Ahmet Dursun

Ana kriterimiz konfor değil. Yıllık 10bin km yaptığımız için en az 10 yıl kullanmayı planlıyoruz. Yaş da malum. Zaman içinde bazı yeteneklerimizde azalmalar da olacak. O nedenle güvenlik daha ön planda bizim için. Tekno paketi düşünmemizin ana sebebi bu aslında. Bazen sağa sola araç giriyor. Hani solumda yer kalmadı diye düşünüyorsunuz, sağa bakarken soldan biri burnunu sokuveriyor. Veya yavaş giderken ki bu durumda dikkat daha çabuk dağılıyor bence bakışlar yol kenarına vs kaçabiliyor.

 

Bir çarpma anında hava yastığı sayısı, yeri vs de önemli. Yoksa sesle kontrol, dijital klima vs çok önemli değil. 

Diz hariç sanırım bütün hava yastıkları ( 2 ön, 2 yan 2 perde ) style da standart ( kendimi otokoç satıcısı gibi hissettim 3 yorum yazarken ); city stop da bir kere işime yaradı; sizin bahsettiğiniz o sol kör noktayı izlerken öndeki taksiye çarpıyordum araba zınk diye durdu... yani her zaman kullanılan bir özellik değil tabi; işi sizin yerinize yapmıyor ama dikkatsizlik durumlarında bir fail-safe oluşturuyor; bence bu da yeter...

trend almaya bile karar verseniz en azından x düşünün hem alaşım jant hem de cruise control için...

Valla 70 Bin TL focusa para verdim aldım...Şimdiki aklım olsa ne focus alırdım ne de 70 bin TL. para verirdim arabaya..Bi yerine bişey olacak diye aklım çıkıyor.Giderdim 2 tane 2.el arab alırdım paşa paşa binerdim eşime de araba almış olurdum hemde...Arabaya heleki türkiyede 40 bin tl bile verilmez...Bu ne yaa,millet başkasının eşyasına malına düşman olmuş,kıskançlık kin nefret....Asla 40-50 bin tl verip araba almayın yazık valla....Dacialar var mükemmel arabalar,yedek parçası bol ve ucuz...Symbol var süper yapmışlar,tam türkiye arabası...Focusun 40 binden fazla para verilip alınması çok büyük hata olur...En alt donanım dizel focusu alın binin bence....

Şimdi gidip 50 küsür bin(birazı kredi vade farkı vs )  verdim ben; benim de bir yerine bir şey olacak diye aklım çıkmıyor değil =) ama en azından istediğim araca biniyorum... İlk lansman yapıp, reklamları oynamaya başlayınca gözüme öyle güzel göründü ki ve tabi bir de kullanmış kimse sorsam genç-yaşlı; herkes " ford " güzel, sağlam, dayanıklı araba dedikleri için gözüm kapalı aldım; şimdi olsa yine alırdım açıkçası... gidişinden de duruşundan da yol tutuşundan da oldukça memnunum... motor 1.6 Ti-Vct olmasına rağmen ( ecoboost istemiştim maddiyat izin vermedi ki donanımlı alamazdım zaten böyle daha iyi oldu  ) hızlanmasından ve gücünden de memnunum.

insan istediğine biniyor tabi; fiyat konusunda da tek sıkıntı bence yarısının vergi olması yoksa zaten aldığım araç bedeli 30 bin en fazla.

Paramın yettiği sıfırı almak yerine temiz 2012 bulursam tercih edeceğim ama üst donanımlar pek satılmadığından ikinci eli yok. Bir de dikkatimi çeken hep HB var. Ben sedan istiyorum.

Ortalık trend, style dolu...

Ortalık trend ve style dolu; çoğu dizel şirket arabası... Style Donanımı beğenmemezlik yapmayın; gerçi yeni style sanırım biraz eksik ama style plus kör nokta uyarı sistemi hariç istediğiniz bütün özellikleri bulunduruyor ayrıca ön cam ısıtma, bluetooth, otomatik far, otomatik park ve katlanan aynaları var ki hepsi de çok keyifli donanımlar... Park sensörleri de çok iyi çalışıyor, park etmek çok kolay hale geldi benim için ki otomatik park da işe yarıyor baya bir. İki dezavantajı kolçak yok önde, bir de ön koltuklar sportif değil ( ben otomatik klima, anahtarsız çalıştırma vs. donanımlarını çok da merak etmediğimden style plus tercih ettim daha dolu diye)... Ama ek donanımlar aracı boş titanyum donanımdan daha iyi dolduruyor yani titanyum alacaksanız mutlak ek paketleri düşünün derim.

