Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×

Liderlik Tablosu

Popüler İçerikler

19-03-2017 tarihinde, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Bugün teybin ve SYNC modülünün montajını yaptım. Aldığım parçalar aşağıda. Eksik parçalar: SYNC direksiyon butonları, Bluetooth mikrofon, GPSM modülü, kolçağa giden aux ve usb tesisatı ve kolçaktaki aux usb braketi, ikinci anten ve anten yükselticisi (Semih beyin dediği gibi olmaması radyoda sıkıntı yaratmadı) Mevcut teybi sökerken teybin altında yer alan plastik kapak zor çıktı. Mevcut teybin cd ünitesinde anten, usb ve uzun soket olmak üzere 3 soket var, ilave olarak ekranda 1, ve kontrol panelinde bir soket var. Montajını yapacağımız yeni teypte; 2 anten soketi ve 1 uzun, bir kısa soket, SYNC modulunde 1 uzun soket ve 2 USB soketi var. Teybi sökerken gizlenmiş soketleri görüyorsunuz. Cd ünitesindeki uzun soketi söktüğünüzde sünger içine sarılmış ikinci soketi görüyorsunuz, diğerine göre biraz kısa. Yine SYNC modülüne takılacak ikinci USB soketi bantlı olarak ana kablo demetinde bulunuyor. SYNC modulunun ana soketi bir yuvaya takılmış sekilde klima panelinin arkasına doğru yer alıyor. Küçük dairelerin bulunduğu kısım (sağ tarafta da iki vida yeri var, biri fotoda çıkmamış) SYNC modülünü takacağımız yerler burası için 3 adet vidaya ihtiyaç oluyor ben çıkan teyptekileri kullandım. r. Son oalrak İkinci USB soketi kolçağın içindeki USB/Aux paneline gitmeli bunun için bantlı olarak bulduğumuz soketin diğer ucu da sağ tarafta yine bantlanmış olarak görünüyor. Teybi söktükten sonra, öncelikle SYNC modülünü takmak mantıklı. USB soketleri ve ana soketi bağlıyoruz. Devamında SYNC modülünü soketler aşağıya bakacak sekilde kilima panelinin arkasına 3. resimde belirttiğim vida deliklerine denk gelecek şekilde monte ediyoruz. Bundan sonrası kolay; CD ünitesinin arkasına iki soketi (ikinci soketin takılmasına gerek var mı tam bilemedim ama yinede taktım bir sorun olmadı), Ekranın soketini, Son olarak kumanda panelinin soketini takarak işin büyük kısmını hallediyoruz. Bu aşamada teybi açarsanız ekran geliyor fakat teybin tüm özelliklerini menüde göremiyorsunuz. Teybi araca tanıtmak için Semih beyin beyin birinci mesajda belirtiği özellikleri ELM ile açıyoruz. (Ben 214 numaradaki extended ICP yi LCD ekranlı göstergeyi bağladıktan sonra aktif etmiştim. SYNC ile ilgili direksiyon kumanda butonlarını alınca 187 numarayı 03- With audio buttons and MFD Remote Controller yapacağım) ELM ile içimiz bitince teybimiz özelliklerine kavusuyor. Bende GPSM modülü ve SYNC direksiyon butonları olmadığı için "Acil yardım çalışmıyor servise gidin.. " şeklinde uyarı aldım. Kolçakta aux ve 2. usb olmadığı için sadece mevcut USB yi kullanabildim. Bluettoh bağlantısını sıkıntısızca yaptım. Telefonun batarya durumu ve şebeke durumu ekranda görüntülendi. Bu kısımlarda foto çekmeyi unuttuğum için ekleyemiyorum kusura bakmayın. Benim bu teybi almamdaki sebep geri görüş ve ilerleyen zamanlarda ön kameraydı. Kamerayı kullanabilmek için teybin ekranına giren soketin 6 ve 12. pinlerinin dolu olması gerekiyor. 6 V+ 12 ise V-. Bendeki sokette bu pinler boştu. Bu durumda yaklaşık 40 cm lik RCA kabloya sokete girecek pinlerde lehimlemeniz gerekiyor. Bu pinleri ekran soketine takmak için önce ekran soketindeki kablo bağını dikkatlice kesiyoruz. Daha sonra dirsek şeklindeki kilit mekanizmasını sökmemiz gerekiyor. Biraz narin dikkatli olmak gerekiyor. Dirseği söktükten sonra pinleri yerleştirip kilit mekanizmasını tekrar yerine takıyoruz. daha sonra kablo bağıyla kestiğimiz kablo bağını tekrar yapıyoruz. Kamera henüz gelmediği için ilerde tekrar teybi sökmemek için bağladığım RCA soketi yolcu tarafına doğru uzattım. Geri görüş kamerasını kullanabilmek için yine ELM ile tanımlama yapmak gerekiyor. BCM de 99 nolu özelliği with park assist camera olarak işaretliyoruz ve kaydediyoruz. Bagaj kilit mekanizmasına monte edeceğim oem olmayan fakat sony hd lensli diye satılan kamera henüz gelmediğinde emanet bir kamerayla deneme yaptım ve sonuç olumlu, geri vitese taktığınızda kamera görüntüsü ekrana geliyor, vitesi boşa aldığınızda ekran normal hale dönüyor. Konunun sahibi olan ve tecrübelerini paylaşan Semih beye çok teşekkür ederim. Sonraki aşama ön tarafa da bir kamera bağlamak inşallah onuda hallederiz. Bu arada Semih beyin dediği gibi GPSM ve kolçak içinde bağlantı olmadığı için arıza kaydı oluştu:)
    6 puan
  2. Bi iç mekan ve dis mekan güncellemesi atalim. Yazlık jant ve lastik takımımız takildi. Kışlık titanium takimimiz yıkanıp kaldırıldı. Işıklı güneşlik ve havalandirma kanallarimiz degisti. Arka kapi elektrikli çocuk kilitlerimiz aktif hale geldi. ( Bunu sanirim tr'de daha önce yapilmamisti.)
