Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×
  • Hoş Geldiniz!

    Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt yaptırdıktan sonra, konu açabilir, konuları yanıtlayabilir, kullanıcıların mesajlarını beğenebilir, özel mesaj yollayabilirsiniz.

    Kayıt olduktan sonra bu mesaj silinecektir.

Otomobil Terimleri Sözlüğü


ALPER

Önerilen Mesajlar

AAAAA

ABAXIAL: Dingil harici yapi

ABC (Active Body Control): Otomobilin yanlara, öne ve geriye dogru kasilmasini engelleyen Mercedes patentli hidro-elektronik sistem

ABS (Anti Block System): Sert frenajda veya kaygan zemin üzerinde tekerleklerin kilitlendigini sensörler yardimi ile algilayan, milisaniyeler içinde fren disklerinin tekerleklerin tutunma islemi baslayincaya kadar sikilip bosaltilmalarini ve bu sayede sürücünün en zorlu sartlarda bile direksiyon hakimiyetini korumasini saglayan elektronik sistem Ani frenajlarda cisimden kurtulmaya olanak saglayan ABS birçok otomobil markasi tarafindan standart ve istege bagli olarak kullaniliyor

AC (Air Conditioner): Klima sisteminin kisaltmasidir

ADB (Automatische Differantial Bremse): Standart kilitli diferansiyellerin elektronik devreli bir versiyonu

ADEZYON: Sivilarin veya madenlerin birbirlerine yapismasini saglayan kuvvete adezyon denir

AERODINAMIK: Hareketli bir cismin hava akimi içindeki davranisinin incelenmesine aerodinamik denir Ilk olarak uçaklari incelemek için gelistirilmistir Modern otomobillerin sekilleri yuvarlaklastirilarak hava otomobilin çevresinden kolayca geçebilmektedir Bu da havadan kaynaklanan sürtünmeyi azaltir Bu sayede otomobilin dengeli yol almasi ve yakit tüketiminin azalmasi saglanir

AFS (Active Fahrwerks Stabilierung): Temel olarak ABC ile ayni islevi görür Sistem Citroen Xantia Activa´da kullanilmaktadir

AKICILIK DERECESI (Vizkozite): Bir sivinin dar bir bogazdan akabilmesine o sivinin akicilik derecesi denir Bu, belli bir hacimdeki sivinin belli bir çaptaki delikten akma zamanidir

AKS: Otomobil eksenine dik, tekerleri tasiyan bir veya birden fazla tekerlegi barindiran bir mildir

AKSELERASYON: Otomobilin hizlanmasi

AKTARMA ORGANLARI: Motor gücünü tekerleklere aktaran organlardir Pek çok parçadan olusur ve motor gücünü tekerleklere sanziman üzerinden aktarir

AKTIF GÜVENLIK: Otomobilin kaza pozisyonuna girmesini engellemeye çalisan ve güvenligi arttiran elemanlarin tümü ABS ve BAS sistemlerine sahip frenler, yol tutusu maksimize eden ESP, gelismis süspansiyon sistemi, iyi durumdaki lastikler gibi faktörler

AKÜMÜLATÖR: Akümülatörler elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo eder, devrelerine elektrikli alicilar baglandigi zaman bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik enerjisine dönüstüren araçlardir Motorun hareketinden elektrik üreten parça olan alternatör, motor çalismazken elektrik üretemez Bu nedenle akümülatöre ihtiyaç duyulur Motor çalismadigi zamanlar kullanilmak üzere elektrik enerjisi depolar

ALB (Anti Lock Brakes): ABS´nin ilk ve basit sekli Kizaklayan tekerlekleri hizli ritimde birakip tekrar tutan fren sistemi

ALTERNATÖR: Alternatif akim üreten ve düsük motor hizlarinda bir dinamodan daha yüksek enerji üreten jeneratör Sarj dinamolarinin aksine dalgali (alternatif) akim meydana getir Bisiklet dinamolarina benzer bir biçimde çalisarak elektrik üretir

ALT ÖLÜ NOKTA (AÖN): Pistonun silindir içinde inebildigi en alt noktada, yön degistirmek için bir an durakladigi yerdir Kisaca AÖN olarak belirtilir

AMPERMETRE: Aküye girip çikan akim miktarini ölçen ve gösterge tablosunda bulunan bir ölçü aleti

AMORTISÖR: Otomobilde yaylari frenleyerek ani yaylanmalari önleyen ve sarsintilari azaltan düzenek

ANA YATAKLAR: Ana yataklar, motorda krank milini tasiyan yataklardir

ANTIFRIZ: 0 derece ve altinda radyatör suyuna katilarak suyun donmasini önleyen kimyasal madde Antifriz ayrica radyatörü ve sogutma sistemini pas ve korozyondan korumak amaciyla da kullanilir

AQUAPLANING: Su birikintilerinden geçerken lastiklerin profilinden suyun kenara çikamamasindan kaynaklanan aracin lastiklerinin yerle ile temasinin kalmamasi sonucunda suya girdigi yönde veya tam olarak savrularak hareket etmesi

ASC+T (Automatische Stabilitäts Control+Traktion): BMW´de kullanilan elektronik çekis kontrol sistemi olup, sürekli arka tekerleklerin durumunu gözlemleyerek bir kayma olup olmadigini denetler Arka tekerleklerde bir kayma olursa ASC+T devreye girip frenleri ve motoru kontrol ederek otomobilin yolda kalmasini saglar

ASR (Anti Schlupf Regelung): Kaygan yol kosullarinda özellikle kalkis aninda otomobilin patinaj yapmasini engelleyen sistem

ATALET: Bir cismin herhangi bir hareket yönüne veya hiz degisikligine karsi gösterdigi dirençtir

ATESLEME AVANSI: Silindirde sikistirilan yakit-hava karisiminin ateslendikten sonra tamamen tutusabilmesi için gereken süredir

ATESLEME BOBINI: Atesleme sisteminde transformatör gibi görev yaparak batarya voltajini binlerce voltaja yükseltir Bu yüksek voltaj bujinin tirnaklari arasinda kivilcim meydana getirir

ATESLEME NOKTASI: Motorinin sikistirilma sonucunda silindir kafasindaki sicak gazlarin içine püskürtüldügü anda kendiliginden ve hemen ates alma sicaklik noktasina atesleme noktasi denir

ATESLEME SIÇRAMASI: Yanlis bujinin karisimi tutusturmasina atesleme siçramasi denir Atesleme siçramasi genellikle buji veya distribütör kapaginin ya da tevzi makarasinin hatali olusundan meydana gelir

ATESLEME SIRASI: Motor silindirlerinin ateslenme sirasi veya silindirlerde güç zamaninin meydana gelis sirasidir

ATESLEME SISTEMI: Silindirlerde sikisan hava-yakit karisiminin yakilabilmesi için bujilere yüksek voltajli kivilcim saglayan sistem Batarya, atesleme bobini, distribütör, kontak anahtari, kablolar ve bujiler bu sistemin parçalaridir

ATMOSFERIK BASINÇ: Dis hava agirliginin asagiya dogru basma kuvvetine atmosferik basinç denir

AWD (All Wheel Drive): 4 tekerlekten çekis sistemi Bu tip otomobillerde motor gücü dört tekerlege birden aktarilir

AWS (All Wheel Steering): Direksiyonun dört tekerlegi birden yönlendirebildigi sistem

AUTODIMMING: Dikiz aynalarinda kullanilan duyarli aynanin isigi daha yogun kirarak, kararmasi

AYARLAMA: Motorun en iyi sekilde çalisabilmesi için yapilan motor ayarlari

BBBBB

BAKIR KURSUN YATAKLAR: Genellikle dizel motorlarinda yaygin bir sekilde kullanilan yatak çesididir

BALANST REZISTÖR DEGERLERI: Elektronik atesleme sistemi iki rezistör ile korunur Bunlar, 0,55 ohm olan normal devre direnci ile 5ohm olan yardimci devre direncidir

BALATA (FREN PABUÇLARI): Yarim daire seklinde kavis verilmis metal bir parça Üzerine isiya karsi oldukça dayanikli olan balata perçinlenmistir Frene basildigi zaman bu balata kampanaya sürterek frenleme etkisi gösterir

BAS (Brake Assist System): Panik frenlemede fren hidroligi içindeki basinci arttiran ve her tekerde esit fren gücünün olusmasini saglayan sistem

BASINÇLI KAPAK: Suyun kaynamasini ve kaybini önleyen, sogutma sistemini basinç altinda çalistiran supapli bir kapaktir

BASKI YATAGI: Debriyaj pedalina basildiginda, baski parmaklarini bastirarak motor ile güç aktarma organlarini birbirinden ayiran mekanizmadir

BATARYA: Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depo eden ve akim kaynagi olarak kullanan düzenek

BENZIN: Ham petrolden elde edilen ve otomobillerde yakit olarak kullanilan bir hidrokarbondur

BENZIN MOTORLARI: Buji ile ateslenen, benzin veya benzin türevi yakit kullanan motorlara benzin motorlari denir

BENZIN YANMASI: Benzin-hava karisimi silindir içinde sikistirma zamani sonunda, bujinin meydana getirdigi kivilcim neticesinde düzenli olarak yanmaya baslar Hiçbir zaman patlamaz Normal yanma bujide baslar ve sonra bir alev dalgasi halinde atesleme odasini kat eder

BERABER ÇALISMA: Çok silindirli motorlarda genellikle silindirlerin ikiser ikiser beraber çalismasidir Örnek olarak dört silindirli bir motorda, birinci silindir ile dördüncü silindir pistonlari ikisi beraber ve üçüncü silindir ile ikinci silindir de beraber çalisir

BEYGIRGÜCÜ: Motor tarafindan üretilen gücün birimi 0, 7457 kw´a es degerdir

BILESIK YAGLAR: Bu tip yaglar genellikle ince yaglar olup, SAE numarasi yüksek yaglarin özelliklerini karsilamak için içlerine bazi kalinlastirici katiklar katilmis yaglardir

BI-XENON: Bi-Xenon farlar, günümüzün en gelismis ve en güçlü far teknolojilerinden biridir B-xenon ismi, uzun ve kisa farlar için iki ayri xenon ampul kullanilmasindan gelmektedir Xenon farin dalgaboyu ve dolayisiyla maviye yakin olan rengi günes isigina çok yakin oldugu için, gece sürüsünde karsidan gelen sürücünün gözünü almaz ve yansimayi en aza indirir

Xenon gazinin içinden geçen isik, 70 mm çapindaki hareketli lensten yansiyarak genis ve uzun mesafeli "uzun far" etkisini yaratir Bu farlar günümüzde bir çok otomobilde standart ve istege bagli olarak sunulur

BIYEL CIVATALARI: Biyel civatalari, biyel kepini biyel basina baglayan civatalardir

BIYEL KEPI: Biyel ile biyel muylusu arasindaki baglantiyi saglayan parçadir

BIYEL MUYLUSU: Biyelin krankta baglandigi yüzeydir

BIYEL YATAGI: Biyel basinda bulunan, içinde krank mili biyel muylusunun döndügü yataktir

BIYELLER: Piston ile krank mili biyel muylularini birlestiren parçalardir

BOGAZLI KARTEL: Yanlardan üst kartele, önden ve arkadan kavis biçiminde, ön ve arka ana yatak kepine oturan kartellere bogazli kartel denir

BOXER MOTOR: Silindirlerin ayni, genellikle tam yatay, düzlemde (180 derece) karsilikli olarak çalistigi, otomobile ekstra denge saglayan motor

BUHAR TAMPONU: Karbüratöre dogru olan benzin akisinin, yakit sistemindeki benzinin buharlasmasi nedeniyle gecikmesi veya durmasidir

BUJI: Iki elektrod ve porselenden olusan parça Silindir içindeki sikismis hava-yakit karisimi, bujinin elektrotlari arasinda olusan yüksek voltajla ateslenir

BUJI ARIZALARI: Buji arizalari genellikle motora göre uygun sicaklikta buji kullanmamaktan, bujinin yanlis yerlestirilmesinden veya motordaki atesleme sistemi ya da yakit sistemi arizasindan meydana gelir Genellikle görülen buji arizalari, üst porselenin çatlamis veya kirilmis olmasi ve burun porseleninin çatlak veya kirik olmasidir

BUJI SICAKLIGI: Silindir içine emilen benzin-hava karisiminin yanma zamaninda meydana getirdigi isi enerjisi yaklasik olarak 2000 - 2500 derece arasindadir

BUJI TIRNAK ARALIGI: Bataryali atesleme sisteminde buji tirnak araligi genellikle 0,6 - 0,8 mm arasindadir

BURÇ: Yatak görevi gören silindir bir parçadir

BURÇ AÇICI ZIMBA: Burçlari bulunduklari yerde sikistirmak için kullanilan alettir

CCCCC

CABRIOLET (Cabrio): Normal dört kisilik binek otomobillerin üstü tümüyle açilabilen karoser tipi

CBC (Cornering Brake Control): Arka akstaki frenlerin optimal kullanimini saglayan yardimci fren sistemi Fren sisteminin içinde hidroligin en dogru sekilde dagilimini saglar

CD: Hava direnci katsayisi Bir otomobilin ne kadar hava direnciyle karsilasacagini gösterir Hava sürtünmesi azaldikça otomobilin yakit tüketimi de azalir Otomobil firmalari bu katsayiyi azaltmak için yeni tasarimlar gelistiriyor

CDI (Common-rail Direkt Injection): Bosch tarafindan gelistirilen dizel yakitin yaklasik 1350 bar basinç ile yanma odasina püskürtülmesini saglayan sistem Mercedes´in kullandigi bu sistem diger markalar tarafindan TDI (Audi, VW, Seat, Skoda), JTD (Fiat), veya DTI (Opel) olarak adlandirilir

COMAND: Yeni nesil otomobillerde navigasyon sistemi, telefon, saat, TV alicisi, radyo, kaset ve CD çalardan olusan müzik sisteminin hepsine kumanda eden sistem

COMBI: Insan tasimaciliginda kullanilan ticari araçlara verilen ad

COMMON RAIL: Dizel motorlarda daha yüksek basinç saglayan ve performans/ekonomi oranini ideale yaklastiran enjeksiyon sistemi

Common-rail sisteminde "kütük" adi altindaki bir dagiticidan silindirlere yakit gönderiliyor Common-rail sisteminde her enjektörden silindirin o anlik ihtiyaci kadar motorin geçiyor Böylece yakit tüketimi azaliyor ve performans artiyor

COMPACT: Orta sinif otomobillerin karoser biçimi için kullanilir

CONTA: Motorda, birlestirilen parçalarin arasina sizdirmazlik saglamasi için konulan, çesitli malzemelerden yapilan plakalar

CONTA YAPISTIRICISI: Contalara sürülen yapistirici bir maddedir

COUPE: Yaninda tek kapisi olan otomobil tipi

CRUISE CONTROL (Otomatik hiz kontrol): Sürücünün ayagini gazdan çekmesine olanak taniyarak, otomobili belli bir hizda tutabilen bir sistemdir Bu sistemde, araç ayarlanmak istenilen hiza ulastiginda ilgili sistem ile ilgili bir dügmeye basilir ve ayak gaz pedalindan çekilir Sistem devreden çikarilmak istendiginde tekrar gaza basmak ya da ilgili dügmeye tekrar basmak yeterlidir

CVT (Continuosly Varible Transmission): Sürekli degisken sanziman olarak adlandirilan bu sistemde disli çemberleri birbirlerine bir çelik bantla bagli bulunur Böylece kademesiz bir vites kontrolü saglanir

