Jump to content
2019 Temmuz ve 2023 Mart arası tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeniden kayıt yapınız ×

Yakup Ç. A.

Yönetim
  • Toplam İleti

    55.543
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    569

Yakup Ç. A. tarafından yazılan her şey

  1. Ford Fiesta, pilotları lokal yarışlardan WRC’ye taşıyor 6 jenerasyonun en çok satan Fiesta modeli aynı zamanda Ford rally aktivitelerine temel oluşturuyor Lokal yarışlardan Dünya Ralli Şampiyonası’na kadar uzanan kariyer basamaklarında daima Fiesta yer alıyor FRANKFURT, 12 Eylül 2011 – Ford’un global başarılar elde etmiş Fiesta modeli, lokal yarışlardan uluslararası motorsporlarının en tepesine kadar yetenekli pilotların kariyer basamaklarını birer birer çıkmasına imkan veren ralli otomobilleri için ideal bir baz oluşturuyor. Merdivenin en üst basamağında, Ford’un resmi yarış ekibinin FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nda mücadele eden yeni 2011 Fiesta RS WRC aracı bulunuyor. Bu dört tekerlekten çekişli Mikko Hirvonen ve Jari-Matti Latvala tarafından kullanılan WRC araç Ford markasının uzun dönem ortağı Britanya temelli M-Sport tarafından Ford Avrupa desteğiyle geliştirildi. Ford’un Frankfurt Otomobil Fuarı’ndaki standında ziyaret edilebilecek olan Fiesta RS WRC’de, Ford’un son dönemdeki seri üretim otomobillerine güç veren EcoBoost teknolojisine sahip 1.6 litrelik direkt enjeksiyonlu turbo beslemeli motor görev yapıyor. Üretim bazlı otomobiller için motorsporlarının en amansız şekli olarak bilinen WRC mücadelelerinde yarışmacılar büyük ünvan için, İsveç’in kıraç ve donmuş kırsal kesimlerinden Yunanistan’ın bunaltan sıcaklığa sahip ve kayalardan oluşan yollarına kadar birbirine zıt ve zorlayıcı şartlarda yarışıyorlar. Ford’un ralli hiyerarşisinde Fiesta RS WRC’nin hemen bir basamak altında Fiesta RRC bulunuyor. Bu araç da Ford’un global performans DNA’sına sahipken FIA’nın Avrupa Ralli Şampiyonası gibi serilerinde yarışmak üzere gerekli teknik düzenlemelere uygun olarak farklı motor sınırlamalarına ve aerodinamik modifikasyonlarına sahip. FIA’nın bölgesel ralli düzenlemelerine uyacak şekilde hazırlanan otomobil, değişken yapısı sayesinde Bölgesel Ralli Otomobili kimliğiyle ulusal şampiyonalarda mücadele edebiliyorken aynı zamanda WRC kimliğiyle de dünya şampiyonasında da parkura çıkabiliyor. Özel olarak hazırlanmış olan kit sayesinde sadece 6 saatlik sürede otomobil RRC’den WRC otomobiline dönüşebiliyor. Ford’un ralli basamaklarının tam ortasında, Fiesta RS WRC’nin geliştirilmesinde temel alınan Fiesta S2000 yer alıyor. 2010 yılında ilk kez parkurlara çıktığında Monte Carlo Rallisi’ni kazanmasının ardından, WRC’nin destek serisi niteliğindeki FIA S-WRC’nin lider otomobili haline geldi. Genç sürücülerin WRC içerisinde yer alarak deneyim kazanmalarını sağlayan Ford destekli antrenman programı FIA WRC Akademisi’nin temelini oluşturan FiestaR2 ralli otomobili dördüncü sırada yer alıyor. 1.6 litrelik motora sahip R2 ralli otomobili aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki sekiz farklı ülkede ulusal marka kupası olarak koşulan Fiesta Sporting Trophy’nin başlıca aracı. Ford merdiveninin en alt basamağında Fiesta MS1 bulunuyor. Standart 1.6 Fiesta Zetec S motora sahip otomobil motorsporlarına yeni başlayanlar için giriş seviyesi olarak sunuluyor. Araç aynı zamanda yarışanlara, kaynakları yeterliyse MS1’den R2’ye yükseltme imkanı da veriyor. Ford Avrupa Motorsporları Şefi Gerard Quinn, Fiesta’nın en alttan en üst seviyeye kadar tüm basamakları oluşturmaya imkan verdiğini söylüyor. “Seri üretim Ford Fiesta’nın temel özellikleri, başarılı bir ralli aracındaki tüm beklentileri karşılıyor,” diye ekliyor. “Sahip olduğu dayanıklılık, bu denli zor bir disiplinde olağanüstü bir avantaj. Hem mekanik hem de yolcularına sunduğu güvenlik anlamında” “Kısa aks mesafesi, beş ralli aracında da çevikliği garanti ediyor ve Fiesta’nın popülaritesi yer kürenin dört bir yanında görülebiliyor. S2000 ve R2 modellerinin başarısına dayanarak bu sezon Fiesta RS WRC kendisini motorsporlarının en üst seviyesine konumlandırdı. Eminim, kısa bir süre önce tanıttığımız Bölgesel Ralli Otomobili ve MS1 versiyonları da aynı derecede başarılı olacaklar,” diye ekliyor Quinn. Beş Fiesta ralli modelinin tümü, 1997 yılından bu yana WRC’de Ford’un ortağı olan M-Sport tarafından geliştirildi. M-Sport’un Başkanı Malcolm Wilson, Britanya’da Ford ile şampiyon olmuş biri ve Ford’un yeni ralli aracı geliştirme konusunda yıllarca baş test sürücüsü olarak görev yaptı. “Profesyonel bir ralli pilotu olma hevesine sahip bir çaylak olarak, kariyerimin ilk günlerinde Ford otomobilleriyle yarışmak işte tam bu bir imkana sahip olma fırsatı beni cesaretlendirdi,” dedi. “Ford ile lokal yarışlardan başlayan serüvenim dünya şampiyonası pilotluğuna kadar ilerledi. Yükselme sürecinde olan yeni yıldızlar, motorsporlarının en üst basamağına çıkmak için Ford’dan daha iyi bir imkan bulamazlar,” diyor Wilson. Rallycrossdaki Fiesta Ford Fiesta, 2011 motorsporları sezonunda rallycrossda da adından söz ettirmeyi başardı. ABD’de gerçekleştirilen prestijli X Games Rallicross mücadelesinde Fiesta, rahat bir şekilde kürsünün en üst basamağına çıkmayı başardı. X Games aynı zamanda ABD kaynaklı Global Rallicross Şampiyonası’na da puan veriyor ve Tanner Foust genel klasmanda sezonu zaferle tamamlarken bireysel disiplinler olan SuperRalli ve Rallicross’ta da birinci oldu. 2006 ve 2007 sezonlarında FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nda Ford’a ardı ardına Üreticiler Şampiyonu unvanını kazandıran Marcus Grönholm, Global Rallicross Şampiyonası’nda Foust’un ardından ikinci oldu ve o da bir Fiesta kullanmıştı. Portekiz ve İsveç’te galip gelen Foust, 10 yarışın 7’sinin geride bırakıldığı bu sezonki FIA Rallicross Şampiyonası’nda şu anda üçüncü sırada yer alıyor. Fiesta, Ken Block'un Gymkhana 4 filminin yıldızı oldu Özel olarak hazırlanmış Ford Fiesta, Ken Block’un hit olan Gymkhana video serisinin sonuncusunun yıldızı oldu. Block’un Monster Dünya Ralli Takımı için üretilen eşsiz dört tekerlekten çekişli Fiesta H.F.H.V., 600 PS güç üretiyor ve 0’dan 60’a sadece 1.9 saniyede ulaşıyor.