    3 puan
  3. Merhabalar 2015 Style aracım için uzun süredir uğraştığım hesap makinası teypten, Sync Gen 1.1'e geçiş işlemini büyük ölçüde tamamladım. Başlamadan önce Sync, 2 varken neden Sync 1'i seçtim onu izah edeyim. Geniş ekran göstergeye geçtikten sonra, mevcut iki satır ekranlı teyp gerçekten çok sırıtıyordu. Görüntü olarak bütünlüğü yakalamak temel amaçtı, ama başlamışken sisteme tüm işlevlerini kazandırmak istedim. Buradan 2015 model bir araca bluetooth'u reva görmeyen Otosan'a bir kez daha selamlarımı iletiyorum. Biraz takıntılı olduğum için sistemi çalışır halde bırakmaktansa, tüm eksikliklerini tamamlayarak sonlandırmak gibi bir işe de giriştim. Detay kısmı biraz zahmetli. Gerekli olan parçalarla başlayalım. Ben sistem Türkiye'de mevcut olmadığı için çeşitli ülkelerden çıkma ve sıfır olarak temin etme yoluna gittim. Maliyet soracak olursanız, sormayın orası çok karışık Temel Parçalar F1ET - 18B955 - G* / 4" MFD ekran F1ET - 18K811 - B* / Tuş takımı (çerçeveyle beraber temin ettim, çerçevenin kodu ayrı) F1BT - 18C815 - H* / Audio Control Module (ACM), radyo ünitesi E1BT - 14D212 - F* / Sync Modülü (APIM) Sync modülü hatta radyo ünitesi olmadan ekran ve tuşlar ile işlevlerden feragat ederek sistem kullanılabilir. Ancak standart radyo ünitesinden farklı olarak Sync'li ACM'de USB girişi Sync modülü üzerinde olduğundan USB kullanılamayacak. Diğer Parçalar F1EB - A04N567 - BD3J16 / Kolçak için USB / AUX girişi F1ET - 14D202 - BA / Kolçağa giden USB kablosu F1ET - 14D202 - JA / Kolçak altında yer alan elektrik tesisatı DE8T - 19H463 - DC / GPS modülü (GPSM) BM5T - 18D820 - AA / GPS Modülü braketi (style araçta ayna arkası kutuda mevcut) AM51 - U519A58 - DC3AM1 / Mini tavan konsolu BM51 - 521A02 - BA / Mini tavan konsolu braketi AM2T - 19A391 - AB / Mikrofon F1ET -14K147 - CB / Sesli komut ve Sync uyumlu direksiyon düğmeleri 7CP1 - 18C847 - CA / Anten 2 amfisi 7CP1 - 18K891 - AA / Anten 2 alıcısı Atladığım bir şey yoksa hepsi bu kadarcık Montaj işine geline, diğer parçalardan biri ya da bir kaçı olmaksızın sistem elbette çalışacaktır, bu sizin kozmetik ya da takıntı derecesindeki beklentinizle alakalı. Örneğin sistemin montajını yaptıktan sonra mikrofon olmadan bir süre kullandım. Mikrofonu bağlayıp, tavana kadar tesisatını çektikten sonra bir süre daha kullandım. Bu süre boyunca mikrofon dikiz aynasının oralarda sallanmaktaydı. Sonra tavan panelini de monte ederek orijinal haline getirdim. Gpsm, anten, direksiyon tuşları olmadan sistem DTC üretiyor. Onları bu takıntılarım yüzünden temin ettim. (Gpsm dışındakileri henüz bağlayamadım). Ancak kullanıma engel, rahatsız edici bir uayrı ya da eksiklikleri yok. Tesisatın tamamına yakını araç üzerinde hazır. Teybin demontajı için buraya bakabilirsiniz. Bunun dışında Sync modülü klima paneli arkasında 3 vida ile sabitleniyor. Soketi ise arkadaki panele monte olarak boşta duruyor. Radyo ünitesine gelen diğer soket ve usb kabloları güzelce bantlanıp saklanmış vaziyette radyo ünitesi civarına dağılmış durumda. Elm ile yapılması gereken değişiklikler #112 - High Level CD and AM/FM radio #113 - Basic Speech Recognation #154 - With USB Unit and Ipod Function #157 - SYNC G1 BT - Phone BT - Audio #172 - With Display, No Touchscreen - Colour-TFT, MFD 4 #187 - With Audio Buttons in Steering Wheel #214 - Extended ICP Ek: Eğer araç kolçak olamayan 2016 öncesi bir araçsa tek fark buna uygun usb, aux bağlantısı ve tesisat gerekecek. GÜNCELLEME -1 Sesli komut da tamam GÜNCELLEME -2 Eveeeet, artık problemler tamamen bitti. Daha önce bahsettim mi bilmiyorum, Sync