Cem Boneval

Allah Allah, bana sordular da yok mu dedim sizce... Yoktu yok!

Bence Otosan öngörülerinden emin olamayınca siparişte gecikti ve de Almanya'da elde kalmış ne varsa topladı. Şu anda oldukça abuk bir model gamı sunmaktalar, yeni alacaklara Allah sabır versin... Baksanıza Titanium dışında manüel HB veya Sedan yok. Piyasa açısında mantıklı bir izahı yok. Olanlar da eşek yükü para...

Bence birşey birşeye sürtüyor, umarım yakında yırtıp cart yapmaz Şaka bir yana bence de servis kontrolu talep edin.

Aracın yan aynaları ve direksiyon sistemi çok iyi ayarlanmış, gözünü ayırmadan hemen park edebiliyorsun iki çevirmeyle, hem de yokuş aşağı ve yukarı bile. Fuzuli bir şey otomatik park sistemi, olsaydı arkadaşlarıma hava atmak için de kullanmazdım, ama yok işte...

“Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir doğma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır. Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur… Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Saygı ile anıyoruz...

Üstad gözÜmden yaş geldi... Bu arada bana takılanlara takılmayı sevdiğim gibi, bana takılanlarla da takılırım... Ayrıca Focus mu Mondeo mu derseniz, dÜşÜnmeden Focus, Mondeo bana bÜyÜk ve hantal geliyor, keyif aldığım ve gezdiğim genelde virajlı dağlık arazi olduğundan o kadar bÜyÜk araçlarla sığamıyorum öyle yollara, hatta bazen Fiesta bile dÜşÜndÜğÜm oluyor da o da pek hoppadak, Hirvonen nasıl yolda tutuyor şaşıyorum. Ama bu tabii benim özel durumum...

Armster adının da çağrıştırdığı üzere kolçak konusunda uzmanlaşmış bir İngiliz şirketi, ürün gamına 09756 kod ile Focus MK3 '2011 uyumlu modeli de eklemiş durumdalar. Yabancı forumlarda kolay takıldığını ve kaliteli olduğunu okuduğumu hatırlıyorum. Burada da aynı ürünün Almanya'da satışı var: http://www.ws-autoteile.com/Zubehoer/Mittelarmlehnen/Ford/Armlehne-Mittelarmlehne-Ford-FOCUS-III-ab-2011::295718.html?XTCsid=c318f1a3458050178305ee35cfb2d928 Pakete geldiğinde bakın, model ismi ve kodu tutuyorsa sorun yok, değilse açmadan iade edersiniz. Fiyat makul görünüyor.

Garanti süresi içinde yetkili servis haricinde yaptırılan tüm işlemlerde orijinal parça bile kullanılmış olsa takılan parça ve işçiliğine bağlanabilecek her tür arızada (ki buradaki esneklik servis yetkilisinin yaratıcılığı boyutlarında) garanti şartları ihlali söz konusudur. Bu sevgili Bora için de geçerli örneğin. Bence iyice araştırın ve kazaya kurban gitmeyin.

Etkileyici tanıtımı bizlerle paylaştığını için teşekkürler. Ford turbo beslemeli düşük hacimli motor akımında bu sefer zamanında davrandı. Pratikte 6.5-7l/100km şehir ici ve 5 civarında şehir dışı tuketimler hayal değil. Düşük vergi, sessiz ve titreşimsiz calisma, düşük ağırlık önemli avantajlar. Geriye bir dayanıklılık ve ömür kriterleri kalıyor, o konularda da şimdilik olumsuz bir gösterge yok. Yine de henüz bir sonuca varmak için erken. Tutacaktır. Ben de en çok Fiestaya yakistiriyorum bunu.

Bu durumda buruk bir Almanyadakiler de akşama VW grubu ile hızlanıyor Vergi avantajı, dizelle rekabet edecek tüketim değerleri tabii cazip, gelsin hele bir görelim... Ben hala seri bağlama taraftarıyım.

İki tanesini seri bağlarsak 2.0T 250 BG olur mu? Olmazsa bana yaramaz...

