Ümit Vaysaloğlu

Yav tcs deyince geçen şöyle bir olay yaşadım, europa ile bir yokuşta (trafiğe kapalı bir yokuş) bir metre kare kadar bir buz gördüm, gittim tekerleğin birisi o buzlu zemine gelecek şekilde durdum ve kalkmayı denedim. Tabi sonuç malumunuz olduğu üzere araba kalkmadı yerinden, focusla denemeyi de düşündüm ama yol pek iyi değilde sokmadım o yola focusu, fakat denemiş olsaydım, tcs sayesinde oradan kalkabilirmiydim.

Kesinlikle benzinli aracın gaz tepkimesinden dolayı sıkıntı çekiyorum. Bu gerçek. Fakat toplamak belki yanlış kullanılmış bir kelime olabilir. Yani seri bir şekilde yola devam etmek (Bu cümlenin karşılığı artık her neyse) istediğimde sorun yaşıyorum. Ama Europa'nın vites oranlarının kısa olduğunu düşünmüyorum. 6 ileri şanzımandan ötürü Focus'un viteslerinin daha kısa oranlı olduklarını düşünüyorum. Hani şu meşhur 2. viteste kaç yapıyor gibi muhabbetler vardır ya, Focusu denemedim ama Europa 80-85 yapıyor. 4. viteste 180 yapmışlığı vardır yaşlı kurdumun. Fakat dediğiniz gibi asıl mesele gaza bir iki saniye geç tepki vermesi ve bu da beni sinir ediyor. Verdiğim paraya keşke Ecoboost alsaydım bazen diyorum. Ama bazen tabi, arabayı alalı 650 liralık mazot koymuşum, hesapladım şöyle kabaca km de 240-250 krş arası falan bişey yakmışım. Ecoboost olsaydı 1650 liralık benzin yakardım ben, insan onun vereceği hazla sürekli dip gaz gezer diye düşünüyorum.

Evet yandı.

Şu şerit değiştirme işini dün gece tamamen boş ve geniş bir yolda denedim de, 80-90 civarı hızda aniden sol-sağ ve sol yaptığımda esp yi aşırı şekilde hissettim. Fakat kesinlikle güven verdi,

Fakat içimde kesinlikle Focus 1 aşkı depreşti F3 ü alalı. İlerleyen zamanlarda nasip olursa Europa'yı Focus 1 ile değiştirmeyi düşünüyorum. Focusu elektronik yardımcılarım olmadan kullanmak istiyorum. Tam Focus'cu oldum yav.

Bir arkadaşım var, 2001 model Focus 1 Ambiante GP aracı vardı, yalnız emin olun o kasa Focus Ghia 'dan daha alılıydı dıştan, çok şık ve sade bir şekilde modifiye etmişti, sonra 2001 Vectra aldı. Söylediği laf şuydu, "Focus'un tadını daha hiçbir arabadan alamadım."

Dip not: esp devreye girdiğinde hız sabitleyici devreden çıkıyor.

Bende arabadan nefret ediyorsunuz demedim canım.

Bakın Cem bey o kadar rahatsız edici probleme bile alışmaya çalışıyor ki, bu aracını sevmek demek bence. Tabi rahatsız edici şeyleri de ben böyle seviyorum, benim için önemli değil demek yerine servise gösterip, arkadaşım buradan şu geliyor neden, şurası cızırdıyor neden diye sormak ta en tabi hakkımız.

Yakup bey önermem derken, nedenini de yazarsanız sevinirim. Ayrıca Sonradan araca takılan Xenon (tabi mercek ile kombine edilmesi şart) bence kesinlikle bir zararı yok. Tabi kaliteli malzeme kullanıldığı sürece, piyasadaki 50-150 TL arasına bir sürü Xenon far satılıyor. Bunlardan takılırsa sıkıntı çıkacaği aşikar. Fakat kaliteli güvenilir Xenonların sıkıntı yaşatmayacağı düşüncesindeyim.

Şimdi birazcık polyanacılık oynamak gerekiyor. Nedeni ise bu fiyata alınabilen bir arabada bu kadar kusur olacaktır. Sonuçta Bora bey sizin incelemiş olduğunuz Volvo S 60 ında bir çok kusuru olduğundan bahsetmiştiniz. Birazcık araçlarımızdan zevk almasına bakalım, ufak tefek çıtırtılar gelmez mi, gelir tabiki, fakat bunları çok çok büyütüp araçlarımızdan nefret etmek te çok akıl karı değil bence. Ben aracımdan gayet memnunum, memnun olmadığım bir iki zaman olmadı mı, oldu, onda da ne mi yaptım, bir iki gün Europa'ya bindim. Sonrasını tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu arada Focus'u eğer Mercedes, BMW, Audi gibi lüks sınıf araçlar ile kıyaslama yapılırsa tabi memnun kalınmaz. Bence bu kıyaslamaı kendi sınıfındaki araçlar ile yapmak lazım.

