Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

onderpeker

Üye
  • Toplam İleti

    202
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    1

İletiler, onderpeker tarafından oluşturuldu

  1. Dikkatli kullanımın da payı büyük tabi bu rakamlarda ama yine de başarılı buluyorum.

    Eski arabamla (2006 F2 HB 1.6i), aynı güzergahı benzer koşullarla çok kez gittim geldim. 7.0lt/100km'nin altında bir tüketime rastlamamıştım.

    Şanzıman oranları, özellikle uzun yol için tabiki 6. vitesin varlığı da çok önemli diye düşünüyorum. Focus 2, 5.Vites 100km/h hızda 3000devir/dk civarında olurken şimdi 6.vites 100km/h hızda 2500devir/dk çeviriyor. Tüketime önemli katkısı var tabiki bunun da. Emisyon, tüketim vs. falan için de oldukça çaba gösterilmiş tabi Ti-VCT üniteye...

    Ayrıca yeni modelin aerodinamik sürtünme katsayısının da F2'den iyi olduğunu unutmamak lazım.

    • Beğen 2
  2. Sayın forumdaşlar,

    İlk şehirlerarası yolculuğumda aşağıda ayrıntısı yer alan tüketim değerlerine ulaştım.

    Sonucunda aracımdan bile tebrik aldım (açıklama fotoğraflı belgeli olarak aşağıda). :)

    Araç: Focus III HB 1.6Ti-VCT Titanium PowerShift Otm. (KM:1700km-->2400km)

    Toplam Mesafe: 635km

    Güzergah: Ankara --> Giresun

    Ortalama Sürat: 93km/h

    Genel Kullanım Karakteri: Hız sabitleyici kullanılarak 100km/h hızda sakin sürüş.

    Ortalama Tüketim: 5.7lt/100km

    Hava Sıcaklığı: -6C ile 15C arasında değişken

    Satıh Şartları: Kuru

    Lastikler: Lassa Snoways Era 205/55/16

    Şimdiye kadar en çok hoşuma giden müzik sisteminin ses tanıma modunda anlamayıp "Efendim?" demesiydi...

    Ancak bu sefer aldığım yorum bambaşka idi...

    post-395-0-95588500-1329247947.jpg

    • Beğen 9
  3. 2006 MKII (1.6 Ti-VCT 115bg) Focus'um da 48.000km'de takıtırdığım Teleflex LPG kitini 99.000km'de aracımı satana kadar kullandım. Gerek performansı, gerek tüketim değerleri ve özellikle de sorunsuzluğu ile gönlümü kazandı ve verdiğim ekstra paranın da sonuna kadar hak edildiğini kanıtladı.

    Ama şu var tabiki, LPG montajı tamamen bir şans işi. En iyi markayı takarsınız ama yine de sorun yaşayabilirsiniz.

    Nacizane tebrübem yukarıdaki gibidir.

  4. Bu araçın iç tasarımında sanki bir proporsiyon hatası var gibi.

    Bir Fransız arabasında tasarım olarak ne bekliyorsunuz ki...

    Gıcıktım zaten her zaman Fransız araçlarına ve mallarına, geçen sene Libya isyanında beni 3 ay işsiz bıraktıkları için bir kademe arttı, en son olaylar da tuzu biberi oldu...

    Neticede zaten kötü olan "otomobil üret(e)me(me)" imajları benim nezdimde daha beter ...

  5. Her üç kasadan da 2'şer otomobil kullanmış biri olarak şunları yazabilirim:

    FOCUS I

    Artılar

    --> Zamanının ötesinde dış ve iç tasarımı,

    --> Arkada olmasa bile öndeki müthiş hacmi,

    --> Ford'u şimdiki Ford yapan (Taunus zannedilmekten uzaklaştıran) ilk model olması,

    --> Sınıfında birçok standardı ilk kez gerçekleştiren model olması,

    --> Ford'un yol tutuş konusunda referans marka (hemen her segmentte) olmasını sağlaması,

    --> Sorunsuz bir mekanik aksama (motor ve diğer herşey) sahipti,

    --> HB kasasını kullanma fırsatım olmadı ama hem HB hem de Sport Trend modelleri çok güzel görünüyordu (hatta halen güzel görünüyor)

    --> Ve unutmayalım ki MK I'de global bir modeldi...