Stok aracı bulabilir misiniz bilmiyorum ama ikinci el alırken de Style Plus bakın bence, dediğim gibi fiyat-donanım orantısı oldukça iyi.

Son olarak HB de nasıl bilmiyorum ama sedanda arka görüş biraz sıkıntılı; arka sol tarafı net göremiyorsunuz...

12GBlar yeni super slim maliyeti dusurulmus ps3 ilk fat kasalardan zarar acikladi sony slim kasalardan para kazandi simdide super slimlerle para kirmaya calisiyor ps4e kadar.

2007de cikti ps3 6 sene oldu var mi 6 sene giden teknolojik bi alet ?

Ps4u bekleyin ps3 oyunlarida calisacak uzerinde

 

Sony buyurdu ki ps3 oyunları ps4'de çalışmayacakmış...

yaşın olmuş 30...hala oyun oynuyorsun diyen yok mu etrafında?

Benim yaş olmuş 32 ama ps3 oynuyorum; kesmiyor masaüstü rol yapma oynuyorum 16 senedir; kendi PC'im yok; iş laptop'ı çok iyi değil yoksa PC oyunu da oynardım...

Tek sıkıntı; işten-güçten vakit pek bulunamıyor...

ps 4 çıkınca da hemen alırım büyük ihtimal diablo 3 uyarlayacaklarmış çünkü...

" oyuncu insan " kuramına göre oyun oynamak yaradılışımızda var =)

Nasıl oluyor o bedava dergi bana da söyleyin. Autocar falan buldum ben her sayısı 5.49 anasını satayım :D

 

Edit: Apple ve teknoloji özürlüyümdür , basitçe anlatın. Pcdeki videoları ipade atmayı öğrenene kadar göbeğim çatladı 

=D

Bahsettiğim dergiler FRP materyalleri ağırlıklı; yıllardır oradan-buradan topladığım dergiler ( pdf formatında)

güncel dergileri pek takip ettiğim söylenemez ama bahsettiklerimi pdf halinde bulup itunes'a aktarıp oradan tablete transfer; yani Amerika'yı yeniden keşfetmiyorum =D

Malesef güncel dergileri bedavaya bulmak gibi bir sihrim yok, yıllardır oyunlarda büyücü oynatmak dışında tabi... 

Pek yardımcı olamadım kusura bakmayın.

Not: dergi mevzunu retina displayi övmek için yazmıştım bu arada; bir de abonelik fiyatları biraz daha ucuz oluyor sanırım dergi başına almaktansa...

Konu uçmuş ya; New Ipad kullanıyorum; retina display çok başarılı; bedava indirdiğim dergileri ( FRP materyalleri vs. ), pırıl pırıl resimlerle okuyorum.

32 Gb Wifi almıştım; şimdiki aklım olsa 64 hatta 128 çıktı şimdi ondan alırdım. 

En son model Tab da kullandım bir süre; çift işlem yapabilme ve kalemle yazma haricinde bir numarasını göremedim; ki çok işlemleri Ipad'de dört parmak kaydırmayla; yazı-çizim vs de sketch ile hallediyorum; ekranı bölmeye de gerek kalmıyor.

Bütçe sıkıntı değilse 128 Gb New Ipad tercih edilmeli yok parası az olsun ama yetişsin deniyorsa diğerleri düşünülebilir.

Biraz pahalı ( 23 TL ) ama Cevahir AVM içinde buhar ile fırçasız yıkıyorlar. Temizliğinden oldukça memnunum ama dediğim gibi diğer yerlerden pahalı. " Abi, koruma yapalım, cila atalım " diye de üsteliyorlar; dayanabilirseniz. Aracın içini de buharla temizlenmiş bezlerle siliyorlar, temizliği baya bir süre gidiyor.

Trump AVM'de de yıkama fena değil ama başında durup jantları, içini falan temizlerlerken müdahele etmek gerek yoksa kirli bırakabiliyorlar.

