olduğumu gurur ile belirtmek isterim. ...Büyükadadan polis motoru gelip bizi alana kadar iskele'de tutuluyoruz, sonra da mevcutlu olarak Bostancı karakolu. Bostancı? Hiç sorun değil ... karakol tanıdık : Mükait polisin (rapor tutan kıdemli memur) odasından iki telefon çakıyorum mahalleye. ...önce yanında Levent (Simtel) ile Kerem (Arap) geliyor ... Kerem'in babası artık milletvekili, Levent ise acaip zengin ... tanınmış. Gelip halime bakıyor ve biraz kafa buluyorlar. Benim t-shirt yırtılmış, ağız burun şişmiş, yüz göz hala kan içinde ve elim olmuş davul. Amir ile konuşuyorlar ve taraflar birbirlerinden -şikayetçi- olmadığı için bizim mevcutsuz! savcılığa sevkimiz konusunda sulh sağlıyorlar. Levent'in araba ile Kadıköy'e giderken Şifa hastanesine uğruyoruz, kaşımı dikip parmağımı yerine oturtuyorlar ... adliye'ye giderken bi mağaza'ya uğrayıp üstümü başımı düzeltiyoruz. Hesap levent'ten ... canımsın be Savcı polis raporuna bakıyor, bize bakıyor ... elemanlar Bostancı'da şikayetçi değillerdi ama Kadıköy'de karar değiştirmişler. Savcı bunlara soruyor. - Tek başına bir çocuğa üç kişi saldırdınız, sonra da (beni göstererek) bu bizi dövdü diye şikayetçi mi oluyorsunuz? ...olay komedi'ye dönüyor. Sonra bana soruyor... - Sen bunlardan şikayetçimisin? - Değilim Savcı bey. - Şikayetçi isen alıcam bunları - Şikayetçi değilim Savcı bey, gençler bir hata yapmış. Adliye'den çıkıyoruz ... bizim çocuklar gelmişler bile. Mahmut sinyal çakıyor ... - Sen uza, biz halledeceğiz. - Eywallah Levent beni Kadıköy'e indiriyor. - Paran var mı? - Yok ... biraz para veriyor, vapura atlayıp hava kararırken ada'ya dönüyorum. Eve bir geliyorum ki Banu çıldırmış, kızın meraktan ve ağlamaktan gözleri pırtlamış be ... anlatıyorum olayı. ...bir hatun bu kadar ağır ve içten küfür eder mi? (anatomik açıdan mümkün olmasa da insan ürperiyor yani...) Optalidon çakıp (kızların çantasında dev bir zula var) üstüne şarap çekiyor ve güm ... vurup kafayı uyuyorum. Pazar günü sakin geçiyor, acaip ihtimam görüyorum : ...oooh ... hayat. Pazartesi öğlen gibi okula dönüş, Banu yolda benden ayrılıyor ... eve uğrayacakmış. Eşyalarını okula götürüyorum ... akşam yurttan arıyor. - XXXX hastanede yatıyormuş ... ...hastane? Tamam hasar verdim ama o kadar da vermedim ki... Meğer adliye çıkışında Mahmut ve tayfası bunu ve iki arkadaşını g*tl*rinden deşmiş ... üçünün de kıçı kevgir gibi olmuş, hastaneden yatıyorlarmış. Elimde olmadan bir kahkaha patlatıyorum. - Neye gülüyorsun? ... diye bozuk atıyor Banu... dürüstçe cevap veriyorum. - Seiko5'ime laf etmeyeceklerdi. ... önce sessiz kalıyor, sonra onu da gülme tutuyor. Kıssadan hisse ... garibanın saatine, façasına, arabasına laf etmeyin ... tepkisi belli olmaz : Not : Seiko 5 işte böyle bir şeydi ... otomatik mekanizmalı, öküz kadar ve tipsiz bir saatti ... ama benimdi be abicim
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.