Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Oktay Demirağ

Üye
  • Toplam İleti

    39
  • Katılım

  • Son ziyaret

İletiler, Oktay Demirağ tarafından oluşturuldu

  1. E bu güvenli ama haliyle sıkıcı oluyor. :) Trafiğe açık yollarda öncelik hep güvenlikte olmalı ama araba kullanmanın, hafif performanslı kullanmanında bir zevki var. Kullandığınız araçlarda bunu hissetmeniz pek mümkün değil. Daha önce Verso kullanmıştım haliyle onun fiziki imkanları doğrultusunda bir sürüş geliştiriyorsunuz. Sizin mantığınızla 100bg üstü araba veya  spor arabalar gereksiz üretimler oluyor :) Ama hayatta çeşit çeşit hobi, keyif, zevk alacak şey var. Tehlikeyi abartmadığınız sürece biraz yaşamak lazım. Hep temkinli yaşanan bir hayat pişmanlıklara gebe olabilir :)  :guitar:

     

    Not: Ben de aman aman sportif kullanmam. Uzun yolda 120yi pek geçmem vs. 

    Engin Bey, dediğiniz gibi performanslı kullanmanın zevki elbette var. Ben bunu inkar etmiyorum. Benim demek istediğim sahip olduğumuz beygirlerin ve torkun kaçını doğru yerde kullanabiliyoruz. Bir tepe tırmanırken aracın bayılmamasını herkes ister ancak bu şu an için Formula 1 pilotlarının kullandığı araçlarda bile mümkün değil. Ben 100 beygir üstü araba veya spor araba gereksiz üretimdir demek istemedim. Her aracı trafik kurallarına göre, eldeki beygir ve tork gücünde, ne kadar performanslı kullanıyoruz ki ?

     

    Ancak size de katılıyorum, altımdaki araç daha önceki araçlarda 30-40 beygir fazla ve bir o kadar da torku var. Her tırmanışda veya her sollamada ki rahatlık, verdiği güç beni oldukça mutlu ediyor. Sonuçta altımda benim gaza basmam için sabırsızlanan bir makinenin olduğunu biliyorum ( Umarım daha fazla beygirli araç kullanmam :) ) Ama, bundan sonraki aracım daha performansız bile olsa, ben chiplemeyi yada modfiye etmeyi düşünmezdim. Çünkü almazdım. Gücüm yetmiyorda aldıysam, önce frenlerden başlardım. Ne bileyim Brembo diskler filen.:) Önceliğim güç değil, gücü kontrol etmek olurdu.

     

     

    Yapma sevgili kardeşim, bir bilişimci olarak bakımlı bir araçta bunun gerçekleşme olasılığının günlük yaşantımızda kötü sonlanabilecek onlarca farklı senaryoya eşdeğer olduğunu hesaplıyorsundur eminim, kaldırımda yürürken kafana bir şey düşmesi gibi mesela...

    Okuyan da vahşi bir adam sanacak beni, halbuki tarfikte genelde temkinli ve saygılıyımdır.

    (Aaaa gene burnum uzadı) 

    Sanırım Oktay dağlarda yanıma oturursa benimle tüm selamı sabahı keser. :)

    Latifeden takılıyorum, kimseyi canavarlaştırmak gibi bir arzum yok.

    Gokart, pist etkinlikleri, slalom yarışları vb. etkinlikler kurt dökmek için ideal.

    Caddeleri rahat bırakalım...

     

    Cem Hocam, elbette istatisliklere bakıyorum fakat kazaların başında, "Araçların hızını yol hava ve trafiğin gerektirdiği şartlara uydurmamak. " maddesi hep birinci sırada. Sizi neredeyse 2007 den beri tanıyor ve takip ediyor ve yazdıklarınızın tamamını elimden geldiğince okuyor ve değer veriyorum, sizin hakkınızda kesinlikle vahşi bir kullanma tarzı aklımda yok. Ben sizin yanınızda otursam, sizin ile sohbet etmekten alacağım keyifden, trafikte ne oluyor bitiyor anlayacağımı sanmıyorum. 

     

    Hep diyorum önce altımızdaki aracı çok iyi tanıyalım, kim olduğumuzu bilelim ve bir yerden başlayacaksak önceliği güvenliğe verelim.

    • Beğen 1
  2. Bir S-Max sürücüsü olarak empati yapmanızı beklemek çok doğru olmayabilir.

