Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

sinan yücel

Üye
  • Toplam İleti

    26
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Kazandığı Gün

    1

İletiler, sinan yücel tarafından oluşturuldu

  1. 8 saat önce, Bedirhan Doğan yazdı:

    Focusu tasarlayanlar Almanlar değil mi? Bilmediğimden soruyorum. Yani Ford Amerikan menşei bir marka ama, bir de Ford Europe var. Ford EU’nun tasarımından ve üretiminden Almanlar sorumlu değil mi?

     

    9 saat önce, Ali Gök yazdı:

    onlarda klasikleşiyor bir süre sonra. Özellikle volskwagen

    Demek istediğim her ülkenin kendine has bir tasarımı ve ekolü var. Bknz. Fransız, japon, kore vs.. markalarına tasarımda hatlar kendilerine has şekillerde. Detaya girmiyorum malum hepimiz piyasa araçlarını biliyoruz. Mühensilerin hangi milletten olduğu hiç önemli değil. Hiç bir marka karakteristik yapısından vazgeçmiyor. Ford bu konuda zayıf gerçekten korelilerin dahi gerisinde, fransızlarda geçeli çok oldu. Fakat en azından japonlardan ve çin markalarından önde.

  2. Fordun 8 ve 10 vites otomatiğini uzun zamandır takip ediyorum. Zaten ford gt ye de ayrıca merakım var. En çok nette takip ettiğim F serisi, Explorer,  expedition.

    Ben sadece viraj performansıyla düzdeki max hızlarını ayrı değerlendirdim araçlar için böyle testler vardır. Viraj performansı hızlı olan en iyi araç demedim. Bknz. nürnberg pisti testleri.

  3. 3 saat önce, Çağdaş Kolcuoğlu yazdı:

                   Virajlarda geçemez; ama motor gücünle geçebilir. Bir de burada fiyatlarına da bakmak gerekiyor. Focus RS, Türkiye'de  77.000 Euro fiyatla satılırken AMG A45 serisi 2016 modeli bile 100.000 Euro civarında.  Audi RS3 ile ilgili bir fiyat bilgisine rastlamadım. Fakat Focus RS'in beygir gücünü gerçekten yükseltmek isterse Ford, 500 beygirlik te bir RS yapabilir ama bu sefer de sanırım Impreza, Civic gibi klasman üstüne çıkmak istemediği için böyle bir şeye girişmiyorlar. Dolayısıyla fiyat farklarına göre bence bu aradaki farklar normaldir. Ama virajlarda yine de bir Focus RS kadar iyi değillerdir bu dediğiniz araçlar. Focus RS 'in 80 km hızla girdiği viraja Mercedes AMG GT bile 82 ile girince çıkamıyor. Aralarındaki fark 1-2 km hızla daha iyi AMG GT 'de. Kaldı ki AMG GT'nin yüksekliğini ve genişliğini hesaplarsak bana göre Focus RS çok iyi değerlerde.

                   Otomatik şanzıman bence sürüş keyfini azaltan birşey. Ben karşıyım spor otomobilde.

    Viraj testlerinde rakipleriyle ilgili bir kıyaslama hakkında bilgim yok, dedikleriniz doğrudur elbette.

    fordun şasesi, alt yapısı, sürüş dinamikleri gerçekten başarılı olduğunu düşünüyorum, dünyada öncü markalardan benim gözümde. Tabi düz vites zevk meselesi bişey diyemem. Fakat dediğiniz fiyatlara çıkıncada araç iç dışda daha güçlü estetik bir tasarıma sahip olmalı ne yazık ki fort bunu hissettiremiyor. Fakat yinede otomatik vites aracı daha bir lüx gösterir kaldıki şimdiki otomotikler çok seri. Sanırım ford bu güce motorla senkrone edebilecek  otomatik şanzıman koymakta zorlanıyor. Benim bildiğim rakiplerinin hepsi otomatik. Gerekirse otomatik de Kulakçıklardan manuel kullanmakta zevkli olur ve aynı hissi verir diye düşünüyorum 

  4. 2 saat önce, Çağdaş Kolcuoğlu yazdı:

               

              RS varken hiçbirisine bakmam. ST kullandım biliyorum, müthiş bir araçtı. RS'i düşünemiyorum bile. Maniobra de Esquiva 'da izlemiştim youtube'de araç resmen yola yapışıyor viraj testinde. 