  2. Ford Focus ST-R Ford’un Frankfurt Otomobil Fuarı’ndaki etkileyici motorsporları yaklaşımını ortaya koyuyor Tamamen yenilenen Ford Focus ST-R Almanya’da ilk kez sergilenirken Ford’un global motorsporları gelişim programını gösteriyor Global Focus ST Ford’un global yarış otomobili gelişim programı baz alınarak üretilecek araç için dünyanın dört bir yanında sipariş toplanmaya da başlandı Hızlı ve atak; Focus ST-R piste çıkmak isteyen profesyonel veya amatör otomobil tutkunlarını hedefliyor Ford’un Frankfurt’taki etkileyici motorsporları portföyü, dört tekerlekten çekişli Fiesta RS WRC’yi ve yeni nesil, EcoBoost motorlu Formula Ford aracını da kapsıyor FRANKFURT, Almanya, 13 Eylül 2011 – Bir yandan tamamen yenilenen Focus ST modelinin global seri üretim versiyonu görücüye çıkarken Ford, Frankfurt Otomobil Fuarı’nda Avrupalılara yarış pistlerinde yer alacak Focus ST-R ile de merhaba diyor. Her ne kadar normal yollar için hazırlanan Focus ST ile büyük benzerlikler taşısa da Focus ST-R, tamamen pistlerde yarışmak için geliştirildi. Son derece güçlü 2.0 litrelik EcoBoost motorla donatılan otomobil, FIA tarafından onaylı roll-cage’e, geliştirilmiş frenlere ve piste uygun hazırlanmış süspansiyonlara sahip. Focus ST-R, başta Kuzey Amerika olmak üzere farklı yarış serilerinde var olmak üzere yarış ekiplerine teslim edilebilecek seviyeye getirildi. Tamamen yenilenen Focus ST-R, Ford Racing mühendisleri tarafından Ford’un Performans Araçları Grubu’nun işbirliğinde Grand-Am ST, World Challenge TC ve Canadian Touring Car Series gibi pek çok farklı seride yarışabilecek şekilde hazırlandı. Ford, yeni otomobilinin Avrupa’nın önemli uluslararası ve 24 Saatlik Nürburgring gibi serilerinde de yarışmasını bekliyor. Focus ST ile olan bağı tesadüf değil “En başından beri Focus ve Focus ST, sürücülerin normal yollarda kullanımları için geliştirildi,” diyor Capito ve devam ediyor: “Caddede yol alan Focus, sınıfının en üstün frenlerine, yol tutuşuna ve motoruna sahip. Ayrıca kullanılan farklı araç sistemlerinin tasarımı ve fonksiyonelliği de, Focus ile çok fazla maliyet gerektirmeden yarışmak isteyen ekiplere uygun, global teknik özellikleri geliştirebilmemize imkan tanıdı. Yeni Focus ST-R, bu çabalarımızın en yeni ürünüyken aynı zamanda üstün özelliklere sahip bir seri üretim aracının nasıl iddialı bir yarış otomobiline dönüşebileceğinin en iyi kanıtı.” En başta Amerika ve Kanada Turing Otomobil Yarışları için homolege olan Focus ST-R, öncelikli olarak işinin ehli profesyonel sürücüler, amatör yarışçılar ve pistte hız yapmak isteyen otomobil tutkunları tarafından Kuzey Amerika’da satışa sunulacak. Ford’un hedefi, gelecekte aracın tedarik edilebilirliğini farklı bölgelerde de sağlamak olacak. “Öncelikli hedefimiz Focus ST-R’ı konsept halinden çıkartarak özellikle Kuzey Amerika’daki ve dünyanın diğer yerlerindeki potansiyel motorsporları tutkunlarıyla buluşturmaktı” diyor Ford Racing Direktörü Jamie Allison. “Bundan önceki yarış otomobillerimiz sadece Kuzey Amerika için geliştirilip satılıyordu. Bu yüzden ST-R’ın global C platformundan global talepleri karşılamak için geliştiriliyor olmasından mutluluk duyuyoruz.” “Müşterilerimiz bu araç ile çok ufak modifikasyonlar yaparak dünyanın dört bir yanındaki serilerde başarıyla mücadele edebilecekler. Ayrıca otomobil aynı zamanda Performans Aracı Geliştirme Grubu ile birlikte Ford Racing’in durmak bilmeyen işbirliğinin en güzel kanıtı.” “Seri üretim versiyonundan baz alınan bir yarış otomobili olduğundan Focus ST-R, temelinde seri üretimden parçalar ve gövde panelleri taşıyor” diye ekliyor Allison. “Bu araçtan alanlar, her şeyiyle yarışmaya hazır bir otomobile sahip olacaklarından, sadece özel iletişim ekipmanları ve çıkartmalar ekleyerek piste çıkabilecekler. Hali hazırda pek çok önemli yarış ekibi, bu otomobile büyük ilgi gösteriyor.” Kuzey Amerikalı müşteriler için Ford Focus ST-R; Mustang FR500C, Mustang FR500S, Mustang Cobra Jet, Boss 302R ve Boss 302S gibi pek çok yarış otomobilin en yenisi. ST-R, normal yollarda kullanım için tasarlanmış Focus ST ile büyük benzerlikler taşıyor. Focus ST-R üzerinde yapılacak olan geliştirme çalışmaları, dünyanın dört bir yanındaki yarışçı ve otomobil tutkununa özel Ford Racing ekipmanlarının da sunulmasını sağlayacak. Ford’un global motorsporları stratejisinde Focus’un rolü Focus ST-R’ın Frankfurt’ta ilk kez görücüye çıkması, Ford’un motorsporlarındaki etkileyici çalışmalarının bir parçası. Ford’un stratejisi, global araç platformlarında yaşanacak olan hareketliliğe motorsporları gelişimleriyle destek vermek. Mühendislik ve geliştirme uzmanlığını Focus ST-R gibi araçlarda kullanarak Fiesta ile RallyeCross ve X Games’te elde edilen başarıları yenilemek istiyor. “Global müşterilerimizi dikkate alarak mevcut araç platformlarımızda geliştirdiğimiz performans araçları gibi motorsporları çalışmalarımızda da aynı güdüyle hareket ediyoruz,” diyor Global Performans Araçları ve Motorsporları İş Geliştirme Direktörü Jost Capito. “Amacımız, motorsporları mühendislik uzmanlığımızı kullanarak dünyanın dört bir yanındaki özel yarış ekibi ve pilotlarının ellerine üstün donanıma ve teknik özelliklere sahip bir araç teslim etmek. Ve Focus ST-R, bunun en yeni kanıtı.” Ford’un yeni global motorsporları stratejisindeki en önemli unsur olan global Focus yarış aracı geliştirme programında uluslararası S2000 regülasyonları baz alındı. İngiliz Turing Otomobil Şampiyonası’nda yarışan Team Aon, yeni Focus motorsporları efsanesine Focus ST-R ile can verecek. Hem “Aon takımı”nın