    Ancak sürüş tekniğine hakim ve güvenlikten ciddi ödün vermeden aracının limitlerini zorlamayı sevenler için performans arttırımı önemlidir.

    Elbette her zaman daha hızlı olabilecek bir araçla karşılaşabilirsiniz, ve ne kadar modifiye etseniz de daha güçlü araçlar olacaktır. Ama maddi gücünüzün yettiği sınırlarda olabildiğince performanslı bir araç sahibi olma isteği bunu hobi edinmiş bir kişi için son derece doğaldır, ve bu süreçte motor gücünü arttırıcı program değişiklikleri de ödenen bedele karşı kazanılan güç açısından oldukça verimlidir.

     

    Ayrıca araç modifiyesine bütüncül yaklaşılmalıdır, motor gücü artan arabanın daha güçlü yaylara, amortisörlere, viraj denge çubuklarına ve fren sistemine ihtiyacı olacaktır.

     

    Ve elbette modifiye yaptıran kişinin önce kullanma becerilerini artırmak için çaba göstermesi gerekir.

     

    Hız ve güvenlik arasındaki dengeyi yakalamak ise işin en zor kısmı sanırım. Burada zeka, öngörü, dikkat, bilgi, yetenek vb. pek çok soyut faktör devreye giriyor. 

    Herşeye rağmen bilinçli bir şekilde sınırların zorlanmasına karşı değilim. 

    Söz gelimi benim kavgam hemen hep yol ile olmuştur, bir virajı güvenli olarak en yüksek hızda dönmeye çalışırken bulurum kendimi hep. Bunu becerebilirsem de başka araçlar ve sürücülerden hızlı olabilirim. O da bonus zevktir. :)

    Ama çoğumuzun içinde ilkel bir savaşçının gizlendiği ve kazanmak için savaşmaya hazır olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek lazım.

     Cem Bey kesinlikle haklısınız. Öncelikle daha önce sahip olduğum araçlar hep MPV sınıfı araçlardı (C-Max - Touran). Hepsinde de yol tutuşunu çok iyi tutturuyordum, ta ki S-Max a kadar. Şimdi Touran yada C-Max araçlar da meğersem hiçbirşey yapmadığımı anladım. Buna göre empati yapmaya çalıştım.

     

     Ford grubu araçlarda en sevdiğim şey benim de virajlardı. Araçların çok iyi yol tutma kabiliyeti var. S-Max, bana göre Touran da C-Max dan da çizgiden çıkmadan daha iyi viraj kabiliyeti olan bir araç ama gel gelelim herşey evlendikten ve çocuk sahibi olduktan sonra neredeyse bitti. Artık tek rakibim yollarda ve hız sınırlarına uyan otobüsler oldu. Ben de aracın tüm performansını kullanmak isterdim ama maalesef sorumluluk ve arkada bırakacaklarımız buna hep engel oluyor. Şu an aracıma yapacağım en iyi performansı sizin yazdığınız gibi sıralamayı, tersten olmak kaydı ile "fren sistemi, lastikler, viraj denge çubukları, amortisör, yaylar ve motor gücü" olurdu.

     

     Ben bilinçli şekilde sınırları zorlamaya da karşıyım. Ansızın viraj içinde patlayan lastik ile yolculuğumuzun nerede sonlanacağını bilemeyiz. Kısacası motor gücünden önce yatırım yapılacaksa başta eğitim olmak üzere fren sistemi üzerine olmalı bence...

     

     Yani bu chipleme, performans artımı vs.vs. yaptırmak bence gereksiz ve yanlış bir başlangıç. Aracınızı siz chiplediğinizde hepimizin içindeki o savaşcıyı durdurmamız daha da zor olacak. Ben, o savaşcıyı go-kart pistlerin de 13 beygirlik araçlar ile sınırsızca, korkusuzca savaştırabiliyorum. Benim yapacağım maksimum eğlence bu. Araç kullanırken maksimum eğlenceyide, artık etrafda neler var, aracın daha az yakıt tüketmesi için hangi yokuşa daha iyi girebilirim ve günün sonunda ne kadar yakıt harcayarak yolculuğumu tamamladım, daha önceki yolculuklarımda yakıt derecem neydi diye çıkarıyorum :)

  3. Bu işi yapan veya benim gibi yaptırmak isteyenlerin tek dileği gaza bastığımda beni tatmin etsin. Araba sollarken güvenli ve hızlı olsundur.