Fulya Otimin orada 15 TL'ye yıkayan ve Gülbağ'da 10 TL'ye iç-dış yıkayan 2 yer var ama fırça kullanıyorlar diye götürmüyorum.

15 TL'den ucuza ve fırçasız yıkayan yer bulursanız haber verin, ben de gideyim ama tabi yukarıdaki civarda yoksa benzin parası ile aynı hesaba gelir.

Ilk 1.000deyiz suan zaten aksamlari mesai aksam 8 gece 2-3 mw3de alisin biraz blackops2ye gecersiniz mw4de gelecek kasim gibi PS4 uzerinden.

bops2 ye geçmeden ps4 e transfer olur büyük ihtimal; malum oyun fiyatları çok yüksek, daha far cry3 oynamadım ki crysis3, assassin's creed3; üçlemeyi bitirene kadar bops2 yalan; o zamana kadar da ps4 çıkmış olur...

ben mw3 online a devam edeyim...

Suan zaten black ops 2ye gectik clan olarak 2012 kasimdan beri. IDmide degistirdim isim soyisim yuzunden.

Haftasonu doublexp vardi prestigeleride fulledik bizi tutabilene aşk olsun

Bops2de serverlar sadece rus turk ve arap buluyor o sikinti baya mw3te butun dunyayla oynuyordun

bops2 yoksa oynayamıyor muyuz yani? =) 

neyse ben daha 0 level bile değilim; kevgir olurduk zati =D

ama klana katılmak fena olmazdı hani; geceleri optan opa koşardık

PlaystationNetwork : sabri_ozer eklersiniz ps3 sahipleri call of duty modern warfare 3 alırsanız onlineda oynarız

ben eklerim keyifle; MW3 de var ama pek online oynamıyorum; bana da iyi olur. Birlikte oynarız derken bu special ops mu yoksa direk online team deathmatch mi?

bu arada bu haftasonu boşum baya bi; fırsat olursa deneyelim...

Oynayan da çok var; takım kursak gerçekten keyifli olabilir.

nasıl uyudun yahuu    ... ilahi ...

 

 

 

bu adama da oscar verilmesinde birşey aramayalım ...  adama yazıktır günahtır ... 

Ödülünde wallahi bir şey aramıyorum =)

Sorduğum yalnızca Training Day, en büyük (!) ödül oscarı kucaklayacak performans mıydı o kadar...

Denzel Washington'ın aktörlüğünü sorgulamıyorum, yanlış anlaşılmasın... ne haddime yani?...

Her seçici jüri yanlılıkla suçlanır, suçlamayı yapanların da yanlı bakıyor olması bunu gerektirir.

Ancak ortada bir hakem varsa karar onundur...

Yorumlarımız ancak filmi eşdeğer başarıda görmediğimizi gösterir, jürinin yanlış hatalı verdiğini değil. 

Mesela ben de "Uçuş" filminden çok etkilendim. Hem en gerçekci ve sürükleyici çevrilmiş üçak kazasını içerdiği için hem de alkolizmin yarattığı kapana kısılmışlığı güzel yansıttığı için, ama heyhat hiç bir ödüle layık görülmemiş.

Cem Bey; uçak-kaza-pilot vs. güzel de alkol bağımlılığını gerçekten keyifle izledim; özellikle " benim alkol problemim yok " dediği sahne climax'tı... Tabi karakterin Denzel Washington olması da bir kısım etkendir sanırım. Man on Fire gibi bir film çevirdi adam; kıytırık ve stereotipik kötü-pisliğe bulaşmış-kokuşmuş kötü polisine ( Training Day ) oscar verdiler; ki demek istediğim tam da bu zaten; kriterleri ya çok farklı ve biz anlayamıyoruz ya da dönemsel olarak bir şeyleri ortaya çıkartmayı görev edinmiş sosyo-politik bir kurum haline gelmiş... [ Iraqi (Petroleum) Freedom(!) operasyonundan önce siyahi aktörün ve aktrisin oscar alması gibi... ]

Akademi Ödülleri danışıklı dövüş kokmuyor mu? Yahut başka başka kokular gelmiyor mu burna?...

