Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×
  • Hoş Geldiniz!

    Tüm özelliklerine erişmek için şimdi kaydolun. Kayıt yaptırdıktan sonra, konu açabilir, konuları yanıtlayabilir, kullanıcıların mesajlarını beğenebilir, özel mesaj yollayabilirsiniz.

    Kayıt olduktan sonra bu mesaj silinecektir.

Oto-Park.com 1.0 Eb Focus Testi..


H. Cenk

Önerilen Mesajlar

Öncelikle testi yapan And'ı şahsen tanımıyorum ama sözkonusu siteye 2000 yılından beri üyeyim. Marka bağımsız çok iyi bir forum iken 2000lerin 2. yarısında kopmalarla tamamen sıfırlandı . Ve son admin And bunu daha çok FB ve twitter üzerinden otomobil sitesine çevirdi. Kendisinin bir E39M5i var ara ara Nürburgringe gidip Scirocco falan kiralayıp gazlar... Hani DHdeki hadi plazalara gidelimci arkadaşlardan değildir. Gerçi iyi şeyler söylememiş ama linke de tıklarsanız sevinirim. Dediğim gibi bir oto forumu değil oto haberleri veren video izlenim ve testler yapan takip edilebilecek bir site konumundadır.

 

Motor hacimlerini düşürüp aşırı beslemeye geçmek aslında markaların ayıla bayıla izledikleri bir yol değil. Emisyon kriterleri her geçen gün sıkılaşıyor ve firmalar bu limitlerin altına kalmaya mecburlar.

Ancak bu yeni nesil motorların, pek de gerçekçi olmayan koşullarda düzenlenen testlerle belirlenen resmi tüketim değerleri, sıklıkla reel kullanıma yansımıyor. Evet; yüksek torklarıyla atmosferik muadillerinden çok daha tatmin edici bir performans hissine sahipler ama aynı başarıyı yakıt ekonomisinde gösteremiyorlar.

Motor

Ford’un hacim küçültme furyasına üç silindirli ve yalnızca 1 litrelik bir makineyle attığı ilk adım, ilk bakışta abartılı gelebilir. 1.4 TSI’ların bile yetisinden halen şüphe eden vatandaşa bu koca arabanın kaputunun altındakini izah etmek kolay olmayacaktır. Gelgelelim söz konusu makine geçen sene yılın motoru ödülüne layık görüldü ve bende bıraktığı izlenim de bunu hak ettiği yönünde.

Otomobil gazetecilerinin üç silindirli motorların hırıltı ve titreşimlerini birer ‘eksi’ olarak anlatmasına hayret ediyorum. Günümüzde üretilen arabaların ihtiyaç duyduğu bir şey varsa o da ‘karakter’dir ve bu makinelerden bu adeta fışkırıyor. Bir otomobile böylesine özgün bir kişilik kazandırmanın daha ucuz bir yolu var mıdır, bilmiyorum (cevabın Fransızlar’ın renkli plastikleri olmadığı kesin).

EcoBoost da ne mutlu ki aynı yoldan ilerliyor ve Subaru boxer’larının ehlileştirilmiş haline benzer sesler çıkarıyor. Ancak bu sesler içeriye asla rahatsız edici düzeyde girmiyor ve – belki de biraz fazla – yalıtılıyor. Aynı şekilde titreşimlerini de hissetmek neredeyse imkansız. Yalnız iki noktada soru işareti bırakıyor.

Debriyajdan ayağınızı yavaşça kaldırıp gaza basıyorsunuz ve araba yerinden neredeyse kımıldamıyor. Ardından gaza daha fazla basıyorsunuz ve lastikler birden patinaja düşüyor.

Başta debriyajın kavrama noktasıyla ilgili olduğunu düşündüğüm bu durum, sonradan anladım ki daha çok salyangozun kavrama noktasıyla ilgili. Arabanın harekete henüz geçtiği çok düşük devirlerde, turbo daha devrede değilken Focus ciddi ciddi 1 litre motorlu ve 1280 kg’luk bir otomobil gibi davranıyor. Ardından açılan turboyla yaşanan dengesizlikse, özellikle yokuşlarda kalkarken can sıkıyor.

Diğer husussa, kağıt üstünde 6500 d/d çeviren bu makinenin orta devirlerden sonra bunu yapmaktan pek hoşlanmaması. Güç üretmeyi sürdürüyor ama 3000’de nasıl gidiyorsa 6000’de de öyle gidiyor. Bu durağanlık, işitsel keyfini biraz baltalıyor.

Tüketim

Esas konuya gelirsek; şehiriçinde 8 civarında yakıyor. Bunu sakin kullanımla 7’ye indirmek ya da dikkat etmeyip 9’ları görmek mümkün. Volkswagen’in 1.2 TSI’ına benzer bir performans sunduğunu ve o motorun 9’un altına kolay kolay inmediğini düşünürsek, bu değerler başarılı.