CVT: Elektronik olarak degisken supap zamanlamasi ile çalisan motor

ÇÇÇÇÇÇ

ÇAMUR PERDELERI (TOZLUKLAR): Oynak parçalara toz ve pislik girmesini önleyen, kauçuktan yapilmis koruyucular

ÇAMURLU TORTU: Karterin içinde zamanla biriken toz, pislik, yag ve su karisimi olan oldukça yapiskan bir tortudur

ÇAN AGZI: Asinmis olan silindirik bir parçanin daha fazla asinmis olan tarafidir

ÇAP KUMPASI: Mil çapini, delik iç çaplarini ve parça kalinliklarini ölçebilen bir ölçü aletidir

ÇAPAK: Madeni bir yüzeyden kesici aletle kesilen küçük metal zerreciklerdir

ÇAPRAZ KUSAKLI LASTIK: Katlardaki iplikler diyagonal olarak yerlestirilmis lastik

ÇAPRAZ TIP KARDAN MAFSALI: Bu mafsallar esas olarak birbirleri ile 90 derecelik açi yapacak sekilde bir istavrozla tutturulmus olan ve ana safta bitisik olan iki kelepçeden meydana gelmistir Çapraz tip mafsalin yaglama islemi mafsalin yapimina baglidir

ÇARPMALI YAGLAMA SISTEMI: Çarpmali yaglama sistemi, yag pompasinin karterdeki motor yagini yag çanagina basarak, çanagi daima dolu bulundurmasi seklinde çalisir

ÇEKIS MILI: Gücü dogrudan tekerleklere aktarir

ÇEKTIRME: Bir paçanin digerinden hasar yapmadan çikarilmasinda kullanilan bir tamir takimidir

ÇEVRIM: Bir motorda is elde etmek için tekrarlanmadan meydana gelen olaylarin toplamina bir çevrim denir Dört zamanli motorlarda bir çevrimin tamamlanabilmesi için pistonun dört hareketine (krank milinin iki tam devir yapmasina) gerek vardir Dört zamanli motorlarda bir çevrim, Krank milinin 720 derecelik dönüsü ile tamamlanir

ÇIKIS MILI: Gücü tekerleklere aktarir En büyük viteste giris miliyle çikis mili ayni hizda döner, böylece otomobil hizli gider

ÇIVILI LASTIK: Karli ve buzlu yolda kullanim içindir Ayrica yaris otomobillerinde kullanilir

ÇIZILMIS YÜZEY: Çizilmis ya da kanal açilmis yüzey Silindir yüzeylerinin pistonla beraber asagi yukari hareket eden atiklarla veya zimpara taneleri yardimiyla çizilmesi gibi

ÇOK AMAÇLI GRESLER: Lityum sabunlu greslerdir Orta kivamda, suya dayanikli oldugundan aracin her yerinde kullanilabilir özellige sahiptir

ÇOK LEVHALI KAVRAMA: Bir tür debriyaj kavrama seklidir Bu tür debriyajda, degisik isleten ve isleyen diskler kullanilmaktadir Önemli olan her isleten diskin uygun yük miktarini isleyen disklere aktarmasi ve bütün isleyen disklerin dönüslerine aksettirilmesidir Bu tür debriyaj, binek otomobilleri mekanik vites mekanizmalarinda görülmemekle beraber otomatik vites mekanizmalarinda ana unsuru olustururlar

DDDDD

DBC (Dynamische Bremsen Control): BAS´in (Brake Assist System) -yani panik frenlemede fren hidroligi içindeki basinci arttiran ve her tekerde esit fren gücünün olusmasini saglayan sistemin- BMW´de kullanilan versiyonu

DEBRIYAJ: Pedalla harekete geçirilen ve motorla vites kutusunun baglantisini keserek vites degistirilmesini saglayan sistem

DEGISKEN SUPAP ZAMANLAMASI: Degisken supap zamanlamasi, motor isletim sisteminin hangi devire göre hangi supap zamanlamasinin kullanilacagini belirlenmesi ve her devirde en verimli çalismayi saglamasidir Böylece motor düsük devirlerde az yakit tüketirken yüksek devirlerde de iyi bir performans sunuyor

DESELERASYON: Araçlarin duruncaya kadar yavaslamasi

DETERJAN KATIKLAR: Bu katiklar yagin yikayici ve temizleyici özelligini saglar Motor içindeki pislikler genellikle yakit ve yaglarin biraktiklari kül, karbon, kurum ve is gibi kalintilari içerir Deterjan katiklari gerek sogukta, gerek sicakta bu kurumlarin ve birikintilerin olusumuna engel olarak motoru temiz tutar

DETONASYON: Karisimin buji tarafindan ateslenmesinden sonra yanmanin düzensiz olarak gerçeklesmesine detenasyon denir Karisimin ani yanmasi sonucu yükselen basincin olusturdugu vuruntu çok siddetli olursa, motor parçalari yipranir

DEVIR GÖSTERGESI: Sürücüye motorun krank milinin dakikada kaç devir yaptigini bildirir

DIN (Deutsches Institut für Normung): Tüm ölçümlerde kullanilan Alman endüstri normu, 1 DIN= 112 SAE

DISTAN YANMALI MOTORLAR: Distan yanmali motorlar otomobillerde kullanilmayan bir motor çesidi olup, yakitin disarida bir yerde yakilmasi ile üretilen isi enerjisini mekanik enerjiye dönüstüren makinalardir

DIFERANSIYEL: Otomobil viraj alirken iç ve dis tekerleklerin farkli hizlarda dönmesini saglayan disli çark sistemi

DIFERANSIYEL DISLISI: Tekerleklerin degisik hizlarda dönüsünü saglayan diferansiyel kutusundaki disli düzenegi

DINAMO: Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek bataryayi sarj eden elektrik sisteminin bir parçasi

DINAMOMETRE: Motorun çikis gücünü ölçen cihaz

DINGIL: Tekerleklerin üzerinde döndügü çubuk

DINGIL UZAKLIGI: Direksiyonun düz tutuldugu durumda, ön ve arka aks arasindaki uzaklik

DIOD: Transistörlü atesleme sisteminde kullanilan parçalardir Diodlar, bir voltaj rölesi gibi görev yaparak, transistörü asiri voltajin etkisinden korur

DIREKSIYON: Bir araci istenilen tarafa yöneltmek için ön tekerleklerin saga veya sola istikametlerini degistiren mekanizmaya direksiyon sistemi denir

DIREKSIYON DISLILERI: Direksiyon dislileri, direksiyon simidinin dönme hareketini dogrusal harekete çevirerek aracin ön tekerleklerine ileten, direksiyon milinin ucuna yerlestirilmis olan dislilerdir

DIREKSIYON SIMIDI: Araci istenilen yöne çevirmeye yarayan, direksiyon milinin ucunda bulunan yuvarlak bir parçadir Güvenli bir sürüs için direksiyonu iki elle ve saat 9:15 pozisyonunda tutunuz

DISKLI FREN: Bisiklet frenine benzer Frene basilinca pistonun hareketiyle bataryalar tekerlege bagli diske sürtünür ve tekerlek yavaslar

DISPERSAN KATIKLAR: Bu katiklar, deterjan sayesinde motorun içinden çözülen pisliklerin etrafini sararak atesleme odasina, supap odalarina, yag kanallarina, filtre elemanlarina ve motor çeperine yapismasini önler Çok küçük parçalar halindeki pisligin yag bünyesinde askida kalmasi özelligi dispersan katigi sayesinde saglanir

DISTRIBÜTÖR: Bujilerin dogru zamanda ateslemelerini saglamak için onlara elektrik dagitimi yapan sistem

DISTRIBÜTÖR KAPAGI: Genellikle bakalitten imal edilen bir kapaktir Kapak içinde, atesleme bobininden gelen yüksek voltajin bujilere iletilebilmesi için motor silindir sayisi kadar esit aralikli madeni uçlar bulunmaktadir

DISTRIBÜTÖR TABLASI: Platin takimi ve konatörü üzerinde tasir Mekanik avansli distribütörde sabit olarak gövdeye baglanmistir

DISTRONIC: Radar destekli bilgisayarli cruise control sistemi Önde yaklasilan aracin hizinin kendi hizindan az oldugunu belli bir mesafede algilayan sistem, motoru sikistirarak veya fren yaparak otomobili yavaslatiyor Önü bosalinca da otomobili programli hizina tekrar çikariyor

DISLI ÇARKLAR (DISLI): Disleri olan ve birbirini harekete geçiren, yuvarlak makine parçalari

DISLI ORANI: Birbirlerinin dönmesini saglayan iki di? slinin veya milin dönme oranlaridir

DISLI YAGLARI: Hassas olarak islenmis disli yüzeylerinde kullanilan yaglardir Bu tür dis yüzeylerinde korozyona ve yagin kalinlasmasina neden olacak maddelerin meydana gelmemesi için disli yaglarinin kimyasal stabiliteye sahip olmalari gerekmektedir

DIYAGRAM VERIMI: Endikatör diyagramindan ölçülen isin, teorik çevrim diyagramindan ölçülen is oranina diyagram verimi denir

DIZEL ÇEVRIMI: Dizel motorlarda motorin, silindire emilerek sikistirilmasinin ardindan püskürtülür ve daha sonra sikistirilan havanin sicakligi ile tutusur Dizel motorlarda bu sekilde gerçeklesen çalisma düzenine dizel çevrimi denir

DIZEL MOTORU: Dizel motoru, dizel çevrimine göre çalisan bir motordur

DOHC (Double Over Head Camshaft): Her silindir sirasinin üstünde bulunan çift eksantrik mili

DONMA NOKTASI (YAKIT): Yakitin katilastigi veya dondugu isi derecesine donma noktasi denir Bu ise yakitin soguk havada kullanilabilme oranini gösterir Özellikle motorin soguk havalarda kristalleserek donabilir

DÖNER PISTONLU MOTOR (ROTARY-WANKEL MOTOR): 1954 senesinde Felix Wankel tarafindan gelistirilmis bir motor türüdür Bu motorda silindir geometrik elips biçimi seklindedir Bu motorun çalisma prensibi kisaca, yakit odasina sahip blok içinde üçgen seklinde bir döner pistonun dönerek, silindir içinde degisik yakit hacimleri ve sikistirma oranlari meydana getirmesidir

DÖNÜS DAIRESI ÇAPI: Aracin dönebilecegi en küçük dairenin dis çapidir Küçük otomobiller için bu çap daha küçük olur

DÖRTLÜ KARBÜRATÖR: Dört bogazli karbüratöre dörtlü karbüratör denir

DÖRT ZAMANLI MOTORLAR: Dört zamanli Otto motoru prensiplerine göre gelistirilmis olan dört zamanli çalisma sistemi olan motorlardir Bu dört çalisma zamani emme, sikistirma, is (güç, yanma, genisleme) ve egzoz olarak siralanir

DÜZ SILINDIR KAPAKLI MOTOR: L tipindeki motor, düz silindir kapakli motordur

DRIVE-BY-WIRE: Otomobildeki direksiyon simidi ile fren ve gaz pedallari hareketlerini bilgisayar kontrollü elektronik sistem üzerinden inanilmaz bir hizda mekanige ve hidrolige aktaran sistem

DSC (Dynamic Stability Control): ESP ile ayni prensipte, dört tekerlegin yola en güvenli sekilde basmasini saglayan sistem Elektronik stabilite sistemi agirlikli olarak BMW´de kullanilir

DSP (Dynamic Shift Program): Sanziman ayarlarini sürücünün kullanim tarzina göre degistiren gelismis otomatik sanziman

EEEEE

EAS (Elektronik Active Steering): Ön tekerleklerin ani direksiyon hareketleri sebebiyle yol tutusu bozmasini engellemeye çalisan aktif direksiyon sistemi

EBD (Electronic Brake Distributor): Fren gücünün dört tekerlekte esit olmasini saglayan hidrolik dagilim destek sistemi

EBV: Fren hidroliginin basincini ve dagilimini kontrol eden supap sistemi

ECE (Economic Commission for Europe): Avrupa Birligi ülkelerinde kullanilan yeni norm

ECOTEC: GM´in gelistirdigi çevreci ve ekonomik özelliklerde teknoloji saglayan motor

EDLS: Özellikle arkadan itisli otomobillerde, tekerleklerin esit güçte dönmesini saglayan elektro-mekanik diferansiyel kilit sistemi

EGZOZ GAZI DEVIRDAIMI SISTEMI (EGR): Dizel araçlarda bulunan ve egzoz gazindaki is parçaciklarini yakalamak için ek bir sistemdir

EGZOZ BORUSU: Motordan çikan yanmis gazlari disari atar

EGZOZ MANIFOLDU: Motor silindirlerinde yanmis olan gazlarin disariya atilmasini saglayan, bir seri borudan yapilmis motor parçasi

EGZOZ PATLAMASI: Sistemdeki bir kaçak, ateslemenin rötarda olmasi ya da düsük oktanli yakit nedeniyle egzozdan gazlarin patlayarak çikmasi

EGZOZ SUBABI: Egzoz zamaninda açilarak yanmis egzoz gazlarinin silindirden disari atilmasini saglayan supap

EGZOZ ZAMANI: Egzoz supabinin pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya dogru yaptigi strok sirasinda açilarak, yanmis gazlarin silindirlerden disariya atilmasidir

EGRILIK AÇISI: Oto tekerleginin yerden yükselis açisi

EKSENEL GEZINTI: Bir milin iki ucuna dogru yapmis oldugu harekete eksenel gezinti denir

ELASTISITE: Araçlarin ara hizlanmasi, performanslarindaki esneklik

ELCODE: Otomobile binerken veya indikten sonra, çok degisken formüllerle uzaktan kumanda sifresi (data-check) yaratan "kontak anahtari", ayni zamanda motoru da "kilitleyebiliyor"

ELEKTRIK SISTEMI: Otomobillerin elektrik sistemlerinde atesleme bobini, distribütör, regülatör, batarya, sarj dinamosu, mars motoru ve kablolar yer alir

ELEKTRIKLI YAKIT POMPASI: Kamyon, otobüs gibi genellikle agir hizmet tipi araçlarda bulunan elektrikli yakit pompasi, aracin bataryasindan veya sarj dinamosundan aldigi akimla çalisarak, yakit deposundan karbüratöre yakit aktarir

ELEKTROLIT: Bataryadaki asit ve saf su karisimi

ELEKTRONIK ATESLEME SISTEMI: Bataryali atesleme sistemi parçalarina ek olarak, distribütörde manyetik ünite ve kontrol ünitesi ile donatilmis sistemdir Elektronik atesleme sistemi, manyetik alandaki degismelerin meydana getirdigi elektrik akimi prensibine dayanir Bu sistemde birbirine temas eden hiçbir parça yoktur Klasik atesleme sisteminde görülen platin ve meksefe, atesleme sisteminde yer almaz Bu sistemde motor atesleme zamani fabrikada ayarlanir ve bu ayar hiçbir sekilde aracin yaptigi kilometre arttikça degismez, sabit kalir

ELEKTRONIK YAKIT ENJEKTÖRÜ: Emme borularina, motorun devrine, isisina ve gaz verme durumlarina göre yakit iletimini kontrol eden aygit

ELEKTROT ARALIGI KARBON ILE KISA DEVRE: Atesleme odasinda meydana gelen karbon depozitlerinin, buji elektrotlari arasinda kisa devre meydana getirmesidir

ELEKTROT GÖBEGINDE KISA DEVRE: Atesleme odasinda meydana gelen depozitlerin, porselen göbek ile bujinin madeni kismi arasinda kisa devreye neden olmasidir