    Eksiler

    --> Kalite konusunda Golf'ten çok gerideydi,

    --> İmajı da ha keza sınıfında yüksek yerlerde değildi (halen Ford markası Taunus zannediliyordu)

    --> Zamanına göre zaten çok donanım seçeneği yoktu ama Ford'un Türkiye'de uyguladığı politikalardan dolayı özelleştirme konusu da çok zayıftı.

    Genel Değerlendirme: F1 ve F1.5 kullandığım, kullanmaktan çok keyif aldığım, bir otomobilin sürücüsüne yolu hissettirmesinin ne demek olduğunu öğrettiği eksikleri de bolca olmasına rağmen bence güzel araçlardı. Gönlümde halen yeri başkadır.

    FOCUS II

    Artılar

    --> 1.nesline göre hemen her yönden geliştirilmişti,

    --> Derdi topluydu hem içeri de hem dışarıda,

    --> Marka imajı oldukça yükselmişti (artık Tanunus zannedilmiyordu Ford),

    --> özel hiçbir yenilik getirmese de hemen her konuda sınıfının ortalamalarında veya üzerindeydi,

    --> Ford'un yol tutuş konusunda referans marka olmasını sonuna kadar hakettiğini kanıtlıyordu,

    --> Dizellerin de yaygınlaşmasıyla ki 1.6 TDCi halen sınıfının en iyi ünitelerindendir motor ve donanım seçenekleri oldukça artmıştı,

    --> Genel olarak sorunsuz bir mekanik aksama (motor ve diğer herşey) sahipti,

    --> Direksiyonu ve yürüyen aksamı görece sert olmakla birlikte bir Focus'ta olması gereken kıvamdaydı,

    Eksiler

    --> İmajı malesef sınıfında çok yüksek yerlerde değildi en azından bir Golf, Astra değildi,

    --> Kalite sorunları malzeme olarak bir miktar yükselse de devam ediyordu,

    --> Gürültü konusunda (hem motor hem yol sesi) çok başarısızdı,

    --> Aracın içinde özellikle bozuk zeminlerde mutlaka çıtırtılar vs. duyulurdu,

    --> Hem içerideki hem dışarıdaki muhafazakar tasarım (Golf'ten alınan) çoğu kişi için etkileyici olmaktan uzaktı, çok eleştirildi, bir Focus böyle olmamalıydı.

    --> F2.5'ta bazı şeyler değişse de bence kalite olarak F2'den daha kötü durumdaydı özellikle ön konsol plastiğinde...

    --> F2.5'ta kinetik tasarım diye lanse edilen makyaj çok ağırdı ve F2'ye büyük haksızlıktı,

    Genel Değerlendirme: Duygusal bir yorum yapacağım: 5 yıl boyunca 100.000km kullandığım canım arabamdı, satarken çok üzüldüm, ben kendisini eksikleri de olsa çok severdim. Bir kere bile yolda bırakmadı, az yakardı, her viraj çıkışında biraz daha severdim. Tek şikayetim gürültülü olmasıydı. Başka da tek kelime ettirmem aslında...

    FOCUS III

    Artılar

    --> Hemen her konuda geliştirilmiş ve eksikleri giderilmiş,

    --> Tasarım olarak 1 ve 2. kasanın tüm eksiklerini gideren ve ortalamasını alan başarılı bir araç,

    --> Bazı dogmatik düşüncelere karşın herşeyi alt alta koyup topladığınızda bence sınıfının en iyi aracı,

    --> Sessizlik konusuna ciddi şekilde önem verilmiş ve bu sefer başarılmış,

    --> Ford'un yol tutuş konusunda referans marka olmasını sonuna kadar hakettiğini bir kez daha kanıtlıyor,