    Evet aynı düşüncedeyiz, Rs nin yanından hiç biri geçemez. Fakat neyazık ki mercedes a amg ve audi rs3, focus rs yi geçiyor teslerde. En üzüldüğüm taraf bu. Hep fordun bir adım önünde gidiyorlar. Fakat yenin kasadan 400bg+ bekliyorum ve kaliteli bir otomatik şanzıman artık manuel yakışmıyor, düz vites sadece amerikada satılmalı.

  5. 14 saat önce, Cenk Demirel yazdı:

    Bu ülkede araç seçimleri gerçekten iyi otomobil olduğundan değil, ihtiyaçlara hızlı cevap verdikleri için gerçekleşiyor çoğunlukla. Eğer insanlar sizin başta eleştirmiş olduğunuz konfor, yol tutuş, sürüş kalitesi gibi etkenleri bilerek görerek yahut bunları doğru değerlendirerek araç seçiyor olsaydı şuan piyasa otomobili dediğiniz, çokça tercih edildiği için iyi olduğunu düşündüğünüz çoğu otomobil satış rakamlarında alt sıralara inebilirdi. Örneğin c segmentinin konfor, yol tutuş, sürüş zevki ve mekanik kalitesi olarak en iyi otomobillerinden biri güncel mazda 3'tür. Siz bir galerici olarak kaç tane mazda 3 sattınız ? Yollarda gördünüz ? Mesela çok tercih edilen Passat'tan hissedilir derecede konforlu ve yalıtımlı olabilen mondeo'nun satışları neden daha aşağıda ? Yine segmentinin amacı konfor olan ve E liginde yer alan makyajsız F10 kasa Bmw 5'in çoğu çukurda pat küt eden amortisörlerine rağmen kendisinden daha kaliteli işler çıkarabilen Jaguar XF'e göre daha fazla satması neden ?Demek ki piyasa otomobili olabilmek, bahsettiğiniz hususlarda kaliteli olabilmek için yeterli değil.

     

    Türk insanın çoğu az yaksın, geniş olsun, kullanışlı olsun, tipi güzel olsun, 2.eli hızlı olsun, satarken iyi para getirsin, fazla arıza çıkarmasın, parça fiyatları çok pahalı olmasın gibi bazen sığ, bazen işlevsel, bazen duygusal, bazen de genelin uyduğu eğilimler üzerinden tercihini yapıyor. Bu ülkede otomobil satmak istiyorsan altyapısal olarak cidden kaliteli bir şey çıkarmana gerek yok. Otomobilleri bu şekilde değerlendirip alan kitle bile oldukça az. Az önce saydığım kriterleri sağlasın ve peşinden reklamı da iyi yapılsın her türlü satar. Velhasıl, bir galerici olarak gördüğünüz ve insanların çokça tercih etme eğiliminde olduğu modeller sizin bahsettiğiniz sürüş kalitesi konusunda ' iyi otomobil ' cümlesinin karşılığını her zaman vermez. Hele bu ülkede hiç vermez emin olun. Bir arabanın viraj limitinin yüksekliğini hala ağır olmasına bağlayan milyonlarca otomobil tüketicisi var bu ülkede. Bizim insanımızın çoğu zannettiğiniz kadar bilgili değil otomobiller konusunda. Dolayısıyla tercih eğilimleri de çoğunlukla doğru bilgiler ve değerlendirmeler ışığında değil. 