Focus BTCC otomobili hem de yeni Focus ST-R, Ford’un global motorsporları stratejisi kapsamında her seviyede pilotun başarılı olması yönünde destek olacak. Ford, global motorsporları gelişim programını geçtiğimiz yıl başlattı. Hedefiyse, global Ford araçları ile yarışmak isteyenekiplere erişilebilir ve global olarak rekabetçi donanım sunmak. “Aon takımı”nın yeni Focus ile BTCC’de elde ettiği erken başarıdan son derece mutluyuz ve Focus ST-R’ın global yarış serilerinde pistlere çıkmasını heyecanla bekliyoruz,” diyor Capito. “Oldukça zengin pist ve ralli geçmişine sahip Focus’un hem asfalt hem de toprakta elde ettiği zaferleri göz önüne aldığımızda, ST-R’ın da global çapta zaferler elde etmek için mücadele etmesini bekliyoruz.” Fiesta da faydalanacak Capito’ya göre Fiesta’nın motorsporlarında sürekli artan başarıları da global Ford motorsporları stratejisinin bir parçası. 500 PS’den fazla güç üretebilen 2.0 litrelik Duratec Ford motoruna sahip Fiesta RallyeCrossun, Global RallyeCross Şampiyonası, Avrupa RallyeCross Şampiyonası ve X Games gibi serilerde yarışması, Ford’un global motorsporları yaklaşımının bir başka örneği. Bu yıl Ford ve Fiesta, Global RallyeCross Şampiyonası’nı domine ederek üreticiler ve pilotlar şampiyonluğuna ulaştı. Fiesta pilotları Tanner Foust ve Marcus Gronholm sezonu 1 ve 2’nci sırada tamamlayarak SuperRally ve RallyeCross şampiyonalarında da başarıdan başarıya koştular. Geçtiğimiz ay Los Angeles’te gerçekleştirilen 17’nci X Games’te Brian Deegan, Foust ve Gronholm’ün önünde finişe ulaştı ve böylece podyumun ilk üç basamağına Fiesta adı yazıldı. Frankfurt’ta çok daha fazla motorsporları heyecanı Ford’un motorsporlarındaki varlığı aynı zamanda iki önemli global oyuncuyu daha içeriyor: Ford aynı zamanda tanıtacağı yeni nesil Formula Ford aracıyla gururlu bir şekilde motorsporlarının köklerine geri dönüş yapıyor. Seri üretim 1.6 litrelik Ford EcoBoost motoruyla donatılan tek kişilik yarış aracı, FIA’nın en yeni güvenlik spesifikasyonu doğrultusunda geliştirildi. Bu sayede 40 yıldan fazla süredir dünya şampiyonlarının yetiştirildiği serilere yeni bir soluk getiriliyor. Ford Abu Dhabi Dünya Ralli Ekibi’nin son derece etkileyici Ford Fiesta RS WRC aracı Ford’un Frankfurt’taki standında yarışlara kısa bir ara vererek sergilenecek. Mikko Hirvonen ve Jarmo Lehtinen ile takım arkadaşları Jari-Matti Latvala ve Miikka Anttila tarafından FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nda kullanılan Fiesta RS WRC, global ralli arenasının en tepesinde yarışıyor. Diğer taraftan dünyaca ünlü Amerikalı gymkhana efsanesi Ken Block da, Ford tarafından desteklenen Monster World Rally Team’in bir ferdi olarak bir Fiesta RS WRC ile Dünya Ralli Şampiyonası’nda yarışıyor. Resimler;
  3. İlgili diğer konumuz ----> SON GELEN DETAY VE HABELER ---> Tamamen yenilenen, yakıt verimliliği sunan 1.0-litre Ford EcoBoost motor Avrupalı Focus’larda sunulacak Avrupalı Ford Focus’larda 2012’nin başlarında kullanılmaya başlanacak olan yepyeni motor, geleneksel 1.6 litrelik motorun performansını sunarken, 120g/km CO2 emisyonuna sahip olacak En küçük EcoBoost motor, üzerindeki gelişmiş turbo şarj teknolojisi, geliştirilmiş değişken çift eksantrik mili tasarımı ve akıllı yardımcı teknolojilerle küçük hacmine rağmen yüksek performans sunacak 2012 yılında Focus’un ardından C-MAX’de de sunulacak olanyeni 3 silindirli EcoBoost motor, daha sonra merakla beklenen yeni B-MAX’de de kullanılacak. köln, Almanya, 12 Eylül 2011 – Ford, Frankfurt Otomobil Fuarı’nda bugüne kadarki en küçük EcoBoost motorun ilk üretim uygulamasını duyurdu.. Sadece 3 silindir ve 1.0 litrelik hacmiyle yeni EcoBoost motor, Avrupa’daki ürün gamında yer alan üç modelde yakıt verimliliği ve performans sunacak. İlk olarak Focus’ta kullanılacak olan motor, daha sonra C-MAX ve tamamen yeni B-MAX modellerinde sunulacak. Yeni 1.0 litrelik motor, şu anda hacmi 1.6 ile 3.5 litre arasında değişen Ford’un global EcoBoost ailesinin en yeni versiyonu. Düşük silindir hacminden yüksek güç üreten EcoBoost motorları turbo şarj, direkt enjeksiyon ve diğer teknolojilerle performanstan ödün vermeden daha düşük yakıt tüketimi ile, daha büyük silindir hacmine sahip motorların yerini alıyor. 2012 yılının başlarında Ford, Avrupa’da 1.0 litrelik motorun 5 ve 6 vitesli şanzımanla kombine edilen 100 ve 120 PS (açıklamıştık)’lik iki farklı versiyonunu satışa sunacak. İlerleyen dönemde bu yeni motor Ford’un Kuzey Amerika, çin ve diğer bölgelerde sunulan modellerinde de kullanılacak. “Focus’u gelişmiş küçük hacme sahip benzinli motorla sunmamız sadece bizim hacim küçültme konusundaki ciddiyetimizi göstermekle kalmıyor, aynı zamanda ürün geliştirme ve mühendislik yeteneğimizi de ortaya koyuyor. Bu denli üstün performans ve yakıt ekonomisi sunan 1.0 litrelik EcoBoost motor üretebilmek, sınıfında üstün yakıt ekonomisi sunma taahhüdümüzün en net örneği,” diyor Ford Avrupa Güç Aktarma Sistemleri Direktörü Graham Hoare. 