EL FRENI: El ile çalistirilan, otomobil park edildiginde hareket etmesini önleyen, genellikle arka frenlere bagli fren sistemi

EMME MANIFOLDU: Karbüratörden motorun silindirlerine yakit-hava karisiminin akisini saglayan, bir seri borudan yapilmis motor parçasi

EMME MANIFOLDU AYARI: Emme manifoldunun iyi bir performans gösterebilmesi için gerekli olan ayardir Emme manifoldu belli bir hacim ve uzunlukta yapilmalidir

EMME STROKU: Emme zamaninda, üst ölü noktadan alt ölü noktaya dogru olan piston stroku sirasinda silindire hava-yakit karisiminin girmesidir

EMME SUBABI: Emme zamaninda açilarak silindirlere hava-yakit karisiminin girmesini saglayan supap

EMME ZAMANI: Pistonun üst ölü noktaya yaklasmasiyla birlikte emme supabinin açilmasina, emme zamani denir

EMNIYET KEMERI: Araçlarda sürüs aninda sürücü ve yolcularin güvenliklerini saglamaya yönelik bir sistemdir Emniyet kemerinin görevini en iyi sekilde yapabilmesi için, alt bölümünün iki tarafta legen kemiginin üzerinden ve üstte de omuzun üzerinden geçmelidir

EMNIYET KEMERI ÇESITLERI: Aktif gergili emniyet kemeri sistemlerinde Emniyet kemerindeki boslugu almak için (özellikle kisin kalin giysiler giyildiginde) bir algilayiciya bagli bir gergi sistemi, devreye girerek yolcu emniyet kemeri üzerine yüklenmeden önce kemeri gerer Böylece yolcunun hareketi en aza indirgenir Iki tip gergi sistemi vardir; yayli ve ateslemeli Yayli tip; algilayicidan gelen uyari sonucunda bir yay tetiklenir ve emniyet kemeri gerilir Ikinci tipte ise hava yastiginda oldugu gibi bir atesleme mekanizmasi kullanilir Darbe uyarisi geldiginde bir gaz ateslenerek emniyet kemeri gerilir Bu sisteme "piroteknik" de deniliyor

EMNIYET KEMERI YÜKSEKLIK AYARI: Emniyet kemerinin farkli boylardaki insanlara göre ayarlanabilmesini saglar

ENDÜKSIYON BOBINI: Endüksiyon bobini, 6-12 voltluk batarya voltajini bujide tirnak araligini atlayacak kadar yüksek voltaja çikaran oto transformatörüdür

EPS (Elektro Power Steering): Hidrolik destekli ve hiza duyarli elektrik motorlu direksiyon sistemi

ERKEN ATESLEME: Yanma odasina sikistirilmis olan karsimin buji kivilcimi ile yakilmadan, kendi kendine yanmaya baslamasina erken atesleme denir Erken ateslemenin baslica nedeni, yanma odalarinda fazla karbon birikintilerinin olusmus olmasidir

ESP (Electronic Stability Program): Otomobilin savrulma ihtimaline karsi dört tekerlegin dönüsünü sürekli kontrol eden sensörler ile gerektiginde tek bir tekerlege bile fren yaptiran ve amortisörlerin hareketini de kontrol eden sistem

EZILEBILIR BÖLÜM: Aracin kaza aninda ezilebilecek bölümlerine verilen ad Bu bölümler kaza aninda açiga çikan enerjinin büyük bölümünü yutar, kalan enerjiyi ise otomobilin gövdesinde yolculara zarar vermeyecek biçimde yönlendirir

ETC: Elektronik çekis kontrol ve düzeltme sistemi

FFFFF

FAKIR KARISIM: Motorlarin çesitli yük ve hizlarindaki yakit-hava karisiminin fakir karisim halinde bulunmasidir Fakir karisim, benzinin birim agirliginin havaya nazaran daha az oranlarda olmasi ve yanma islemi için gerekli oranda oksijen ile birlesememesidir

FILTRE: Hava filtresi, motora giren havayi süzerek toz ve pisliklerden arindirir Yag filtresi genellikle motor karterinin altinda olan ve motor yagini süzerek toz, pislik ve artiklarin yaglama sistemine karismasini önleyici bir filtredir

FILTRE YAG DOLASIM SISTEMLERI: Basinç ayar supabi ile düzenlenen yag dolasim sistemleri, kisa devreli sistem ve tam akisli sistem olarak ikiye ayrilir

FOSIL YAKITLAR: Milyonlarca yil önce ölen hayvan ve bitkilerin çürümesiyle olusan kömür, petrol gibi yakitlara genel olarak verilen ad

FPS: Birçok otomobilde sadece küçük bir yangin tüpü seklinde, yaris otomobillerinde ise çesitli noktalara çelik borular içinden söndürücü gaz püskürten yangin önleme sistemi

FREN: Hareketli aracin hizini azaltan veya tamamen durduran düzenek

FREN AYARI: Periyodik olarak fren balatalarina ve genel fren sistemine yapilan ayarlardir

FREN BALATALARI: Fren pedalina basildigi anda fren kampanasina sürterek yavaslama ve durma etkisi yaratan parçalardir Fren balatalari yarim daire seklinde kavis verilmis metal parçalaridir

FREN BOSALMASI: Balatalarin asiri isinmasindan dolayi frenlerin tutmamasi

FREN DISKI: Hidrolik fren sistemlerinde tekerlerdeki fren tablasina takilir Merkez pompasindan gelen hidrolik basinç, fren diskindeki pistonlari etkileyerek fren pabuçlarini açar ve frenleme için kampana iç yüzeyine temas ettirir

FREN KAMPANASI: Araç tekerlerine takilan madeni parça Dönen tekerleri frenlemek için fren pabuçlari kampana iç yüzeylerine etki yaparak kampanalari yavaslatir veya durdurur

FREN PABUÇLARI (BALATA): Yarim daire seklinde kavis verilmis metal bir parça Üzerine isiya karsi oldukça dayanikli olan balata perçinlenmistir Frene basildigi zaman bu balata kampanaya sürterek frenleme etkisi gösterir

FSI: Dogrudan enjeksiyon gerçeklestiren, fakat yüksek oktanli benzinlerle çalisan motor (WV Grubu´nda sikça kullanilmaktadir)

F TIPI MOTOR: Bazi supaplari silindir kapaginda, bazilari silindir blogunda bulunan bir tip motor

GGGGGG

GAZ BASINÇLI ISI GÖSTERGELERI: Gaz basinçli isi göstergesi bir isi tüpü, gösterge kadrani ve bunlari birbirine baglayan ince borulardan olusur

GAZ KELEBEGI: Karbüratör karisim bogazinin alt kisminda bulunan yuvarlak bir disk Ekseni etrafinda dönerek silindirlere giden karisim miktarini arttirir veya azaltir

GAZ PEDALI: Motorun ve dolayisiyla otomobilin hizini denetleyen pedal

GAZ TÜRBÜNÜ: Bir tür içten yanmali motor Yanma sonucu meydana gelen basinç, türbün kanatlarina etki ederek türbün milini döndürür

GDI (Gasoline Direkt Injektion): Mitsubishi Motors tarafindan gelistirilen sistem direkt olarak benzini yanma odasina püskürtür Bu sistem düsük yakit tüketimi ve yüksek performans saglar

GEÇ ENJEKSIYON: Egzozdan kara duman çikmasina neden olan, yakitin geç gelmesi durumudur Üst ölü noktanin 12 derece sonrasinda gerçeklesen enjeksiyon, geç enjeksiyon olarak kabul edilir

GENLESME TAPASI: Genlestikten sonra istenilen ölçüde yerine oturan bir tapadir

GERI TEPME: Karisimin erken tutusmasi durumunda yanmanin karbüratörden geri çikmasina, geri tepme denir

GERI VITES DISLISI: Geri viteste giris mili ile çikis milinin arasina geri vites dislisi olarak adlandirilan ek bir disli çark girer Çikis mili ve tekerlekler ters yöne döner

GERILIM REGÜLATÖRÜ: Alternatör ile elde edilen dogru akimin ayarlanmasi isleminde kullanilan bir parçadir

GRES YAGI: Akiskan bir yag ile kalinlastirici bir maddenin, kati ile yari akiskan arasinda yapi degisikligi gösterdigi bir yagdir Gres yaglarinda akiskan kisim genellikle petrol esasli mineral bir yag veya sentetik bir akiskan olup, kalinlastirici kisim ise metalik bir sabundur

GRIP: Yol tutus Kaymama

GRUP DISLISI: Vites kutusu içinde bütün vites dislilerinin baglantili oldugu disli grubu

GÜÇ: Yapilan isin birim zamana olan oranina denir

GÜÇ STROKU: Güç strokunda hava-yakit karisimi yanarak pistonu asagiya dogru iter ve motor güç üretir

HHHHH

HACIMSEL (VOLÜMETRIK) VERIM: Emme zamaninda silindirlere normal sicaklik ve normal basinç altinda girmis olan karisim hacminin, silindire olan oranina hacimsel verim denir Bu verimin artmasi, motor gücünün artmasini saglar

HAREKET NAKIL SISTEMI: Hareket nakil sistemi saft, kardan mafsali ve kayici mafsal gibi parçalardan olusur Bu sistemler, motor gücünün sanzimandan (vites kutusu) diferansiyele nakledilmesinde kullanilir

HAVA BASINCI: Havanin bir cisim üzerine uyguladigi kuvvet Basinç havanin küçük bir hacme sikistirilmasiyla artar

HAVA BOGAZI: Karbüratörde motora giren havanin geçtigi boru seklindeki kisim

HAVA FILTRESI: Motora giren havayi süzmek için karbüratör hava bogazinin baslangicina takilan bir çesit süzgeç

HAVA SOGUTMALI MOTOR: Silindirlerin ve silindir kapaginin hava ile sogutuldugu motor tipi Silindirlerin ve silindir kapaginin disina, daha iyi sogutma saglamak için ince hava kanatçiklari yapilmistir

HAVALI SÜSPANSIYON: Range Rover´in süspansiyonunda güçlü amortisörler ve yalpa çubuklari vardir Ancak yaylar yerine basinçli havayla dolu pnömatik silindirler kullanilir Bu silindirler bozuk yollarin neden oldugu titresimlerin çogunu yutar

HAVASINI ALMA: Kapali bir hidrolik ya da sogutma sistemindeki havanin çikartilmasi islemi

HB (HatchBack): Bagaj çikintisi olmayan arkasi yere dik inen 3 veya 5 kapili otomobil

HDI: Çok yüksek basinçla enjeksiyon gerçeklestiren dizel motor teknolojisi (Peugeot ve Citroen marka dizel otomobillerde kullanilan kisaltmadir)

HEAD-UP-DISPLAY: Gösterge tablosundaki hiz ve devir datasini ön cama rakamlar ile yansitma sistemi

HELEZON YAY: Çelik telden yapilmis olan, yaylanabilen bir yaydir

HESSELMAN MOTORU: Dizel esasina göre çalisir Fakat sikistirma orani düsüktür Atesleme, benzin motorlarinda oldugu gibidir

HIBRID MOTOR: Iki farkli enerji sisteminin birbirini destekledigi, genellikle yakit ile çalisanin asil çekisteki elektrikli motorun bataryalarini sarj ettigi çift motor sistemi

HIDROLIK: Güç aktariminda sivi kullanan sistemlere verilen genel ad Otomobillerin fren sistemlerinde kullanilir Ilk hidrolik sistemlerde su kullaniliyordu Bugün ise su kadar çabuk donmayan sivilar ve yag kullanilmaktadir

HIDROLIK BASINÇ: Fren balatalarini çalistirmak için tekerlek silindirleri içinde olusan basinca, hidrolik basinç denir

HIDROLIK FREN: Fren pedalina basildigi zaman, fren pabuçlarinin hidrolik basinçla fren kampanasina sürtmesini saglar

HIDROLIK SUPAP ITICISI: Supap boslugunu sifira indirerek supap sesini azaltan, yag basinciyla çalisan bir supap iticisi

IIIIII

ISI GÖSTERGELERI: Otomobillerde bulunan isi göstergeleri, gaz basinçli ve elektrikli isi göstergeleri olmak üzere ikiye ayrilir Isi göstergeleri, motor ve radyatör içindeki sicaklik derecelerini veren göstergelerdir

ISI KONTROL SUPABI: Isi kontrol supabi, motor soguk iken açilarak sicak egzoz gazlarini emme manifoldu etrafindaki isitma odasina gönderir Bu supaplar, emme manifoldlarinda bulunur

ISI TRANSFERI: Içten yanmali motorlarda meydana gelen isinin motor parçalari üzerinde toplanmasidir Bu istenmeyen isinin bir kismi, su kanallarinda bulunan su tarafindan havaya iletilir

IÇTEN YANMALI MOTOR: Distan yanmali motorlarin aksine, yakiti dogrudan dogruya silindirler içinde yakan ve üretilen isi enerjisini piston biyel mekanizmasi ile krank miline ileten motorlara, içten yanmali motorlar denir Içten yanmali motorlar yakit cinsine göre dört çesittir Bunlar ise benzin, dizel, gaz-türbin ve LPG gaz motorlaridir

İÇTEN KISA DEVRE: Termostatin kapali oldugu zamanlarda, suyun silindir kapagi ve silindir blogu arasinda dolasimini saglayan bir sistemdir

İKI DEVRELI FREN: Iki devreli fren sisteminde ön ve arka tekerlekler birbirinden ayri iki fren devresine baglidir Bu sistemde fren merkez silindiri tek olmasina ragmen, içinde ön ve arka tekerleklere etki eden iki ayri fren silindiri vardir Frene basildiginda merkez fren silindir pistonu tek hareket yapmasina ragmen, ön ve arka tekerleklere birbirinden ayri iki piston ile etki eder Ön ya da arka tekerleklerden birinin devresinde ariza olmasi durumunda, saglam fren devresi aracin frenlemesini saglar Bu sistem tek devreli fren sistemine göre daha güvenlidir

İKI SILINDIRLI MOTORLAR: Silindirleri karsilikli yatay bir düzlem üzerinde bulunan motorlardir Bu motorlar otomobillerde çok az kullanilir

İKI ZAMANLI ÇEVRIM: Isin, iki piston strokunda meydana geldigi motor çevrimidir

İKI ZAMANLI MOTORLAR: Bu motorlara ayni zamanda karterden doldurmali motorlar denir Iki zamanli motorlarda esas olan iki zaman, sikistirma ve is zamanidir Bu sistemde piston her üst ölü noktaya çikisinda sikistirma, her alt ölü noktaya dogru hareketinde ise is (genisleme) yapar

İMMOBILISER: Hirsizliga karsi motorun elektronik isletim sistemini kilitleyerek aracin çalismasini engelleyen bir sifreli koruma sistemi

İNTEGRAL (MONOKOK) GÖVDE: Otomobilin ana parçalarini bir arada tutmaya yarayan çerçeveye sasi denir Modern otomobillerde genellikle sasi araç gövdesiyle birliktedir Buna integral ya da monokok gövde denir

?NTERCOOLER: Turbonun kullanildigi motorlarda, emme manifolduna pompalanan havanin sicakligi, hem turbonun egzoz sistemi ile iç içe olmasindan hem de basinç uygulanan gazlarin isinmasindan dolayi artar Isinarak yogunlugu azalan ve verimi düsen bu sicak havayi sogutarak motora veren sisteme intercooler adi verilir Intercooler çalisma prensibi aslinda bir çesit radyatördür Aralarindaki fark; radyatörde suyun, intercoolerda ise havanin sogutulmasidir