modülünün takılmasından sonra, kaza anında acil yardım aramasını yapmaya yarayan hizmet kontağı ilk çalıştıdığımda sürekli uyarı veriyordu. Sesli komuttaki abla o bet sesiyle "Acil yardım çalışmıyor" diye bıdırdayıp duruyordu. ilk başta sorunun GPSM kaynaklı olduğunu düşünüyordum. Ancak GPSM'i bağlamama rağmen abla susmayınca bu sefer bağlantılarda sorun olmaya başladığını düşündüm. Geçenlerde Ford Edge'in Amerikanya forumunda RCM (airbag modülü) arızasında benzer uyarının alındığını görünce ampuller yandı bende. Sistemin tam olarak çalışması da yerli yerine oturmuş oldu. Kaza anında RCM SYNC'i dürtüyor, o da GPSM'den koordinatları alıp aramayı yapıyor. Şimdiii, ya RCM'ler Sync'li ve Sync'siz olarak farklı ya da konfigürasyon meselesi derken, Şahsuvaroğlu'nun kahraman elektrikçisi Savaş Usta'yla giriştik olaya ? Taaa daaa! RCM acil yardım ayarı yapılandırılabiliyor. Böylece o gıcık uyarıdan kurtuldum ve sistemin eksiği kalmamış oldu.
    2 puan
  4. Merhaba, Başlıktan da anlaşılacağı üzere, baskı balata volant ve rulman zımbırtısını değiştirdik 3 gün önce. (Bu arada, sachs volantta ciddi bir stok sorunu var. ilk erol otoya tel açtım stok sorunundan bahsetti 1.000 - 1.250 tl ye kadar fiyatlar oynayabilyior dedi, Sivas'ta Fırat Otodan 850 TL ye aldım Toplam baskı, bilya artı baskı 1500 TL ye geldi.) Sivas'ta ki Otosan Ford Altınsoft Servisi bana bir buçuk iki yıl önce titreme sesinden dolayı volant ve baskı değişcek demişti, tam 2 yıl sonra yeni malzemeleri aldıktan sonra volantta pek bir sorun olmadığını anladık Yine de değiştik. 160.000 e gelmişti araç, yine de baskım gayet iyiydi. Gelelim soruya, değişimden sonra debriyaj ve kavrama ve tepkiler resmen sıfır aldığım zamanki gibi oldu. Bakımda yapınca uzun zamandır göremediğim 210 Km yi tekrardan görebildim. Epeyce hoşuma gitti, lakin vites geçişlerim önceden çok yumuşaktı şimdi biraz sertlik var gibi. Değişim ile düzelir dedim düzelmemiş, aslında problem olduğunu sanmıyorum bu tamamen aracın yaşının ilerlemesi gibi duruyor ama ben sıfır aldığımda ki yumuşak geçişi istiyorum. Bunun için nereyi değiştirmem gerekiyor? Usta bana halat falan dedi ama ona göre vitesde problem yoktu. En azından sıfır arabaya yakın ki gibi bir vites geçişi için neleri değiştirmemiz gerekiyor? Ayrıca, başka bir konuda kuaför mevzusunu söylemiştim. Orjinal kılıflar çıkıp sünger falan da temizlenince cidden çok temiz oluyor ama buruş buruş yüzü, zamanla düzelir dediler arkalar aynı ön koltukların önü düzeldi arkası haliyle değişmedi. Kesinlikle bir kere daha düşünün derim. Not: Arabayı aldım alalı, vitese taktıktan sonra tak diye bir ses var diye şikayetçiydim, youtube'da bir video izledim. Debriyajdan ayak çekilmezmiş, ayağa uyguladığın kuvveti bırakınca debriyaj ayağını yitiyormuş. Bu şekilde yapınca zamanla alıştım ve o ses komple gitti. Salak gibi yıllarca boşuna şikayetçi olmuşum Ek Not : evde tek sıkılınca başlık açınca, yazıyı uzattıkça uzatası geliyor insanın eski forumcuların tipik bug'ı. :)) Yazımı sonuna kadar okuyan tüm sabır ehli insanlara selamlar olsun
    2 puan
  5. Keriz avlananın yeni yöntemi. Elimizdeki konut stoklarını eritmek icin araplardan medet umuyorken. Devlet eli ile en değerli araziler talan edilip yadaşlara parsel parsel devredilmişken. Milletin a.na koyan cegiz hala en okkalı ihaleleri alırken. Karadenize yapıldığı iddia edilen duble yolların Asfaltı kabuk kabuk dökülürken. Kullanmadığım Osman Gazi koprusunun parasini ödüyorken Dünya uzerinde en çok AVM ye sahip ülke olmuşken. Açılmadan iflas eden avm ler var (ORA AVM). Yemezlerr.