    Ben şahsen yaptırmış olsam 3. Viteste bayılıp çıkılamayan yokuşları vites küçültmeden çıkmak veya bir yola dahil oluşlarda daha çabuk azami hıza çıkmak isterim. Belkide ufak kapışmalarda yüzüm gülsün isterim :)

     

    Bence şöyle ki, gaza bastığınızda tatmin olmanız çok göreceli bir kavramdır. siz chipli 140 beygir bir araçla tatmin olursunuz ya da olduğunuzu sanarsınız, fırsat bulduğunuzda 180 beygirlik bir araca bindiğinizde yine benim arabam gitmiyor diyebilirsiniz. Sizin arabanız sanırım 115 beygir, 70-80 beygirlik bir araç kiralayın, 3 gün sürün meğersem ben ne güçlü araba kullanıyormuşum diyebilirsiniz.

     

    Sollayacağınız arabalar yönünden bakarsanız, aynı durumu yine sizden daha fazla güçlü arabalarda yaşıyacaksınız.

     

    3. Viteste bayılmadan çıktığını düşünün, yanınızdan sizden daha güçlü arabalar geçtiğinde yine aynı durumu sezebilirsiniz..Araba sollamada daha güvenli olmasını, karşıdan araç gelmediğinde veya yol şartları uygun olduğunda en güvenli sollarsınız. Hızlıca bir aracı geçmeniz hem sizin açınızdan, hem de geçtiğiniz aracın bu duruma verebileceği tepki nedeniyle güvenli olduğunu düşünmüyorum.. Yol araçlarında ve trafiğe açık alanlarda kapışma terimi çok uyuşur bir terim değil. Bunun için yorum yapamam. 

     

    Bu arada pisti geçin otobanda bile işin sürüş kabiliyetine kaldığı çok oluyor. Şehiriçinde daha çok risk alan çoğu zaman avantajlı olduğundan ve tabiki işin içinde şans da olduğundan somut bir şey denemez, her ne kadar çoğunluk "trafikte alayına giderim" dese de...

     Kesinlikle haklısınız. Aracınız chipli veya modifiyeli diye çok daha hızlı gidebilirsiniz otobanda. Ancak bir viyadüğe girdiğinizde ansızın aldığınız yan rüzgarda sizi Allah korusun ne chip ne beygir kurtarabilir...

    • Beğen 2
  4.   Doğrusunuz ancak anlatılmak istenen her işin başında eğitim. Bizler standart kullanıcıyız bir viraja kendimizce bildiğimiz belli bir açı ile girer çıkarız.Chip yada egzos modifiyesi ile viraja gelirken daha iyi hızlanır veya virajdan çıkarken daha iyi hızlanabiliriz. Fakat bu bizim viraj içerisinde kaybettiğimiz zamanı değiştirmeyecektir. O viraja nasıl girilip, doğru çizgiden nasıl dönüleceğini öğrendiğimiz sürece, modifiyesiz bir araçta bile harikalar yaratabiliriz. Evet, gerçektende tam çizgiden dönüyorsak o zaman bu tür modifiyeler o zaman işe yaramaya başlayacaktır.

     

      Hepimizin kullandığı araçlar yol tipi standart araçlar. Hiçbirimiz yollarda 0-100 denemesi veya bir aracı ne kadar hızlı sollayabiliriz, virajı kaç ile dönebiliriz yarışı yapmıyoruz. Ancak altımızdaki aracı ne kadar daha iyi yönlendirebilir ve viraj çizgilerinden taşmadan hareket ettirebilmeyi öğrendiğimizde, her araçta maksimum süreyi elde edebilir veya günü gelir hayat bile kurtarabilecektir. 

    • Beğen 2
  5. Daha dün Discovery de inceleme yapıyorlardı. Standart bir sürücüye standart bir araç verip, pist üzerine tur derecelerine deneme yapıp bakıyorlardı. Sonuç;

     

    1- 1.38 = Chipsiz ve egzos modifiyesiz

    2- 1.32 = Chipli ve egzos modifiyesiz

    3- 1.31 = Chipsiz ve sadece egzos modifiyeli

    4- 1.29 = Chipli ve egzos modifiyeli

    5- 1.25 = Chipsiz ve egzos modifiyesiz standart araçta ancak ileri sürüş tekniği öğrendikten sonra...