    Yazdıklarınızın hemen hemen hepsine katılılıyorum fakat bir aracın genel performansını ülkemiz şartlarına göre değerlendirdiğimizde octavia gibi modeller daha fazla öne çıkıyor. Önce ki yazılarımda focusun belli şartlarda daha iyi konfor sunduğumu yazdım. Alıntıladığınız yazılarım bir bütünde anlatmak istediklerimin bir parçası siz bundan başka bir konu açmışsınız söylediklerini doğru ama konunun cevabına göre bir sonuç belirtmemişsiniz. Söylediklerinizin hepsini açıklamaya kalkarsam konu çok dağılır ve uzar. Fakat iddalarınızın bir tanesine cevap vereyim. 6 Ay önce son kasa focus sedan sattığım müşterim geçenlerde arayıp bunu almamı megane 4 vermemi istedi. Üstelik dört kişilik bir aile. Focus daha kalitelidir forddan şaşma dedim ama daha konforlu dedi. Ne deyim şimdi üstadım müşteriye. Anlatmak istediğim insanlar bu tarz araçlarda bizim yollarımızda daha rahat ediyor. Ayrıca pimpirikli kılı kırk yaran bir milletiz öyle tavsiye ile kimse araç almıyor fiyatlar bir birine yakın olduğu halde belli markaları son tüketici tercih ediyorsa bişeyler görüyorlar haliyle. 

  6. 10 saat önce, Cem Boneval yazdı:

    1. Kullanılan malzeme (yay, amortisör, viraj çubukları, burçlar vb.) kalitesinden

    2. Süspansiyondaki daha gelişmiş (ve haliyle daha maliyetli) mühendislik uygulamalarından

    3. Hareketli kısımların hareketsiz kısımların ağırlığına oranından, ya da daha basit ifade ile aracın ağırlığından. 

    Düz mantıkla gitsek dingil mesafesi en yüksek olan pikapların en konforlu olmasını beklemek gerekir. 

    İz açıklığı ağırlık noktası nedeniyle yana yatma oranını azaltabilir.

    Dingil mesafesi ise düz gidiş kararlılığını arttırır.  

    Bunların ikisi de sürüş dinamiği ile ilgilidir, konforla değil. 

    Konforu etkileyen çok faktör var: Süspansiyon özellikleri yanında koltukların başarısı, ses izolasyonu ve hatta lastik yanak genişliği dahi değerlendirmeye alınmalıdır. 

    Ben bu konuda başka yorumda bulunmayacağım.

     

     

    Peki Hocam dediğiniz gibi olsun saygılar..

  7. 7 dakika önce, Yasin Taşcı yazdı:

    şuan 2016 focus kullanıyorum öncesinde 2016 1.0 tsı octaviam vardı 15 binde sattım tek aradığım genişliği ferahlığı eksilerine gelecek olursam araba kasislerden geçerken alt takımdan gacır gucur sesler, arka amortisörlerden bam bam gibi sesler gelirdi vites geriye zor geçerdi kaç kezde yağladım bunlar benim yaşadıklarım ama dediğiniz gibi focusa göre piyasası daha iyi fiyatları daha yüksek vw markasının prestiji var. 

    Söylediklerinize haklısınızdır mutlaka üstadım. Ama işte dediğiniz gibi insanlar genel olarak aracı değerlendirip alıyorlar. O prestijde kolay sağlanmıyor, tüketicinin memnun olduğu şeyler varki belli markaları daha çok tercih ediyorlar.

  8. 9 saat önce, Serkan Z. yazdı:

    2016 1,5 tdci titanium Focus'umu internette ilanın yayınlanmasından 1,5 saat sonra sattım. 2016 sonunda 98 bin liraya almıştım ve yaklaşık bir yıl sonra 105 bine sattım. 

     

    Bırakın Jetta'yı Passat bile makyajlı Focus kadar yumuşak bir sürüşe sahip değil. Jetta esnemeyen takır tukur bir araba. Yalıtım için üzerinde özel olarak çalışılmış (daha kalın camlar ve daha kalın taban kaplaması) ve bu konuda da neredeyse herkesten geçer not almış bir aracı Jetta'dan daha konforsuz ve sert bulmanız hayret verici doğrusu. 

    Bence de ne kadar problemli olduğu ortada. 1,5 tdci pws şanzıman ile bu konuda da şu an rakipsiz bence.