    2 puan
  6. 2 puan
  7. http://gtechniqturkiye.com/index.php/araba-bakim-urunleri/item/c4-permanent-trim-restorer bu işin piri burda abi, nano teknoloji İngiltere malı
    2 puan
  8. meali: ucuz finansmanı senelerdir inşaata gömdük; verimli kalkınma modellerini değil inşaattan rant kazanma yollarını seçtik. Şimdi ucuz finansman bitti, faizler artıyor; yatırımcı fonlar dümeni eve döndürdü; risk arttı; piyasada likidite azaldı; talep doydu; bizim inşaatçılar zor durumda; kurtarmak için yollar deniyoruz; ev almaya devam edin...
    2 puan
  9. Sökülsün bakalım ne çıkacak bizimkiler. Otosan çıkarsa motorcraft alırım büyük ihtimal. Teşekkürler ilginiz için.
    1 puan
  10. İç mekan genisligi icin bence o koskoca torpidodan vazgecmeleri lazim.
    1 puan
  11. Yumurtalardan bahsediyoruz sanırım.
    1 puan
  12. İlgili yazımız https://www.focusclubtr.com/topic/11561-ford’dan-hafifletilmiş-araç-üretimine-milyonluk-yatırım/ Ek: https://www.focusclubtr.com/topic/13422-ford-focus-mk4-çıkış-tarihi-malzeme-bilgisi-ve-motorları/
    1 puan
  13. Olurmu olur sağ ön lastikte davlumbazın içindeki bu parçayı incelemek lazım
    1 puan
  14. Sen bize bunu göster abi, biz de sana yumurtayı taze tutan alan yapalım http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/104598/ipana-reklami-yarisi-ipana-ile-fircalanmis-yumurta
    1 puan
  15. Direksiyon açı sensörü olabilir mi acep?
    1 puan
  16. Sıvı yımırta olarak saklasak?
    1 puan
  17. Daha önce söylemedim diye kızanlar olduydu, şimdi söylüyeyim; Önümüzdeki hafta yumurta fiyatları dip yapacak. 2-3 ay bozulmadan dayandırmayı becerene % 50 net kar veririr. Sonra vay duymadım etmedim demeyin.
    1 puan
  18. Kira da ev de ucuzlarsa kurtarmıyor mu? Ben evlerin fiyatlarına kendimi bildim bileli çok fazla karşı çıkıyorum da öyle kendi içime tabii... Zaten sektör patladı, evlerin ömrü 20 yıl oldu yıkılıp yıkılıp yenisi dikiliyor böyle iş mi olur.
    1 puan
  19. Su anda istanbulda belli bölgeler dışında aldığınız evin geri dönüş suresi 20 yıl ve üzerine çıktı. Buna gore ya kiralar 2 kat artmalı yada evler yari yarıya ucuzlamalı. Senet sepet maket topraktan satış vs benim tarzim değil bir el tapu bir el para. Matematik eğitimi nerde işimize yarıyacak iste buralarda kullanabiliyoruz. Ucuz finansman ve istismara açık bir yöntem Ameriga buradan patladı bizde olmadığı için fiyat hep dengeledi. Yatırım tavsiyesi değildir geyigide yapayım[emoji2]
    1 puan
  20. Garanti değiştirmez tabii ki. Kasko için poliçeni okuyarak veya ilgili acentenle konuşarak doğru cevabı almanı öneririm.
    1 puan
  21. @Hüseyin Do. elinize sağlık, güle güle kullanın.
    1 puan
  22. @ER-OL Otomotiv'e ulaşıyorsunuz hocam, kafanız rahat şekilde işlemi yapıyorsunuz Ayrıca 'triger' araması yaparak sitedeki diğer bilgilere ulaşmak mümkündür
    1 puan
  23. Far modülü olarak neyi değiştiriyorlar acaba. Xenon far modüllerini mi değiştiriyorlar. Benim bildiğim adaptif far modülü bir tane. Sağ sol diye ayrılmıyor. Her iki farı tek modül kontrol ediyor.
    1 puan
  24. Şahsuvaroğluna gittiniz mi?
