2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız
×
Liderlik Tablosu
Popüler İçerikler
03-06-2015 tarihinde, Günlük Makaleleri içinde en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor
-
12 yaşına kadar Galata'da ikamet ettik, Galata dediğin Yüksekkaldırım'a iki sokak mesafe, doğal olarak bizim çocukların mekanı. Tarlabaşı'lı p*çl*r Zürafa'ya takılır, Dolapderelilerin mekanı zaten malum durumda, Tophaneli veletler dersen onlar -aşağı- karhane civarını mesken tutmuş ... yüksekkaldırım ve o dönemin anılan nam'ı ile "lüküs" karhane ise galata veletlerinden sorulur. ... yaşın ufak ise girişteki koca kapıyı tutan bekçi amca'nın kolunun altından geçmek öyle kolay iş değil, yol - iz bileceksin. Mesela kaşını gözünü oynatmadan elemanın gözünün içine bakıp... - Annemgil çağırtmış bea! ..diyebilmen lazım, lazım ki Bekçi seni avluya salsın.... Kapıyı bir kere aştın mı seni içeride bambaşka bir dünya bekliyor. Girişin solunda vukuat çekmiş elemanları dövdükleri polis klübesi, hemen onun yanında emanetçi, onun karşı tarafında benim favori p*z*v*nk*m olan Şevki abi'nin işlettiği on numara. Onun az altında da büfe ve tuvalet. ...kapıda kimlik kontrolüne takılan veletler arkandan atar yapar, bekçi'ye... - Onu neden aldın da bizi almıyorsun ...der ve bekçi de onlara... - Onun durumu ayrı, o *r*sp* çocuğu diye cevap verirken ilk iş Şevki abi'nin mekana dalıyorum... Şevki abi, adı üzerinde ... ağır ve şevkli bir abi. Karhanede'ki bütün ağır abiler gibi o da Madam (Manukyan) için çalışıyor, bir anlamda emanetçi. Yanında katlara bakan abiler ... ki bunlar saat tutup işi ağırdan alanın kapısını yumruklar ve ... - İçine mi düştün bilader, hade ... hadee.. ..diye bağırırlar, ya da vitrinciler ...ki bunlar kalabalık içinde kararsız kalmış elemanları ...geç anlaş! koçum, ya da s*kt*r git ... kapatma dükkanın önünü diye kışkışlardı ... çalışsa da mekanın tek ve de en baba abisi Şevki abi (doğal olarak) ...dik yokuşun altındaki yangın yerine Murat 131'ini çekişi, yumurta topuklu ayakkabıları ile dükkanına ağır adımlarla gidişi ve hemen her zaman sakin tavırları hala aklımda... Şevki abi. Ağır abi, karizma abi... Hesap kitap ondan sorulur, karhane'nin en ağır abilerinden biri olmanın getirdiği karizma gereği 7/24 Orhan Baba dinlerdi Şevki abi. Her gün okul çıkışı onun yanına gider, bahşiş toplamak ve ayak işi yapmak için ortalıkta mal mal dolaşan diğer Galata p*çl*rinin aksine onun görüş alanından pek çıkmazdım. Neden çıkayım ki? Adam resmen seni fırtınadan koruyan kadim ağaç gibi .. mağrur, güven veriyor insana. ...sermaye'ye tost'mu alınacak ... koş Kaan, Şevki abi'nin ayakkabılar boyacıda mı? Koş Kaan, kapıya taksitçi mi geldi? Koş Kaan ... akşam yemeğine, yani gececilerin ufaktan gelmesine kadar on numara'da takılır ... akşam da eve resmen cebim para dolu gelirdim. Sermaye bahşiş verir, p*z*v*nk bahşiş verir, kapıda ki bekçi kendi payını alır (ne de olsa gir - çık mevzuunda sorun yaratmıyordu ... bunun bir karşılığı olacak değil mi?) tatlıcı'ya yollanan para'nın üstü sende kalır, yemekçi'den taşınan pilav üstü karşılığı bahşiş cebe indirilir. Yüksekkaldırım o zamanlar acaip popüler, escort işi henüz icad olunmamış ... kaçak ve güvensiz randevuevlerine ya da dolapderede ki çingene karhanesine takılmayacaksan adres belli. Millet geliyor, karhane çalışanları kendi deyimleri ile "ağırlıklarını alıp" müşterileri iyice "silkeliyor" ve hemen herkes paraya para demiyor. Arada yamuk