    --> Yeni motorlar ve yeni şanzımanlar ile daha fazla kitleye hitap ediyor,

    --> Hepsi Türkiye'ye gelmese de donanım olarak sınıfının standartlarını belirliyor,

    Eksiler

    --> çok büyük bir eksisi yok,

    --> Kalite sorunları halen devam ediyor, bir kademe aşağıya indiğinizde halen çok kalitesiz plastiklere rastlayabiliyorsunuz, özellikle arka kapılara halen başka bir arabanın kapısı muamelesi yapılmasına anlam veremiyorum,

    --> Tasarım kaynaklı görüş alanı sorunları var,

    --> Yepyeni bir kasada halen eski modelden alınan parçalar görmek rahatsızlık verici,

    Genel Değerlendirme: F3 artık Ford'un ne kadar iyi bir otomobil yapabildiğinin gerçek kanıtıdır. Hemen her konuda rakipleriyle aynı veya ileridedir. Şu anda kötü dediğim şeyler aslında yokluktan var edilen şeylerdir. İyi yanlarının yanında laf etmeye bile gerek olmayan ufak şeyler diye düşünüyorum.

    Saygılarımla...

    • Beğen 5
  6. Bekir Bey,

    Yaklaşık 1 aydır ben de Powershift Otomatik şanzımanlı bir Focus kullanıcısıyım. Öncelikle belirtmek isterim ki Öncesinde de MK1'den MK2'ye, otomatik/değil farklı donanımlarda uzun süreli Focus deneyimlerim çok oldu.

    Önceliğimiz şanzıman olunca başka birşey anlatmayacağım.

    Powershift, Ford'un, Alman şanzıman ve aktarma organı üreticisi Getrag ile birlikte geliştirdiği çift debriyajlı yeni nesil bir otomatik şanzıman türüdür. Sınıfında birçok Örneği bulmak artık mümkün DSG, EDC gibi isimlerle...

    Kullanım karakterine gelince:

    Eski otomatik şanzımanlara gÖre en büyük artısı, kesintisiz ve sarsıntısız güç iletimi olarak tanımlayabilirim. Yüksek tork aktarılmadığı durumlarda vitesin değiştiği ancak devir saatinden anlayabilirsiniz. 1 ve 2 gibi torkun gÖrece yüksek olduğu viteslerde ise ani hızlanmalarda çok doğal olarak bir miktar sarsıntı hissedebiliyorsunuz ancak bu rahatsızlık verici boyutta olmaktan çok uzak. Ayrıca belirtmeliyim ki zaten ani bir hızlanma isteğiniz varsa, aracın ne kadar seri vites değiştirdiğini hissedebilmeniz ve bundan keyif alabilmeniz de Önemli diye düşünüyorum.

    DSG de kullanmış biri olarak Özellikle yoğun trafikte ve park ederken DSG'nin ani zıplamalarından da çok uzakta daha yumuşak bir kalkışı fren pedalından ayağınızı çektiğinizde veya gaza dokunduğunuzda alabiliyorsunuz ki konfora ve güvenliğe olumlu katkısı olduğu kanısındayım.

    Yokuş kalkışlarında ise klasik otomatik şanzımanlar gibi ayağınız frendeyken daimi bir kavrama sÖz konusu değil. Bu tür koşullar için geliştirilen yÖntem oldukça akıllıca çalışıyor. Eğimin az olduğu yerlerde hemen hemen hiç kavrama olmuyor. Hatta araç ayağınızı frenden çektiğinizde geri veya ileri kaçabiliyor (kavrama gerçekleşene kadar, birkaç yüz milisaniye içerisinde). Ancak yüksek eğimli yerlerde şanzıman veya fren kilidi devreye giriyor ve araç ileri-geri kaymıyor. Fakat bu durum uzun sürmüyor yaklaşık 1sn sonrasında kilit serbest kalıyor ve araç hareket ediyor. Ancak bu süre ayağınızı frenden çekip gaza yerleştirmek için oldukça yeterli.