    1 puan
  25. Otosan, özellikle turistik bölgeler hedeflenerek günlük ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte tasarlanan Böcek model araçların üretimine 1975’te başlamış. Ancak, ertesi yıl Sanayi Bakanlığı, Anadol’un aile otomobiline yönelik talep nedeniyle, aynı motoru kullanan Böcek’in üretimini durdurmuş. Bu engellemeye kadar toplam 203 adet Böcek üretilmiş ve tamamı satılmış.
    1 puan
  26. 1 puan
  27. Değişik bir bilgi geliyor, meraklısı yorumlara bakabilir. http://anasayfa.focusclubtr.com/yeni-ford-ranger-lansmani-on-inceleme-2-2-tdci-xlt-otomatik/
    1 puan
  28. Problem olduğu aşikar, buradan yaşayan biri olup olmaması hiç önemli değil. Ya yazılımında ya da farda bir sorun var. Video İngiliz onun sağı sizin sol ile aynı karakterde bu da yazılıma işaret ediyor gibi.
    1 puan
  29. Volkswagen hatchback kasalarda kibrit kutusu gibi köşeli tasarımın ötesine geçemiyor. Ya da biraz kavis verince Scirocco gibi arkası felçli gibi tuhaf bir görüntü ortaya çıkıyor.
    1 puan
  30. 1 puan
  31. ... gölde kayıp (test yapılan alan donmuş göl) kenardaki kar yığınına saplandığında (...ki saplanıyorlar) kolayca çekip çıkarmak için. --8 dakika sonra eklendi-- ...aynen. Benzinli (küçük hacimli) motorların bu kadar üzerine düşülmesinin, o kadar para harcanmasının temel nedeni yarın o motorların (...azıcık geliştirilmiş hallerinin) full hibrit sisteminde "elektrik üreteci" olarak kullanılma planı. ... Ford (bu saatten sonra) küçük hacimli dizel motor teknolojisine yatırım yapmaz ... neden? Bir:Avrupa Dizel motoru yasaklamaya, en azından yerleşim merkezlerine sokmamaya çalışıyor. İki:K.Amerika ufak dizel sevmiyor, Üç:Olası pazarlar Örnek Okyanusya Ufak Dizel dediğinizde size "o ne lan?" diye cevap veriyor. Eldeki Common Rail patentlerinin gittiği yere kadar Dizel üretimine devam ederler (en az on yıl daha canı var o teknolojinin) sonra ... sonra finiş. Sektör gideceği yönü seçti, Ford'da önümüzdeki on yılda hangi teknolojilere ve ürün gruplarına Arge bütçesi harcayacağını net şekilde açıkladı. Mobilizasyon - Otonomi - Hibrit - SUV ...
    1 puan
  32. Çoğu yerde haberler yapılsa ve tarihçesi ile ilgili bazı bilgiler verilse bile 14 Mart Tıp Bayramının anlam ve öneminin kavrandığından pek emin değilim. Fedakar doktorlar çok yoruldular, bir günü onlara ayıralım, şımartalım, yesinler, içsinler, eğlensinler yaklaşımı çok yüzeysel olur. Günün anlamını kavramak için biraz tarihin tozlu sayfalarına dalmak lazım. Yıl 1827... II. Mahmut dönemi. Yeniçeri ayaklanmalarından bıkan saray Yeniçeri ocağını kaldırıp yerine yeni bir ordu kurar: Asakir-i Mansure-i Muhammediye. Hekimbaşı Mustafa Behçet hekim eğitiminin aksaklıklarını yıllardır bilmekte ve yapılandırılmış, çağdaş bir eğitim sistemi kurulması için çabalamaktadır. Yeni ordu yapılanmasını fırsat bilip, orduya hekim yetiştirilmesi için gerekli olduğuna inandırarak padişahın tıp okulu kurmasına önayak olur ve böylece 14 Mart 1827'de Şehzadebaşı'ndaki Tulumbacıbaşı Konağı'nda Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire’nin kurulur. Bu gün tarihe Türkiye'de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak not düşülecektir. Artan öğrenci sayısı ve gelişen yapısı ile okul önce 1836'da Sarayburnu Otlukçu Kışlasına, sonra 1839'da Galatasaray'a taşınır ve Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane adını alır. Eğitim dili Fransızca yapılır. Bu durum öğrenci sayısında ciddi azalmaya neden olunca 1867'de alternatif okul Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye (Sivil Tıp Mektebi) kurulur ve Türkçe eğitim verir. 1870'de Askeri Tıp Okulunda da dersler nihayet Türkçeleşir. Taşınmalar devam eder, 1878'de Sirkeci Demirkapı Askeri Kışlasına geçilir ve sonunda II.Abdülhamidin emri ile Haydarpaşa'da Tıbbiye Binası inşaatına 1903'te başlanır. Her iki okul burada birleştirilir ve 1909 yılında Darülfünun Tıp Fakültesi olarak hizmet vermeye başlar. Yıl 1919, aylardan Şubat... I. Dünya Savaşını kaybeden ülke olarak Osmanlı işgal edilmektedir ve Istanbul İngilizlerin payına düşmüştür. 10 yıldır eğitim vermekte olan Darülfünun konumu ve yapısı ile uygun bulunarak İngiliz Orduları tarafından karargah yapılmak üzere işgal edilir. Eğitim süreci bozulmuş, gruplaşmalar yasaklanmış, okulda "asi" avı başlamıştır. Genç tıbbiyeliler duruma isyan etmekte, direniş yolları aramaktadırlar. 14 Mart 1919 gününü başlarını Hikmet Boran'ın çektiği üçüncü sınıf öğrencileri çağdaş tıp eğitimine adım atışın 92. yılı kutlaması/bayramı olarak bahane ederle, kutlamalar için izin alırlar, hoca ve öğrencilerle büyük toplantı salonunda biraraya gelirler. Okulun iki kulesi arasına Türk Bayrağı asılmış ve coşkulu toplantıda direniş planlarının ilk adımları atılmıştır. Kaynakçaya göre her ne kadar İngiliz askerleri toplantıyı dağıtmışlarsa da bunan sonraki örgütlenmenin ilk taşı konulmuştur. Sonrasında Kurtuluş ordusuna gizli silah sevkiyatından bilfiil cephede orduya katılmaya kadar vatan kurtarma adına pek çok eylem yapılmıştır. Hikmet Boran Sivas Kongresine davet edilmiş ve yurdun dört bir tarafından gelen 38 delegeden biri olmuştur. Aslında, Kongreye katılmak üzere, Tıbbiye’den iki delege seçilmiştir. Ancak öğrenciler, Sivas’a gidiş-dönüş için sadece bir kişiye yetecek para toplayabildiğinden, Hikmet Beyin arkadaşı Yusuf Bey gidemeyip, İstanbul’da kalmıştır. 4 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresinde olanları Ulus gazetesinin eski sayısından okuyalım: "Hikmet Boran Milli Mücadele için oluşturulan bütün derneklerin “Rumeli ve Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla, bir çatı altında toplanmasını öneren kişidir. O kadarla da kalmamış; ABD veya İngiltere’nin güdümüne girmeyi savunan “mandacıların” cesaretle karşısına dikilmiştir. Bu bağlamda, Mustafa Kemal Paşa’ya şunları söylemiştir: ”Paşam, temsilcisi olduğum Tıbbiyeliler beni buraya İstiklal davamızı başarmak için gönderdiler. “Mandayı” kabul edemem… Bunu kabul edecek olanları şiddetle reddederiz. Örneğin “manda” düşüncesini siz bile kabul etseniz, sizi de reddederiz. Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak ilan eder; şiddetle karşı koyarız!” Bu sözlere Atatürk: “Azınlıkta kalsak bile, mandayı kabul etmeyeceğiz” “PAROLAMIZ TEKTİR: YA İSTİKLAL YA ÖLÜM !” diye yanıtladı." Sonrasını hepimiz biliyoruz... 1919 yılındaki bahane olarak kullanılan ilk kutlamadan sonra Tıp bayramı resmi olarak 1929 yılında kutlanmaya başlandı, ama nedense gerekçe olarak Bursa Yıldırım Darüşşifası’nda ilk Türkçe tıp derslerinin başladığı gün olan 12 Mayıs tarihi kabul edildi. 1938’den bugüne ise 14 Mart tarihine dönüldü. Sonuçta 14 Mart Tıp Bayramı bir "ruhu" simgeler, vatanseverlik, özgürlük ve insanca yaşam için direniş ve mücadele, insan için insanca çabalamak. Ve hekimler aldıkları pozitif bilime dayalı eğitimleri, ettikleri Hipokrat yemini ve insan yaşamını koruma sorumluluğu ile bu ruhun öncüleri olmuşlar ve olacaklardır. Bu her zaman kolay fark edilemese de!