yapmak isteyenler de çıkıyor tabi. Ama mal sahibi yani Madam uyanık. Hemen herkesi bordrosuna almış, dönemin en baba abileri, mesela Beyoğlu tarafının belki de tek hakimi Kürt İdris'in dahi Madam'ın duvarlarının arkasında söz hakkı yok. ...kıllık mı yaptın? Arıza mı çıkardın? Hemen p*z*v*nk takımı seni paketliyor, polis'e teslim ediyor ... onlar da Allah ne verdiye sana ikram ediyor. İçeride emanet! taşımak madam tarafınca yasaklanmış, müşterilerin üzeri aranıyor ... çalışan ağır abiler de kapının karşısındaki hamam'a uğruyor ve bellerindeki emanetleri hamamcı abi'ye teslim ediyor ... akşam çıkarken de geri alıyor. ...hayat güzel be ... hem eğleniyorum, hem de o biçim para kazanıyorum. Babam durumu santim sallamıyor, Annem ise bozuk atıyor "Ağzını bozuyo o karılar" falan diyor ama ne gam? ...çok da tıNNN! Bir gün okul çıkışı gidiyorum ki tezgahta bir başka abi oturuyor. ...kim lan bu? Sermayelerden biri anlatıyor ...Şevki abi önceki akşam dostu ile kavga etmiş, olay büyümüş. Birileri daha dahil olmuş ...Dolmabahçe'de deşmişler Şevki abi'yi, o da çekmiş emaneti iki kişiyi indirmiş. Sonuç o hastanede, vurduğu abiler ise imam'ı görmeye gitmiş. Sermaye'ye soruyorum ... bu kim? - Aşağıdan geldi, Madam Şevki abi'nin yerine yollamış ... diyorlar. O gün yeni -abi- ile takılıyorum ma ıHHH! ...çocuk aklımla pek ısındığım Şevki abi'nin yerini tutmuyor. İki yıl'ı aşkın süre ile her gün gördüğüm abi'mi özlüyorum. ...ben gelmeyecem, bi başka ayakçı yollarım, olur mu? ...diyorum yeni abi'ye? Belli ki üzüntümü anlamış, cebime para koyuyor ...bir ihtiyacın olursa gel diyor. O da iyi bir abi ama ... Ohannes'e devrediyorum on numarayı. Artık yeni abiye o ayakçılık yapacak ...on yaşımın kışında "emekli" oluyorum karhane'den. ...bir kaç gün sonra haberi geliyor, vefat etmiş Şevki abi. Cenaze Paşakapı'dan kaldırılacakmış. Anama ısrar ediyorum ama götürmüyor beni helalleşmeye ... bir de bozuk atıyor "ne işin var elin p*z*v*nginin cenazesinde be!" diyor. Ulen senin p*z*v*nk dediğin adam bana yol yordam öğretti, abilik ... arkadaşlık yaptı demek istiyorum ama veledim daha ... resmen dilim tutuluyor. Gidip mum yakıyor, dua ediyorum Şevki abime, Allah Rahmet eylesin ... mekanı cennet olsun diyorum. ...artık gitmiyorum karhane'ye, gidesim yok. Okuldan eve, evden okula ... resmen hevesim kaçmış. Kimi zaman evimizin köşesindeki avizecinin vitrinine saatlerce bakıyor, öyle saksı gibi oturuyorum kaldırımda. Şevki abi'mi, kartuşlu teybinde orhan baba çalmasını, kurvaze takım elbiselerini, arada tek kaşını kaldırıp benim saçmalıklarımı sabırla dinlemesini hatırlıyorum. Mırıldanıyorum ... adamdın be abi! Ne özledim seni...4 puan
-
...evimiz üç katlı. Girişi üzerinde biz oturuyoruz, bizim üstümüzde de Babaannemgiller ...ihtiyaç olmadığından giriş katı kiraya vermiş bizimkiler. Madam Anuş ve oğlu Leon kiracımız. Madam eski kulağı kesiklerden, zamanında görmüş geçirmiş... emekli olmuş ama pes etmemiş, muhasebe öğrenmiş ... Beyoğlu esnafının defterlerini tutuyor. Leon ise çok ağır spastik, anacığının bakımına muhtaç. Bizimkiler aslında ortak kullanım alanı olan ufak ama derli toplu arka bahçemizi Anuş'a terk etmiş, böylece leon bütün gün evde kapanıp daralmıyor, bahçeye çıkıyor. Anası Leon'a bir plastik kap vermiş, onunla oynuyor ve kedilerden çok korkuyor. Bahçeye kedi girerse "Mami!" diye başlıyor bağırmaya, Anuş evde değilse anam onu sakinleştirmek için aşağı iniyor ama nedense ben Leon'dan pek bi