    Görüşlerinize saygı duyuyorum. Bişey diyemem ben sadece eski kasadan buyana onlarcasını sattığım araçlarla ilgili tecrübelerimş aktarıyorum. Tekrar söylüyorum kesinlikle tarafsızım. Ben konu sahibine faydam olsun diye bildiklerimi paylaşıyorum fordu kötülemek için değil yanlış anlamayın sakın.

  9. 5 saat önce, Cem Boneval yazdı:

    Öncelikle ayrıntılı açıklama için teşekkür ederim.

    Takip eden mesajlardan biraz günah keçisine dönüşeceğiniz izlenimi de edinmedim değil.

    Katılmadığım hususlar var.

    Bence araç alım-satımı ile uğraşanlar araçları nesnel değerlendir(e)miyorlar. 

    Öncelikle memnun etmeleri gereken bir müşteri kitleleri var ve onların beklentileri değerlendirmelere de yansıyor ister istemez. 

    İkincisi yılların alışkanlıkları ile oluşmuş bir değerlendirme süreci var, bu genelde onarımda kolaylık, ikinci elde cazibe, dört kapılı bagajlı olduğundan havalı ve büyük görünme gibi klişeleri barındırıyor ve yeniliklere çoğunlukla açık değil. 

    Üçüncüsü servis esnafının ciddi bir etkisi var. 

    Bilinçli kullanıcıların daha nesnel değerlendirme yaptıklarını düşünüyorum ben hala. Mesela kendi adıma hangi arabayı alayım diye asla bir galericiye danışmam. Yanlış anlamayın lütfen, bu size yönelik bir bir düşünce değil. Yıllar içerisinde edindiğim bir tecrübe. 

    Sonuçta aktardıklarınıza kesinlikle Focus fanatiği olmadığım halde katılmakta zorlanıyorum. 

    Evet yol tutuşu göklere çıkaran grupta değilim ve sıradan kullanıcı için bunun bir etken olmadığını düşünüyorum.

    Ancak MCA Focus'ta konforu Octavia ve Golf'ün gerisinde tutmak benim deneyimlerimle maalesef hiç uyuşmuyor. Hatta bu bağlamda Focus'u zaman zaman (küçük engebelerin sönümlenmesinde mesela ) daha başarılı bulduğumu dahi yazabilirim. 

    Kuşkusuz elinizdeki arabanın yıpranmışlık durumu, lastik özellikleri vb. pek çok faktör yargıyı etkileyecektir. 

    DSG üstünlüğüne gelirsek, evet, hızlı ve akıcı ve bu açıdan bu sınıfta en iyi denilebilir. teknik sorunları da önemli ölçüde giderildi ve fakat genel anlamda bu sınıftaki tüm çift kavramalıları çok uzun ömürlü görmemekte yarar var. 

    Diğer bir deyişle DSG beni VAG grubuna tek başına yöneltmez.

    Kokpit tasarımını VW grubunda daha sade, ergonomik ve kolay kullanılabilir buluyorum. 

    İş dönüp dolaşıp belirleyici olan tek şeye geliyor, içine oturunca nasıl hissettiğin.

    Octavia ferah ve mekan kullanımı gayet başarılı, Focus dar, ama sürücüye odaklı bir kokpite sahip. 

    Bunun ötesindeki tüm diğer parametreler benim gözümde karar verdirici değil pek. 

    Ve iz açıklığı - dingil mesafesi sürüş konforunu etkilemez. ? 

    Rica ederim Hocam. Herkesin bir işi var ben her işde evvela bilir kişilere danışırım mutlaka. Buradaki amacımızda daima objektif olmak ve formda olsun dışarda olsun tüketiciye yardımcı olmak bu vesile ile günah keçesi olmak beni etkilemez siz merak ermeyiniz. Sıfır daima sıfırdır 1 yada 1000 olmuş önemli değil. Daima ne söylediğini bilmeyen insanlara değil sizin gibi saygıdeğer kişilerle konuşmayı tercih ederim.