    1 puan
  33. ...pek severim Kahire'yi. Özellikle Serbest/Freelance çalıştığım sıralarda Kahire benim için bir sıçrama noktası / üst'tü. Afrika'da bir yerlere mi gideceğim? Ya da işim bitmiş, eve geri mi dönüyorum? Önce Kahire'ye uğrar, tozumu ... toprağımı orada bir dökerdim. (G.Asya'da ki sıçrama noktam da Bangkok'tu ... onu ayrıca yazarım) Özellikle uzun süre uçtuğunuz zaman uçak kabini içindeki filtre edilmiş hava + saatler boyu sigara içememenin etkisi ile kapılar açılıp yerel atmosferi kokladığınız zaman ülkeler/şehirler size "değişik" kokar. Afrika'nın geneli nemli/killi toprak ya da rusya paslı demir tadında olsa da Kahire bildiğiniz baharat kıvamındadır. ...İstanbul'da ki tarihi mısır çarşısına ilk kez girdiğinizde burnunuza yüzlerce çeşit baharatın kokusu aynı anda toslar ya ... işte uçak kapısı açıldığında Kahire aynen öyle kokar. Tabi ilk anda, dakikalar içinde o koku hissi azalır ... bir anlamda beyniniz ve koku reseptörleri yeni duruma uyum sağlarlar. Ama yalan yok, o ilk anın hissini pek severim. Kahire değişik bir yerdir, ne aradığınızı ... nerede arayacağınızı biliyorsanız size garanti ediyorum bulursunuz. Benim aradığım/beklentim (Kahire için) genelde kafayı temizleme, sıfırlama olduğu için hep aynı rutini tekrarlardım. Öncelikle otel ... pek çok "güzel" otel olmasına rağmen ben her zaman Hilton Nil'de ... yani Nil ırmağının kıyısındaki eski (...ve biraz da dökük) Hilton'da kalırdım. Aynı paraya kent merkezindeki -yeni- Hilton'da ya da Marriot kulesinde oda tutabileceğimi bilmeme rağmen nehir kıyısında konaklamamın tabi ki nedeni vardı. İlk neden El Khalil'di ( Halil ) Khan el-Khalili veya türkçesi ile El Halil Hanı aynı ismi taşıyan caminin arkasındaki orta boy bir meydana ve meydana bağlı çarşı demektir. https://en.wikipedia.org/wiki/Khan_el-Khalili Türk çarşısı'da (bizim kapalıçarşıya cidden benzer) denen Halil epey eğlencelidir. Hilton Nil'den çıkıp eski Kahire müzesine doğru nil kıyısında eller cepte yürürseniz bolca seyyar satıcı'yı mafi! yallah! diyerek geçmek zorunda kalırsınız. Ama az sabrederseniz Halil camisinin yanından dolanıp Halil meydanına çıkarsınız ki sizi burada küçük hasır tabureleri ve alçak masaları ile kave'ler beklemektedir. Arka taraflarda (ön tarafta yani meydana yakın oturmak aynı zamanda seyyar! saldırısına açık olmak anlamına gelir) bir yere çöker ve seslenirsiniz ... Sevvi Şay! Şişha! ... yani çay ve nargile. Bizim nargile'den narin ve küçük olsa da arapların şişha dediği şey temelde aynıdır. Nane aromalı çayınız ve şişha'nız gelir ... artık keyfinize bakıp etrafı seyretme zamanıdır. Halil'in ön tarafına turist otobüsleri gelir ... inen yolcular bilinç altı dürtü ile istavrit sürüsü gibi safları sıkıştırıp onları "güden" rehberin komutları ile üzerlerine saldıran seyyarları yararak El-Halil çarşısına yönelir. Seyyar'lar balık sürüsüne saldıran torikler gibi vur-kaç yapıp sürüden av kapma derdindedir. Bir turist boş bulunup yürümeyi keser ve ona teklif edilen dandik şeye ilgi gösterirse aynı anda on seyyar ona dalar ve "avı" resmen aptal eder. Rehber ve sürü tuzağa düşürülen turist'i kurtarabilirse ne ala ... kurtaramazlarsa eleman epey hafiflemiş, kadınsa hafiften taciz edilmiş ve elinde çarşıdan yarı fiyatına alacağı bir şeyler ile bulur kendisini. Turist grubu halil'in girişini geçtiği an avcı/seyyar sürüsü dağılır, çarşı esnafı onları kovaladığı için meydandaki seyyarlar sokaklara girmez, çarşı içinde mal satan veya cazgırlık / hanutçuluk yapıp müşterileri dükkanlara sokan tayfa ayrıdır ... yani çarşı kapısındaki avcılar ile çarşı içindekiler birbirlerinin sınırlarına saygı gösterir. El Halil'de belki de binlerce dükkan vardır. Ud telinden cibinliğe, kum taşı kolyeden yarı değerli mücevherlere, kaliteli baharattan mısır ketenine kadar neredeyse her şeyi satan bu mağazalara sadece bakmak bile insanı yorar. Paralel sokaklar çarşı içinin insan yoğunluğunu ve mısır'lı esnafın gürültünün hayırlı bir şey olduğu düşüncesini de hesaba katınca aklınızı bulandırır, insanı hiç bir şey yapmasa dahi yorar. Peki zevkli midir bu gezinti? Bence evet ... kahire'ye yolunuz düşerse Halil'i en az bir kere ziyaret edin, bolca pazarlık yapın ve paranızı sağlam yere koyun derim. Genelde şişha'mı