Ne yani şimdi büyük gün 1.0T mi gerçekten?

2.0T desen büyük günü anlayacağım da 1.0??? Kürdan gibi... Merak faktörü tavan yaptı, slogan tuttu, helecanla beklemedeyiz, iyi bir şey çıkmazsa terk-i diyar ederiz bu gidişle!

Bu mudur? Budur da o kaputtaki aralık ne öyle????

Acaba nedir, nedir?

Loder'i unutmuşum, o zaman bir zahmet başlığı "ilk" değil de "bazı denemeler" diye değiştirelim... Aslında herkeş şu anda aracı tartmakla meşgul. Bir iki boya ve fiber oyunu dışında elle tutulur bir şey yok. Hele bir ST çıksın modifiye piyasası canlanır.

Neyi yaptı? Bunu mu yoksa (ki o da Amerikan yapımı) Nerede var bakayım...

Sedan severlere de bu var: Alçaltma alçaltma diye tutturanlara da bu iyi bir örnek !? (Plakaya pek takılmayın, benim eserimdeğil)

Geçtiğimiz günlerde ABD Las Vegas'ta yapılan SEMA modifiye araç fuarında en azından Amerikalıların Mk.3 modifiyesine el atmaya başladıkları görülüyor. Hatta S2000 standardına yakın ralli ve tur aracı prototipleri bile hazırlanmaya başlamış gibi buna pek bir sevindim. çoğu benim zevkime göre fazla Amerikanvari ve maymun olmuş görünümde ise de ilham verebilir, göz atın bakalım ne diyeceksiniz. Resimler: http://www.motortren...s/photo_01.html Makale: http://www.motortren...012_ford_focus/ Mesela bu Bora'nın menşur şeker kırmızısına rakip olabilir (zor ya neyse)

Sanırım benden beklenenler sizin araçlara Kendime de Hehe daha çok beklersiniz, Antalya'nın sıcağında ne popomu pişirme derdindeyim, ne de deriye yapışma. Parti veriyoruz arabanın içinde de bir ambianslı aydınlatması eksik kaldı, bende kapı açacakları kırmızı aydınlanıyor, vah niye mavim yok diye dert etmem mi gerekecek şimdi? Ucuz taklitleri çıktığından beri de gündüz farından pek bir soğudum, bırak gündüz farını uzun far yaksan bile yeterince fark edilmiyor bazen (hele ki görmek istemeyenler olunca), yıkamacıya "oğlum koltuğun yerini değiştirme" dedikten sonra koltukla oynamak gerekmiyor, kaldı ki bu kolu tutup biraz bir tarafımı oynatsam ne olur? Bu arada kullandığım test araçlarından birisi TitX idi ve 3000 km civarında ayar düğmeleri kopmuştu, metal parçalardan elini acıtarak ayarladım, tabii bu sıra dışı bir durum (umarım). Açılır tavan desen bizim burada güneş yaz-kış adamın kafasında boza pişiriyor, eski aracımda vardı 11 yıl boyunca 3 kere ya açtım ya açmadım. Kala kala ne kaldı, bi-xenon far. Eh ona da tutup, benim aldığım dönemdeki fiyat üzerinden konuşuyorum, 6000 TL fark ödemem... Ama meraklısı iseniz, güle güle kullanın. Bir de not: Ben Titanyum'da da var derken aracımı övmek maksadı ile değil doğru bilgilendirme yapmak için yazıyorum. Ha keza Focus 2-2,5'de olan tüm özelliklere vakıf olmadığım için bildik şeyleri de tekrarlıyor olabilirim. Sonuçta aracımı tanıma sürecini sizlerle paylaşıyorum.