1.0 litrelik motor hacmiyle 3 silindirli EcoBoost motor, şu anda Ford tarafından üretilen en küçük motor olacak. Küçük motor hacmine rağmen geleceğe yönelik tasarım sayesinde güç ve performans olarak 1.6 litrelik geleneksel benzinli motorla rekabet edilebiliyor. üstelik Focus’ta bu motorla 120g/km’nin altında CO2 salınım değerlerine de ulaşılıyor. Kompakt ve esnek Ford’un Britanya’da bulunan Dunton Teknik Merkezi’nde geliştirilen direkt enjeksiyonlu EcoBoost motor, yeni kompakt ve yüksek performans sunan turbo şarj tasarımına sahip. Turbo şarjın son derece hızlı tepkime süresi ve 250 bin d/d’ye ulaşan devriyle neredeyse hiç turbo boşluğu oluşmuyor ve 120 PS’lik versiyonda 1300-4500 d/d aralığında 170 Nm’lik maksimum tork üretiliyor. Yeni EcoBoost motorda aynı zamanda silindir kapağına entegre egzoz manifoldu bulunuyor. Bu sayede egzoz gazlarının ısısı düşük tutulurken motor da daha geniş devir aralığında en verimli yakıt-hava karışımıyla çalışıyor. Gelişmiş “ayrışmış soğutma” sistemi motoru daha hızlı ısıtarak yakıt tüketimini düşürüyor. Nispeten daha büyük EcoBoost motorların aksine bu motorda döküm demir seçilerek motorun ısınması için gereken enerji miktarı alüminyum motorla kıyaslandığında yüzde 50 oranında düşürülüyor. Değişken klima kompresörü ve yağ pompası gibi akıllı yardımcı donanımlar da motorun karşılaması gereken enerji ihtiyacını azaltarak yakıt tüketimi ve emisyon konusunda fayda sağlıyor. Bunlara ilave olarak motor bileşenlerinde kullanılan özel kaplamalar ve detaylı motor geometrisi geliştirilmesi neticesinde sürtünmeden kaynaklanan enerji kayıpları minimize ediliyor. Ford Otomatik Start/Stop, Aktif ön Izgara ve Ford Akıllı Şarj Sistemi de Focus ve C-MAX’ta görev yapacak 1.0 litrelik EcoBoost seçeneğinin bir parçası olarak yer alacak. Daha büyük kardeşleri gibi 1.0 litrelik EcoBoost motor da Ti-VCT çift bağımsız değişken eksantrik mili teknolojisiyle performans ve ekonomi sunacak. Diğer taraftan Ford, motorun dayanıklılığına etki etmeyen tamamen yeni bir eksantrik mili tetikleyicisi kullanarak tepki sürelerini hızlandırdı. Yumuşak ve pürüzsüz Yeni 1.0 litrelik Ford EcoBoost motorda yumuşak ve akıcı performans elde edilmesi için geliştirilme sürecine özel önem verildi. Motorun geliştirilmesi aşamasında yenilikçi tasarımın da yardımıyla motorda iki ana kayış kullanıldı. Sonuç olarak zincirli sistemin dayanımıyla eşit, daha sessiz ve verimli çalışma elde edildi. 3 silindirli motorun tasarımında doğal titreşimlere önem verildii. Geleneksel yöntem olan enerji tüketen balans şaftı kullanmak yerine volan ve kasnak balanssız hale getirilerek motor konfigürasyonu yaratıldı. Bu geliştirmeler ve optimize edilmiş motor bileşimi ile Ford, gerçek anlamda rafine edilmiş performans sunulduğuna inanıyor. Performansın mükemmelliği ve dayanıklılığı, 360 bini statik ve 10 bini de yolda olmak üzere 720 bin km’lik testlerle kanıtlandı. “1.0 litrelik EcoBoost motor, Ford’un bugüne kadar ürettiği en gelişmiş motor olma özelliğine sahip ve sayması neredeyse imkansız olan birbirinden farklı ve çok sayıda yenilikçi teknolojiyi barındırıyor,” diyor Hoare. “Performanstan ödün vermeden yakıt ekonomisini geliştirme yönündeki Ford stratejisinin en önemli parçası olan EcoBoost motorların en yenisi olan bu motordaki her bir detay, bu adanmışlığımızı daha da iyi gösteriyor. çabalarımızın sonucunda yarattığımız bu motor müşterilerimizi şaşırtacağı kadar onları mutlu da edecek.” Ford Focus EcoBoost 1.0 litrelik motorla ilgili daha fazla teknik detay, 2012’nin başlarında motorun Avrupa pazarına sunulması öncesinde paylaşılacak.
  4. İlgili Resim ve Konular buradadır --> http://www.focusclub...53-focus-st-rs/ Küresel Yüksek Performans Otomobili Ford Focus ST’nin üretime hazır modeli Frankfurt’ta tanıtılırken yanında sürpriz olarak Avrupa için tasarlanan Station Wagon modeli sunuldu Ford’un ilk küresel performans otomobili 5 kapılı Focus ST’nin lansmanı Frankfurt’ta üretime hazır haliyle yapılırken Avrupa pazarı için hazırlanan şık Station Wagon modeli de tanıtıldı Focus ST beş kapılı modelinin lansmanı dünya genelinde 2012 yılında yapılacak ve 40’tan fazla ülkede satışa sunulacak Yüksek performans, 2.0 litrelik güçlü Ford EcoBoost motordan geliyor ve bu motor 250 PS güç ile 360 Nm tork gibi etkileyici değerler sağlıyor Yakıt verimliliği yüksek olan yeni 4 silindirli motor, Focus ST’nin CO2 emisyonu ve yakıt tüketiminin bir önceki nesil Avrupalı Focus ST’ye göre yüzde 20’nin üzerinde azalmasını sağlıyor Focus ST, Sport Technologies (ST) ambleminin DNA’sı üzerinde geliştirildi ve güçlü performans, çok iyi yol tutuş dinamikleri, göz alıcı şıklık ve zarafeti günlük kullanım için bir araya getiriyor FRANKFURT, Almanya, 12 Eylül 2011 – Dünyanın her yerinde meraklıları tarafından dört gözle beklenen 5 kapılı performans otomobili Focus ST’nin yeni versiyonu üzerindeki gizem perdesi nihayet bugün Frankfurt Otomobil Fuarı’nda kalktı. Avrupa’daki sürücüler, 5 kapılı modelin yanı sıra 2012’de satışa sunulacak olan şık Wagon versiyonunu da tercih edebilecekler. Avrupa’da daha önce satışa sunulan Focus ST modelleri temel alınarak hazırlanan ve tüm dünyada sürücülerin ST ambleminin temsil ettiği heyecan verici performans, rakipsiz yol tutuş, bağlılık yaratan ses ve güçlü sportif tasarımın keyfini sürmesini ve deneyimini yaşamasını sağlayan Focus ST, aynı zamanda Ford’un ilk gerçek global performans otomobili. Yenilikçi tasarımı ve baştan aşağı donatıldığı teknolojilerle yeni Focus ST, daha güçlü ve şaşırtıcı derecede yakıt verimliliğine sahip olmanın yanı sıra yol tutuş konusunda da çıtayı daha yükseğe taşıyor. Günlük otomobil kullanımında zarafet isteyen ama aynı zamanda heyecan verici performans da arayan kullanıcılar için Ford’un Küresel Performans Otomobilleri grubunun tutkusu, heyecanı ve uzmanlığı, yeni Focus ST’nin aranan özellikleri en çok karşılayan ve net bir şekilde tercih edilen seçenek olmasını sağlıyor. Küresel Performans Otomobilleri Direktörü Jost Capito, “Yeni Focus ST, Ford için de gerçekten heyecan verici bir otomobil,” diyor ve ekliyor: “Bu otomobil, global olarak üretilen yeni Focus’un hem tasarım hem de