İRTIFA ETKISI: Irtifa, deniz seviyesinden daha yukari yüksekliklerde suyun kaynama noktasinin degismesidir Bulunulan yükseklige göre radyatör suyunun kaynama sicakliginin degismesine, irtifa etkisi denir

İSTIKAMET ÇUBUGU: Istikamet çubuklari tekerlek sarsintilarinin direksiyon kutusuna intikalini önleyen araçlar olup, boru veya çubuk seklinde yapilmislardir

İS ZAMANI: Motorda yanma sonunda meydana gelen basinç ile pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya dogru itilmesine is zamani denir

İVMELENME: Ivmelenme bir otomobilin hizini ne kadar çabuk artirabildigini gösterir Ivmelenme, duran bir otomobilin saatte 0´dan 100 km hiza kaç saniyede çiktigi ile ölçülür

KKKKK

KAM MILI: Bir disli ya da zincir yardimiyla hareketini krank milinden alan, her silindirin emme ve egzoz supaplarini çalistiran mil

KAPALI TIP HAVALANDIRMA SISTEMI: Genellikle agir hizmet tipi araçlarda kullanilan bir havalandirma sistemidir

KAPI EMNIYET KILIDI: Çarpisma sirasinda kapinin açilmasini önleyen mekanizma

KAPI EMNIYET MANDALI: Kapinin içerden ve disardan açilmasini önleyen tertibat

KAPI IÇI GÜVENLIK ÇUBUKLARI: Yan çarpmalarda yolculari korumak için kapilarin içine yerlestirilen saglam çelik çubuklar

KAPIS POMPASI: Karbüratörde kapis devresinin gaz kelebegine baglanmis parça Gaz kelebegine ani olarak basildigi zaman karisimi zenginlestirir

KARBÜRATÖR: Hava-yakit karisimini motorun ihtiyacina göre muhtelif oranlarda ayarlayan ve yakiti atomize eden bir düzenektir

KARDAN MAFSALLARI: Bu parçalar, sanziman ile diferansiyelin ayni eksende bulunmamasindan dolayi degisik açi altinda devir nakletmekte kullanilirlar

KARDAN MILI: Güç aktarma organlarinda hareketi, vites kutusundan diferansiyele ileten mil

KARE MOTOR: Piston strogu ve silindir çapi esit motor

KAROSER: Sasiye monte edilen, aracin saçtan yapilmis kismi Bu kisimda pencereler, kapilar, koltuklar, yolcu ve motoru koruyan kisimlar bulunur

KARTER: Genellikle çelik saçtan yapilan, motorun alt tarafinda bulunan, krank muhafazasinin altini kapatan ve yaga depoluk eden parça

KATALITIK ÇEVIRICI: Egzozdan çikan zararli gazlari azaltir Örnegin nitrik oksitleri azot ve suya çevirerek zararsiz hale getirir

KATALITIK KONVERTÖR: Motordan çikan zararli maddeleri zararsiz maddelere dönüstürmek için araçlara takilir Seramikten yapilan ve gözenekleri katalitik etki saglayan maddelerle (katalizör) kapli katalitik dönüstürücünün içinden geçen egzoz gazlari reaksiyona girerek zararsiz maddelere dönüsür Dönüstürücüye NOx (Azot Oksit), CO (Karbon monoksit) ve HC (Hidrokarbonlar) olarak giren maddeler reaksiyon sonucunda canlilara zararsiz N2 (Azot), CO2 (Karbon dioksit) ve H2O (su) olarak egzozdan disari verilir Bazen performans artirmak için katalitik dönüstürücünün iptali gündeme gelmektedir Bu islem araca ek güç saglasa da çevreyi kirletmesine neden oldugu için kaçinilmasi gerekir

KATALIZÖR: Kimyasal reaksiyonlari hizlandiran ya da olus biçimlerini degistiren madde Otomobillerin egzoz sistemlerinde kirliligi azaltmak için kullanilir

KATALIZÖR VE KATALIZATÖR ARASINDAKI FARK: Katalizör, katalitik etki saglayan maddeye, katalizatör ise katalitik etki saglayan cihaza verilen addir Katalitik konvertör yerine katalitik dönüstürücü kelimesi kullanildiginda aralarindaki fark daha kolay anlasilir

KATIK: Katiklar genelde benzin ve yag katiklari olarak ikiye ayrilirlar Benzine katilan katiklar, genelde benzinin oktan sayisini yükseltmek ve yakit deposundaki pas, tortu ve korozyonu önlemek amaciyla kullanilir Madeni yaglara katilan katiklar ise, yagin dayaniklilik özelligini ve performansini arttirmaya yöneliktir

KAVRAMA: Krank mili ve güç aktarma organlarini birlestiren ve ayiran düzenek

KAVRAMA MILI: Üzerinde kavrama balatali diskinin geçmesi için açilmis kama oluklari ve uç tarafinda vites kutusu grup dislilerini çeviren bir mil

KITLESEL GÜÇ (GÜÇ AGIRLIGI): Motorun bir beygir gücü basina düsen agirligina, o motorun kitlesel gücü veya güç agirligi denir Motorun ürettigi gücün bir kismi, kendi agirligini tasimak için harcanir

KOKPIT: Otomobillerde sürücünün oturdugu kisma kokpit denir

KOMPRESÖR (TURBO): Turbo sistemlerine bazi üreticiler tarafindan verilen ad Bu sistemde dogrudan krank miline bagli olarak çalisan basinçli hava sistemi sayesinde motorda rölantiden itibaren daha yüksek güç ve tork elde edilir

KOMPRESYON KAÇAGI: Yanma odasinda sikisan hava-yakit karisiminin veya yanmis gazlarin, segmanlarin arasindan kartere sizmasi

KOMPRESYON FRENI: Motorun kompresyon gücünden yararlanilarak yapilan frendir Bu fren çesidi özellikle agir tasitlarda kullanilmaktadir Bu sistemde egzoz manifoldu içinde bulunan bir valf mekanik bir kol araciligi ile kapatilarak, egzoz gazlarinin silindir atesleme odasindan basinçla atmosfere çikmasina engel olunur Silindir içinde kalan bu yanmis gazlar, kompresyon freni yaparak aracin yavaslamasini saglar

KOMPRESYON SEGMANLARI: Pistonun üst tarafinda bulunan segmanlar Silindirdeki kompresyonu tutacak ve kaçaklari önleyecek sekilde yapilmistir

KONTAK ANAHTARI: Kontak anahtari, çevrildigi zaman atesleme ve mars devresine elektrik akimi göndererek aracin çalismasini saglar Ayni sekilde araç çalisir durumda iken kontak anahtari çevrildiginde, atesleme ve mars sistemine giden akim kesilerek, araç durdurulur

KONTROL PANELI: Sürücünün önünde bulunan ve üzerinde otomobille ilgili çesitli bilgiler içeren göstergeler olan panele verilen ad

KONTROL RÖLESI: Alternatör ile elde edilen dogru akimin ayarlanmasi görevini gören regülatörün bir parçasidir

KORUYUCU KILAVUZ: Krank muylusunun çizilmesini önlemek için biyel civatalarina takilan bir parçadir

KÖPÜK FILTRE: Köpük filtre, sünger tipinde delikli köpükten yapilmistir Yagli yapisi sayesinde hava içindeki tozlari tutar

KRANK MILI: Pistonlarin ileri geri hareketini dönme hareketine çeviren mil

KRANK MUHAFAZASI: Üst kartel de denir Krank milinin içinde döndügü motorun alt kismi Üstünde silindir blogunun alt tarafi, altinda kartel bulunur

KURS (PISTON YOLU): Pistonun alt ölü nokta ile üst ölü nokta arasinda aldigi yola denir

KURS HACMI: Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya kadar silindir içinde yaladigi hacme, kurs hacmi denir

KURSUN TETRA-ETIL: Yanmanin verimini arttirmak ve benzinin oktan sayisini yükseltmek için benzine katilan bir maddedir

KURU GÖMLEK: Silindir blogunda bulunan silindirik yuvalarina siki bir sekilde geçirilen, ince çeperli çelik veya dökme demir gömleklerdir

KUTUP BASLARI: Akümülatörün dis tarafinda üzerinde ( + ) ve ( - ) isaretleri bulunan, akümülatörden pozitif ve negatif elektrik akimlarinin verildigi güç noktalaridir

KUSAK: Lastigin degisik katmanlarina kusak ya da kat adi verilir

KÜLBÜTÖR MANIVELASI: Kam hareketinin yönünü degistirerek, supaba ileten maniveladir

KÜLBÜTÖR MILI: Külbütör mili çelik alasimdan yapilmis, içi bosaltilmis ve iki basina özel tapalar takilmis düz bir mildir

KW: Kilowatt, motorun güç degerini elektrik gücü olarak gösterir 1 kW= 134 ECE= 135 PS (DIN)

LLLLL

LAMINE CAM: Ön cam saydam bir plastik tabakasinin iki yüzüne cam kaplanmasiyla yapilmistir Bu tip camlara lamine cam adi verilir Lamine cam bir darbe aldiginda küçük parçalar halinde kirilip dagilmaz

LAYER: Bakir ve çelik gibi metallerden yapilmis, ince madeni levhalardir Yatak keplerinde yatak bosluklarini artirmak için kullanilir

LASTIK: Otomobil lastikleri, otomobilin yol üzerinde gidisini saglayan temel parçalardir

LASTIK YANAGI: Otomobil lastiginin yan yüzüne, lastik yanagi denir

LENZ KANUNU (TRANSFORMATÖR): Siddeti degisen bir manyetik alan içinde hareket ettirilen iletkende elektrik akimi meydana gelir

LIFTBACK: Arkasindaki belli belirsiz bagaj çikintisina dogru egilen arka cama sahip olan ve bagaj kapagi arka cam ile birlikte yukari açilan otomobil tipi

LPG: Sivilastirilmis halde bulunan petrol gazina LPG denir

L TIPI SUPAP MEKANIZMASI: L tipi supap mekanizmasi olan motorlarda supaplar yanma odasi ve silindirlere ters dönmüs sekildedir Bu tip supap mekanizmasi, bütün supaplarin bir tek kam mili ile çalistirilmasini mümkün kilar Supap iticileri, kam milinden aldigi hareketi dogrudan dogruya supap saplarina iletecegi için supaplarin daha sessiz çalismalari saglanir

L TIPI MOTOR: Motor supaplarinin silindir blogunda oldugu bir motor çesididir

MMMMM

MALAFA: Bir eksen üzerinde bulunan parçalari, ayni eksende tutan bir mildir

MANIFOLD: Üzerinde çesitli açikliklar bulunan kapali bir boru ya da kanal sistemi

MANTAR TIPI SUPAP: Mantar tipi supap, otomobil motorlarinda kullanilan mantar seklinde bir supaptir

MAYI KAVRAMA: Mayi debriyaj veya mayi volan olarak da adlandirilabilen mayi kavrama, hidrolikle çalisan bir mekanizmadir ve mekanik debriyajin gördügü görevi görür

MARS MOTORU: Motora ilk hareketi verebilmek için gereken enerjiyi saglayan elektrik motoru

MEKANIK AVANS SISTEMI: Mekanik olarak isleyen avans sistemidir Bu sistemde görev yapan iki agirlik vardir Bu agirliklar, motor dönme hizi çogaldikça santrifüj kuvveti yardimiyla açilirlar

MEKANIK VERIM: Motorda esas güç olan faydali gücün, iç güce oranidir

MERKEZ POMPASI: Hidrolik fren sisteminde fren pedalina basildigi zaman hidrolik basincinin gelistigi hidrolik yagi ile dolu silindir

MEKSEFE: Platinlerin yanmasini önleyen distribütör içindeki bobin

METAL YORULMASI: Bir metalin çatlamasi ya da karincalanmasi durumudur Bu sekildeki bir ariza, birçok kereler tekrarlanan etki sonucunda meydana gelir

MIKROMETRE: Hassas ölçüm yapabilen bir ölçü aletidir Genellikle parçalarin iç ve dis çaplarini ölçme isleminde kullanilir

MINIVAN: Minibüslerin en küçük ve lüks sekli, van tipi iri otomobil

MONOKOK (INTEGRAL) GÖVDE: Otomobilin ana parçalarini bir arada tutmaya yarayan çerçeveye sasi denir Modern otomobillerde genellikle sasi araç gövdesiyle birliktedir Buna monokok ya da integral gövde denir

MOTOR: Aracin hareketi için gerekli gücü saglayan makinadir Hareket için gerekli güç, motorda yakitin yanmasi sonucunda ortaya çikar Motorlar bu sekilde, isi enerjisini mekanik enerjiye çevirirler

MOTOR AYARI: Bir araç üzerindeki motora, belli araliklar dahilinde yaptirilmasi gerekli olan ayarlamalardir

MOTOR ÇESITLERI: Içten yanmali motorlarda sekiz adet motor çesidi vardir Bu motorlar; sira silindir, v-silindir, karsilikli silindir, bas asagi silindir, bas asagi v-silindir, x-silindir, çift v-silindir ve yildiz motor olarak adlandirilmaktadir

MOTOR DURDURULDUTAN SONRA ATESLEME: Kontak anahtarinin kapatilmasindan sonra, motorun çalismaya devam etmesi durumudur Bu sekilde buji ile atesleme olmadigi halde, araç çalismaya devam eder Bunun baslica nedeni ise, yanma odasinda fazla karbon birikintisinin olmasidir Bunun disinda sogutma sisteminin arizali olusu, sicakligin yüksek olmasi, yakit kalitesinin düsük olmasi (oktan sayisinin az olmasi) gibi nedenler, kontak kapatildigi halde motorun çalismaya devam etmesine neden olur

MOTOR YAGI: Motor içine konan, gerek petrol hammaddesinden gerekse de sentetik olarak üretilen yagdir Motorun islev görüp, tam bir performans göstermesi ancak teknik ve rasyonel bir yaglama ile mümkündür

MOTOR YAGININ GÖREVLERI: Motor yaginin baslica görevleri motoru yaglamak, kompresyonu tutmak, motoru sogutmak ve motoru temizlemektir

MOTOR YATAGI: Motor yatagi, dönerek hareket eden motor parçalarini gerekli durumda tutar Motor yatagi ayrica, motorda meydana gelen mekanik kuvvetler oraninda yüzeyine binen yükleri bozulmadan tasir

MOTOR GÜÇLERI: Motorlarda iç güç (indike güç) ve faydali güç olmak üzere iki çesit güç bulunmaktadir

MOTOR IÇ GÜCÜ: Silindirlere girmis olan karisimin yanmasi ile meydana gelen isi enerjisinin mekanik enerjiye dönüsmesi, motorun silindirleri içinde olmaktadir Motorun silindirleri içinden veya piston üzerinden alinan güce iç (indike güç) denir

MOTOR FAYDALI GÜCÜ: Faydali güce ayni zamanda efektif güç ve fren gücü de denir Bu güç, motorun gerçek gücüdür Silindirler içinde elde edilen iç güçten, motorun çalismasi için harcanan gücün çikarilmasindan sonra, motorun volanindan veya kasnagindan ölçülen bir güçtür

MOTOR SUPAPLARI: Motordaki çalisma zamaninin sirasini ve devam süresini ayarlayan parçalardir

MOTOR YAGI SAE SINIFLANDIRMASI: SAE rumuzu "Society of Automotive Engineers", (Otomotiv Mühendisleri Dernegi) kelimelerinin bas harflerinden meydana gelmistir SAE siniflandirmasinda yaglar, kalinliklarina göre en çok yedi sinifta toplanir Bu siniflandirmanin yaglarin kalitesi ile ilgisi yoktur