    Araç için görüşlerinize saygı duyuyorum bu zevk meselesi bir şey diyemem.

    Tüketici ile ilgili söylediğiniz herşeye katılıyorum fakat bu durum da çok eskide kaldı. Artık halkımız senden benden iyi biliyor herşeyi ve arştırmadan gelmiyor. Ben daha kimseye tavsiye ile ikna edemedim fikrini değiştiremedim. Herkes alcağı arabayı kafasına koyup geliyor nuh der peygamber demez ve bu durum hiç şaşmaz vede değişmez. Buna mukabilde biz kimseye tesir edemiyoruz. 

    Hocam bu kıyasladığınız araçlarla ilgili ve tüketicinin tercihleriyle ilgili çok şey anlatırım ama buralara sığmaz. Siz bilimin en ileri üst düzeyinde akademik eğitim görmüşsünüz. Sizce büyük çoğunlukların passat, jetta, octavia, megane vb... araçları tercih etmeleri tesadüfü, bağtıllık veya önyargı, bilgisizlik vs... nederseniz deyin bunlardan ötürü olabilirmi. 

    Şimdi konu sahibi focus mu octavia mı diye danışıyor. Eğer durum sadece zevk, beğeni meselesi olsaydı kendisi beğendiğini tercih edip veyahut sırayla araçları alarak değiştirip deneyimlemezmiydi ! Neden emin olduğu zevk verdiği focusu almakta tereddüt etmekte ki? Demekki olayın için de satış öncesi, sonrası bir takım maddi etkenler sözkonusu. Malumunuz piyasa aracı olması, kolay hızlı satılması, yedek parça, servis vs.....

    ilaveten afedersiniz ama iz açıklığı dingil mesafesi doğrudan konforla ilgilidir. Bunu 94 bu yana kendi kullandığım araçlar da dahil olmak üzere araçların gelişiminde net bir şekilde deneyimleyerek görmüş de oluyorum. Tabi bu deneyimle ilgili değil teoride de durum böyle servis ustalara satış temsilcilerini danışabilirsiniz. En ufak örneği d segmenti araçlar neden çok komdorlu. Aynı teknolojiyi malzeme kalitesini en full paketini c sınıfındaki bir araca ekleseler sizce d sınıfının yerini alabilirmi. İki sınıf arasındaki fark neden oluşuyor dersiniz!!?

  10. 37 dakika önce, Serkan Z. yazdı:

    2016 1,5 tdci titanium Focus'umu internette ilanın yayınlanmasından 1,5 saat sonra sattım. 2016 sonunda 98 bin liraya almıştım ve yaklaşık bir yıl sonra 105 bine sattım. 

     

    Bırakın Jetta'yı Passat bile makyajlı Focus kadar yumuşak bir sürüşe sahip değil. Jetta esnemeyen takır tukur bir araba. Yalıtım için üzerinde özel olarak çalışılmış (daha kalın camlar ve daha kalın taban kaplaması) ve bu konuda da neredeyse herkesten geçer not almış bir aracı Jetta'dan daha konforsuz ve sert bulmanız hayret verici doğrusu. 

    Bence de ne kadar problemli olduğu ortada. 1,5 tdci pws şanzıman ile bu konuda da şu an rakipsiz bence.

    Serkan bey duygusal yaklaşıyorsunuz. Biz yaşadığımızı söyleri. Fordu severim ama bildiklerimi de söylerim tarafsız olmak zorundayım işim gereği. Şimdi müşterilerin düşüncesini ve araçlar arasındaki farklılıkları anlatmak uzun sürer. Focus daha bireysel bir araç usta olduğu konuları tüketicinin fark etmesi çok zordur. Pratikte olaylar çok değişiyor. Genel olark insanlar jetta, octavia benzeri araçlarda daha rahat ettiğini söylüyorlar. Mesela yukarıdaki örnekte verdiğim focusu yakın bir müşterime satmıştım, geçenlerde aradı bunu al megan ver bana diyor. Hadi buyur gel anlat focusun marifetlerini....