    Tüketim değerlerine bakacak olursak bir konu için ayrıntılı yazmıştım ama buraya da eklemek faydalı diye düşünüyorum:

    Araç: 2012 Focus Titanium 1.6Ti-VCT HB

    Km: 1400

    Güç: 125hp

    Vites: Powershift Otm.

    Yakıt: Opet FullForce 95

    Lastikler: Lassa Snoways Era 205/55/16 91V

    Günlük kullanım karakteristiği :

    --> Sürüş karakteri: Ekonomiye Önem veren ancak arada sportifliği de unutmayan, keyifli...

    --> Ofise gidiş geliş toplam 50km'dir. Bu mesafenin 15km'si akıcı trafik (ortalama sürat:70km/h), kalan kısmı için ortalama sürat: 20km/h'dir.

    --> Gün içerisinde yaklaşık 10km şehir içi ağır trafik (ortalama sürat:10km/h)

    --> Toplam günlük kullanım 60-100km

    --> Ortalama sürat: 42km/h

    --> Ortalama Tüketim 7.4lt/100km

    Farklı sürüş koşulları için yaptığım farkı testlerde ise:

    --> 20km'lik bir mesafede ortalama sürat 75km/h iken ortalama tüketim 4.7lt/100km

    --> 10km'lik bir mesafede ortalama sürat 10km/h iken ortalama tüketim 10.6lt/100km

    --> 80km'lik mesafede (yüksek rakıma çıkış ve inişlerin olduğu,virajlı, soğuk (-5C) iklim koşulları), ortalama sürat 85km/h iken ortalama tüketim 6.5lt/100km

    Sonuç olarak şunları sÖyleyebilirim; Powershift çift kavramalı otomatik şanzıman, oldukça konforlu, keyifli, kullanması rahat sizi üzmeyecek bir yapıda. Uzun süreli testlerde ne olur bilinmez tabi ama. Hemen her çeşit otomatik şanzıman kullanmış biri olarak verdiğim ekstra paranın sonuna kadar hakedildiğini düşünüyorum.

    Saygılarımla...

    • Beğen 6
  7. Araç: 2012 Focus Titanium 1.6Ti-VCT HB

    Km: 1400

    Güç: 125hp

    Vites: Powershift Otm.

    Yakıt: Opet FullForce 95

    Lastikler: Lassa Snoways Era 205/55/16 91V

    Günlük kullanım karakteristiği :

    --> Sürüş karakteri: Ekonomiye önem veren ancak arada sportifliği de unutmayan, keyifli...

    --> Ofise gidiş geliş toplam 50km'dir. Bu mesafenin 15km'si akıcı trafik (ortalama sürat:70km/h), kalan kısmı için ortalama sürat: 20km/h'dir.

    --> Gün içerisinde yaklaşık 10km şehir içi ağır trafik (ortalama sürat:10km/h)

    --> Toplam günlük kullanım 60-100km

    --> Ortalama sürat: 42km/h

    --> Ortalama Tüketim 7.4lt/100km

    Farklı sürüş koşulları için yaptığım farkı testlerde ise:

    --> 20km'lik bir mesafede ortalama sürat 75km/h iken ortalama tüketim 4.7lt/100km

    --> 10km'lik bir mesafede ortalama sürat 10km/h iken ortalama tüketim 10.6lt/100km

    --> 80km'lik mesafede (yüksek rakıma çıkış ve inişlerin olduğu,virajlı, soğuk (-5C) iklim koşulları), ortalama sürat 85km/h iken ortalama tüketim 6.5lt/100km

    • Beğen 3
  8. Ford Focus 1.0 Ecoboost prices revealed

    • New Focus 1.0 Ecoboost model
    • Three-cylinder petrol engine; average 56.5mpg
    • On sale February 22, from £16,245

    Ford has announced prices for the new Focus 1.0 Ecoboost petrol models, which go on sale on February 22, from £16,245.

    The Ford Focus 1.0 Ecoboost is the first model to use Ford’s new 1.0-litre three-cylinder turbocharged engine. It’s designed to give performance on a par with a conventional 1.6-litre four-cylinder engine, but use less fuel and have far lower CO2 emissions.