Sürüş

Motorun kıpırtılarının içeri bu kadar az sızmasında, Focus’un izolasyonu başrol oynuyor. Otomobil son derece rafine ve ‘olmuş’ hissettiriyor. 6-ileri vitesin yolları çok net olmasa da geçişleri çok tok. Süspansiyonlar harika çalışıyor ve hemen tüm darbeleri emiyor. Şehiriçinde hayatı yalnızca, dar alanlarda manevraları kabusa çeviren dönüş çapı zorlaştırıyor.

Yol tutuş

Aynı süspansiyonların keskin bir virajla karşılaştığında gövdenin aşırı yatmasına izin vermemesi, önemli bir artı. Üstündeki düşük yuvarlanma dirençli Goodyear EfficientGrip’lere rağmen Focus’un burnu kolay kolay yoldan kopmuyor, frenleri de etkili çalışıyor. Fakat otomobilin tüm dengesine rağmen hiç beklemediğiniz bir anda ESP ışığı çılgınca devreye girebilir.

Direksiyon

Bunun sebebi, aşırı kısa turlu direksiyon. Bu seçim, normalden daha az hareketle arabayı daha fazla döndürmenizi  sağlıyor. Başta eğlenceli görünen bu seçim, gerçekten de ST gibi daha sert ve güçlü türevlerde keyif verebilir ancak bu otomobilde anlamsız ve tehlikeli bir unsur olarak öne çıkıyor. Tecrübesiz bir sürücü aniden karşısına bir engel çıktığında büyük ihtimalle direksiyonu gerekenden fazla çevirecek ve arabanın dağılmasına yol açacaktır. Şayet direksiyonun ağırlığı, turuyla doğru orantılı artsaydı bu bir sorun olmazdı ancak merkezin hemen etrafında yaylı bir tavır sergileyen sistem, sonrasında çok yumuşak kalıyor. Ayrıca selefinin aksine artık elektrikli ve maalesef oldukça hissiz. Dolayısıyla hiçbir niteliği, hızına ayak uyduramıyor.

İç mekan

Elektrikli ve ısıtmalı koltuklar ya da otomatik park sistemi gibi donanımlara bu sınıf bir otomobilde sık rastlamıyoruz. Test aracı neredeyse hiç düğme boşluğu barındırmayan kokpitiyle ‘full+full’ ifadesinin tanımını yapıyordu. İçindeki butonların sayısı muhtemelen bir Mercedes S’ten fazlaydı.

Lakin elinizi attığınız her yerde parmaklarınızın ucuna bir kumanda takılıyor olması, eğer yaşınız 10 civarı değilse muhtemelen hoşunuza gitmeyecektir. Elbette bir süre sonra insan alışıyor ama Focus’un kabininin ergonomi konusunda son nokta olmadığı kesin.

Bulunduğunuz yoldaki hız limitini belirtmesi gereken merkezi ekran nadiren doğru değeri  gösteriyor; park asistanı da ancak 1,5 arabalık alanları algılıyor. Malzeme kalitesi ve işçilik hiçbir bölgede hayal kırıklığı yaratmıyor; bilhassa konsolun üst kısmında çok yumuşak bir plastik kullanılmış. Opsiyonel deri kaplamalarla da elbette intiba yükseliyor. Fakat bir alt sınıf standartlarındaki arka diz mesafesi ve gene oralarda gezinen 316 litrelik bagaj hacmi, cevabı meçhul bir fizik problemi.

Fiyat

Gelen arabaları kullanmadan önce fiyatlarına bakmayız; sürer, sonra tahmin ederiz. Bu bizim için bir oyun gibidir ve bunca oyuncağıyla Focus da buna çok uygundu. Ama şakayla karışık bir ‘70’ zikrederken, açıkçası tutturacağımızı ummamıştık.

1.0 motorlu ve düz vitesli bu Ford Focus’un satış fiyatı, bu haliyle 72 bin lira. Geri görüş kamerası ve navigasyon hariç tamamen doluydu; onları da eklerseniz 74 oluyor. Çoğu donanım paket halinde geliyor, tek tek seçemiyorsunuz ve en üst seviye olan Titanium’da bile pek çok kalem opsiyonel. Sonunda ortaya çıkan rakamlarsa şaka gibi.

Sonuç: puan_4.gif

Aslında bu motorla Focus oldukça iyi bir otomobil. Performansı kafi, tüketimi makul, konfor/tutuş dengesi çok başarılı ve rafineliği de üst düzeyde. Belki de çoğu kullanıcı beni rahatsız eden direksiyondan keyif alacak, arka diz mesafesini ya da bagaj hacmini umursamayacaktır. Ancak kimsenin aynı umursamazlığı, bu fiyatlara alınabilecek bir Volkswagen Golf 7’ye karşı göstereceğini sanmıyorum.

 

Anzer Balı: Ford Focus 1.0 EcoBoost Titanium

  • Beğen 6
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

1.0 motorlu ve düz vitesli bu Ford Focus’un satış fiyatı, bu haliyle 72 bin lira

 

nereden çıkarmış ki bu meblayı ?   