teknoloji özellikleri üzerine geliştirilen ilk performans modelimiz. Bu, tüm dünyadaki otomobil tutkunları için geliştirilen, onları hayal kırıklığına uğratmayacak bir otomobil.” Ford ST’nin Küresel DNA’sı Yeni Focus ST’nin dış yüzeyinin altında, Ford’un heyecan verici küresel performans otomobilleri stratejisi kapsamında geliştirilen ST segmentinin de ayrıntılı DNA’sı yatıyor. Avrupa’daki Ford Team RS ile ABD’deki Özel Otomobiller Ekibi’nden (SVT) oluşan Küresel Performans Araçları Grubu’nun ortak çalışması ve Ford’un Asya Pasifik ve Afrika bölgesindeki uzmanlarının da katkılarıyla, Ford’un gelecekte geliştireceği tüm küresel performans otomobillerinin üzerine inşa edileceği strateji de ortaya çıkmış oldu. “Focus ST, tesadüfen ortaya çıkmadı” diyen Capito, sözlerini, “İlk olarak Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’nın birlikte geliştirdiği küresel performans stratejimiz ortaya çıktı. Bunun ardından, tüm ST modeller için direksiyon, sürüş dinamikleri, ses kalitesi ve güç artırıcı özellikler gibi en önemli DNA özellikleri tanımlandı. Böylelikle mühendislerimiz bu küresel DNA’yı alıp, yeni Focus ST’yi geliştirmekte kullandılar,” diye sürdürdü. Bundan sonra üretilecek tüm ST modellerde olacağı gibi yeni Focus ST’de de büyük oranda güçlendirilmiş ön ve arka tamponlar, arkaya eklenen spoiler, özel marşpiyeler ve benzersiz, bu modele özgü renk seçenekleri gibi önemli fiziksel DNA nitelikleri bulunuyor. Göz kamaştırıcı Focus ST, hem 5 kapılı hem de Wagon versiyonlarında, Ford’un rakipleri arasında bir adım öne çıkmasını sağlayan “Sports Technologies” modelleriyle aynı sürüş deneyimini sunuyor. Bu otomobilin şasisi, motoru, sesi ve konforu, bu segmentte ender görülen bir zarafetle birlikte gerçek bir sportif sürüş deneyimi sağlıyor. Tüm bunlar, ileride ST amblemini taşıyan tüm modellerin de genetik kodlarını oluşturuyor. Ford’un İlk Küresel Performans Otomobili Tüm bölgesel birimlerin birlikte çalışmasını öngören “One Ford” yaklaşımı, halihazırda Fiesta ve yeni Focus’un lansmanında kendini göstermiş bulunuyor. Bu yaklaşım, küresel pazar için performans versiyonlarının geliştirilmesinde de önemli rol oynadı. Focus ST programı başmühendisi Matthias Tonn, “Yeni Focus, üzerinden bir ST model geliştirilmek için mükemmel bir otomobil” diyor ve ekliyor: “Dünyadaki tüm kullanıcıların fark etmiş olduğu gibi mükemmel yol tutuş özelliği Focus’un temelini oluşturuyor. Dünyanın hiçbir yerinde sıkıntı yaratmayan bir otomobil ve Focus ST de küresel performans otomobili kullanıcılarına istedikleri ve aradıkları otomobili sunan bu güçlü özelliğin üzerine inşa edildi.” Capito ve Tonn’a göre otomobili ne çeşit yollarda, hangi hava koşulları altında kullanırlarsa kullansınlar, dünyadaki performans otomobili kullanıcılarının bir otomobilden almak istedikleri şeyler asla değişmiyor. İşte Ford’un Küresel Performans Otomobilleri Grubu’nun da temel aldığı anlayış budur. Şirketin küresel performans otomobili stratejisinin ana hatları da bu anlayış üzerine kuruldu. Altı kıtada 40’tan fazla ülkede satışa sunulacak olan 5 kapılı Focus ST, uygun fiyatlarla, her gün performans deneyimi yaşanmasını sağlayacak. Satılacağı pazarlarda yasal düzenlemeleri karşılamak için üzerinde sadece bazı ufak tefek değişiklikler olacak. Esasında yeni 5 kapılı Focus ST, dünyanın neresinde olursa olsun, direksiyona geçen sürücülerin tamamı için aynı güç, duruş ve zarafet duygusunu sağlayacak. Station Wagon tipi otomobillerin çok popüler olduğu Avrupa’da, çekici bir model olarak tarz sahibi bir ST Wagon üretmek, reddedilemez bir fırsat olarak belirdi. “Avrupa’da birçok kullanıcının, wagon tipi bir otomobilin taşıma kapasitesine sahip olan ancak 5 kapılı bir modelin sunduğu sürüş heyecanı ve performansını veren bir otomobili tercih ettiğini biliyoruz,” diyen Tonn sözlerini, “Yeni Focus yelpazesine böylesine tarz sahibi bir wagon ekleyerek, bu kullanıcılar için benzersiz, stil sahibi bir model geliştirebileceğimiz ideal bir temel oluşturduk. Böylelikle beş kapılı bir modelle aynı sürüş heyecanını da sunabileceğiz,” diye sürdürdü. Daha Fazla Güç ve Ekonomi Focus ST, tüm dünyada performans ile verimliliği bir araya getiren 2.0 litrelik Ford EcoBoost motorla satışa sunulacak. Ford’un hafif ve tamamı alüminyumdan meydana gelen EcoBoost motoru, üç önemli teknolojiyi kullanarak yakıt verimliliğine sahip daha küçük silindirlerle daha büyük bir motorla aynı gücü sağlıyor. Yüksek basınçlı direkt enjeksiyon, düşük ataletli turbo şarj ve çift bağımsız değişken eksantrik zamanlaması (Ti-VCT), Ford’un benzinli motorlarına hem performans hem de yakıt verimliliği sağlayan gelişmiş yanma sisteminin de oluşmasına yardımcı oluyor. Ford’un Küresel Performans Otomobilleri Grubu, bu teknolojiyi alarak, Focus ST için 2.0 litrelik Ford EcoBoost motorun 250 PS’lik yüksek güce sahip bir versiyonunu geliştirdi. Benzersiz bir motor kalibrasyonuyla birlikte yeniden tasarlanan emiş ve egzoz sistemleri, ideal düzeyde güç ve tepki değerleri sunuyor. Maksimum gücü 250 PS olan motor aynı zamanda geniş ve düz eğriye sahip 360 Nm’lik güçlü tork seviyesine de sahip. Ford EcoBoost motorların en önemli özelliklerinden birisi olan tepkisel tork, aşırı derecede yüksek verilere rağmen korunabiliyor. Avrupa’da Focus ST’nin bir önceki neslinde kullanılan 2.5 litrelik 5 silindirli motora kıyasla bu yeni 4 silindirli motor, güçlendirilmiş performans sunmasına rağmen daha küçük olan hacmi ve inovatif teknolojisi ile aynı zamanda yakıt verimliliğinin de artmasını sağlıyor. Focus ST’de kullanılan EcoBoost 2.0, hem CO2 emisyonunu hem de yakıt tüketimini yüzde 20’nin üzerinde düşürüyor. Öngörülen karbon emisyonu 169 g/km olurken, yakıt tüketimi de 100 kilometrede 7 litre (40.4mpg). “İlk kez bir yüksek performans modelinde 4 silindirli Ford EcoBoost motorunu kullandık ve elde ettiğimiz sonuçlar olağanüstü oldu,” diyen Capito, “Sürücüler hem yüksek güce hem de torka sahip olacaklar. Günlük kullanımda ise bu otomobilin sahip olduğu özellikler, daha önceki modellere kıyasla yakıt verimliliğinin de artmasını sağlarken aynı zamanda ST’nin DNA’sının da hayati bir parçasını teşkil ediyor,” diye konuştu. 