    In the Focus 5dr, the 99bhp 1.0 Ecoboost engine gives an average of 58.9mpg and CO2 emissions of 109g/km. The 123bhp 1.0 Ecoboost model averages 56.5mpg and emits 114g/km of CO2.

    The current 104- and 123bhp 1.6-litre engines - which remain on sale - both average 47.9mpg and emit 136g/km of CO2.

    The entry-level Focus 1.0 Ecoboost model is the Edge, at £16,245. There’s a £250 premium over the 104bhp 1.6 models, and the 123bhp version costs £500 more.

    The 1.0 Ecoboost engine will be added to the C-Max and Grand C-Max ranges during 2012.

    It will also be available in the new B-Max compact MPV and is likely to be added to the face-lifted Fiesta range in the autumn. Ford sources have also hinted that it could be available in the all-new Mondeo, which is due in March 2013.

    NOT: Çeviri ile uğraşamadım ama Çok da Çeviriye ihtiyaÇ duyan bir yazı değil sanki fiyat, süre, tüketim vs. genel olarak aÇık...

    Mavi font ile yazılmış kelimelerin linkleri Çalışmaktadır. Whatcar.co.uk'deki bağlantıları aÇmaktadır...

    Kaynak:

    http://www.whatcar.c...revealed/261139

    • Beğen 1
  9. Euro NCAP 2011 testlerini değerlendirdi

    Kuruluş 2011 yılındaki testlerde iyi skorlar elde ederek kategorilerinde en güvenli seçilen otomobilleri duyurdu ve tüm sonuçlar ile ilgili değerlendirme yaptı.

    2011 yılında Euro NCAP, Avrupa piyasasında satışa sunulan, aralarında pazara sürülen ilk elektrikli araçların da olduğu 53 yeni otomobilin test sonuçlarını açıkladı.

    11 otomobil dört yıldız alırken, Dacia Duster NCAP’ın en kötü sonucunu elde ederek sadece üç yıldız alabildi.

    Aşağıdaki araçlar beşer yıldız alıp Euro NCAP’ın dört değerlendirme alanının hepsinde iyi skorlar elde ederek kategorilerinin en güvenli otomobilleri seçildiler.

    • Küçük arazi 4×4’ü kategorisi: Audi Q3

    • Süper mini kategorisi: Chevrolet Aveo

    • Küçük Aile kategorisi: Ford Focus

    • Küçük MPV kategorisi: Mercedes-Benz B Sınıfı

    • Büyük Aile kategorisi: Volvo V60

    Bu kategorilerdeki ikinciler Chevrolet Malibu, Mercedes ML Sınıfı, Toyota Yaris, Lexus CT200h, Opel Zafira Tourer, Hyundai ix20, ve BMW X1 oldu.

    2011’de Euro NCAP’te test edilen tek pikap olan Ford Ranger kuruluşun şu ana dek test ettiği en güvenli pikap oldu ve başta yaya koruması olmak üzere bütün değerlendirme alanlarında yüksek puanlar elde etti.

    Geçen sene Avrupa’da elektrikli araçlar piyasaya sürüldüğü için kuruluş dört elektrikli aracın sonuçlarını da açıkladı.

    Prize takılan araçlar benzinli otomobillerle aynı test koşullarına tabi tutuldu, ama kaza sonrası bataryanın bütünlüğünü korumasına özellikle dikkat edildi.

    Nissan LEAF Euro NCAP’ten toplamda 5 yıldız alan ilk elektrikli otomobil unvanını elde ederek bu senenin en iyi küçük aile otomobilleri arasına adını yazdırdı.

    Euro NCAP bazı otomobil yapımcılarına henüz puan sistemine dâhil edilmemiş gelişmiş güvenlik özellikleri için de ödül verdi.

    Seçenek olarak sunulan Aktif Şehir Duruşu, Sürücü Uyarısı, İlerleme Uyarısı ve Şeritte Kalma Yardımı sistemleriyle sunulan Ford Focus, dört ödül birden kazanan ilk seri üretim otomobil oldu.