Öncelikle abuk bir dÖnemde yaşıyoruz, ancak orta sınıf sayılabilecek arabalara 70.000 TL saymak zorunda kaldığımız ve bunu kabullendiğimiz için... İkincisi ucuz aldım pahalı aldım muhabbeti: Alınmış alınmıştır, alınmış ve kullanılmaktadır, kimsede yokken sizde vardır, iş gÖrmüştür, kafalar dÖnüp bakmıştır. Tadını çıkarın. Aldığınız zamanda daha iyi şartlar vardı da siz mi kullanmadınız? Yapacak bir şey yok, bir şey yapmaya da gerek yok. Hayat her alanda gülmez insana, burada üç kuruş kaybeder başka yerde kazanırsınız: En büyük zararınız bÖyle durumları kafaya takmaktır. İyi araştırmadan aldıysanız bu da uzun vadeli unutulmayacak, bu bağlamda da Ödenen bedeli hak etmiş olan bir hayat dersi olur, değil mi ama... üçüncüsü aksesuar merakı ile ilgili. Motor ve yürüyen aksam iyi olsun, hayat kurtaran donanımlar eksik olmasın yeter benim için. Nitekim seçimi de ona gÖre yaptım, EB motoru Style ile verseler onla alırdım. Her ne kadar oyuncaklardan hoşlansam da abartmamaya gayret ederim. SÖz gelimi bende start - stop var, dur-kalk trafikte acayip bir stres kaynağı, devre dışı bıraksan bir türlü bırakmasan bir türlü. Ya da ses komutlu yÖnetim var, parmağımı uzatıp iki saniyede yapacağım iş için beş tane komutu şempanzeye eğitim verir gibi kullanmanın ne alemi var. BT ile telefon bağlantısı güzel, o da kullanım kolaylığından çok güvenlik açısından Önemli benim için. Sonuçta temel elemanları iyi bir araç güzel bir mercimek çorbası gibidir, üzerine yağ dÖksende olur dÖkmesende. Bir konu da o gelecek bekleyelim, bu gelecek bekleyelim, bekleyelim de nereye kadar; ben buna da pek kulak asmadım, artık Focus Mk.5'i bekliyorum Hem sonra fabrikanın yaptığı geliştirmeleri atÖlyede kendi kendine yapmak da ayrı bir zevk!

Kesinlikle, yalnız stok durumları bir tuhaf, Ecoboost'da sorun yok gibi, ancak diğerlerinde donanım ve karoseri seçenekleri mantık ötesi. Sanki Otosan Alman Otosan'ına "ya arkadaşlar biliyoruz siparişte geç kaldık, ama siz elinizde ne varsa verin bakalım başımızın çaresine" demiş ve müşteriye yedirme politikası uygulayacakmış gibi bir izlenim edindim, bilemedim doğrusu. Bu arada Almanya Ford fabrikası siparişlere yetişemiyor, bireysel kullanıcı siparişleri için önümüzdeki yıla ancak gün veriyorlar, var olan siparişlerde de haftalarca sarkma mümkün.

Ford satın almak isteyen ve kredi kullanacak olanlara cazip kredi imkanı: 24 ay ve 24.000 TL'ye kadar sıfır faiz. Aklınızda bulunsun... http://www.ford.com....8100&blobkey=id

Hımmm, neye bakıyorlardı acaba?

Ama bu Otosanın klasik satış politikasıdır, önce yeni diye heves eden müşterilere satarlar, sonra fiyatı pek değiştirmeden iyileştirmeler yaparak satışa devam ederler, sonra büyük ağabey makyaj atar, makyaj malzemesinin masrafı da doğal olarak tüketiciden çıkar ama ne de olsa yeninin cazibesi vardır gene ve bu böyle sürer gider. Tüketici de akıllı olacak taleplerini iyi belirleyecek, araştırmasını iyi yapacak ve zevkine ve bütçesine en uygun olanı seçecek, tıpkı sizin yaptığınız gibi. Şimdiden güle güle kullanın. Bu arada bu Sony merakını biraz marka fetişizmi olarak algıladığımı da forumdaşların affına sığınarak itiraf edeyim, o piyano siyahı yüzey inanılmaz parmak izi tutuyor ve benim gibi obsesif kompülsif nörotiklerin elinden bez düşmemesine neden oluyor, asla istemem