 

Şimdi baktımda , arabanın baz modeli yani titanium olanı 55 000 lira 'ki bayiden 53 000 filan rahat alınır ...

 

titanium x ile sunfoor alınca 70 000 küsür bin oluyor ...  Bir sanroof ile xenon far , artı birkaç saçma iç ışık filan 20 000 tl mi ediyor ...  Bu şekilde araba alan varmı yaaa ... 

 

:muha:   şaşırmış bunlar ...  ben baz model alıp üzerine 20 000 tl harcasam , henry ford bile tanıyamaz arabayı (yaşasa tabi ) :)

Tolga Başaran tarafından düzenlendi
  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

katılmadığım 1-2 yorum var..

bir kere araç kalkışta patinaja düşmüyor.. sadece kasisten geçerken çok yavaşladığınızda boşa alırsanız 2. vitesle devam edemiyorsunuz 1. vitesten yürümeye başlamalısınız. dediği gibi turbosuz 1.0 motor gibi davranıyor..bu da normal..arkadaşın tiguan i de aynı şeyi yapıyor..o da 1500 kg 1.4 122 bg motor la..

 

bagajı bilerek alıyor insanlar. ben 1.0 motorun çıktığını bilmiyordum. bagajın arttırıldığını da. b sınıfı kadar bagajı olmayan arabayı almam dedim..sonra baktık ki sedanların bagaj 370 den 420 ye çıkmış..gittim aldım 1.0 motoruda görünce. yoksa aklımdaki tek araç 1.2 jetta comfortline idi ve aldığım style focus dan daha ucuzdu. bagajı ise kocaman.

 

teknik verilere göre 1.5 araba değil 5.6 metreye park edebilmeli..birde yan sensörün iyi algılaması için belkide park edilecek tarafa iyi yaklaşıp sürmek lazım ve kılavuza göre 30 km nin altında..hiç denemedim daha.

 

henüz yüksek hızlara çıkmadım (direksiyon hissiz denmiş)ama direksiyon dönüşlerde kendini çok iyi toparlıyor epas sayesinde..eski aracım era da bile vardı bu(2 seneden sonra kaldırdılar çok arıza yapınca)..önceki focus a sahip kardeşimin aracında direksiyonu toplamak için çoğu zaman el desteğine ihtiyaç duyuluyor.

 

sezar ın hakkını verdiği araç bu donanımlarla kaç para acaba..belki çoluğu çocuğu başımızdan savınca hb bir araç almayı düşünürüm

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bagaj meselesi çözülmüş gibi; meslek dolayısıyla sürekli seyahat ediyoruz ve bagaj rahat rahat 3 en büyük boy bavulu alıyor. Sürekli fazlasını taşıyan da zaten gider Sw bir araba alır diye düşünüyorum.

Direksiyon ( ben merci değilim ama sonuçta sürekli kullanıyorum bu direksiyonu; söz hakkı doğurur ) tepkisiz-hissiz vs değil; aksine 12 yıl Hb bir araç kullanmış olan bana bile rahatlıkla, hiç alışık olmadığım sedan aracı manevra yaptırabiliyor; 150-160 km/saat hızlarda da güven veriyor ve düşük hızlarda hafifliği rahat ettiriyor.

Opsiyon donanım işi gerçekten İskender'in Düğümü gibi; isteyen istediği donanımı; istenilen parayı verip alır diye düşünüyorum. Hem Trend X araba isteyip hem de o'su yok bu'su yok diye burun kıvırmak doğru değil. Günümüzde ihtiyaç olan donanımlar, sonuçta baz modelde bile standard ( ne olduklarını hepimiz biliyoruz )

Ford ya da Otosan avukatı değilim; aracım Focus diye de korumaya çalışmıyorum; yalnızca aracın bekleneni fazlasıyla verdiğini düşünüyorum.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bazı konularda ortak memnuniyet olsa bile algı ve beğeniler farklılık gösterir.1.0 Ecoboost kullanmak nasip olmadı, şahsen bilmediğim bir şey hakkında kulaktan dolma haberler ile yorum yapmak istemem ama Golf 7 sınıfında ne kadar başarılı olursa olsun yıllar öncesinin o klasik kemikleşmiş arka görüntüsünü değiştirmediği sürece denemeyi asla düşünmem. Hans ile Helmut fötr şapkayı atalı yıllar oldu, Golf yine sanki aynı Golf...

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bazı konularda ortak memnuniyet olsa bile algı ve beğeniler farklılık gösterir.1.0 Ecoboost kullanmak nasip olmadı, şahsen bilmediğim bir şey hakkında kulaktan dolma haberler ile yorum yapmak istemem ama Golf 7 sınıfında ne kadar başarılı olursa olsun yıllar öncesinin o klasik kemikleşmiş arka görüntüsünü değiştirmediği sürece denemeyi asla düşünmem. Hans ile Helmut fötr şapkayı atalı yıllar oldu, Golf yine sanki aynı Golf...
Benzetme mükemmel olmuş abi :)
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.