2.0 litrelik motorda 6 ileri vitesli manuel şanzıman kullanılıyor. Bu şanzıman, her vites atışta azami güç elde edilecek şekilde revize edildi. Küresel Performans Otomobilleri Grubu, Focus ST’nin altıncı vitesi üzerinde özel bir uğraş verirken sürücüye en yüksek performansın sağlanmasına paralel olarak daha uzun oranla da uzun mesafeli sürüşlerde yakıt ekonomisi mükemmelleştirildi. Etkileyici Ses Focus ST’nin bir önceki nesli, özellikle sportif 5 silindirli motorunun sesiyle büyük nam kazanmıştı. Yeni Focus ST’de 4 silindirli Ford EcoBoost motorun kullanılmaya başlanmasıyla birlikte Ford’un ses mühendisleri, bu tamamıyla farklı motorun da otomobil tutkunlarını ses açısından memnun edebilmesi için çaba sarf etti. Bu sürecin en önemli aşamalarından birini, ilk kez bir önceki Focus ST’de, ardından da Avrupa’da piyasaya sürülen önceki nesil Focus RS ve RS500 modellerinde kullanılan ünlü “ses symposer” adı verilen küçük ama etkileyici cihazların üzerinde yapılan değişiklikler oluşturuyor. “İnsanlar, bir önceki Focus ST’nin sesine bayılmıştı” diyen Capito şunları söylüyor: “4 silindirli bir motora kıyasla 5 silindirli bir motorun hem fiziksel hem de akustik özellikleri çok farklıdır. Ancak birbirinden çok farklı da olsa mükemmel müzikler ortaya çıkaran Beethoven ve Mozart için de söz konusu olduğu gibi yeni Focus ST’nin motor sesinin de tutkunlarını aynı derecede memnun edeceğine inanıyoruz.” Yeni Focus ST’de mükemmel ses çıkartan tek şey motoru değil. Benzersiz merkezi çıkışla birlikte egzoz sistemi de mükemmel derecede uyumlu bir ses deneyimi sunacak şekilde ayarlandı. Performans tutkunu sürücüler, sürüş maceralarını bir dizi sportif sesle süslemekle kalmayacak aynı zamanda daha düşük devir ile aradıkları daha rahat sürüş, daha zarif bir kabin ve kulağa hoş gelen hem egzoz hem de motor sesi deneyimine de kavuşmuş olacaklar. Olağanüstü Sürüş Dinamikleri Focus ST’nin merkezinde olağanüstü sürüş dinamikleri oturuyor. İnovasyon ve teknoloji bir araya gelerek en zor beğenen sürüş tutkunlarını tatmin edecek bir şasi ortaya çıkarırken, aynı zamanda acemi sürücülere bile unutulmaz bir sürüş deneyimi yaşatıyor. Daha sürücü koltuğuna ilk oturdukları andan itibaren sürücüler, yeni geliştirilmiş Ford Spor Direksiyon Sistemi’nin farkını hissedecekler. Değişken oranlara sahip direksiyon kremayeri, en virajlı yollarda bile yüksek hızda güvenle seyir sağlayacak şekilde Focus ST’nin kıvraklığını artıracak biçimde tasarlandı. Bu benzersiz sistem, düz bir yolda ilerlerken direksiyonun hassasiyetini azaltmakla birlikte dönüşlerde hassasiyet yükseliyor. Sürücüler, dar kıvrımlar üzerinde direksiyonu elleriyle sıkıca tutarak, araç üzerindeki kontrollerini de azami düzeye çıkarabilecekler. Ayrıca, dar park manevraları gibi düşük hız gerektiren durumlarda da sürücünün aracı park yerine daha az güç harcayarak yerleştirmelerini sağlamak gibi başka faydaları da beraberinde getiriyor. Focus ST’nin Elektrik Destekli Direksiyon sistemi (EPAS) ayrıca Ford’un Çekiş Kontrol Sistemi (TSC) ile daha da güçlendirildi. TSC’nin daha agresif bir şekilde ayarlanmış olması, Focus ST sürücülerinin bozuk veya kaygan yollarda dahi tam gazla hızlanırken sürüş hakimiyetine sahip olmalarını sağlıyor. TSC sistemi, koşulların ortaya çıkardığı tork dönüşünü buluyor ve EPAS yazılımına bildirerek, bu yazılımın sürücü için bu etkiyi hafifletmesini sağlıyor. Focus ST’nin Elektronik Stabilite Programı’nda (ESP) da sürücü memnuniyetini artıracak şekilde güçlendirmeler yapıldı. Sürücüler, üç farklı ESP konumu arasında seçim yapabilecek. Bunlar hava ve yol durumuna göre belirlenebileceği gibi sürücü, tamamen o anda istediği ek sürüş yardımlarına bağlı olarak da bunlar arasında tercihini belirleyebilecek. Birinci konumda ESP, Focus’un baz modelinde kullanılan yenilikçi sistemle aynı şekilde çalışıyor gibi görünse de, ST’de sürücü için daha kullanışlı bir hale getirildi. Bu standart konum, sürücüye gerek kuru gerek ıslak gerekse de karlı tüm yüzeylerde destek verirken hava ne olursa olsun güvenli bir şekilde sürüş yapılmasına olanak tanıyor. Düşürülmüş ya da geniş kayma olarak adlandırılan ikinci konumda ise çekiş kontrolü kapatılıyor. Bu konumda çekiş sürücü tarafından kontrol edilirken ESP, gerçekten gerekli olması halinde devreye girecek şekilde programlanmış oluyor. Elbette Focus ST en sade haline getirilerek, ESP sistemi tamamen kapatılıp, yarış gibi durumlarda sürücüye şasinin tam kontrolünü verebiliyor. Sadece Güçlendirilmiş Dinamik Viraj Kontrolü (EDCC) gibi alt özellikler aktif bırakılarak, Focus ST’nin özelliklerinin azami düzeyde kullanılmasına olanak tanınıyor. Güçlendirilmiş Dinamik Tork Kontrolü Temel Focus modelinde de kullanılan Dinamik Tork Kontrolü’nün farklı bir versiyonu olan Güçlendirilmiş Dinamik Tork Kontrolü, Focus ST kullanıcılarının vazgeçilmez yardımcıları arasında yer alıyor. Standart sistemde tork dağılımı fren ile dengeleniyor. Böylelikle fren torku, virajda