Kim ne derse desin, Volkwagen çok iyi reklam yapıyor. Teknolojiyi ya da insanların beklentisini çok iyi takip ediyor. Vw ye kesinlikle kötü demem münkün değil ama, hakkettiği değerin üstünde tutuluyor nedense. DSG şanzumanın insanların gözünde bu kadar büyümesinin nedenini tahmin etmek te zor değil aslıdna, insanlarda bir ön yargı oluşuyor arabaya 7 tane vites mi konur arkadaş ya diyor insan fakat koyduysa bir bildiği vardır diyor ve sonra hoşuna gidiyor. VW de reklamını çok iyi yapıyor. Bu gün otomatik şanzımanların ağır ticarilere bile konulduğunu görüyoruz. bir akrabamın 2008 model mercedes tırında otomatik şanzıman var, birkesinde sordum, otomatik şanzıman sorun oluyor mu falan diye, yok dedi, arıza falan yaptığında dedim, mümkün değil, en az 1,000,000 km gider, o da en az dedi ve kendi tırının 1,000,000 km yi geçtiğini söyledi ve arıza yapmadığını söyledi. Yapsa bile 10,000,00 TL ye yenisi alınıyor diyor. Adam için bu fiyat önemli değil, çünkü çok para kazanıyor, fakat iş bizim gibi araçtan para kazanmayan, zevkle binmek için alanlara gelince otomatik şanzıman arızası çok can sıkabiliyor çünkü maliyeti tırın otomatik şanzımanına yakın. Fakat otomatik şanzımanın gerçekten büyük rahatlık olduğunu düşünüyorum, özellikle dizel motoru olan araçlarda kesinlikle tercih edilmeli, yani normal trafikte önünüzdeki araçlar yavaşladığında mesela 20 km ye düştüğünde 2. vites ile toplayamıyor. Bu arada otomatik vitesli araç bir alt vitese geçebilir belki, bir de dizel motora yeni alışıyor olmam sebebi ile çok sıkıntı çekiyorum.

Güle güle kullanın. Xenon konusunda Focus 3 lerin sıkıntı çıkarttığını duymuştum ne kadar doğru bilmiyorum ama umarım bulabilirsin.

Sağolun, şükür ki şu an gayet iyi, dün gece titriyordu, ateşi vardı, hastaneye götürdük işte, keratanın bünye sağlam ama, mikrop işte, yakaladı bu sefer. İnşallah geçer.

Ama hızının 30 değilde 50 olması lazımmış bence, çünkü 30 çok az, 50 ile olsa daha hoş olurdu, ayrıca geçen dar bir alandan hızla çıkmam gerekiyordu, önümdeki minibüsün tamponuna sıfır çıkıyordum ki, araba birden frene bastı, arkadan da araba geliyor, lastiklerin açısını hesaplamadığı için araba düz gidiyor gibi algıladı ve kendi kendine az fren yaptı ve bu sırada arabanın önü minibüsten kurtuldu, ve tekrar topladı, dedim noluyoruz yav. Sonra ekranda Aktif şehir içi güvenlik sistemi gibi bişey yazdı, bazen sıkıntı da yaratabiliyor bu gibi durumlarda. Ama tartışmasız süper bir özellik, sadece hız limitinin 50 olması lazım,

Km si uygunsa S 40 ilk tercihim ama gördüğüm kadarı ile sen büyük arabaları daha çok seviyorsun, Bir ara suberb ile ilgileniyordun, bence suberb al, çok güzel bir araba, passat alacaksanda 2006 model arabaya o kadar para verme derim, tamam o paralar 2,0 tdi passat için var ama bence mantıklı değil malesef, bizim ülkemizde 2003-2004 passat 1,8 t highline ye 45 isteyen bile var. Passat ı bulunmaz hint kumaşı sanıyorlar, bu fırtınaya kapılma derim, 45-50 arası 2010-2011 model, çok az km de s 40 bulabiliyorsun.

Araç kokosu pek sevmem zaten, güzel kokacağına temiz koksun, hani varya reklamlarda çıkıyor, temizlik kokusu diye bişey, üstüne birde sıfır araç kokusu eklenince Kastamonu'daki Ballıdağ Akciğer Hastalıkları hastanesinin olduğu hava gibi çek içine içine,

(Reklam kokan hareketler mi ne bunlar)

çocuk diyince zaten oğlum Barış'ta hasta. Hastaneye götürdüm, bir iki ilaç verip gönderdiler. Nerede hipokrat, neyse en azından rahatlattılar oğlumu biraz.