MOTOR VURUNTUSU: Motorda, ana ve biyel yataklari vuruntusu olmak üzere iki çesit yatak vuruntusu görülür Yatak vuruntusu ana yataklarda, rölanti ve rölantinin üzerindeki devirlerde derinden gelen boguk bir vuruntu seklinde gerçeklesir

MOTORIN: Motorin, dizel motoru yakitidir Ham petrolün birinci kuledeki damitilmasi sirasinda, 200 - 380 derece arasinda kaynama araligindan alinan üçüncü ana ürün, motorindir

MPV (Multi Purpose Vehicle): Ticari kullanima da dönüstürülebilen çok amaçli binek araç Van sinifi araçlarin tümüne MPV denilebilir Micro MPV´den macro MPV´ye kadar bir çok çesidi vardi

NNNNN

NAVIGASYON: Uydulardan gelen konumlandirma sinyallerini, içindeki bölge ve yol haritasi ile birlikte degerlendirerek sürücüye yön bulma konusunda yardim eden sistem

NIGHTVISION: Ön cama yansitilan infrarot kamera görüntüsü ile farlariniz kapaliyken bile karanlikta gidebildiginiz GM´in yeni enfraruj gece görüs sistemi

OOOOO

OHC: Silindir sirasina dik yer alan eksantrik mili

OKTAN: Motor yakitinin vuruntuya dayanma yeteneginin ölçüsü

OTOMATIK VITES (TRANSMISYON): Vites degistirme islemine gerek olmayan otomatik sistemdir Otomatik vitesin sadece ileri, geri, bos ve park gibi seçenekleri vardir Araç hareket ettirilmek istendiginde, sadece sürüs (drive) vitesine almak yeterlidir Bu asamadan sonra otomatik vites, gidilen hiza göre vites degistirme islemlerini otomatik olarak ayarlar P araç park edildiginde tekerlekleri kilitlemek içindir R geri vitestir D normal sürüs vitesidir

OTO TERMIK PISTON: Oto termik piston, motor soguk iken piston vuruntusu olmasini engeller Motor isindigi zaman piston pim yuvasinda bulunan çelik parçalar, pistonun pime dik yönde genlesmesini sinirlandirir Piston bu yönde ancak çeligin genlesme katsayisina uygun biçimde genlesir Bu sekilde motor soguk iken, piston vuruntusu önlenmis olur

OVAL PISTON: Genellikle alüminyum alasimindan yapilan bu pistonlarda piston basi silindirik olup, piston eteginden 0,50 - 0,70 mm küçüktürler Oval pistonlar, motorun rejim sicakliginda yüksek performans saglar

OVAL TASLANMIS PISTON: Isi ile etkilesiminde tam bir dairesel sekil alan, oval bir pistondur

OVERDRIVE (EKONOMI VITESI): Düsük yakit tüketimi saglayan vites Bazi araçlarin besinci vitesi (ya da varsa altinci vitesi) aracin hizini artirmak için degil yakit tüketimini düsürmek için tasarlanmistir Örnegin, 4 viteste 100 km/s hizda giderken araç 4000 d/devirde ise, 5 viteste 3000 devire iner Normal besinci vitesten farki, son hiza dördüncü viteste ulasilmasidir Örnegin, 94 model Sahin´de kullanim kitapçigindaki bilgilere göre 4 viteste son hiz 160 km/s Ama besinci viteste araç ancak 155 km/s son hiza ulasabiliyor Bu besinci vitese "overdrive" denir

PPPPP

PANELVAN: Mal tasimaciliginda kullanilan ticari araçlara verilen ad

PANHARD KOLU: Arka dingilin sagi sola hareket etmesini önler

PASIF GÜVENLIK: Bir kaza gerçeklestigi anda ve sonrasinda, yasam kabini içindeki yolcularin en az yara ve darbe ile kurtulmalarini amaçlayan araç güvenlik sistemlerine verilen ad Sürücü ve yolcularin el ve kafalarini çarpabilecegi bölgelerde yumusak malzeme, aktif kafaliklar, omur koruma sistemi WHIPS, aktif gergili emniyet kemerleri, airbag, sidebag´ler, yan cam hava yastiklari IC, kapi içi çelik barlar, gövdenin darbe emici katlanma bölgeleri

PATINAJ: Tekerlekler yolu iyi tutamadigi zaman, özellikle kaygan ve buzlu yollarda olusan kayma

PATS: Amerikan otomobillerindeki immobilizer içeren alarm sistemi

PDC (Parktronic; Park Distance Control): Otomobilin tampon hizasinda ses dalgalari ile bosluk kontrolü yaparak çalisan park yardim sistemi

PINYON: Çogu otomobilde düz disli - pinyon sistemi kullanilir Direksiyon milinin ucundaki küçük disli çarka pinyon denir Pinyon, ileri geri hareket edebilen düs disliyi hareket ettirir Düz disli tekerlekleri saga, sola çeviren rotlara baglidir

PISTON KOLU YATAGI: Piston kolunun krank miline baglanan ucundaki yatak

PISTON PIMI: Piston ile biyel kolunu birlestirir

PISTON SEGMANI: Piston üstündeki yuvalara oturan ve silindir gömlegi ile piston arasinda geçirmez bir tabaka olusturan bir ucu açik yayli halka

PISTON VURUNTUSU: Silindire göre fazla asinmis pistonun, silindir yuvalarina çarpmasiyla meydana gelen boguk vuruntu

PITMAN KOLU: Sektör disli mili ile tekerleklere hareket ileten yön çubugunu birlestiren koldur Direksiyon hareketini tekerleklere iletirken ileri-geri hareket eder

PLATINLER: Distribütör içinde yer alan, krank milinin dönüsü ile açilip kapanan ve bujilere kivilcim veren atesleme devresini açip kapayan kontak plakalari

PNÖMATIK: Basinçli gazla çalisan sistemlere verilen genel ad Örnegin günümüzde kullanilan lastikler basinçli hava ile dolu olduklarindan pnömatik lastik olarak anilir

PORT: Supaplarda, hava-yakit karisiminin ve yanmis gazlarin geçtigi delik

PREM-AIR: Radyatörden gelen hava içindeki zararli ozon gazlarini filtre eden ve oksijen oranini arttiran sistem

PSM (Porsche Stability Management): Porsche patentindeki bir tür ESP

QQQQQ

QUATTRO: Audi patentli otomobillerdeki elektronik destekli 4 tekerlekten çekisi sistemi

RRRRR

RADYATÖR: Motordaki sicak suyu sogutarak motora geri gönderir

RADYAL LASTIK: Katlarindaki iplikler bir yanaktan digerine janta dik olarak giden lastik

REAL-TIME ÇEKIS SISTEMI: Normalde ön tekerleklerde olan çekis, bir patinaj durumunda çekis gücünü otomatik olarak arka tekerleklere de ileten sistem

REGÜLATÖR: Elektrik sisteminde dinamonun çikis voltajini ve akimini kontrol ederek dis devreyi asiri voltajdan ve dinamoyu asiri akimdan koruyan düzen

ROADSTER: Küçük üstü açik (fakat tente ile kapatilabilir) iki veya 2+2 kisilik otomobil

ROLL-OVER-BAR: Cabrio, Roadster ve Speedster otomobillerde olasi bir "takla" kazasi aninda arka taraftan yükselen koruma barlari

ROLANTI DEVRI: Gaz kelebegi serbest durumda iken motorun yüksüz ve bos viteste çalisma devri

ROT: Direksiyon sisteminde pitman kolunu tekerlere birlestirir

RULMAN: Içinde çelik bilyeler bulunan ve saftin sarsilmadan dönmesini saglayan yuvarlak parça

RÜZGAR TÜNELI: Aerodinamik çalismalarinda yararlanilan bir tünel Bu sayede bilim adamlari degisik hizlardaki havanin otomobilin çevresinde nasil yol aldigini izleyebilir Modern rüzgar tünellerinde degisik hava kosullari da yaratilabilir Örnegin tünele basinçli su verilerek otomobilin saganak yagmurda su alip almadigina bakilir Tüneldeki rüzgarin hizi saatte 150 km´ye çikabilir

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

SSSSS

SAE: Society of Automotive Engineers (Amerikan normu)

SAV (Sports Activity Vehicle): Sportif özellikleri çok öne çikarilmis, iri, arazi tipli binek araç

SDI (Saugdiesel Direct Injection): VW´nin turbo olmayan direkt enjeksiyonlu dizel motorlarinda kullanilan bir sistemin ismi

SEDAN: Dört kapili, bagaj uzantisi çok belirgin, binek otomobil tipi

SEGMAN: Piston üzerindeki yuvalara oturan ve silindir gömlegi ile piston arasinda geçirmez bir tabaka olusturan bir ucu açik yayli halka Iki çesidi vardir Kompresyon segmanlari yanma odasindaki kompresyonun kaçmasini önler, yag segmanlari silindir duvarindaki fazla yagi siyirarak yanma odasina çikip yanmasini önler

SEGMAN AGIZ ARALIGI: Segman silindire takildigi zaman agizlari arasinda kalan kisim

SELESPEED: Manuel sanzimani elektro-hidrolik bir düzen ile yari otomatige çeviren ve direksiyon üstünden kumanda da saglayan sistem

SENKROMEÇ: Vites degistirilmesini kolaylastiran, iki dislinin hareketini ayarlayan vites kutusundaki parça

SERVO: Emme manifoldunun emme gücünden yararlanarak ayak freninin çalismasi sirasinda fren pedalinin gücünü kontrol eden aygit

SETAN SAYISI: Benzinlerdeki oktan sayisinin dizel karsiligi

SIA HACMI: Santimetreküp (cc) olarak belirtilen, yanma odasinin tavanina dogru, pistonun silindir içinde hareket ettigi hacim

SIDEBAG: Yan kapilarin içinden veya koltuk omuzlarindan açilan havayastiklari

SIPS: Yandan gelecek darbelere karsi koruma sistemi (Volvo patentli) Ön koltuklarin altinda enlemesine ve B direklerinde diklemesine bulunan yüksek dayanikligi olan çelik barlar ile yan havayastiklarinin olusturdugu sistem

SIKISTIRMA ORANI: Pistonun silindir içinde en asagidayken üstünde kalan hacmin, en üst konumdayken üstünde kalan hacme orani

SIKISTIRMA ZAMANI: Pistonun silindir içindeki en alt konumundan en üst konumuna ulasincaya kadar geçen zaman Bu sirada supaplar kapali ve hava-yakit karisimi sikismaktadir

SILINDIR: Motorda pistonun içinde asagi yukari hareket ettigi boru seklindeki yapi

SILINDIR BLOGU: Motorun esas gövdesi Içine ve disina diger motor parçalari takilir Motorun silindirleri ve krank muhafazasinin üst kismi burada bulunur

SILINDIR ÇAPI: Bir silindirin standart çapi

SILINDIR HACMI (CC): Silindirin hacmi cc yani, santilitre (santimetreküp) olarak belirtilir Bir motorun silindir hacmi 16 litre denildiginde aslinda bu yuvarlak bir rakamdir Gerçek rakam 1598 cc ya da 1580 cc olabilir Örnegin 4 silindirli bir motorda dört silindirin hacimleri toplamini gösterir Silindirin taban alani ile strokunun, yani bir silindirin taban alani ile yüksekliginin çarpilmasiyla bulunur Daha fazla tork elde etmek ya da daha yüksek devirli yapmak gibi amaçlarla hacim ayni kalarak, motordaki silindirin çapi ve stroku daha büyük ya da daha küçük yapilmaktadir

SILINDIR KAPAGI: Silindirlerin üstünü örten parça Su gömlekleri ve l tipi motorlarda supaplar burada bulunur

SILINDIR GÖMLEKLERI: Silindir duvarlarini olusturacak sekilde silindir bloguna takilan silindirik parçalar

SILKELEME: Zayif yakit karisimi nedeniyle motorun yaptigi silkeleme hareketi

SINYAL LAMBASI: Diger sürücülere otomobilin ne tarafa dönecegini bildirir

SIS LAMBASI: Sisli ve yagisli havalarda aracin diger sürücüler tarafindan görülmesini saglar

SLS: Lüks otomobillerde ve Off-road araçlarinda kullanilan, aracin yüksekligini otomatik olarak ayarlayan sistem

SOHC: Silindir sirasi basina üstte tek egzantrik milinin kullanildigi düzen

SOLENOID: Mars motorunu çalistiran bir elektrik anahtaridir Kontak anahtarinin çevrilmesiyle akümülatördeki elektrik solenoid üzerinden mars motoruna gider

SPACEFRAME: Uzay modüllerinin insasinda kullanilmis, hafif alüminyum alasim gövde ve sasi yapisi

SPEEDSTER: Bütünüyle sportif kullanim için tasarlanmis,

A-sütunlari ve ön cami tam olarak bulunmayan, iki kisilik küçük üstü açik otomobil

SPORTSWAGON: Tavan çizgisi arkaya dogru biraz alçalarak devam eden, uzun Hatchback tarzi, sportif vagon otomobil tipi

SRS: Olasi bir kazada havayastigi ve aktif gergili emniyet kemerlerinin birlikte çalismasini, gaz pedallarinin ileriye dogru katlanmasini saglayan tüm ek güvenlik sisteminin ismi

STATIONWAGON: (SW; Break; Avant, Kombi) Tavan çizgisi en arka noktaya kadar yatay devam eden, çok genis bagaj imkani sunan vagonet tarzi araç tipi

STEPTRONIC: Otomatik sanzimandaki ileri viteslerin kademelerinin manuel olarak belirlenmesini saglayan sportif otomatik sistem

STOP LAMBASI: Arkadaki sürücüye fren yaptigini bildirir Bazi otomobillerde arka camin içinde ek bir stop lambasi bulunur

STROK: Pistonun silindir içindeki en alt konumundan en üst konumuna kadar aldigi yol

SU DAGITIM BORUSU: Motor sogutma sisteminde egzoz supaplari ve fazla isinan kisimlarin etrafinda sürekli su akisini saglayan boru

SU GÖMLEGI: Silindirin asiri isinmasini önler

SU POMPASI: Motor sogutma sisteminde radyatörle su ceketleri arasinda su devir-daimini saglar

SU YASTIGI: Lastikle yol arasinda kalan su, ince ve kaygan bir tabaka oluturur Bu olaya su yastigi (kamasi) denir Bu durumda otomobil yolu tutamaz ve denetimden çikar Modern lastikler su yastigi olusumunu önleyecek biçimde tasarlanmistir

SUPAP: Motora hava yakit karisiminin girisini ve yanmis gazlarin motordan çikisini denetleyen parça

SUPAP ITICILERI: Motor blogunun üst kisminda yer alan, motor supaplarini açip kapayan, hareketini krank milinden alan kam miline bagli silindirik kol Kam mili dönerken, kam çikintisi supap iticisinin altina geldigi zaman supaplar açilir

SUPAP KILAVUZU: Supapin takildigi ve içinde asagi-yukari hareket ettigi, silindir kapagina veya silindir bloguna takilan silindirik parça

SUNROOF: Otomobilin tavanindaki genelde cam veya seffaf materyallerden üretilen açilabilir parça, açilir tavan

SUPERSELECT: Japon ve Amerikan "truck"larinda kullanilan en gelismis 4x4 kontrol sistemi Çekis gücünü degisik kombinasyonlarda dagitan sistemde sadece; arka tekerleklere veya ön ile arka tekerlekler arasinda belli oranda veya ön ile arka tekerlekler arasinda esit veya arazi vitesiyle birlikte ideal dört çekisli orana güç dagilimi gerçeklesiyor