Siyaset-Politika yapmış oluyorum, evet; ama oscar hiç bir şeyi ifade etmiyor bence. Subjektif yaklaşım ama bütçe sinemasının kendini haklı çıkarma çabası; öyle değildiyse bile ona dönüştü...

Filmlere gelince; Argo konusu itibariyle ilginç; Lincoln'ü izlemedim; Life of Pi enfes bir yapımdı, Ang Lee'yi kutlamak gerek; sadece Oscar değil bir çok ödülü hakediyor.

Django Unchained ile yardımcı erkek almış Waltz; adamın garip bir oyunculuğu var, abartmadan "tip" yaratıyor; filmi henüz izlemedim ama Inglorious Bastards'da gerçekten acayip bir izlenim bırakmıştı bende. Silver Linings Play Book'u ve Sefilleri'i daha izlemedim. Zero Dark Thirty hakkında da sürüsüyle yazı okudum; film ise bariz insan hakları nasıl çiğneniyor; kötüyü bulmak için daha kötü nasıl olunur teması altında " bize bulaşırsanız; sizi biz yaratmış da olsak cehennemin dibinde buluruz sizi ve bu arada icabınıza bakmak için sizden daha zalim kadınlar/adamlar eğittik; onlar bin bir türlü ekipmanla gelip canınızı alır " sosuna bulanmış.

Sonuçta Antik Yunan Tragedya ve Sahne Tarihi hocamın görüşüne katılıyorum; kamerada oyunculuk, tekrarı rahat alınabildiği için daha temel ve estetik bir şekilde yaratılabiliyor; ayrıca çeşitli kuramları deneme şansınız oluyor ve her halükarda yönetmenin "oyun" kavramı üste çıkıyor. Tabi genel olarak mimik, hareket, tarz ve stil sahibi oyuncuları istisnai kabul etmek gerekebilir. ( bknz: De Niro, Pacino, Depp, Connery, Gable, Walken )

Şöyle: Boğaz dar olduğu için çok çabuk taşma yapıyor, yani, kabardığını görünce keserim deme şansı yok. Ayrıca depo ağzının hemen yanında taşan yakıtın akacağı bir kanal ağzı var, kaportaya bulaşmadan doğrudan aşağı akıyor, bu hem taşmanın fark edilmesini zorlaştırabiliyor hem de beklenmedik bir yerden yakıt akmaya başlayınca pompacıyı da araç sahibini de heyecanlandırıyor. 

İkinci kez atana kadar ibaresi kılavuzda var zaten.

Kılavuzda okuduktan sonra söyledim pompacıya zaten " ikinci sefer atsın " gibilerinden ama öyle dediğinde de üstelemedim. Bu sefer böyle deneyeceğim.

Çeyrekte doldurmanın önemi yok ki, depo doldurma üzerinden hesaplayacaksan depoyu tümüyle doldurup km'yi sıfırlayacaksın, sonra bitemeye yakın ama en azından yarım deponun altında depoyu tekrar tam doldurtup aldığın benzin miktarını katetmiş olduğun km'nin 100 de birine böleceksin. Genelde tam doldurma standardı olarak pompacıya "ikinci atışta kesin" diye belirtiyorum.

Anladım, deneyeceğim. Bu arada pompacıya ilk atıştan sonra iyice doldur dediğimde, " bunlarda ikinci kez basmıyoruz " demişti bana. Sistemle ilgili bir şeyler de söyledi ama pek anlamadım. Uydurmuş olabilir mi acaba?

yaklaşık 2 bin km sonra tüketiminiz muhakkak düşecektir fakat benim aracım 8 binde olmasına rağmen şuan ortalama tüketim şehir içi 9.8 lt. İlk zamanlar bende sizin gördüğünüz değerleri gördüm birde kullanılan mesafenin etkili olduğunu düşünüyorum mesela benim ev iş arası 3 km ve beş tane ışık var en az on defa dur kalk yapıyorum  bazen sorun olduğunu düşündüm fakat şehirler arası yolculuklarımda 5 lt gibi ideal değerler gördüm o yüzden artık takmıyorum  

Sanırım biraz da kısa mesafe gitmenin etkisi var; çoğunlukla kısa mesafelere kullanmıyorum ama trafik ve dur-kalk'ta kaldığım da baya oluyor. Sanırım sizinle aynı durumdayım; yazın şehir dışı yaptığımda daha iyi belli olur umarım.