Arabayı yıkatmayı düşünmüyorum ama yapacak birşey yok malesef, elimden geldiğince kendim yıkamaya çalışıyorum, halıfrex işini düşünmeliyim.

Derdim paspası korumak değil, paspasın altındaki halıfrex kısmı korumak, paspas umrumda değil, zaten bir sürü yeri açıkta kalıyor, sol ayak dayama yeri olduğu gibi kirlenecek, sonra kuru temizleme mi yapalım, valla arabanın içini çektirmekten bir hal oldum, küçük küçük kum parçacıklarını çıkartmak çok zor, muşambadan kolay çıkar diye düşünmüştüm, Muşamba fikrini savunmuyorum tamam ama, aracın taban halısının kirlenmesinden daha iyi diye düşünüyorum. Ama Bora beyinde dediği gibi halıfrex de olur.

Şaka değil, hayatın acı gerçekleri. :D

İçerisine giren ince tozları çıkartmak çok zor oluyor. Kastamonu gibi 365 günün 265 ini yağmurla geçiren bir memlekette aracı korumanın tek yolu bu. Her bölgesini kapatan bir paspas yok malesef. Bu soba muşambası fikrini de passatı olan bir abim verdi. Aslında ben bu fikri tutmuştum. çok mu kötü bir fikir.

Yıkamacı öndeki sabitlemeye yarayan parçanın birini kırmış benim, ama aracı teslim alırken görmediğim için sonradan gitsem Bora beyin vale ile planladığı kavga gibi olacaktı, hiçbirşey diyemeyecektim, servise gidince soracağım, paspas meselesine gelince, bu araçları korumanın tek yolu soba muşambası. Başka bir yolu yok, komple muşamba kaplatacağım, başka bir yolu yok. Fakat koku yaparmı diye de aklımdan geçmiyor değil.

Anadolu sigortaya yaptırdım, 1700 tl, Full dedi, bunda herşey var de, kullanmayı da nasip etmesin inşallah. Biraz fazla geldi ama sonra dedim bir bakalım, araştıralım, bikaç yere sordum, telefonla falan 2500 e kadar gitti. İstanbul'da bir arkadaşa sordurdum o bile 2500 fiyat verdi. Dedim adamları tanıyoruz hiç olmazsa, yapalım, kurtulalım dedim. Yaptırdık. 1700/3 :wacko:

Ogün bey, yaşanmış bir aşk hikayesi gibi okudum valla.

Bazen diyorum ki, yakıt ekonomisi falan boş, yanlış yaptım, diyorum kendi kendime ama, anlık yakıt tüketiminde 4-4,5 lt ile gittiğini görünce de ayrı oluyor tabi. Ama arabayı zevki için alacak varsa arkadaşlar kesinlikle benzinli alsın. Gaza bastığınızda tepki verme süresi insanın canını sıkabiliyor.

Araba reklamlarının en iyilerinden birisi.

Bu da benim R 19'un reklamı

Bu da ilginç bir araba reklamı R9-R11

Kapı açıldığında yansaydı süper olurdu. Dikine park meselesine gelince, arabada otomatik park olduğunu duyanların istedikleri şey şu: in arabadan, araba ortadan kaybolsun. Lazım olunca istediğin yerde lak diye düşsün. İnsanlar demiyor ki bu bir otomobil, hem dikine, hem paralel, hem de sırt aşağı yapması lazım aslında parkı,

Her yeni araçta tavsiye edilir 1000-1500 km. sonra yağ değişimi, motorun ilk çalışmasında yağa karışabilecek kılcal kalıntıların motoru çizip zarar vermemesi için.

Ancak Üreticilerin artık böyle bir prosedÜrÜ olmuyor.

Benim bildiğim bu motorlar zaten rodajını tamamlayıp geliyor. Tamam tamamen rodajını tamamlamamış olsada genel olarak tamamladığını dÜşÜnÜyorum. Tabi buna rağmen ben 5000 km de değiştirmeyi dÜşÜnÜyorum ama 1500-2000 özel bir uygulama zannettim.

Rica ederim abicim

Gerek yok abicim 1000-1500 km olunca zaten yağ değişimi yapacaksın

o zaman kontrol ettirirsin 1000-1500 e ne kaldı abim

Neden 1000-15000 km de değiştiriyor. Ya da biz niçin 15000 de değiştiriyoruz. Renault'un farklı bir uygulaması mı var.

Bu şekilde motor yapabileyim kendi imkanlarımla var ya, yerli otoyu ben üretirim yaa, Şu güzelliğe bakarmısın. yalnız o krank mı oluyor tam ismini bilmiyorum, tornada uğraşıyor ya baya, onu yapması zormuş yaa, kranklara iyi bakalım arkadaşlar. Bak nasıl emek veriyor.

Bu arada Yakup bey, kaç hp üretiyordur diye sordum, fikir bekliyoruz.