SUSTURUCU: Egzoz sisteminde, içinden egzoz gazlari geçen ve gazlarin sesini azaltan sistem

SUV (Sport Utulity Vehicle): Sportif hobi amaçli araçlar için kullanilan genel tanimlama, hafif arazi araci Örnegin, Honda HR-V veya Toyota RAV4

SÜPERSARJÖR: Motora daha çok hava yakit karisimi pompalayarak otmoobilin daha hizli gitmesini saglar Sürücü tarafindan çalistirilip durdurulabilir

SÜSPANSIYON: Otomobil süspansiyonlari yolculugu daha konforlu hale getirir Tekerlekler yollardaki çukur ve tümseklerden geçerken yukari asagi hareket eder Süspansiyon sistemi, tekerleklerdeki titresimlerin otomobilin gövdesine ulasmasina ve gövdenin kontrolsüz olarak hareket etmesine engel olur Ayrica tekerleklerin yolla temasini saglamaya da yardimci olur Modern süspansiyonlarda yay ve amortisör yerine hidrolik silindirler kullanilir Bütün tekerleklerin yüksekligi otomobildeki merkezi bir bilgisiyara bagli olarak silindirler tarafindan denetlenir Aktif süspansiyon otomobilin dogrultu kontrolünü önemli ölçüde iyilestirir

ŞŞŞŞ

ŞAMANDIRA KABI: Karbüratörde benzine depoluk eden kap

ŞASI: Otomobilin motor, gövde panelleri gibi ana parçalarini tasiyan, genellikle çelikten yapilmis iskelet

ŞARJ: Dinamo ya da alternatör tarafindan üretilen ve aküde depolanan akim verimi

TTTTT

TABAN DIS DESENI: Yolla lastik arasindaki su, toz, kir ve kari disari atar ve yolu daha iyi tutmaya yardimci olur

TAKOMETRE (Motor devir göstergesi): Krank milinin dakikada yaptigi devir sayisini sürücüye bildiren gösterge

TAMBURLU FRENLER: Tamburlu frenlerde disk yerine metal bir tambur bulunur Fren balatalari tamburun içindeki egimli fren pabuçlari üzerine oturur Tamburla pabuç arasinda bir bosluk vardir Sürücü fren yapinca pabuçlar hidrolik sistem tarafindan disari itilir ve tambura deger Böylece tekerlekler yavaslar

TARGA: A- ve B-direkleri arasindaki tavani çikarilabilen ve yari üstü açik olabilen otomobil tipi

TAS (Travel Assist System): Bu sistem bagli oldugu GSM hatti sayesinde kaza ve ariza hallerinde markanin merkezine GPS´te belirledigi koordinatlarla birlikte yardim mesaji gönderiyor

TEKLEME: Bir silindirin ateslenmemesinden dogan motorun teklemesi

TERMOSTAT: Körüklü bir aygittir Soguk havalarda ve motorun ilk çalismasi sirasinda sogutma suyuna kisa devre yaptirarak motorun erken isinmasini saglar

TOZLUKLAR (ÇAMUR PERDELERI): Oynak parçalara toz ve pislik girmesini önleyen, kauçuktan yapilmis koruyucular

TC (Traction Control): ASR ile ayni görevi yapan bir sistem ABS yardimi ile yeri geldiginde fren uygulayarak çekisin basarisini artiriri

TCS: Çekisin veya itisin oldugu herhangi bir tekerlegin bosa dönmesini engelleyen kontrol sistemi

TDI: Turbo beslemeli dizel enjeksiyon sistemi

TEKLEME: Motorun bir veya birkaç silindirindeki ateslemenin kusurlu olmasi ya da hiç olmamasindan kaynaklanir

TERMOSTAT: Sicaklik degisimiyle çalisan parça Motor sogutma sisteminde ve isi kontrol kapakciklarinda çesitli termostatlar kullanilir

TIPTRONIC: Vites geçislerine manuel olarak da kumanda edilmesini saglayan elektronik kontrollü sanziman sistemi

TITRESIM DAMPERI: Krank milinin burulma titresimlerini önlemek için krank miline takilan parça

TORK: Döndürme kuvveti, kuvvet ile döndürme kolu uzunlugunun çarpimina esittir

TPC: Jant içlerindeki gelismis sensörler ile çalisan elektronik lastik basinç kontrol sistemi

TRANSISTÖR: Elektrik anahtari gibi kullanilan elektrik düzeni Bazi atesleme sistemlerinde platinlerin ömrünü artirmak için kullanilir

TS (Twin Spark): Alfa Romeo´nun silindir basina 2 buji kullanilan modellerine verilen ad

TURBO: Motora atmosferik basincin üzerinde hava vererek küçük hacimlerden büyük güçler alinmasini saglayan, gücünü egzoz gazinin fiziksel etkilerinden alan bir çesit pompa

TÜRBÜLANS: Hava-yakit karisiminin silindirdeki hizli dönüs hareketi

TWIN SPARK: Daha etkili patlama için atesleme odasinin tepesinde iki bujinin bulunma prensibi

YYYYYY

YAG ÇUBUGU: Motordaki yag seviyesini kontrol etmek içindir

YAG KEÇESI: Yag sizintisini önlemek için dönen millere gerekli sekilde yerlestirilmis conta

YAGLAMA: Birbirine sürtünen yüzeylerin yag gibi kayganlik saglayan bir sivi ile kaplanmasi Bu islem sayesinde sürtünme azalari

YAKIT ENJEKTÖRÜ: Her silindire püskürtülecek yakitin miktarini ve zamanlamasini denetler

YAKIT HÜCRELI MOTOR (Fuel Cell Engine): Hidrojen gazi oksijenle birlesip "su" olmaya çalisirken ortaya çikan büyük enerji, otomobilin elektrikli motorunun bataryalarini sarj ediyor ve araç "0" emisyonlu olarak gelecegin motor teknolojisine sahip oluyor

YALPA ÇUBUGU: Araç gövdesine bagli çelik bir çubuktur Otomobilin sert virajlarda disa yatmasini ve engebeli yollarda tekerlegin yerden kesilmesini engeller Yalpa çubugu iki tekerlegi ayni seviyede tutmaya çalisan bir yay gibidir

YANMA: Pistonun buharlasmis gazi silindire sikistirmasindan sonra benzin/hava karisiminin kivilcimla ateslenmesi olayi

YARIM MILLER: Diferansiyel dislisinden aldigi hareketi tekerleklere ileten akslar

YARIS KEMERI: Yaris otomobillerinde sürücü ve yardimci sürücü yaris kemeri adi verilen bes parçali kemerler kullanirlar Omuzlardan belden ve bacaklarin arasindan geçn parçalar önde birlesir Yaris kemeri güvenlik kafesinin arkasina baglidir

YOL ÇIZGILERI: Karayolundaki arabalara ayrilan yollari belirler Düz beyaz çizgi üzerinden geçilmez; kesik beyaz çizgi üzerinde trafik kurallarina uygun olarak geçilebilir Her iki tür çizginin bulunmasi durumunda araca en yakin olan çizgi dikkate alinmalidir

YOLCU KAFESI: Gövdenin saglam ve sert bölümü Otomobil takla atsa bile zarar görmeyen bu bölüme yolcu kafesi denir

YUMUSAK FREN YAPMA: Arka tekerleklerin kilitlenmesini önlemek için süspansiyon hareketine göre, fren pedalina ahenkli basilmasi

YÜKSEK GERILIM KABLOSU: Atesleme sisteminde bobinden distribütöre ve distribütörden bujilere elektrik tasiyan özel kablo

VVVVVV

V MOTOR: Silindirleri V seklinde iki egik düzlem üzerinde bulunan motorlar

V-8 MOTOR: Silindirleri V seklinde, iki egik düzlem üzerinde dörder dörder siralanmis motorlar

VALF: Silindir basindaki gaz geçis supaplarina verilen isim Diger adi supaptir 8V ve 16V gibi isaretler otomobilin kaç supapli (valf) oldugunu gösterir 8V dört silindirli bir motorda 8 supap bulundugunu yani her silindire iki supap düstügünü (1 emme, 1 egzoz supabi) gösterir Dört silindirli motor için kullanilan 16V (ya da 16 supap) ifadesi ise o motorda silindir basina 4 supap (2 emme, 2 egzoz) bulundugunu gösterir 24V ise alti silindirli bir motorda silindir basina 4 supap bulundugunu gösterir

VANOS (Variable Nockenwellen Steuerung): BMW tarafindan gerçeklestirilmis degisken zamanli supap, supap iticileri ve eksantrik kontrol sistemi Bu sistem, emme ve egzoz manifoldlarindaki gaz akisini da kontrol ediyor

VARIO-DACH: Tavanin A-sütunlari arkasindaki parçalari degistirilerek, bir Cabrio, bir Coupe, bir Sedan ve hatta bir StationWagon olarak kullanim amaci ve tipi degistirilen araç konsepti

VENTURI: Karbüratör hava bogazindaki daraltilmis kisim Havanin hizini artirarak vakum meydana getirir ve havanin içine benzin karismasini saglar

VITES KUTUSU: Sürücüye degisik hiz seçenekleri sunar Vites kutusunda birçok disli çark bulunur Bunlarin birbirleriyle degisik sekillerde çalismalari sonucu, bes hatta bazen alti degisik hiz elde edilir Degisik yol kosullarinda degisik kuvvet ve hizlar kullanildigindan bir otomobilde farkli viteslerin olmasi gerekir

VISKOZITE: Sivilarin akmaya karsi gösterdikleri direnci anlatan terim Örnegin kalin bir yagin viskozitesi ince bir yagin viskozitesinden daha fazladir

VOLAN: Hareketini krank milinden alan düzenek

VTEC: Honda´nin Formula 1 teknolojisinden normal motorlara yansittigi degisken zamanli eksantrik mili kontrol sistemi, ki bu sistem motor hacmi basina güç oranlamasinda rekora sahip

WWWWW

VVT-I (Varible Valve Timing-Intelligent): Degisken zamanli supap kontrol sisteminin Toyota patentli sekli Motorun performansini artirir ve gereksiz yere yakit tüketimini engeller

WANKEL (ROTARY): Yaklastigi duvarlarda patlama yaparak dev silindir blogu içinde dönen yuvarlak kenarli tek bir üçgen piston sisteminden olusur

WANKEL MOTOR: Rotorlu bir motor çesidi Üç kanatli rotoru oval bir gövdede merkezden kaçik (eksantrik) olarak döner

WHIPS: Arkadan gelecek kaza darbelerinde ön koltuklari alttan ön yukariya dogru kaydirarak, sürücü ve yanindakinin boynundan omuruna zedelenme ortaya çikarmayan, salincak hareketi içeren bir sistem

XXXXXX

XENON: Yüksek basinçli ksenon gaziyla ve küçük lensler ile çok güçlü isik veren far teknolojisi

RAKAM

2V - (Two Valve) İki supap

4EAT - (4 speed Electronic Automatic Transmission) 4 hızlı otoatik transmisyon

4WAL - (Four Wheel Antilock) Dört tekerlek kilitlenmesiz

4WD - (Four Wheel Drive) Dört tekerlekten tahrikli, dört çekerli

4WS - (Four Wheel Steering) Dört tekerlekten yönlendirme

Başa dönüş

A

A - (Amperes) Amper

ABS - (Antilock Brake System) Kilitlenmeyen fren sistemi

AC - (Alternating Current) Alternatif akım

A/C - (Air Conditioning) Klima

ACC - (Air Conditioning Clutch) Klima kavraması

ACC - (Automatic Climate Control) Otomatik iklimlendirme kotrolü

ACC - (Adaptive Cruise Control) Uyarlanabilir seyir kotrolü

ACCS - (Air Conditioning Cyclic Switch) Klima çevrimsel anahtarı

ACD - (Air Conditioning Demand) Klima ihtiyacı

ACL - (Air cleaner) Hava filtresi

ACR4 - (Air Conditioning Refrigerant, Recovery, Recycling, Recharging) Klima soğutucusu, iyileştirme, dönüşüm, şarj

ACON - (Air Conditioning On) Klima açık

ACP - (Air Conditioning Pressure) Klima kavraması

ACT - (Air Charge Temperature -replaced with IAT) Hava dolgu sıcaklığı

A/D - (Analog to Digital) Analogdan dijitale

ADU - (Analog-Digital Unit) Analog-dijital ünite

AFC - (Air Flow Control) hava akış (debi) kontrolü

AFR - (Air Fuel Ratio) Hava/yakıt oranı

AFV - (Alternative Fueled Vehicle) Alternatif yakıtlı taşıt

AIR - (Secondary air injection -formerly Thermactor air) İkinci hava enjeksiyonu

AIRB - (Secondary Air Injection Bypass) İkinci hava enjeksiyon baypası

AIRD - (Secondary Air Injection Diverter) İkinci hava enjeksiyon saptırıcı

AIS - (Automatic Idle Speed) Otomatik rölanti hızı

ALC - (Automatic Level Control) Otomatik seviye kontrolü

ALDL - (Assembly Line Data Link -replaced with DLC) Montaj hattı veri bağlantısı

ALT - (Alternator -replaced with GEN) Alternatör

AMB - (Ambient) Ortam

AOD - (Automatic Overdrive) Otomatik aşırı hız

AODE - (Automatic Overdrive Electronic (transmission)) Otomatik aşırı hız elektronik (transmisyon)

AODE-W - (Automatic Overdrive Electronic Wide (ratio transmission)) Otomatik aşırı hız elektronik geniş(oran transmisyonu)

AP - (Accelerator Pedal) Gaz pedalı

API - (American Petroleum Institute) Amerikan Petrol Enstitüsü

APT - (Adjustable Part Throttle) Ayarlanabilir kısmi gaz

ARC - (Automatic Ride Control) Otomatik sürüş kontrolü

ARS - (Automatic Restraint System Otomatik sınırlama sistemi

ASARC - (Air Suspension Automatic Ride Control) Hava süspansiyonu otomatik sürüş kontrolü

ASC - (Active Stability Control) Aktif kararlılık kontrolü

ASC+T - (Automatic Stability Control Plus Traction) Otomatik kararlılık ve çekiş kontrolü

ASD - (Automatic Shutdown) Otomatik kapama

ASR - (Acceleration Slip Regulation) İvme kayması kontrolü

A/T - (Automatic Transmission/Transaxle) Otomatik transmisyon

ATX - (Automatic Transaxle) Otomatik transaksıl

ATC - (Automatic Temperature Control) Otomatik sıcaklık kontrolü

ATDC - (After Top Dead Center) Üst ölü noktadan sonra

ATM - (Actuator Test Mode) Uyartıcı deney modu

AWD - (All Wheel Drive) Tüm tekerleklerden tahrikli

AWG - (American Wire Gage) Amerikan tel ölçeği

AXOD - (Automatic Overdrive Transaxle) Otomatik aşırı hız transaksılı

AXOD-E - (Automatic Overdrive Transaxle - (Electronically Controlled( Otomatik aşırı hız transaksılı - (elektronik konrtollü

AYC - (Active Yaw Control) Aktif sapma kontrolü

Başa dönüş

B

B+ - (Battery voltage) Akü voltajı

BARO - (Barometric (pressure)) barometrik basınç

BCM - (Body Control Module) Gövde kontrol modülü

BHP - (Brake Horsepower) Fren beygir gücü

BLM - (Block Learn Multiplier -replaced with LT FUEL TRIM)) Blok öğrenme çarpanı

B-LVL - (Bilevel) Aynı seviyede

BMAP - (Barometric and Manifold Absolute Pressure) Barometrik ve manifold mutlak basıncı