Sıfırlayıp yeniden izleyin.

Bu değer Istanbul için bile yüksek.

Bir defa yaptım ama depoyu çeyreğe düşer düşmez dolduruyorum; depoyu doldurup, sıfırlayıp; ışık yanana kadar yakıt almayacağım ki görebileyim.

Henüz 900 km'de olan 1.6i Ti-Vct f3; genelde şehir içi kullanımda, 12 lt/100 km ortalama değer gösteriyor. Vites atma yönergesine oldukça uyuyorum ( Eco Mode 5 yaprak gösteriyor çoğunlukla ), ani hızlanma ve frenleme yapmamaya çalışıyorum ( İstanbul'da mümkün olduğunca tabi )

Bir kaç kez şehir dışında cruise control ile 90 km sabit hızda 5.2 gibi anlık değerler gördüm ama o zaman bile ortalamam 10 lt'nin altına düşmedi hiç.

Bu, düşük km'den mi kaynaklanıyordur? Ortalama kaç km'de 8 - 9 lt yakıt tüketimi beklemeliyim? Deneyimlerinize dayanarak fikir verebilir misiniz?

Teşekkürler.

Çok güzel olmuş; farklı görünüyor. Güle güle kullanın

Nisan'da Samsung, S4'ü tanıtacakmış ve satışa başlayacakmış... Blackberry Z10 da Mart ortası gibi satışta...

Yeni Htc One ve yukarıdaki modellerin karşılaştırmasına denk gelirseniz, buraya eklemenizi rica etsem Cem Hocam?

Konu neydi ki?

Haaa hatırladım, Yakubun iPhone ve iOs reklamı...

=D

Ama bu bir özellik değil sadece fizik kuralı araç yukarı doğru yokuşda olduğunda ondada açılmaz. Yani engellemek yerine salmışlar kapağı bunun dezavantajları da var bazı durumlarda açık kalmaması gibi. Bu özellik c-max ve kuga da mevcut denemeye gerek yok

Yokuş yukarı açılmıyor meret; açılıyor zannedip kafamı geçirdim bir kez... =) Açılıyor da, eğime göre yarım açık kalıyor. Bozuldu zannedip, hayıflandım bir de; sonra bir baktım yokuştanmış. =D

Tabi eller-kollar dolu iken tek tuşla açmak da büyük keyif... bence güzel, yararlı bir özellik...

Ahmet bey, koltuğu sökmediler. Koltuğun kızağına mavimsi sıvı bir yağ döktüler. 3 hafta oldu sanırım ama hala ses seda yok koltuktan. Oldukça sessiz. İşlem süresi de 5 dakikayı geçmiyor.

Cevabınıza teşekkür ederim.

Sevindim kolay bir işlem olmasına; hemen halledip Cumartesi sabahımı yakmayacağım. 

Sizin koltuğunuzun sessiz olması da çok iyi olmuş; umarım artık keyifle binersiniz.

Murat Bey, selam;

Bu sürücü koltuğundaki gıcırtı devam ediyor mu diye sormak istedim?

Geçen gün otoparkta teyp kapalı iken fark ettim; sürücü koltuğu baya baya gıcırdıyor... servisi arayıp randevu aldım ama size de bir danışayım dedim...

Koltuğu söktüler mi yağlamak için? İşlem çok uzun sürüyor mu? geçen bir haftada ses geri döndü mü?

Aslında dert değil ama yine de 6 aylık değil de bir kaç yıl sonra başlayaydı bu ses daha iyiydi... =)

Cevap verirseniz sevinirim.

Teşekkürler.

Bu da benden

http://www.youtube.com/watch?v=G9q_ao91Now

Hala çok şık görünüyor... Zaten 5.0, 5.7, 6.0 karbüratörlü motor bir araba hep hayal... Fena mı olurdu bir eski model Dodge Charger; Challenger, Corvette, Hemicuda?... Sevda yapıp, motor, şanzuman öğrenirdik... Şimdi de öğrenilir ya; küflü bir amerikan rüyası kadar garaj gerek...

=)

Sizin yermenizi de asla istemem zaten Cem Bey... Günün gazabının üstüne fena tuz-biber olurdu.

=)