Yarışlı Göleti Ve Flamingolar

[Cem Boneval]

Burdur Yeşilova yakınlarındaki Yarışlı göleti her yıl adeta mucizevi bir doğa olayına tanık oluyor ve başta flamingolar olmak üzere göçmen kuşları konuk ediyor.

12 Nisan 2015 Pazar günü Nusret Yakışıklı rehberliğinde Patika Grubu ile yöreyi ziyaret ederek kolay unutulmayacak bir güzelliğe tanık olduk, fotoğraflarla sizi de tanık etmek istedim.

Tabii doğayı güzelleştiren ve katleden unsurların ironik beraberliği de ayrıca dikkat çekici idi

Facebook'ta paylaşmıştım, buraya da alıyorum. 

 

Önce Nusret Beyin kaleminden bilgilenelim:

YARIŞLI’NIN FLAMİNGOLARI

Onlar bizim misafirlerimiz. Onlar Afrika’dan Sibirya’ya giderken ve dönerken Anadolu‘nun semalarından geçmek zorundalar.

Eski zamanlarda Akdeniz ardı coğrafyada Muğla’dan Konya’ya kadar uzanan "Göller Bölgesi" denilen bir diyar vardı. Son 50 yılda ekilecek başka yer yokmuş gibi,tahıl yetiştirmek için göllerin yüzde doksanı insan eliyle kalkınma adına, gelişme adına kurutuldu. Şimdilerde beş para etmez buğday ve arpa ekiliyor, bu kurutulmuş göl yataklarında .

Biliyor musunuz? Bir kamyon buğdaya dört adet akıllı telefon ancak satın alınabiliyor. Bu bölgenin gölleri insan eliyle kurutuldu ama adı hala "Göller Bölgesi"’diye anılmakta.

Aklıma gelen bu kurutulmuş göllerin en önemlileri; Fethiye yolu üzerindeki Söğüt Gölü, Bucak yakınlarındaki Kestel Gölü, Elmalı'daki Karagöl, Avlan gölü ve irili ufaklı onlarca diğer göl.

Burdur ve Tuz Göllerinin işini bitirmek için iae elinden geleni yapmakta insanoğlu.

Yarışlı Gölü neden önemli?

Çünkü bu göl göçmen kuşlar için olduğu kadar, orada kuluçkaya yatan onlarca yerli kuş için de son sığınak görevini üslenmiş durumda.

Diğer göllerde olmayan bir şey var bu gölde. O da sodalı suyu.

Peki sodalı su nedir?

Bir çok kuş türü ekolojileri gereği sadece sodalı suda yaşayabilir, üreyebilir. Salda ve Burdur göllerinin arasında kurutulmaktan kurtulmuş bu göl; narin, kırılgan, yaşayan bir göl.

Peki yaşayan göl ne demek?

Kısaca yazmaya çalışayım. Ormanlar, akarsular, denizler gibi göllerinde bir ekosistemi vardır. Ama bir farkla . Göller hassas ekosistemler sınıfının başını çeker. Her gölün kendine özgü bir ekosistemi vardır ve göl ekosistemleri sanıldığının aksine çok değerli yaşam ortamlarını içinde barındırır.

Yarışlı gölü bu anlamda kuşların bu uzun göç yolunda soluklanacağı, nefes alacağı, enerjilerini toplayacağı bölgedeki son sığınak.

Yani bu kuşlar bizim misafirimiz, bu göl de bizim misafir odamız.

Peki neler olmuş bu misafir odamıza? Gölün hemen yanı başında son üç beş senede, altını çizerek yazıyorum, son üç beş senede onlarca mermer ocağı açılmış ve açılmaya devam ediyor.

Açılırsa açılsın, maden sahalarının göle zararı ne ola ki? Memleket ekonomisi ne olacak peki?

Durun size kısaca anlatmaya çalışayım. Yarışlı gölü iki kaynaktan beslenir. Bir tanesi güneyinde bulunan gölün kendi su kaynakları ki her su kaynağının tepesinde bir mermer ocağı var ve bu ancak akıl tutulması değilse bile, rantın, dalavere işlerin ve gözü dönmüşlüğün nelere kadir olduğunun açık bir göstergesi.

İkinciolarak da yağmur sularından beslenir..Göl bir çanak seklinde ve bu çanakların yanakları mermer ocağı ile dolu olduğundan, yağmur yağınca bu ocaklardaki mermer tozları yağmurla beraber göle taşınıyor. Sonra bu tozlar sudan ağır olduğu için gölün tabanına çöküyor ve gölün tabanında bir beton etkisi gösteriyor. Bu olunca da olan oluyor.

Su ile bataklık arasındaki bağ kopuyor.

Gölün canlıları; balık, su böcekleri, kurbağalar, algler, su yosunları, mikroskobik canlılar, su sinekleri ölüyor.

Çünkü gölün suyu kavanozdaki su gibi oluyor. Ekolojisi bozuluyor.Yani gölün kuşlar için gıda üretimi duruyor.Göl ölüyor.

Peki ne yapılmalı? Bunu kendimize şöyle içten, derinden, samimi bir soru olarak sormamız gerekiyor önce. Sonrası gelir belki.

Bu hafta gölü ziyarete gittiğimizde kuşların suya girmekten imtina ettiğini, göl kenarında karada bir şeyler aradığını gördük. Çünkü gölün rengi mermer tozu olan kirli beyaza dönüşmüştü.

Flamingolar, misafirlerimiz, bizlere bir şeyler anlatmak istercesine fotoğraflarını çekmemiz için adeta bize poz veriyorlardı.

Sanki içlerindeki çaresiz,sesiz çığlığı dans ederek, şarkı söyleyerek haykırmak istiyorlardı.

Biz hoyrat insanoğluna .

Nusret YAKIŞIKLI

Orman Yüksek Mühendisi.

 

Şimdi de çektiğim fotoğraflara bakalım...

 

[Nihat Abukan]

Çok güzel kareler, baktıkça huzur duydum Hocam emeğinize sağlık..

[A.Coşar]

@Cem Boneval,

sizi hiç sevmiyorum.

İnsan bu yaşta oturur,evde pinekler,TV seyreder...

Torun sever,okey oynar,karısıyla kavga eder...

Size hayranım;

bu yaşta yaşadığınız güzelliklerden dolayı.

Bana yaşamayı sevdirdiğinizden dolayı.

Eline,gözüne sağlık. 

[Serdar yaman]

Cem hocam harika Görüntüler yakalamışsınız yine emeğinize sağlık

[Hakan Saraç]

Emeğinize sağlık, fotoğraf karelerine bakarken dinlendim.

[Aydın Baran]

Cem abi eline ayağına sağlık ve paylaştığın için tesekkurler.

[A.Coşar]

 

 

Sayın Boneval,ancak bu kadarını yapabildim,senin gibi dağ taş gezemedim. Ne de olsa senden yaşlıyım ya...
Not: Bu mangal,Serdarlara atfedilmiştir.

[Yakup Ç. A.]

Not: Bu mangal,Serdarlara atfedilmiştir.

 

Valla biz böyle bir kişi var mı diye şüpheleniyoruz, 26 Nisan'da bekliyoruz Madem mangal yakabiliyorsunuz  

[Ahmet A.]

Cem abi çok güzel kareler yine... Gezi konularini da özledik....

Sayın Boneval,ancak bu kadarını yapabildim,senin gibi dağ taş gezemedim. Ne de olsa senden yaşlıyım ya...

Not: Bu mangal,Serdarlara atfedilmiştir.

Abi flamingo mu onlar

Çok manidar olmuş...