BOO - (Brake On/Off) Fren açık/kapalı

BP - (Back Pressure) geri basınç

BPA - (Bypass Air) Kısadevre havası

BPW - (Base Pulse Width) ana sinyal genişliği

BTDC - (Before Top Dead Center) Üst ölü noktadan önce

BTSI - (Brake Transmission Shift Interlock) Fren vites değiştirme ortak kilidi

Btu - (British thermal units) British ısı birimi

Başa dönüş

C

CAC - (Charge Air Cooler) Dolgu hava soğutucusu

Calif - (California) Kalifornya

CAN - (Controller Area Network) Kontrolör alan ağı

CANP - (Canister Purge) Kap temizleme

CB (Carburator) Karbüratör CC - (Cruise Control) Seyir kontrolü

CC - (Cubic Centimeter) Santimetreküp

CCD - (Chrysler Collision Detection) Chrysler çarpışma belirlemesi

CCD - (Computer Controlled Dwell) Bilgisayar kontrollü dwell

CCDIC - (Climate Control Driver Information Center) İklim kontrol sürücü bilgi merkezi

CCM - (Central Control Module) Merkezi kontrol modülü

CCOT - (Cycling Clutch Orifice Tube) Cevrim yapan kavrama orifis borusu

CCP - (Climate Control Panel) İklim kontrol paneli

CCRM - (Constant Control Relay Module) Sabit kontrol röle modülü

CCS - (Coast Clutch Solenoid) Kavrama boşlama solenoidi

CDR - (Chrysler Diagnostic Readout) Chrysler Arıza belirleme kılavuzu

CDRV - (Crankcase Depression Regulator Valve) Karter basınç düşürme düzenleme valfi

CE - (Commutator End) Komütatör ucu

CEL - (Check Engine Lamp -replaced with MIL) Motor lamba kontrolü

CEAB - (Cold Engine Air Bleed) Soğuk motor hava sızdırması

CFI - (Central Fuel Injection -replaced with TBI) Merkezi yakıt enjeksiyonu

CFI - (Cross Fire Injection) Çapraz ateşleme enjeksiyonu

CI - (Cubic Inch) İnçküp

CID - (Cubic Inch Displacement) inçküp yerdeğiştirme

CID - (Cylinder Identification) Silindir tanımlama

CKP - (Crankshaft Position) Krank mili konumu

CKT - (Circuit) Devre

CL - (Closed Loop) kapalı devre

CLC - (Converter Lockup Clutch -replaced with TCC) Konvertör kilitleme kavraması

CLCC - (Closed Loop Carburetor Control) Kapalı devre karbüratör kontrolü

CLNT - (Coolant) Soğutucu

CMFI - (Central Multi-port Fuel Injection) Merkezi çok portlu yakıt enjeksiyonu

CMP - (Camshaft Position) Kam mili konumu

CO - (Carbon Monoxide) Karbonmonoksit

CO2 - (Carbon Dioxide) Karbonmdioksit

COP - (Coil On Plug) Fiş üstü bobin

CPA - (Connector Position Assurance) Bağlantı elemanı konum güvenliği

CPI - (Central Port Fuel Injection) Merkezi port yakıt enjeksiyonu

CPP - (Clutch Pedal Position) Kavrama pedalı konumu

CPS - (Central Power Supply) Merkezi güç sağlama

CPU - (Central Processing Unit) Merkezi işlemci ünitesi

CRT - (Cathode Ray Tube) katot ışınlı tüp

CS - (Charging System) Şarj sistemi

CTP - (Closed Throttle Position (switch)) Kapalı gaz konumu anahtarı

CTS - (Coolant Temperature Sensor) Soğutucu sıcaklık sensörü

CV - (Constant Velocity) Soğutucu hızı

CVT - (Continuously Variable Transmission) Sürekli değişken transmisyon

Başa dönüş

D

D - (Diesel) Dizel

DAB - (Delayed Accessory Bus) Geciktirilmiş aksesuar büsü

dB - (Decibels) desibel

dBA - (decibels on A-weighted scale) A ağırlıklı skalada desibel

DC - (Direct Current) Doğru akım

DE - (Drive End) Tahrik sonu

DEC - (Digital Electronic Controller) Dijital Elektronik Kontrolörü

DERM - (Diagnostic Energy Reserve Module) Arızacılık enerji rezerv modülü

DFI - (Direct Fuel Injection) Direkt yakıt enjeksiyonu

DI - (Distributor Ignition) Distribütörlü ateşleme

DIA - (Diameter) Çap

DIC - (Driver Information Center) Sürücü danışma merkezi

DIS - (Direct (distributorless) Ignition System -replaced with EI) Direkt distribütörsüz ateşleme

DIST - (Distributor) Distribütör

DLC - (Data Link Connector) Veri hattı bağlantısı

DOE - (The Department of Energy) Enerji Bölümü

DOHC - (Double Overhead Camshaft) Üstten çift kam mili

DOL - (Data Output Line) Veri çıkış hattı

DPFE - (Differential Pressure Feedback EGR) Diferansiyel basınç geri besleme EGR

DPI - (Dual Plug Inhibit) Çift fişli önleyici

DRB - (Diagnostic Readout Box) Teşhis okuma kutusu

DRL - (Daytime Running Lamps) Gün ışığında çalışan lamba

DSS - (Downshift Solenoid) Aşağı kaydırma solenoidi

DTC - (Diagnostic Trouble Code) Teşhis güçlük kodu

DTM - (Diagnostic Test Mode) Teşhis deney modu

DVOM - (Digital Volt-Ohmmeter) Dijital volt-ohm metre

Başa dönüş

E

E4OD - (Electronic 4-Speed Overdrive) Elektronik 4 hızlı aşırı hız

EAC - (Electronic Air Control -replaced with AIR) Elektronik hava kontrolü

EAIR - (Electronic Secondary Air Injection) Elektronik ikinci hava enjeksiyonu

EBCM - (Electronic Brake Control Module) Elektronik fren kontrol modülü

EBTCM - (Electronic Brake and Traction Control Module) Elektronik fren ve çekiş kontrol modülü

EBP - (Exhaust Back Pressure) Egzoz geri basıncı

E&C - (Entertainment and Comfort) Eğlence ve konfor

ECA - (Electronic Control Assembly -replaced with PCM) Elektronik kontrol grubu

ECAT - (Electronically Controlled Automatic Transmission) Elektronik kontrollü otomatik transmisyon

ECC - (Electronic Climate Control) Elektronik iklimlendirme kontrolü

ECE - (Economic Comission for Europe) Avrupa Ekonomik Komisyonu

ECE - (Electrical and Computer Engineering) Elektrik ve bilgisayar mühendisliği

ECI - (Extended Compressor at Idle) Rölantide uzatılmış kompresör

ECM - (Electronic Control Module) Elektronik kontrol modülü

ECM - (Engine Control Module) Motor kontrol modülü

ECS - (Emission Control System) Emisyon kontrol sistemi

ECT - (Engine Coolant Temperature (Switch, Sensor) Motor soğutucu sıcaklığı

ECU - (Electronic Control Unit) Elektronik kontrol ünitesi

EDIS - (Electronic Direct Ignition System -replaced with EI) Elektronik direkt enjeksiyon sistemi

EEC - (Electronic Engine Control) Elektronik motor kontrolü

EEPROM - (Electronically Erasable Programmable Read Only Memeory) Elektronik olarak silinebilir programlanabiilir ROM

EEVIR - (Evaporator Equalized Values In Receiver

EFE - (Early Fuel Evaporation) Erken yakıt buharlaşması

EFI - (Electronic Fuel Injection) Elektronik yakıt enjeksiyonu

EGO - (Exhaust Gas Oxygen -replaced with O2S) Egzoz gazı oksijeni

EGOG - (EGO Ground) EGO topraklama

EGR - (Exhaust Gas Recirculation) Egzoz gazı devridaimi

EGRC - (Exhaust Gas Recirculation Control) Egzoz gazı devridaim kontrolü

EGRT - (Exhaust Gas Recirculation Temperature (switch)) Egzoz gazı devridaim sıcaklık anahtarı

EGR TVV - (Exhaust Gas Recirculation Thermal Vacuum Valve) Egzoz gazı devridaim ısıl vakum valfi

EGRV - (Exhaust Gas Recirculation Vent) Egzoz gazı devridaim havalandırma

EGTS - (Exhaust Gas Temperature Switch -replaced with EGRT) Egzoz gazı sıcaklık anahtarı

EI - (Electronic Ignition -includes Distributorless Ignition System, formerly DIS) Elektronik ateşleme - distribütörsüz dahil

ELC - (Electronic Level Control) Elektronik seviye kontrolü

ELR - (Emergency Locking Retractor) Güvenlik kilit geri çekicisi

EMB - (Electromagnetic Brakes) Elektromanyetik frenler

EMF - (Electromotive Force (voltage)) Elektromotiv kuvvet

EMI - (Electromagnetic Interference) Elektromanyetik karışma

EMR - (Electronic Module Retard) Elektronik modül gecikimi

EOT - (Engine Oil Temperature) Motor yağ sıcaklığı

EPA - (Environmental Protection Agency) Çevre koruma örgütü

EPC - (Electronic Pressure Control) Elektronik basınç kontrolü

EPR - (Exhaust Pressure Regulator) Egzoz baısnç regülatörü

EPT - (EGR Pressure Transducer (replaced with PFE)

EPROM - (Erasable Programmable Read Only Memory) Silinebilir programlanabilir ROM

ESC - (Electronic Spark Control) Elektronik kıvılcım kontrolü

ESD - (Electrostatic Discharge) Elektrostatik deşarj

EST - (Electronic Spark Timing) Elektronik kıvılcım zamanlamaıs

ETBE - (Ethyl Tertiary Butyl Ether ) Etil tertiari bütil eter

ETC - (Electronic Temperature Control) Elektronik sıcaklık kontrolü

ETCC - (Electronic Touch Climate Control) Elektronik dokunmatik klima kontrol

ETR - (Electronically Tuned Receiver) Elektronik ayarlı alıcı

EVAP - (Evaporative Emission) Evaporatif emisyon

EVAP Canister Purge - (Evaporative Emmision Canister Purge

EVIC - (Electronic Vehicle Information Center) Elektronik taşıt danışma merkezi

EVO - (Electronic Vehicle Orifice) Elektronik taşıt orifisi

EVP - (EGR Valve Position) EGR valf konumu

EVR - (EGR Vacuum Regulator) EGR vakum regülatörü

EXH - (Exhaust) Egzoz

Başa dönüş

F

FC - (Fan Control) Vantilatör kontrolü

FBC - (Feedback Carburetor) Geribesleme karbüratörü

FDBK - (Feedback) Geribesleme

FDC - (Fuel Data Center) Yakıt veri merkezi

FED - (Federal (except California)) Federal, kalifornya hariç

FF - (Flexible Fuel) Esnek yakıt

FI - (Fuel Injection) Yakıt enjeksiyonu

FIPL - (Fuel Injection Pump Lever) Yakıt enjeksiyon pompası kolu

FMEM - (Failure Mode Effects Management) başarısız modu etki yönetimi

FMVSS - (Federal Motor Vehicle Safety Standards) Federal motorlu taşıt güvenlik standardları

FP - (Fuel Pump) Yakıt pompası

FPM - (Fuel Pump Monitor) Yakıt pompası monitörü

FPRC - (Fuel Pressure Regulator Circuit) Yakıt basıncı regülatör devresi

FRC - (Forced) zorlanmış

FT - (Fuel Trim) Yakıt kesme

FTP - (Federal Test Method) Federal test metodu

FTP - (Federal Test Procedure) Federal test yöntemi

FWD - (Front Wheel Drive) Önden çekişli

Başa dönüş

G

GA - (Gage) Gösterge

GCW - (Gross Combination Weight) Yalın birleşik ağırlık

GDI - (Gasoline Direct Injection)Direkt benzin enjeksiyonlu

GEN - (Generator) Jeneratör

GHGs - (Greenhouse gases) Sera gazları GND - (Ground) Zemin, toprak

GVWR - (Gross Vehicle Weight Rating) Yalın taşıt ağırlığı derecelendirmesi

Başa dönüş

H

H - (Hydrogen) Hidrojen

H2O - (Water) Su

HC - (Hydrocarbons) Hidrocarbonlar

H/CMPR - (High Compression) Yüksek sıkıştırma

HCV - (Heavy Commercial Vehicle) Ağır ticari taşıt

HD - (Heavy Duty) Ağır hizmet

HDC - (Heavy Duty Cooling) Ağır hizmet soğutma

HDI - (High Pressure Diesel Injection) Yüksek basınçlı diesel yakıtı enjeksiyonu

HEGO - (Heated EGO -replaced with HO2S) Isıtılmış EGO

HFC - (High Fan Control) Yüksek vantilatör kontrolü

HFP - (High Fuel Pump) Yüksek yakıt pompası

Hg - (Mercury) Cıva

Hi Alt - (High Altitude) Yüksek irtifa

HLC - (Hydraulic Lash Compensator) Hidrolik dalga dengeleyici

HLOS - (Hardware Limited Operating Strategy) Donanım sınırlı çalıştırma stratejisi

HO - (High Output) Yüksek çıkış

HO2S - (Heated Oxygen Sensor) Isıtılan oksijen sensörü

hp - (Horsepower) Beygir gücü

HPL - (High Pressure Liquid) Yüksek basınçlı sıvı

HPS - (High Performance System) Yüksek performans sistemi

HPV - (High Pressure Vapour) Yüksek basınçlı buhar

HSC - (High Swirl Combustion) Yüksek türbülanslı yanma

HUD - (Heads Up Display) Baş yukarı göstergesi

HVAC - (Heater-Vent-Air Conditioning) Isıtıcı- havalandırma- iklimlendirme

HVACM - (Heater-Vent-Air Conditioning Module) Isıtıcı- havalandırma- iklimlendirme modülü

HVM - (Heater Vent Mondule) Isıtıcı havalandırma modülü

Hz - (Hertz) Hertz

Başa dönüş

I

IAC - (Idle Air Control) Rölanti hava kontrolü

IAT - (Intake Air Temperature) Emme havası sıcaklığı

iATN - (International Automotive Technicians Network) Uluslararası otomotiv teknisyenleri ağı

IC - (Ignition Control) Ateşleme kontrolü

IC - (Integrated Circuit) Entegre devre

ICM - (Ignition Control Module) Ateşleme kontrol modülü

ICP - (Injection Control Pressure) Enjeksiyon kontrol basıncı

ID - (Identification) Tanımlama

ID - (Inside Diameter) İç çap

IDI - (Integrated Direct Ignition) Entegre direkt ateşleme

IDM - (Injector Driver Module) Enjektör çalıştırma modülü

IFS - (Inertia Fuel Shutoff) Atalet yakıt kesici

IGN - (Ignition) Ateşleme

ILC - (Idle Load Compensator) Rölanti yükü dengeleyici

IMRC - (Intake Manifold Runner Control) Emme manifoldu akış kontrolü

INJ - (Injector) Enjektör

INP - (Input) Giriş

INT - (Intake valve) Emme supabı

INT - (Integrator -replaced with ST FUEL TRIM) Entegratör

I/P - (Instrument Panel) Gösterge panosu

IPC - (Instrument Panel Cluster) Gösterge panosu grubu

IPR - (Injector Pressure Regulator) Enjektör basınç regülatörü

ISC - (Idle Speed Control) Rölanti hız kontrolü

ISO - (International Standards Organization) Uluslararası standardlar organizasyonu