    FORD_Focus_2011_Front---0-403adcfe-5f44-4d24-b68b-362ab4beb90b.jpg

    Beş yıldız alan araçlardan Mercedes B Sınıfı ve Volvo V60 da sırasıyla çarpışma önleme Yardımı ve Şehir Güvenliği sistemleri için ödüllendirildi. Bunların her ikisi de Otonom Acil Durum Frenleme Sistemleri.

    2012’de Euro NCAP daha sıkı standartlar getirerek yaya değerlendirmesindeki minimum skoru %40’tan %60’a çıkaracak ve böylece otomobil üreticilerinin son yıllarda bu alanda yaptıkları aşamalı iyileştirmeleri yansıtmış olacak.

    Euro NCAP’e göre, bazı otomobil üreticileri otomobillerini yeni sınırı aşacak şekilde tasarlayabileceklerini göstermiş olsa da, diğer üreticilerin, yayaların güvenliğini iyileştirmek için kendilerini zorlamaları gerekecek.

    Kuruluş 2012 yılının ilk test sonuçlarını 22 Şubat’ta açıklayacak.

    Kaynaklar:

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25318316

    http://www.euroncap....sscars2011.aspx

    • Beğen 3
  10. Developer Preview'ı daha ilk çıktığı zamanlarda yükledim bilgisayarıma Win7 ile birlikte gayet stabil çalışıyor.

    Alışması zaman alacak olan Metro Arayüzü Microsoft'un hem tablet hemde Windows Phone'larına entegre etmeyi planladığı uzun vadeli bir yatırım.

    Geliştirici sürümü olmasına rağmen hiç de fena olmayan bir performansla bir süre kullandım. Tabiki geçtiğimiz dönemde Win7'min eline su dökemedi ama "geleceğini" oldukça parlak görüyorum. Belki Win8'de değil ama Win9'da asıl meyvelerini toplayabiliriz. çünkü XP sonrası Vista'da bir geçiş sistemi oldu ve pek rağbet görmedi. Win7, vista'nın boşluklarını iyi doldurdu ve tarihin en iyi Microsoft işletim sistemi oldu. Win8'in başına da Vista'nın başına gelenler olabilir ama sonrası yani Win9 bence iyi yerlere gelecektir.

    • Beğen 1
  11. :) :) :)

    Fotoğraflardan belli olmasa da Gövdeyi değiştirme zamanı gelmiş :)

    Hepsi çok güzel

    Naçizane birkaç eleştiri:

    HDR kullandığınız motifler aslında pek de HDR'ye ihtiyaç gösterir nitelikte değil, bu nedenle tekniğin tüm gücünü alamıyoruz bence.

    Kompozisyonlar çok güzel, yalınlık ve anlatım dili olarak 10*

    Satürasyonu biraz fazla yükseltmişsiniz hissine kapıldım, güzel görünme sınırını aşarak abartılı görünme alanına düşmüşler.

    Tebrikler, devamını bekleriz... :)

    Sayenizde fotokritik.com gibi bir sitede zannettim kendimi... =)

    Değerli eleştirileriniz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim Cem Bey.

    Gövdeyi değiştirdim aslında da farketmişsinizdir yüklenen fotoğraflar 2007-2010 arasında, EXIF'ten kendimi ele vermek istemedim. Şu an 7D var elimde, oldukça memnunum. Aslında bir full-frame istiyordum ama maliyetler çok zorladı beni...

    --HDR konusunda haklısınız, henüz emekleme aşamasındayım bu teknik üzerinde.

    --Sature renkleri seviyorum aslında, ancak bu lanet LCD monitorler de renk gösterimi konusunda çok başarısızlar. Hepsinde farklı görünüyor, tonlama, saturasyon, siyahlar vs. Dizüstü bilgisayarımın ekranında güzel görünenleri, masaüstü bilgisayarın ekranında bambaşka görüp canımı çok sıkıyorum. Bu yüzden saturasyonu fazla kaçırmış olma ihtimalim çok yüksek... Hep söylediğim birşeyi burada yeri gelmişken tekrar etmek istedim. Günümüzde çok yaygın kullanılmakla birlikte LCD veya TFT-LCD veya IPS-LCD, arka aydınlatması flourasan veya LED olsun hepsi bir LCD temeline dayanır ve bence LCD popülaritesini hak etmeyen çok kötü bir teknolojidir. Sanki VW gibi...