  11. 21 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

    Anladım, sizin söylediğiniz şeyin terimi; iz açıklığıdır. Bu değer;

    Octavia'da 1540 mm

    Focus Mk3'de En az 1534 mm en fazla 1549 mm. (janta göre değişken)

    Dingil mesafesi ise şöyle tüm sınıfın;

    C-s%C4%B1n%C4%B1f%C4%B1-Aks.png

    Dediğim gibi bu ölçüler, sınıf içinde fark oluşturacak düzeyde değiller. 

     

    Genel olarak, insanların konfordan beklentilerini ve sürüş esnasında yaşadıklarını değerlendirirken farklılıklar olduğunu görüyorum. Özellikle kendi araçlarını kullanmayanların, hız tümseklerinde sıfır fren ile yaşadığı sesleri normal bir sürüş karakteri olarak görüp değerlendirmesi. Bu sebeple kişilerin araç alırken ya kendine uygun kişilerden ya da direkt kendilerinin denemesinin şart olduğu düşünüyorum aksi haller hep yoruma açık ve sonsuza kadar uzar.

    Evet aynen belirttiğiniz gibi teorideki ifadesi iz aralığı oluyor.

    Yakup bey görsellik konusun da zevklerin tartışılmayacağı malum bu konu hep yorumlarla uzar gider sizlerle hem fikirim. Fakat içerik teoride de pratiktede de  açıkça ortaya çıkar. Burda mutlaka yorum farklılığı değil, bilgisizlik vardır. Bilmeyen anlamayan insan kendi hislerine göre yorum yapar. Örneğin ben aracın , ön takımdaki sesi, rot kollarındaki boşluktan mı , bozukluktanmı; esnekliğinide amörtisören yağ kaçırmasından mı yoksa patlak olmasından mı veyahut lastiğin türünden, basınçtaki farklılığından mı kaynaklandığını bilemiyorsam aracı kafama göre kötüler yada överim.

    Araçları ilk test eden kişilerden biri sizsiniz. Yeni kasa gelince fark edip etmedeğini siz söylersiniz zaten. Aklınıza gelirsem bana da selam etmeyi unutmayın inşallah.?

  12. 1 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

    Yukarda aks yazıyor Hocam ? Ben doğru anlamışım siz yanlış yazmışsınız diyelim. 

    Tamamdır anlaştık üstadım?. Bizler binek ve ticari 10 tekerden römörklü çekicilere kadar piyasadaki araçları sürüp, sanayiden de çıkmadığımız için olaya daha farklı bir açıdan bakabiliyoruz. 

    • Beğen 1
  13. 1 dakika önce, Yakup Çağatay yazdı:

    Dingil ve aks mesafesi dediğiniz şey aynı şeydir ve bu sert/sarsıntılı sürüşe sebep olmaz.

    Aynı şey değildir yönlerini belirtmediğim için sen öyle anladın. akis dediğim iki teker arası, dingil dediğimiz ise; bu binek araç olduğu için arka taraf baz alınarak ön ve arka teker arasını kastettim. Ayrıca bu mesafeler bilakis aracın konforuyla doğrudan ilgilidir. Bknz. 2002-2005 arası e serisindeki uyumsuzluktan kaynaklanan ölçüler makyajlı kasayla giderilmiştir.

  14. Bir saat önce, Cem Boneval yazdı:

    Bu kadar "net" açıklamaların altının da doldurulması iyi olurdu. 

    Yani "daha kolay satılıyor", "müşteriler şu nedenle tercih ediyor" gibi...