ISS - (Input Shaft Speed) Giriş mili hızı

ITS - (Idle Tracking Switch) Rölanti izleme anahtarı

IVS - (Idle Validation Switch) Rölanti geçerlilik anahtarı

IVSC - (Integrated Vehicle Speed Control) Entegre taşıt hızı kontrolü

Başa dönüş

K

KAM - (Keep Alive Memory) Canlı hafıza

KAPWR - (Keep Alive power) Canlı güç

kHz - (Kilohertz) Kilohertz

KOEO - (Key On Engine Off) Düğme açık motor kapalı

KOER - (Key On Engine Running) Düğme açık morot çalışıyor

kPa - (Kilopascals) Kilopaskal

KS - (Knock Sensor) Vuruntu sensörü

L

L4 - (Four Cylinder Inline Engine) Sıra dört silindirli motor

LV8 - (Load Variable) Yük değişken

LCD - (Liquid Crystal Display) Sıvı kristal gösterge

LCV - (Light Commercial Vehicle) Hafif ticari taşıt

LDT - (Light Duty Trucks) Hafif hizmet kamyonu, kamyonet

LDV - (Light Duty Vehicle) Hafif hizmet taşıtı

LED - (Light Emitting Diode) Işık soğurmalı diyot

LEV - (Low Emission Vehicle) Düşük emisyonlu taşıt

LFC - (Low Fan Control) Düşük vantilatör kontrolü

LFP - (Low Fuel pump) Düşük yakıt pompası

LT - (Long Term (Fuel Trim)) Uzun dönem yakıt kesme

LTPWS - (Low Tire Pressure Warning System) Düşük basınç uyarı sistemi

Başa dönüş

M

MAF - (Mass Air Flow) Kütle hava akışı, debi

MAP - (Manifold Absolute Pressure) Manifold mutlak basıncı

MAT - (Manifold Air Temperature -replaced with IAT) Manifold hava sıcaklığı

MC - (Measuring Core) Ölçme özü

MC - (Mixture Control) Karışım kontrolü

MCU - (Microprocessor Control unit -replaced with PCM) Mikroişlemcili kontrol ünitesi

MD - (Modulated Displacement) Değiştrilmiş strok hacmi

MDP - (Manifold Differential Pressure) Manifold diferansiyel basıncı

MECS - (Mazda Electronic Control System) Mazda Elektronik kontrol Sistemi

MEMCAL - (Memory Calibration) Hafıza ayarı

MFI - (Multiport Fuel Injection) Çok delikli yakıt enjeksiyonu

MIC - (Mechanical Instrument Cluster) Mekanik gösterge grubu

MIL - (Malfunction Indicator Lamp) arıza gösterge laması

MLP - (Manual Lever Position) El levyesi konumu

MPFI - (Multiport Fuel Injection) Çok delikli yakıt enjeksiyonu

ms - (Millisecond) Milisaniye

MSFF - (Miles Since First Fail) İlk arızadan bu yana gidilen mil

MSLF - (Miles Since Last Fail) Son arızadan bu yana gidilen mil

MST - (Manifold Surface Temperature) Manifold yüzey sıcaklığı

MTBE - (Methyl Tertiary Butyl Ether ) metil tertiari bütil eter

MTV - (Manifold Tuning Valve) Manifold ayarlama valfi

MV - (Megavolt) Megavolt

mV - (Millivolt) Milivolt

MVLPS - (Manual Valve Lever Position Sensor) El levyesi konum sensörü

Başa dönüş

N

NAAO - (North American Automotive Operations) Kuzey America otomotive işlemleri

NC - (Normally Closed) Normalde kapalı

NEG - (Negative) Negatif, eksi

NLGI - (National Lubricating Grease Institute) Milli yağlama gresi Enstitüsü

N-m - (Newton Meters) Newton Metre

NO - (Normally Open) Normalde açık

NOx - (Nitrogen Oxides) Azot oksitleri

Başa dönüş

O

O2 - (Oxygen) Oksijen

O2S - (Oxygen Sensor) Oksijen sensörü

OBD - (On Board Diagnostics)

OBD II - (On Board Diagnostics, Generation 2)

OC - (Oxidation Catalytic Converter) Oksidasyon katalitik konvertörü

OD - (Outside Diameter) Dış çap

OD - (Overdrive) Aşırı hız veya hız aşımı

OE - (Original Equipment) Orijinal ekipman

OEM - (Original Equipment Manufacturer) Orijinal ekipman imalatçısı

OHC - (Overhead Camshaft) Üstten kam mili

OL - (Open Loop) açık devra

ORC - (Oxidation Reduction Converter) Oksidasyon azaltma konvertörü

OTIS - (Overhead Travel Information System) Baş yukarısı seyahat bilgi sistemi

Başa dönüş

P

PAG - (Polyalkylene Glycol) Polialkilen Glikol

PAIR - (Pulsed Secondary Air Injection) Darbeli ikinci hava enjeksiyonu

PASS - (Personalized Automotive Security System) Kişiselleştirilmiş otomotiv güvenlik sistemi

PCM - (Powertrain Control Module) Güç aktarma organları kontrol modülü

PCS - (Pressure Control Solenoid) Basınç kontrol solenoidi

PCV - (Positive Crankcase Ventilation) Pozitif karter havalandırma

PFE - (Pressure Feedback EGR) Basınç geribesleme EGR

PFI - (Port Fuel Injection) Port yakıt enjeksiyonu

PID - (Parameter Identification) Parametre tanımlama

PIP - (Profile Ignition Pickup -replaced with CKP) Profil ateşleme alıcısı

PKE - (Passive Keyless Entry) Pasif anahtarsız giriş

PM - (Permanent Magnet) Sabit mıknatıs

PMD - (Pump Mounted Driver) Pompa montajlı sürücü

P/N - (Part Number) Parça numarası

PNP - (Park/Neutral Position) Park/nötr durumu

POM - (Polycyclic Organic Matter) Polisayklik organik madde

POS - (Positive) Pozitif

POT - (Potentiometer) Potansiyometre

PROM - (Programmable Read Only Memory) Programlanabilir ROM

PS - (Power Steering) Güç direksiyonu

PSOM - (Programmable Speedometer/Odometer Module) Programlanabilir hız metresi modulü

PSP - (Power Steering Pressure) Güç direksiyonu basıncı

PTC - (Pending Trouble Code) Belirsiz arıza kodu> PTO - (Power take off shaft)) Güç çıkışı, kuyruk mili

PTU - (Part Throttle Unlock) Kısmi gaz açma

PWM - (Pulse Width Modulation) Darbe genişliği modülasyonu

Başa dönüş

Q

QDM - (Quad Driver Module) Dörtlü sürücü modülü

Başa dönüş

R

RABS - (Rear Antilock Brake System) Arka ABS

RAM - (Random Access Memory)

RAP - (Retained Access Power)

REDOX - (Reduction Oxidation Catalytic Converter)

REF - (Reference) Referans

RF - (Radio Frequency) Radyo Frekansı

RFI - (Radio Frequency Interference) Radyo Frekans paraziti

RFG - (ReFormulated Gasoline) Yeniden formüle edilmiş benzin

RKE - (Remote Keyless Entry) Uzaktan kumandalı anahtarsız giriş

RM - (Relay Module) Röle modülü

ROM - (Read Only Memory)

RPM - (Revolutions Per Minute) dakikadaki devir sayısı

RPO - (Regular Production Option) Noral üretim seçeneği

RTD - (Real Time Dampening) Gerçek zaman nemlendirmesi

RTN - (Return) Dönüş

RTV - (Room Temperature Vulcanizing) Oda sıcaklığında sertleştirme

RVP - (Reid Vapour Pressure) Reid buhar basıncı

RWAL - (Rear Wheel Anti-lock) Arka ABS

RWD - (Rear Wheel Drive) Arka tekerleklerden tahrikli

Başa dönüş

S

SAE - (Society of Automotive Engineers) Otomotiv mühendisleri birliği

SAW - (Spark Angle Word) Kıvılcım açısı işareti

SBDS - (Service Bay Diagnostic System) Servis bölümü teşhis sistemi

SBEC - (Single Board Engine Controller -replaced with PCM) tek bordlu motor kontrolörü

SBS - (Supercharger Bypass Solenoid) Süperşarjer kısadevre solenoidi

SBT - (Serial Bus Traveller) Seri büs esyahat edici

SC - (Supercharger) Süperşarjer

SCB - (Supercharger Bypass Süperşarjer kısadevresi

SDM - (Sensing and Diagnostic Module) algılama ve teşhis modülü

SDV - (Spark Delay Valve) Kıvılcım geciktirme valfi

SEFI - (Sequential Electronic Fuel Injection -replaced with SFI) Sıralı elektronik yakıt enjeksiyonu

SEO - (Special Equipment Option) Özel ekipman seçeneği

SES - (Service Engine Soon -replaced with MIL) Servis motoru bozukluk göstergesi

SFI - (Sequential Multiport Fuel Injection) Sıralı çok portlu yakıt enjeksiyonu

SHO - (Super High Output) Süper yüksek güç

SIG RTN - (Signal Return) Sinyal dönüşü

SIL - (Shift Indicator Lamp) Vites değiştirme gösrege lambası

SIR - (Supplemental Inflatable Restraint) İlave şişirilebilir trtucu

SMEC - (Single Module Engine Controller -replaced with PCM) tek modüllü motor kontrolörü

SNSR - (Sensor) Sensör, algılayıcı, duyar eleman

SO2 - (Sulphur Dioxide) kükürt dioksit

SOHC - (Single Over Head Camshaft) Üstten tek kam mili

SPD - (Speed) Hız

SPOUT - (Spark Output) Kıvılcım çıkışı

SRC - (Selective Ride Control) Seçilebiilir sürüş kontrolü

SRS - (Supplemental Restraint System) Tamamlayıcı sınırlayıcı sistem

SS - (Shift Solenoid) Vites değiştirme solenoidi

ST - (Scan Tool) Tarama takımı

STI - (Self Test Input) Kendi kendine test girişi

STO - (Self Test Output) Kendi kendine test çıkışı

STS - (Service Technicians Society) Servis teknisyrnleri birliği

SULEV - (Super Ultra Low Emission Vehicle)Süper ötesi düşük emisyonlu taşıt

SW - (Station Wagon) Steyşın vagon

Başa dönüş

T

T - (Turbo) Türbo

TAB - (Thermactor Air Bypass -replaced with AIRB) Termeaktör hava kısadevresi

TAC - (Throttle Actuator Control) Ventüri uyartım kontrolü

TAD - (Thermactor Air Divert -replaced with AIRD) Termeaktör hava saptırıcı

TACH - (Tachometer) Takometre

TAP - (Transmission Adaptive Pressure) Transmisyon uyumlu basınç

TB - (Throttle Body) Ventüri boğazı

TBA - (Tertiary Butyl Alcohol) Tertiari bütil alkol

TBI - (Throttle Body Fuel Injection) Ventüri boğazı yakıt enjeksiyonu

TC - (Turbocharger) Türboşarjer, aşırı doldurucu

TCC - (Torque Converter Clutch) Tork konverter kavraması

TCIL - (Transmission Control Indicator Lamp) Transmiston kontrol gösteresi lambası

TCL - (Traction Control) Çekiş kontrolü

TCM - (Transmission Control Module) Transmiston kontrol modülü

TCS - (Traction Control System) Çekiş kontrol sistemi

TCS - (Transmission Control Switch) Transmiston kontrol anahtarı

TDC - (Top Dead Center) Üst ölü nokta

TDI - (Turbo Direct Injection) Direkt enjeksiyonlu türbo

TEMP - (Temperature) Sıcaklık

TFI - (Thick Film Integrated -replaced with DI) kalın film entegreli

TFT - (Transmission Fluid Temperature) Transmiston sıvısı sıcaklığı

THM - (Turbo Hydra-Matic) Turbo Hidra-Matik

TLEV - (Transitional Low Emission Vehicle) Geçiş süreci düşük emisyonlu taşıtı

TOT - (Transmission Oil Temperature) Transmisyon yağı sıcaklığı

TP - (Throttle Position) Gaz konumu

TPI - (Tuned Port Injection) ayarlı port enjeksiyonu

TPM - (Tire Pressure Monitor) Lastik basıncı monitörü

TR - (Transmission Range) Transmiston aralığı

TSS - (Transmission Speed Sensor) Transmiston hız sensörü

TV - (Throttle Valve) Gaz kelebeği

TVS - (Thermal Vacuum Switch) Isıl vakum anahtarı

TVV - (Thermal Vacuum Valve) Isıl akum valfi

TWC - (Three Way Catalytic Converter) Üç yollu katalitik konvertör

TXV - (Thermal Expansion Valve) Isıl genleşme valfi

Başa dönüş

U

UART - (Universal Asynchronous Receiver-Transmitter) Üniversal asenkron alıcı-aktarıcı

UD - (Underdrive) Sürüş altı

ULEV - (Ultra Low Emission Vehicle) Çok düşük emisyonlu taşıt

Başa dönüş

V

V - (Volts) Volt

VAC - (Vacuum) Vakum

VAF - (Volume (or Vane) Air Flow) Hacimsel veya kanatcık hava akışı

VAT - (Vane Air Temperature -replaced with IAT) Kanatcık hava sıcaklığı

VATS - (Vehicle AntiTheft System) Taşıt hırsız önleme sistemi

VCC - (Viscous Converter Clutch) Viskoz konvertör kavraması

VCM - (Vehicle Control Module) Taşıt kontrol modülü

VCRM - (Variable Control Relay Module) Değişken kontrol rölesi modülü

VDOT - (Variable Displacement Orifice Tube) Değişken yerdeğiştirme orifis tüpü

VDV - (Vacuum Delay Valve) vakum geciktirme valfi

VECI - (Vehicle Emission Control Information (label) Taşıt emisyon kontrol bilgi etiketi

VF - (Vacuum Flourescent) Vakum floresant

VIN - (Vehicle Identification Number) taşıt kimlik numarası

VMV - (Vacuum Modulator Valve) Vakum modülatör valfi

VNT - (Variable Nozzle Turbocharger) Değşken lüleli türboşarjer

VOTM - (Vacuum Operated Throttle Modulator) Vakumla çalışan gaz kelebek modülatörü

VPWR - (Vehicle Power) Taşıt gücü

VR - (Vacuum Regulator) Vakum regülatörü

VREF - (Voltage Reference) voltaj referansı

VRV - (Vacuum Reducer Valve) Vakum azaltma valfi

VRIS - (Variable Resonance Induction System) değişken rezonanslı indüksiyon sistemi

VSS - (Vehicle Speed Sensor) Taşıt hız sensörü

VTA - (Vehicle Theft Alarm Taşıt hırsız alarmı

VTSS - (Vehicle Theft Security System) Taşıt hırsız güvenlik sistemi

VVT - (Variable Valve Timing) Değişken supap zamanlaması

VVT-i - (continuously Variable intake Valve Timing) Sürekli değişken emme supabı zamanlaması

Başa dönüş

W

WAC - (Wide Open Throttle A/C Cutoff) Tam gaz klima kapatma

W/B - (Wheelbase) Dingiller arası mesafe

WOT - (Wide Open Throttle) Tam gaz

WSS - (Wheel Speed Sensor) Tekerlek hız sensörü

WU-OC - (Warmup Oxidation Catalytic Converter) Isınma oksidasyon katalitik konvertörü

WU-TWC - (Warmup Three Way Catalytic Converter) Isınma üç yollu katalitik konvertörü

Başa dönüş

X Y Z

X - (Experimental (vehicle)) Deneysel (taşıt)

ZEV - (Zero Emission Vehicle) Sıfır emisyonlu taşıt

ZTECH - (Zero Emission Technology) Sıfır emisyon teknolojisi

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.