Focus’un iç tekerleğine uygulanarak, daha çok geleneksel limitli kayma diferansiyelinde olduğu gibi dışa doğru çekişi azaltıyor ve yol tutuşunun daha da güçlenmesine neden oluyor. Focus ST’deki sistem bunu daha agresif bir şekilde uygularken, hem açık hem de kapalı durumdayken ESP’den önce aracın dışa çekişine göre sapma torku yaratarak torku uygulayan Viraj Dışa Çekiş Kontrolü (CUSC) özelliğini de içinde barındırıyor. Tüm bunlarla birlikte Geliştirilmiş Dinamik Tork Kontrolü, önden çekişli Focus ST’yi tüm virajları tam güvenle dönmek isteyen gerçek sürücülerin otomobili haline getiriyor. Sportif Süspansiyon Yeni Focus ST için ince ayarı yapılmış süspansiyon, ileri sürücü desteği özellikleriyle uyumlu çalışıyor. Güçlendirilmiş amortisör ve yaylar, ST şasisini daha agresif bir duruş için 10 milimetre kadar aşağı indirirken ağırlık merkezi de yola daha yakın hale gelerek virajların düzgün bir şekilde alınmasına yardımcı olacak şekilde ayarlandı. Arka süspansiyon, özel olarak Focus ST için geliştirilen bazı yeni parçalarla elden geçirildi. Ana bileşenler güçlendirilmiş süspansiyon aksonları ve tamamen yeni viraj demiri tasarımı. Bunların her ikisi de sürücülere önemli geri dönüş ve kontrol sağlama konusunda geliştirme ekibinin talepleri sonucu oluşturuldu. Focus ST’nin 5 kapılı ve station wagon versiyonlarında arka süspansiyonda az da olsa farklılıklar bulunuyor. Station Wagon modelde bagaj bölmesinde optimum bagaj hacmini korumak için açılı amortisörler – standart Focus’ta olduğu gibi – yer alıyor. Sonuç olarak her iki Focus ST gövde tipi de virajlı yollarda gidecek sürücülere aynı yol tutuş özelliklerini sunuyor. İkonlaşmış Alaşımlı Jantlar Focus ST’nin önceki nesillerindeki ikonlaşmış Y şeklindeki jant kolları tasarımı yeni model için yeniden vücut buldu. Focus ST tarzında tanıdık 18 inçlik alaşım jantlarda 2012 için bazı geliştirmeler yapıldı. ST müşterileri artık yeni bir seçenek olarak ‘Performans Paketi’ seçeneğine sahip olacak. Bu seçenekte siyah jantların fren kaliperlerinde yüksek kontrastta kırmızı çizgiler bulunuyor. Alaşım jantların etrafında ise 235/40R18 Goodyear Eagle F1 Asimetrik 2 yüksek performans lastiği bulunuyor. Bu lastikler Almanya’daki Nürburgring Nordschleife dahil her türlü yol zemini ve koşulunda test edilmiş durumda. Tonn, “Aynı lastikler her ülkede Focus ST’lerde bulunacak. Bu lastikler her türlü yol koşulunda en iyi performansı almak için tasarlandı. Performanstan taviz vermiyorlar ve aracın şasi ile sürücü sistemlerinden en iyi verimin alınmasını sağlıyorlar,” dedi. Cesur ve Güçlü Dış Görünüş Focus ST tüm dünyada 5 kapılı hatchback gövde tipi ile satışa sunulurken Avrupa pazarlarında ayrıca yeni tanıtılan station wagon versiyonu olarak da satın alınabilecek. Her iki model için de standart Focus’un göz alıcı kinetik tasarımından yola çıkıldı. Ancak buna ek olarak yeni Ford ST modeline has güçlü görünüm ve yüksek performansa işaret eden spesifik öğeler eklendi. Focus ST’nin performans odaklı bir model olduğunu bir bakışta bile anlamak mümkün. Aracın yeni üretim rengi Turuncu Çığlık, Focus ST’nin heyecan verici ve enerjik karakterini yansıtıyor. Ancak modelin Performans Mavisi, Yarış Kırmızısı ve Beyazı gibi diğer renkleri de aracın performans için yaratıldığını ortaya koyuyor. Bu özellik, Focus ST’nin cesur ve güçlü stiliyle daha da vurgulanıyor. Ford Avrupa Tasarım Müdürü Martin Smith, “Yeni Focus ST’de üstün aerodinamik özellikler ve araç performansı için yaptığımız değişiklikler, modeli daha da sportif ve benzerlerinden ayrışır hale getirdi. Aracın önündeki ve arkasındaki heyecan verici yeni tasarım özellikleri ST’ye daha dinamik ve amacına uygun bir karakter veriyor. Bu da onun spor bir Focus olduğunu açıkça ortaya koyuyor,” dedi. Ford’un imzası olan öndeki trapezoid şeklindeki ızgarasının tek parça tasarımlı yorumundan özel tasarlanan yan bölümlere ve alt yüzeyinde çarpma etkisini azaltan tasarımlı havalandırma deliklerinin bulunduğu arka tamponlara kadar Focus ST’nin tasarımı temel modellere kıyasla daha agresif ve aerodinamik bir duruşa sahip. Focus ST’yi kullanan sürücüler, her iki modelde de gelişmiş yüksek hız dengesini ve rüzgar direncinin azalmasını sağlayan tavan spoiler’i farkını hissedecek. Sürücüler aynı zamanda benzeri olmayan, aracın ortasında yer alan ve ön tamponun altıgen havalandırma kafesinin çizgilerinden esinlenilen tasarıma sahip egzozu da fark edecekler. Hiç şüphe yok ki Focus ST’nin sportif tasarımı, tüm dünyada diğer sürücülerin o etkileyici metal yapının altında inanılmaz performans vaat ettiğini anlamasını sağlayacak. Şık ve sportif iç mekan Yeni Focus ST’nin keyif veren sürüşü, müşterilerin direksiyon başında mümkün olduğunca çok zaman geçirmek istemesine neden olacak. Ford tasarımcıları, bu gerçeği göz önünde bulundurarak Focus ST’nin içinin de vakit geçirmek istenen bir yer olması için çalıştı ve sürücünün araca mümkün olduğunca bağlanmasına yardımcı oldu. Temel Focus modelinin içi zaten “kokpit” havası verecek şekilde tasarlanmıştı. Bu sayede her Focus sürücüsü sportif bir deneyim yaşıyordu. ST’de ise bu sportif deneyim daha da yoğunlaştırıldı ve sürücünün dokunduğu ve hissettiği her şeyin tartışmasız şekilde ST olduğunu algılaması sağlandı. Detaylar arasında özel Recaro koltuklara uygun özel tasarım pedallar, direksiyon ve vites kolu yer alıyor. Tavan döşemesi ve direklerde daha koyu renk kullanımı ST’nin performans sürüş hissini destekleyen tasarım DNA’sının bir parçası. Ford, koltuklarda ST müşterilerine azami konfor ve destek sunmak için Recaro