    Değerli Hocam sizler daha iyi biliyorsunuz ya biz yine de izah edelim. Öncelikle örneklediğiniz gibi octavia daha kolay hızlı satan bir marka ayrıca değer kaybıda yaşatmıyor. Nitekim Vw. bünyesinde olmasının verdiği güven tüm tüketicinin zihnine ve kalbine nakşetmiş ve bilinç altına olumlu bir önyargı olarak yerleşmiştir. Hepimiz focusun ne olduğunu biliyoruz (her nekadar burada duygusal bir tavırla yorum yapılsada) detaya girmeyeceğim. 2015 yılında makyajla birlikte focusta bir çok şeyin değişeceğini ümit ediyordum buna istinaden de yakınlarıma müşterilerime de tavsiye etmeye başlamıştım, fakat beni büyük hayal kırıklığına uğrattı ford. Herkes sağlamlığından, konforundan, yol tutuşunda tut bağımsız süspansiyonların konfor farkına kadar övüyor. Gel görki formdaki marka tutukunları hariç galericiler ve halk arasında hiç de prestij sahibi bir marka veya modelleri olamadı fordun. Makyajlı kasanın yeni yaygınlaşmaya başladığı 2015 yılının 4. ayına doğru toplu araç almıştım. Bunlar içinde seat, skoda, vw, ford, citroen, audi, ve bilindik diğer piyasa markaları vardı. Hevesle ve merakla focusu kendime ayırdım bir müddet kulanmak için. Fakat hiç bir şekilde memnun kalmadım. Araç düzgün bir asfaltta sürücü için keyifli bir yolculuk sunabiliyor fakat malumunuz içinin dar olması, dingil ve aks mesafesinin kısa kalması aracı çok sarsıntılı ve sert bir sürüşe sevk ediyor. Heleki bozuk yolarda ön arka takımdan gelen sesler hala devam eden lastik ve yol sesi vasat burda güzel olan motor sesini baya kısabilmişler. Vw. ve diğer araçlarla karşılaştırdığımız zaman öyle muhteşem bir yol tutuşu da yok en fazla 5-10 km hız fark eder.Hep eleştirilen jettayı sürüyorum ara sıra her nekadar iç malzeme kalitesi düşük olsada orantılı yapısıyla daha esnek sessiz ve konforlu. Malzeme kalitesi bir birine yakın fakat jetta daha bir class ve zengin kaliteli tasarımı var. Bizim tümseklerden focusla bam küt geçerken jetta daha yumuşak sessiz ve sönümleyerek geçiyor. Bu vesileyle aynı karakteri octavia da sergiliyor hem de çok çok daha geniş ve tam bir aile aracı. Dsg nin konforunuda anlatmaya gerek yok sanırım. Gerçekler böyle burdaki tüm esnaflar ve biniciler ve diğer müşterilerde hep aynı şeyi söyler. Yeni kasa neler getirir bilemem fakat şuan ki ford yerli araba gibi. Octavia bu anlattıklarıma ilaveten daha avrupalı, sitil ve kaliteli duruş sergileyen bir araç.

  15. Yakup beyin bu son fotolarında araç gözüme daha güzel göründü. Farlar inşallah bu şekilde estetik gelir. Ön kaputun sade bir güzelliği var. Bana göre en büyük yenilik yan tarafta en güzel görüntüyüde yanlar vericek gibi. Yanılmıyorsam ön ve arka çamurluğun bittiği yerden kapıların göbek kısmından geçen hafif belirgin ince bir çizgi var ki inşallah öyledir alt taraftaki şekille çok uyumlu ve gösterişli olur. Bagaj kapağı içe eğimli değilde oval olsaymış daha bir şık ve güzel olurmuş sanki. Stoplarda inşallah eski opel astraların ki gibi fazla yuvarlak değilde yeni Tucson gibi keskin ve estetik olur. Kısaca ön tampon hariç şu haliyle fena değil gibi.

  16. 23 dakika önce, Zafer Yusoğlu yazdı:

    Allah Allah... Buradaki çoğu kişiye focus gösterişli, şık ve güzel geliyor. Herhalde galerilere pek düşmüyor focus. Elden iyi gidiyor. Ondan pek bilmiyorsunuz. 

    Burdaki çoğu kişi ölçü olamaz, Fordun kaderini değiştiremez. Bize çok düşüyor ford araçları, fakat galericiler genelde almıyor. Vw, Audi,Mercedes,Bmw ve Reno grubu daha çok vede hızlı satılıyor.Bilakis o yüzden biliyorum.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.