    çok teşekkür ederim tekrar, saygılarımla...

    • Beğen 1
  12. Audi'nin dışı çok güzel olmakla birlikte içerisi güncel modele göre estetik anlamda düşüş yaşamış. A1 tarzı detaylar C segmenti bir araçta olmamalı bence.

    VW yine aynı, 10 senedir aynı Golf'ü temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp yeniden çıkarıyor. Anlamsız olan şey ise piyasada halen bu kadar çok rağbet görmesi...

    Mercedes bence bu sınıfta araç üretmemeli, önceki nesil A ve B classe araçlarında sanki o yıldız araca sonradan eklenmiş birileri tarafından diye düşünürdüm... Olmuyor yani.

    Uzak doğululara diyecek birşeyim yok, belli bir çizgileri var. Benim çok tarzım olmayan markalar...

  13. Birkaç fotoğraf da ben yüklemek istedim...

    Beğeninize;

    Önce HDR'lar:

    01.jpg

    02.jpg

    Oğluşumuz:

    03.jpg

    İstanbul'dan:

    04.jpg

    Darıca Hayvanat Bahçesi'nden bir LEMUR:

    05.jpg

    İsviçre Seyahatimden:

    06.jpg

    07.jpg

    08.jpg

    09.jpg

    10.jpg

    11.jpg

    12.jpg

    13.jpg

    EKİPMANLAR:

    Canon 400D DSLR+ Canon EF-S 17-85mm + Canon EF 50mm + Canon EF 70-200 (L) + Canon 18-55 mm + Canon EF 100mm (Macro) + Canon 580 EX II + ELINCHROM D-LITE 4 + MANFROTTO 190XPROB

    Saygılarımla...

    • Beğen 11
  14. Sayın forumdaşlar,

    Bir Önder Peker klasiği daha yaşandı.

    Hadiseyi anlatmadan Önce kısaca bir geçmişe gÖz atalım:

    Önder Peker ve Arabasının Başına Gelenler:

    Yıl: 2006

    Araç: F2 Sedan

    Km: 350

    Hadise: 10km/h hızla kapalı otoparkta yer ararken ters yÖnden gelen bir aracın darbesi ile sağ çamurluk ve tampon birleşimi hasarı. Bu hadise sonrası kendi aracımı aldım.

    Yıl: 2008

    Araç: F2 HB

    Km: 15000

    Hadise: Park halinde iken kimliği belirsiz kişi ve niteliği belirsiz bir yüksek araç tarafından sağ çamurluk ve tampon birleşimi hasarı.

    Yıl: 2008

    Araç: F2 HB

    Km: 16500

    Hadise: Kapalı otoparkta park halinde iken ehliyeti olup akıl yetisinden uzak bir bayan sürücü tarafından (gaz-fren karmaşası) Önce sol Ön çamurluk tampon birleşimi, süratin yüksekliğinden dolayı aracın sürüklenmesi ve sağ tarafından da kolona sıkıştırılıp sağ çamurluk hasarı.

    Yıl: 2009

    Araç: F2 HB

    Km: 35000

    Hadise: Park halinde iken kimliği belirsiz kişi ve niteliği belirsiz araç tarafından yüksek süratli çarpma neticesinde Ön tampon sol tarafı eziği.

    Yeni hadisemiz, aynı formatta anlatmak gerekirse:

    Yıl: 2012

    Araç: F3 HB

    Km: 1050

    Hadise: Park halinde iken kimliği belirsiz kişi ve niteliği belirsiz bir araç tarafından sağ Ön çamurluk – tampon birleşimi hasarı.

    Şimdi sÖyleyin bana tarih tekerrürden ibaret ve Önder Peker şanssız değil de nedir???