    • Beğen 2
  6. Ben fren disk ve balataları değiştirmek için gittim. Önce her ikisi için fiyat aldım. Sonra randevu saatinde gittiğimde işlemler yapılmaya başladı. Ellerinde parçalar yoktu. 1 saat sonra parçalar geldi ama fren disklerinin çapı oldukça küçüktü. Yanlış gelmiş C-Max fren diskleri gelmiş hemen değiştirelim detip 1 saat daha bekledim. Sonra geldi deyip taktılar. Ben fren disklerinin kutusunu ve markasını istedim. Meğerse akıllılar BSG diye fren diski takmışlar. Bosch dan çok iyi olduğunu fiyatının daha fazla olduğunu ama bana yansitmayacaklarını soyleseler bile daha da bosch özel servise kesinlikle uğramam. Günün sonunda 45 dk iş için oglene kadar iş kaybı ve farklı diskler ile aracı teslim aldım.

    • Beğen 1
  7. Öncelikle geçmiş olsun. 2. El araç herzaman için bir risk unsuru oluşturması nedeni ile geçmişini bildiğiniz veya takip altına alabileceğiniz araç almanız en doğrusu olacaktır. Her 2. el araçları beğenirken tabikite motorunu kontrol ettirebileceğiniz diğer aksamlarını kontrol ettirebileceğiniz güvenilir bir ustanızda olması gerekiyor.C-Max araçlar ciddi oranda geniş olup en az focus kadar yol tutabilmektedir. Sürücü koltuğunda özellikle megane2 den sonra güvenle yol aldığınızı her zaman düşünürsünüz. Parça konusunda da bir sıkıntınızın olacağını Yakup Bey gibi bende düşünmüyorum. Sonuç itibarı ile en iyi araç geçmişini bildiğiniz araçtır. Hayırlı olsun şimdiden.

  8. Güle güle kullanın. Birkaç gün ayırıp ilgili siteleri okuyabilirsiniz. Esasen kullanımı windowsa göre çok daha basit. İlgili program kaldırılmış olabilir. Aşağıdaki sitede forumu biraz kurcalayın. Değişik konular ve isterseniz crack programlar mevcut.  

     

    http://www.iphoneyardim.net/forum/53-mac-os-x/

     

    Ayrıca yeni başlayanlar için 

     

    http://www.sihirlielma.com/yeni-baslayanlar-icin-mac/

     

    http://www.sihirlielma.com/category/mac101/ 

     

    sitesini tavsiye ederim. Çok basit şeylerde olsa yeni başlayınca mantığı anlamak gerekiyor. Daha başka sitelerde var. Spesifik bir şey isterseniz bize de sorabilirsiniz. Mac üstünde .exe setup dosyası yoktur. Onun yerine .dmg dosyaları vardır. Bu dosyayı sürükleyip uygulamalar bölümüne atınca kurulum başlar. 

     

    Kolay gelsin. 

     

     

    Engin Bey, iphoneyardım.net gerçekten iyiymiş. Sihirlielma ise zaten hızlıbaşlatta :). Zamanla alışacaz sanırım. Çok teşekkür ederim.

    • Beğen 1
  9. Cheatsheet uygulaması. Cmd tuşuna basılı tutunca klavye kısayollarını gösteriyor. Oldukça güzel.

    https://itunes.apple.com/tr/app/cheatsheet/id529456740?l=tr&mt=12

     

    Konunun üzerinde çok uzun zaman geçmiş ama...

     

    Kesin bir dönüş ile Windows 8 den Mac'e geçiş yaptım. Hatta daha da windows ile uğraşmayacağım diyerek bootcamp den filen kaldırdım. İşin kötü yanı ise Mac de hiçbir bilgimin olmaması. Sanırım yavaş yavaş öğreneceğim.

    Öncelikle sistem Macbook Pro 2.4 Ghz i7 8 GB Ram - Sürüm 10.9.1 - İnternet'ten bolca bilgi sahibi olmaya çalışdığım gibi sizlerinde yardımlarınıza gerçekten ihtiyacım olacak.

     

    En basiti yukarıda adı geçen programın bile bana yardımcı olacağını düşünüyorum fakat onun yüklenmesinde bile sıkıntı yaşıyorum. İstediğiniz öğe Türkiye Mağazasında yok diyor. Tamam olmasın hangi mağazadaysa oradan indirme gibi bir şansım olmuyor mu ?

     

    Kendimi büyük bir iphone kullanıyormuş gibi hissediyorum. :)

     

    Sorularım basit olabilir ancak inanın bilmediğimden soruyorum ve Mac'i sindire sindire keşfetmek istiyorum. 

    • Beğen 1
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.