Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Mert Erçetin

Üye
  • Toplam İleti

    2.531
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    3

İletiler, Mert Erçetin tarafından oluşturuldu

  1. İşin gırgırı şamatası bi yana kim olursa olsun önemli değil. Fanatizm bi yere kadar. Gözümüzü açmalıyız bazı şeylere. Bu yıl FB olur seneye BJK Diğer sene GS... Bu kısır döngü sürer gider her sene birileride bundan nemalanır. Çok peşine düşmemek lazım fanatizmin....

    Yinede FB olsa fena olmaz hani :kıhkıh:

    Sonuna kadar katılıyorum. Bu sene lig'de daha bir koyu fanatizm var bunun yanında diğer takımları aşağılama kin, nefret çok büyük derece de. Gereksiz fanatizm'e gerek yok. Adam gibi izle maçını yensen de yenilsen de eğlencene bak derim.

    Sataşmalar küfürler çok gereksiz bence.

    Seneye Şampiyon BJK :)

    • Beğen 3
  2. Fransız-Japon otomotiv ortaklığı Renault-Nissan, Rus otomobil imalatçısı Avtovaz'ın denetimini ele geçirerek üç şirket arasındaki işbirliğini artırmayı ve maliyet bakımından tasarrufta bulunmayı hedefliyor.

    Anlaşmanın bir parçası olarak, Rusya'nın Togliatti bölgesindeki Lada fabrikalarında Renault ve Nissan modelleri de üretilebilecek.

    Anlaşma 2014'te uygulamaya girecek.

    Bu konuda bir memorandum Paris'te imzalandı.

    Renault dört yıl önce Avtovaz'ın hisselerinin yüzde 25'ini satın almıştı.

    400 milyon euro ekstra yatırım yapılan Togliatti'deki fabrikaya geçen ay yeni bir üretim bandı eklendi.

    Dünyanın en büyük oto-montaj fabrikalarından biri haline gelen bu merkezde, üç marka ortaklığı yılda 1,6 milyon araç üretmeyi hedefliyor.

    Küresel imparatorlukRenault ve Nissan, karşılıklı olarak birbirinin hisselerini satın almış durumda.

    Renault'un Nissan'daki hissesi yüzde 43,4 iken, Nissan da Renault'un yüzde 15'ine sahip.

    Bir bütün olarak ele alındığında bu ittifak dünyanın dördüncü en büyük otomobil üreticisi.

    Her iki şirket Avtovaz'da hisse sahibi olacak; ancak hiçbirinin tek başına bir çoğunluk hissesi bulunmayacak.

    Fakat Renault ve Nissan'ın CEO'su Carlos Ghosn her iki şirketin de yöneticisi olduğundan, Avtovaz'da çoğunluk hissesine sahip bir bütün olarak hareket etmeleri bekleniyor.

    Ghosn ayrıca, Mercedes ve Smart'ın da sahibi olan Alman sanayi grubu Daimler ile de işbirliği girişimlerinde bulundu.

    Kaynak : http://ekonomi.milliyet.com.tr/renault-nissan-rus-avtovaz-i-aliyor/ekonomi/ekonomidetay/03.05.2012/1535751/default.htm

    • Beğen 2
  3. Rus ihtilalinin 1935′teki yıl dönümünden az evvel Moskova’daki Türkiye elçiliği Atatürk’e, Stalin’in Rus komünist partisi murahhasları önünde verdiği bir nutkun özetini bildirmişti. Bu nutukta Stalin, Türkiye, İran ve yakın orta Şark’ın bütün memleketlerini ‘ Rus Bölgesi’ olarak gösteriyordu. Her zaman çok ihtiyatlı konuşan Stalin nasılsa ağasından bu tehlikeli sözleri kaçırıvermişti.” Rus ihtilalinin yıl dönümünde Sovyet elçiliğinde verilen suare intikam almak için Atatürk’e en mükemmel fırsatı veriyordu. Atatürk büyük elçi ile evvela basit şeylerden bahsettikten sonra birden bire sordu:

    - Karahan yoldaş, Sovyet Rusya’da işleri kimin idare ettiğini bana söyler misiniz?

    Karahan şaşırdı, cevaben:

    -Rusya’yı kim mi idare eder? Sovyet Rusya’da Proleter Diktatörlüğün hakim bulunduğu ekselansınızca malumdur.

    -Canım bırak şu saçmaları şimdi. Proleter diktatörlük maskeden başka bir şey değildir. Türkiye’yi idare eden şef benim. Rusya’da kimler?

    Karahan buz gibi bir sesle cevap verdi:

    -Sovyet Cumhuriyetlerinin Başkanı Yoldaş Kalinin’dir, dedi.