    Fotoğraf falan yüklemiyorum, zaten canım çok sıkkın...

    Saygılarımla!

  15. Birbirinden bağımsız silecek motorları var, konum algılayıcıları da var muhtemelen.

    Benim hoşuma giden yanı camda hiç silinmemiş nokta kalmaması.

    Bir de silme işini bitirdikten sonra biraz yukarıda bekleyip işini doğru yaptığından ve ihtiyaç kalmadığına emin olduktan sonra yuvasına çekilmesi :kıhkıh:

    Cem Hocam size katılmayı canı gönülden isterdim ancak silinen toplam yüzey alanı F2'den fazla olmasına rağmen sürücü tarafı A sütununun kenarında silinmemiş 7-8cm'lik bir alan bırakıyor ki A sütunuyla beraber toplam görüş alanı kaybı o bölge için 15-20cm'lere ulaşıyor. Açısal değerlendirdimizde de oturma pozisyonuna bağlı olarak değişmekle birlikte benim gibi orta boylular için sanırım 25-30 derecelik bir görüş kaybı yaşanıyor tek bir bölge için ki ben manevralarda zorlanıyorum.

    • Beğen 2
  16. Merhabalar,

     

    Bundan 10 gün önce teslim aldığım aracımla ilgili forum sakinlerine söz verdiğim detaylı test ve incelemeyi (forumda şimdiye kadar en fazla focus kullamış biri olarak) başkent Ankara'nın olumsuz hava şartları nedeniyle yapamamış bulunmaktayım.

     

    Tamam, ıslak, kuru, kar vs. gibi hava şartlarında da araba test edilir ama söz konusu olan bir focus ise yol tutuşu, süspansiyonu ve direksiyon hissiyatını en iyi ancak kuru havada anlayabilirsiniz.

     

    Geçtiğimiz 10 gün içerisinde de Ankara'da anayollar hariç kuru bir yol bulabilmek mümkün olmadı. Güneş yüzü gördüğümüz 1-2 gün içerisinde de ancak güneş ışığında arabanın nasıl göründüğünden öteye gidemedim.

     

    Dün akşam (24.01.2012) itibariyle gelen yeni yağış dalgasıyla da test sürüşü planlarımı sanırım bir 10 gün kadar daha ötelemek zorunda kaldım.

     

    Yapılacak tek bir şey kalmıştı o da sabah saatlerinde hava dona çekmeden karları temizlemek ve bir iki fotoğraf çekmek... çekmişken bari paylaşıyım da fotoğraflar boşa gitmesin...

     

    Saygılarımla...

     

    01.thumb.jpg.5c612d6098fc5e2597bf696883f

    02.thumb.jpg.0d9b42865ac61f2d0dcfdeaee6b

    03.thumb.jpg.bfd9824584494c0db216a915ae2

    • Beğen 1
  17. Güncel kasa ortaya çıkmadan önce ilk render'daki modeli çok beğenmiştim. Hatta F3'ün resmi fotoğraflarını görünce hayal kırıklığı bile yaşamıştım.

    Ama şimdi bakıyorum da, bizimki çok daha güzel... (Kendi arabam diye mi böyle konuşuyorum yoksa...)

    Bu arada arka stop olayına katılmıyorum. F1'deki tasarım neyse de F2'de ki incecik arka stoplar aracın muhafazakar tasarımına uysa da hiçbir albeni içermiyordu...

    F2.5'te spoilerin stopların üstüne gelmesi ve desenli yapısıyla daha etkileyici göründüğü de kesin tabi.

    • Beğen 1
  18. Mustafa Bey, çok güzel bir çekimle belgelemişsiniz olayı.

    Ben ki en ufak tıkırtıdan rahatsız olurum. Böyle bir ses çekilir gibi değil. Şahsen başıma gelseydi böyle bir durum; servise götürürdüm, servis müdürü dahil herkesi toplardım arabanın başına, yeni speaker mı getiriyorlar, trim mi yeniliyorlar, yeni kapı mı getiriyorlar artık birşekilde çözülecekti o sorun...

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.