ile birlikte çalıştı. Koltuklar yalnızca sürücüyü araç kullanırken sıkı sıkıya kavramakla kalmıyor, aynı zamanda minder eğimi ve bu sınıf araçlarda benzersiz bir seçenek olan baldır için uzatma ayarı gibi seçkin özelliklere sahip olacak. Daha alçak oturma pozisyonu aynı zamanda sürücülere ileri düzeyde ergonomik tasarım ve ST’nin performansını en iyi şekilde deneyimleme imkanı sunmak için geliştirildi. Arka koltuktaki yolcular da unutulmadı. ST için geliştirilen tamamen yeni arka koltuk, özel bir köpük kullanılarak üretildi. Bu, arka koltuktaki yolcuların kendilerini öndekiler kadar güvende hissetmelerini sağlarken Focus ST’nin sadece sportif özelliklerini vurgulamıyor, onun DNA’sında yer alan pratik işlevleri de göz önüne alıyor. Yeni Focus, Avrupa’daki müşterilere üç farklı görünüm seçeneği ile sunulacak – ST1, ST2 ve ST3. Bu yaklaşım, İngiltere’deki Focus ST sahiplerinin zaten aşina olduğu bir özellik. Görünüme ilişkin bazı detaylar pazardan pazara değişirken ST1; Recaro koltuk, anahtarsız çalıştırma, ST logolu ön kapı eşiği ve ortada kol koyma yeri olan arka koltuğu içeren standart model. Focus ST2 ise bunların yanı sıra parçalı deri kaplı Recaro koltuklara ve çift bölgeli iklim kontrollü elektronik klimaya sahip. Sağdan direksiyonlu ülkelerde ST2 aynı zamanda özgün ST taban paspası, otomatik ön far kontrolü, otomatik kararan iç dikiz aynası ve yağmur sensörüne sahip. Bu özellikler soldan direksiyonlu ST1 modellerde standart olarak yer alacak. En üst model olan Focus ST3 ise bütün bu özelliklerin yanı sıra sekiz yöne ayarlanabilen ısıtmalı deri Recaro koltuklara, baldır için uzatma ayarına ve yeni geliştirilen Recaro arka koltuğa sahip olacak. ST3 müşterileri ayrıca öndeki yolu gece tamamen aydınlatan bi-xenon farlardan faydalanıyor. Yeni Focus ST Station Wagon Yeni Focus ST station wagon, bir ST modelinin performans DNA’sının nereye kadar esneyebileceğini gösterirken Avrupalı müşterilere segmentinde eşsiz özellikler sunacak. “Piyasada Focus ST Wagon ile kıyaslanabilecek hiçbir ürün yok,” diyen Capito şunları söyledi: “Focus Wagon’un bütün pratik unsurlarını korurken eşsiz ST performansını, üstün yol tutuş özelliklerini ve 5 kapılı modelin zarafetini bunlara ekliyor. ST Wagon’un harika bir başarı kazanacağı konusunda büyük umutlarımız var.” Resimler Burada ; http://www.focusclub...53-focus-st-rs/
  5. Burada özel sebepler vardı alması için, mecbur aldılar...Neyse onlara dalmıyim
  6. Bunu yaptığın zaman o yorumu yapabilirsin işte Yapamadığın sürece Teknolojiyi sürenindir Teknoloji yoksa ne dahi'ler var dahiliği kendi beyninde Anladın beni sen
  7. Efendim sizin ellerinize sağlık Naparız izmir Elçimiz olmazsa Herkes duysun böyle başlıklarla değil mi
  8. Ogün yap o zman 1.0 Turbo'lu emisyonu düşük tüketimi az VE seri üretim'e geçir Sana diyelim adam yapmış diye Yani konuyu çileden çıkarttınız...Haber yayınlamakta hata ediyorum...Özür Dileriz...Bunlar çok eski teknolojidir..Esamesine bile yaklaşmayınız !
  9. Almanya'da vs Mercedes Audi'nin de böyle araçları var.. Yazın sürdüğüm TDI AUDI A3'de yol bilgisayarı yoktu Yani bunlar tercih meselesi Jant kapaklı C serileri.. daha sayalım mı ? Bence gerek yok bunlar doğal şeyler...Fiyat politikası ve satış...Bunları alan çokca çıkacaktır.
  10. Kardeşim sen neyle kıyaslıyorsun ama ona bakarsan hiç gitmiyor bakın 1.6 T lütfen biraz anlayışlı olun ve acımasız olmayın.. teknoloji var karşınızda ve şuan birçoğumuzun motorundan daha akıllı bunlar... Emek veriyor müh. arkadaş ve abilerim
  11. 1.6 motorlu araç ağırlığında olmayacak tabi ki bu Canlı örneği mevcut 1.2 TSİ jetta Araç gidiyor
  12. Otosan ürün gamına tam bir şirket arabası ekledi GüNCELLEME GELDİ VE BENZİNLİ MOTOR KALKTI : Detay için COMFORT isimle bir donanım, motor olarak ise Benzinli ; 105 ps 150 Nm Dizel; 95 ps 230 Nm seçenekleri mevcut.. Fiyatı ise: 40.180 TL ( benzinli ) ( Alırken 30'lu rakamlara düşebilen nadir focuslar olacak ) 48.750 TL ( dizel ) Donanım olarak TREND'den kısılanlar; --Elektirikli ön ve arka camlar ( Tek dokunuşta açılıp kapanan elektrikli ön/arka camlar ) --Yol Bilgisayarı (ort tüke. sıcaklık vs gözükmez) --Direksiyondan kumandalı Radyo/CD/MP3 çalar --Elektronik Denge Programı (ESP) ve TVC (biliyorsunuz ki Trend-Style-Titanium'da Standart) Teknik özellikleri; Hayırlı Olsun
  13. St oldu mu HB olacak hacı bu ne ya Ama arkadan el sallatır o ayrı
  14. Orası öyle ama yok işte...Ecoboost var canavar gibi 2.0 tdci a gerek yok zaten yakıtda yaklaşmış oluyor.. Cidden 1.0 motor gayet iyi 1.6 Atmosforikleri rahat yakalar..0-100'de tdci'da rahat yakalar gibi geliyor bana... Montaj sonrası anlıyacağız..
  15. Gitmez mi ? Gider Gider çok da iyi gider hemde az tüketir , tam öğrenci ve aile arabası olur ve 1.1 bile değil 1.0 Turbo motor senin 1.6 dizelden iyi gider bu arada
  16. 2012'de bu motoru Focus'da görmeye hazır mısınız ?
  17. Beni anlayan daha görülmedi zaten, cunku ben naptigimi bilmiyom
  18. Sıfır Gösterge ekranı takılırsa km dısında bir sıkıntı olmuyor. Bilginize tekrardan. Kesinlikle sıfır olmalı dikkat
  19. Yazıyı yazdıktan sonra görünür alana aktaracağım başım ağrıdı yazamadım işimde çıktı görüşürz EDİT: Eklendi ve yayınlandı .
  20. Araba almayı kafana koyduysan Bir araba sever duramaz tabi En kötü 2.el bişey CLS felan alınabilir 2004 model veya 98 model porshe cabrio vuuu süper olur
  21. Tüh aklıma gelmedi ya :nazar: niye baştan demiyonn Hiç fikrim yok bulma konusuna
  22. o da yapar bende yaparım yani bizden beklenir bu işler
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.