tırsıyorum. Sokağımızdaki evlerin hemen hepsi zaman içinde kat planına dönüşmüş, her katta ayrı bir aile ... ayrı bir hikaye var. Komşumuz konyalı hallaç'ın oğlu kansızlık çekiyor. Anası oğlanı bize getiriyor, gün aşırı iğne yaptırıyor ama aynı kadın çocuklarının bizimle, yani mahallenin gayrı müslim veletleri ile oynamasını istemiyor. Cama çıkıp yarı beline kadar sarkarak bağırıyor "Kaç kere dedim şu gavurlarla oynamayın diye, gelin bakiim eve..." Dar sokağın diğer yakasında, yani karşımızda avize'ci var, çok seviyorum o dükkanı. Burnunu tavukçunun vitrinine dayayan gariban hesabı gidip kristal avizeleri seyrediyorum, el imalatı avizenin her parçası ışık ile dans ediyor sanki. Dükkancı arada çıkıp beni kovalıyor "Kuzum salya içinde bıraktın vitrini be, yapma be kuzum ... git hadi" Kimi zaman mevlevihane'nin oraya inip dans eden -dervişleri- (çocuk aklı o kadar basıyor) çaktırmadan seyrediyor, ya da dayak yemeyi göze alırsak mevlüt okuttuklarında K.Paşa camiine gidip mevlut şekeri alıyoruz. O kocaman akide parçalarını ağzımıza atıp yokuşu geri tırmanırken aşağı mahallenin veletleri peşimize düşer diye etrafı kontrol ediyoruz. ...mahallemizin bakkalı bir çeşit kamu görevlisi ve kısa vadeli borçlandırma uzmanı gibi. Bütün ay ondan alış veriş ediyor ve deftere yazdırıyoruz, ay başı geldi mi babam bakkala gidip -hafifliyor- defter kapatılıp, yeniden açılıyor. O defteri araklayıp (ay sonunda) bakkal'a geri satma fantazileri kuruyoruz. ...Sinagog var mahallede, kimi zaman arabalar arka arkaya dizilip yolu iyice daraltıyor. Ayin çıkışına gidip hiç de cimri olmayan Yahudi komşularımızın ikram ettiği lokumları ve mendil içinde verdiği bahşişleri alıyoruz. Cami - Sinagog ve Kilise arasında geçiyor günler, üstelik iyi de eğleniyoruz. ...anamın ısrarı ve terlik tehdit'i ile pazar okuluna gidiyorum. Nefret ediyorum Kilise'ye gidip saatlerce incil okumaktan, daha ikinci sayfada çişim geliyor. İzin alıp kendimi dışarı atıyor, biri peşime düşüp beni sınıfa geri sokana kadar bahçede oynuyorum. Reverant her fırsatta beni anneme şikayet ediyor "Bak bu oğlan adam olmayacak, serseri olacak başımıza" diyor... sonrası malum tabi ... eve gelince anamdan dayak yiyorum ama derim olmuş sığır derisi ... saLLa ... daralıyorum abicim kilisede .... aaaa ... zorla mı ya? Kulenin orada taksi durağı var, bir de çay ocağı. Arada kaçıp ocağa saklanıyorum ... özellikle anam beni aramak için sokağa çıkmışsa. Taksi esnafı olayı çözmüş ... anamın balata yanık, onlar da fark etmişler ...dikkat ile yaklaşıyorlar ona. - Benim oğlanı gördünüz? ...diye sorduğunda, hep bir ağızdan - Görmedik valla - billa ...diyorlar. ...hehehe... aslan abilerim ya! Kulenin yaz kış serin taşlarına sırtımı dayayıp bin yıldır bu sokaklarda yaşayan atalarımı düşünüyorum. Onları da anaları elde terlik kovalar mıydı acep? diye merak ediyorum ... kovalardı her halde. ...o eski Galata'yı özlüyorum...2 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
Focus Club Türkiye
Bu sitenin işleticisi, bu sitede yer alan bilgi, yazı ve makalelerin doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmasından dolayı oluşacak zararlardan sorumlu tutulamaz. Kaynak gösterme kuralına uymak şartıyla, bu sitede yer alan yazı ve makalelerin belirli bir kısmına atıf yapılmasına, link verilmesine izin verilmektedir. Kaynak (canlı link) gösterilmeden yapılan alıntılara ise izin verilmemektedir. Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir.