Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Fuat Önal

Üye
  • Toplam İleti

    345
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler, Fuat Önal tarafından oluşturuldu

  1. Yok..Bence aydınlatma olmasa da en azından o yazıları karanlıkta parlayan fosforlu ışıkla yazsalardı daha iyi olurdu..Ben bir ara kafaya takmıştım,fosforlu boya alıp ince uçlı kalemle yapmaya çalıştım ama olmadı..O düğmeleri içerden aydınlatabilirsiniz ama,kolların içi boş,ancak ciddi elektrik tesisatı bilgisi ve ciddi uğraş gerektiriyor....Ama yapılabilecek durumdalar....

    Mondeo al kurtul..

    Tüm direksiyon ışıl ışıl gece kulübü gibi ;)

  2. Bekir Coşkun'dan güzel bir yazı:

    Anne karnındaki cenini korumaya alıp “fetva” verdi ya Diyanet...

    Ama 1970’te anasının karnından çıkmış şairin otel odasında “din adına” benzin dökülerek yakılmasına ilişmedi...

    Onun gibi 33 göbeği kesilmiş can daha...

    Şuna da bir fetva isterdi mesela: Hapishanedeki kanserli hastanın, hücre tavanına baka baka ve bağıra bağıra ölmesine ne der din?..

    O da cenin olmaktan çıkalı 47 yıl olmuştu...

    Bayağı nefes alıyordu...

    Fetva gelmedi...

    Ceninin hayatı Diyanet’i ilgilendiriyorsa...

    Cemile’nin hayatı ilgilendirmiyor mu?..

    Annesidir...

    3 bin 700 hemcinsi gibi takip edildi, kovalandı, kaçtı, sığındı, polise gitti, savcıya başvurdu... Takma isimle girdiği dikiş atölyesinden çıkarken bıçaklanarak öldürüldü...

    Elinden düşüp açılan pakette bebeği için bisküvi vardı...

    Diyanet?..

    Dönüp bakmak aklından geçmedi...

    Hadi neyse...

    “Din adına” dünyayı dolandırdılar...

    Cennetin anahtarını verenden, deniz feneri dikene... Cami yaptırma derneklerinden, iktidara gelip Türkiye’yi satanlara kadar...

    Diyanet’in sesi yine çıkmadı...

    Ama Başbakan “Kürtaj cinayettir” deyince...

    “Fetva” geldi...

    Çünkü Türkiye’de kadınlar kürtaj ve sezaryen için sokaklara döküldüğünde, AKP ve onun Başbakan’ı nasıl bir duvara çarptıklarını anladılar...

    Bir anda sokaklar, caddeler, meydanlar çığlıklarla doldu...

    Dışarı çıkamaz oldu badem...

    Çıkmadan koruma kafasını uzatıp baktı, kimse var mı:

    “Fetva dersem çık, Fatma dersem çıkma...”

    İşte...

    Cahil kesimi yanlarına almak için Diyanet’e koştular...

    Fetva yetişti...

    “Kürtaj dinen cinayet” oluverdi...

    Oysa 1982’de anayasa yapılırken soruldu, Diyanet o zaman onay verdi kürtaja... Aradan otuz yıldan fazla zaman geçti...

    Bu zaman içinde kürtaj “günah” değildi...

    Eh...

    Laikliğin bir yana atılıp din tüccarlarının elinde “din devleti” olduysan, duruma göre bakacaksın tabii:

    Tanrı fikir değiştirdi mi?..

    bu kadar da göze sokulmaz ki gerçekler ..

    kime neyi anlatacaksın hocam.

    Adamların tek okudukları ergenekon haberi yapmaktan başka bir şey bilmeyen malum Saman dan medyaları var.

    Okutacaksın ki bunları zorla belki birileri ""aaa doğru ya lan amma kekliyormuş bunlar bizi " diyecekler..

    Elin "gavur"Almanı asrın hırsızlığı diyor, asıl elebaşları Türkiye de diyor.

    Burda takip eden savcı suçlu oluyor, yeni savcı takipsizlik veriyor.

    Allahım şaka gibi ya..

    Gene tansiyonum çıktı benim :((

    • Beğen 2
  3. bende kiloluyum yıllardır antakya biberi yedim zayıflamadım bu mesut yar nasıl zayıflamıs sacma bu haplar yaw zehir hepsi bunların

    Serdar , bu mesut denen herif tv de programında açıkladı sporla zayıfladığını biber mi?

    Merak etme bizde kutu kutu çilek tükettiydik hemde altın :) Yok abi saçmalık.

    Şunu unutma,

    O kiloları aldığın sürenin 5 te 1 i bir zamanda onlardan kurtulabilirsin.

    Sadece bismillah diyerek başlamak lazım.Gerisi geliyor.

  4. Bende naçizane birşeyler paylaşayım 10 ayda 22 kilo vermiş biri olarak.(aslında 6 ayda verdim,4 aydır da aynı kiloda kalmayı başaıyorum)

    aşağıda yazdıklarım 117 kilodan 95 e düşmüş,bel 122 cm den 97 cm e inmiş biri olarak kendi düşüncelerimdir.

    1) Beslenme:

    Kilo fazlanız var ise şekeri hayatınızda minimize edin.

    Kilo fazlanız varsada yoksada tuzu hayatınızdan çıkarın.Zaten yemeklerde aldığımız tuz yetiyor vücuda.

    Kilo fazlanız varsada yoksada fast food ve colayı unutun.

    İllede ekmek yerim diyorsanız esmer undan yapılan tam tahıl ekmek yiyin.( yenirmi o be demeyin insan alıştı mı yiyor vallahi lezzetli de geliyor)

    Otu sevin.

    Yiyerek zayıflatırım,hem tatlı ye hem zayıfla diyetlerine hass..irin diyin.Yok böyle birşey.

    Piyasada kendini "beslenme uzmanı" diye tanıtan mama satıcılarına da içiniz rahat rahat aynısını diyin ve prim vermeyin.

    Elma krom,altın çilek,vişne bronz,gümüş erik haplarına paranızı harcamayın.Harcayacak paranız var ise bana havale edin ben size içecek bişeyler yollarım :)

    2)Spor:

    Yaşa göre spor yapın.

    Spor bu yemek gibi ,tv izlemek gibi,*** yapmak gibi rutin bir etkinlik haline getirin.

    Haftada 6 gün başladığım sporu şimdi haftada 2-3 güne düşürdüm (3 gün ama 2 şer saatten)

    Spor yapmaya karar verdiyseniz yaşınızda 35+ ise mutlaka bir kardiyoloğa görünün öyle başlayın.

    Hafif başlayarak saatini ve şiddetini artıracağınız kardiyo hareketleri yaşam kalitenizi artıracak.Buna emin olun.Kendinize güveniniz dahi artacak.

    Squat denilen bir hareket var ve bu hareket çok faydalı .Öğrenin.

    3)Yaşam Tarzı:

    Suyu kendiniz alabilecekken eşinizden çocuğunuzdan istemeyin.

    Aracınızı vaktiniz var ise kendiniz yıkayın.

    Şehirde boş zamanlarda alışveriş merkezi gezintlierinden çok doğaya vakit ayırın.

    Gelelim bence hayatta kulağa küpe notlarıma :

    36 yaşında 30 yıllık arkadaşımı az kalsın toprağa verecekken çok düşündüğüm bir konu.

    Onun yaşamından da yola çıkarak şunları karalamıştım:

    1-Ödemekte zorlanacağın borcun altına girme.

    Alıştığın hayat standardını düşürecekse bu borctan uzak dur.

    2-Sahip olduğun malı mülkü azımsama.(Bu konuda aşağıya bakmak acaip işe yarıyor)

    3-Sağlığına dikkat et.Kilo senin hayatını mahveden bir fazlalık.

    4-Sahip oldukların için şükret.Bol bol.Her zaman.ÖZellikle sevdiklerin ve kendinin sağlığınız için.

    5-Yemek yerken fakirlere özen.Doymadan kalk.

    Sevgi ve saygılarımla..

    • Beğen 6
  5. Focus 2,5 ların bazılarında oluyor bu ses.

    Sanırım üretim ayından ayına değişen bir durum.Benim araba 2010 du ve garantiden 2 kez değişti koltuk mekanizması.

    Araç garantili değil sanırım.

    Garantili ise hemen değiştirin.Değilse o sese katlanırsınız zira otosana fatura edilen meblağ 700 tl idi.

    Yada sanayide bir ustaya gösterin sonuçta mekanik bir parça bence tamiratı daha ucuz tutacaktır.

    Sony teyp tuşlardan kolaylıkla bas tiz ayarını yaparsınız.

  6. ülkemizde neden sepep bu soru hep sorulur anlayabilmiş değilim, artık euroncap testlerinde dahi ESP'yi standart donanım olarak sunmayan marka/modeller 5 yıldız alamıyorken ve tüm avrupada artık ESP sistemi olmayan araba üretilmesin gibi görüşler konuşuluyorken, bizde halen ESP çok yakar, aracın peformansı düşer, patinaj çeker diyenler var.

    Yakup; evet esp yakıt tüketimini arttırmaz, ancak "esp geri planda her zaman çalışmaktadır, yani devredir ve sadece gerektiğinde müdahale eder" dersek yanlış anlaşılmayı bertaraf etmiş oluruz sanırım.

    bende esp 365 gün, 7/24 açıktır ve yakıt tüketimin arttırdığı bilsem dahi açık olmaya devam edecektir. arkadaşlar, olaki yakıt tüketimini arttırsın, gerek kendi ve gerekse ailemin canından kıymetli değil, eminim sizin için de değildir.

    bir de karlı havalarda esp kapatılmalı düşüncenize katılmıyorum ve muhtemelen TCS (ASR) ile karıştırıldığını düşünüyorum.

    evet, tcs nin deaktif olması için esp yi kapatmak gerekir.(F2,5 larda öyle) ama ilk kalkış gerçekleştikten sonra esp tekrar aktif hale getirilmelidir...

    esp siz araba var mı hala ;)

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.