    Atatürk sinirlendi:

    - Canım bırak şu kuklayı… Söylesene bakayım şu sizin Stalin yoldaşınız ne yapar Allah aşkına?

    Karahan suratını astı kısık bir sesle:

    -Stalin yoldaş Sovyet Rusya Komünist partisi polütbürosunun sekreteridir…

    Derken, yan gözle Atatürk’ün hareket dolu sözlerini tercüme eden ve bir saat sonra Moskova’ya şifreli raporunu bildireceğini şüphe bulunmayan sefaret tercümanına baktı. Elçinin endişesi yerinde idi. Çünkü tercüman G.P. U.’un yani Sovyet Gizli istihbaratının adamı idi. Karahan Atatürk’ü büfeye davet etmekle konuşmanın başka bir cereyana varabileceğini sanıyordu, telaşla:

    -Bir bardak şampanya almaz mısınız, ekselans, dedi?

    -Hayır…

    -Ya bir kadeh votka?

    Atatürk yüzünü ekşiterek:

    -O Rus içkisinden hoşlanmam. Ben Türk’üm, rakı içerim.

    Büfedeki garson elleri ile yok işareti yaptı.

    -Maalesef büfemizde rakı yok Ekselans.

    -Türk misafirinize Türk içkisi ikram edemeyeceğinizi zaten biliyordum. Onun için kendi rakımı beraber getirdim.

    Atatürk yaverine işaret etti. Hemen uşaklar büfeye bir sandık rakı getirdiler. Nihayet Karahan Atatürk’e susuz rakısını uzatabildi. Atatürk kadehini kaldırdı ve:

    -Elçi beyefendi, dedi. Buna rakı, Türk rakısı derler. Moskova’da Kalinin midir, Stalin midir yok ne karın ağrısı ise o herife söyleyin, biz Türk’ler asırlarca Rusya’nın göbeğinde rakı içmiş bir milletiz. İcap ederse yine de içmesini biliriz. Bu kadehi mi Türk milletinin hayrına hiç bir zaman ” Rus Bölgesi “derekesine düşmeyecek olan egemenliğimizin şerefine içiyorum.

    • Beğen 1
  4. Ulu Önder bir gün Amasya'ya şehri ziyarete gidiyor. Olağan ziyaretlerini yaptıktan sonra şehrin ileri gelenleri ile sohbet ederken, karşısında sarıklı ve sakalı bir hayli uzun bir hacı amca dikkatini çekiyor, valiye soruyor hemen kimdir bu diye.

    -Efendim, bu şeyhtir ve yörede çok hatırı vardır.

    Atatürk şeyhi yanına çağırır.

    -Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. sen de sakalının boyunu en azından Peygamber Efendimizin sünnetine uygun kessen, diyerek boyun hizasını gösterir. Şeyh;

    -emrin olur paşam der.

    Aradan bir hayli zaman geçtikten sonra Atatürk olayı hatırlar ve valiyi telefonla arayarak şeyhi sorar. vali;

    -paşam bırakın sakalını kesmeyi kimseye dokundurtmuyor bile.

    Atatürk telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve dahiliye nazırını çağırır. gelen dahiliye nazırına yazdığı yazıyı Amasya valiliğine tebliği etmesini söyler.

    ertesi gün Amasya'dan gelen haberde şeyhin Atatürk'ü görmek için yola çıktığı söylenir.

    şeyh gelir, Atatürk'ün karşısına çıkar. sakalını tamamen kesmiş, sinekkaydı traş olmuş, saçlarını kestirmiş, kılık-kıyafet tamamen değişmiş, bambaşka bir görüntüye bürünmüştür.

    Atatürk'ün mesai arkadaşları dayanamaz sorarlar.

    -Paşam, bu şeyh sakalına el dahi sürdürmezdi. siz ne yaptınızda bu adam bu şekle büründü. Atatürk gülümser ve

    -Amasya valiliğine bir yazı gönderdim ve şeyhi Afyon'a vali tayin ettiğimi bildirdim, der. ardından da yeni bir yazı hazırlayıp şeyhe verilmesini söyler.

    -İnansın ölçüsünün sakalın boyunda olmadığını öğrendiğine sevindim. valilik meselesine gelince; bugün koltuk için kırk yıllık sakalından vazgeçebilen, yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. kal sağlıcakla.......

    • Beğen 6
  5. aracımı servisten aldım. bin küsür tl masraf çıkmış. bir kısmını garanti kapsamında değiştirmişler. indirim yaptılar. arabam oldu diye sevinerek yola çıktım.

    ancak sıkıntı devam ediyor. şimdi sabahtan tekrar servise götüreceğim. umarım bu sefer hallederler. kafaya takmış durumdayım.

    lastikleri değiştirip denediniz mi ?

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.