bitirip kalkar ve meydanın ucundaki eczaneye uğrarım ... küçük ama kapsamlı bir eczanedir burası. Humma, sıtma ve dizanteri ilaçları,deri kremleri, sinek kovucular, zehir serumları (yılan,çıyan,akrep vs.) ateş düşürücüler, tuz hapları ... kısaca Afrika'da ihtiyaç duyacağım tıbbi malzemeyi oradan alır ve bu defa nil'e sırtımı dönüp yaşayanlar şehrinin eğri,büğrü sokaklarına dalardım. Turistler genelde Riché'ye falan gitse de https://en.wikipedia.org/wiki/Café_Riche ben daha geleneksel davranıp "esnaf" lokantalarında falafel ve fatta yemeği tercih ederim. bkn.zevk meselesi. Kakuleli kahve, bir-iki cigara ve biraz daha kafa dinlemek için nehir kıyısındaki kafe'ler idealdir. Boğucu sıcaktan etkilenmemeniz için tavana monte edilmiş kocaman vantilatörlerin altında keyif çatarken güneş düşmeye başlar. Artık otele dönüp biraz uyuklama, duş alma, üstünü değiştirme ve gece hayatına akma zamanıdır. Mısır'da eğlence mekanları hızla açılıp-kapandığı için "Nereye akayım?" sorusunun güncel cevabını concierge'den almakta yarar vardır ... onlara beklentilerinizi (örnek : çok parçalanmak istemiyorum, tekno müzikten ve lübnanlı @r@spulardan hazzetmiyorum) derseniz size mekan tavsiye ederler. Şimdi gelelim ulaşım işine ... ulaşım deyip geçmeyin, Kahire'de zor iştir. Otelden veya civarından taksi'ye binecekseniz önce gideceğiniz yerin ismini/adresini (talep ederseniz ön bürodakiler bu bilgiyi bir kağıda sizin için yazarlar.) şoföre göstermeniz ve gidiş - dönüş için sıkı pazarlık yapmanız gerekir. Mısır'lı taksi şoförleri yarı yolda pazarlık bozmaları veya sizi istediğiniz yere değil, komisyon alacakları bambaşka bir noktaya götürmeleri ile meşhurdur. İşin en kolay çözümü şudur ... arabanın ve plakanın resmini çekip (resim çektiğinizi şoföre göstererek) otel ön bürosu ile paylaşın ... pazarlığı sağlam yapıp elemanı gidiş-dönüş için tutun ama ona anlaşılan bedelin sadece üçte birini ödeyin ... geri kalan parayı beni istediğim saatte alıp otele geri getirdiğinde alacaksın diyin. Bunu yaparsanız kelek yemezsiniz, aksi durumda maceraya yelken açarsınız Sonuç : Eski Mısır'dan kalan anıtları gezmeseniz dahi Kahire eğlencelidir... severim, tavsiye ederim.
    1 puan
  34. teybi yerinde söküp kablolarla oynadım,üstteki kapağı söküp taktım sanki ses gitti gibi..
    1 puan
  35. Şu yazılanları da destekler şekilde, yüksek makamdan bir ağabey F4'e binmiş. 'Mondeo gibi iç tasarım ve genişlik bizi bekliyor' İçerdeki ekstra genişlik için (ilk sayfalarda da yazan) koltukların inceltilmesi de unutulmamış. Merakla bekliyoruz, ne diyelim
    1 puan
  36. Yeni yavruya nihayet kavuştuk Üretim yerinin değişmesi vb sebeplerden 2-3 yıl kadar geç üretime geçen Mondeo Avrupa ile paralel şekilde ülkemizde satışa başladı diyebiliriz. Şuan sadece 1.6 tdci 115 ps 6 ileri manuel ve 1.5 Ecoboost 160 ps 6 ileri tam otomatik olarak satışta çok yakında 2.0 tdci 180 ps PowerShift de satışa sunulacak. İç Mekan Malzeme kalitesi ve işçilik önceki versiyona göre iyi, özellikle işçilik (parça birleşimleri vb) çok çok iyi neredeyse hiçbir parçasında oynama yok denilecek seviyede, zaten sürüş esnasında belli başlı bozuk yollardan geçerken hiç ses çıkartmaması bunu kanıtlar nitelikteydi. Malzeme kalitesi olarak sürücü ve yolcularında elinin ulaştığı yani kullanılması gereken yerler özenle seçilmiş fakat kullanılmaya bölümler sert plastik ile kaplı ama bunlar kesinlike basit malzeme değil, sektöre hakim kişiler buna fotoğraflara bakarak bile anlayabilir. Koltuk kumaşını beğenmeyenler oldu onlara şöyle detay verebilirim, koltuğun konsol'a dokunduğu veya farklı bir parçaya denk gelen kısımlar yumuşacık bez ile sarılmış bunlarda soğukta vs gıcırtı yapmasını önleyen detaylar lakin bunları fark etmemişler deri vb olmamasından dolayı aa bu çok kötü yorumlar geldi bunlar öznellikten öteye varamamış ne yazıkki. Konsol üzerindeki tuşların basımı güzel. Sony kontrolü çok kolay klima düğmeleri yeterince büyük ve anlaşılır. Beğenmediğim yanları ise piano black kaplamalar hep söylüyorum yılmadan devam edeceğim; çiziliyor ve çok kötü gözüküyor (güneş altında) lütfen şunu artık koymayın araçlara! Bunun tek pozitif yanı ise gözünün önünde olmaması; sadece bardaklık ve cam açma/kapama kontrol ünitesinin etrafında mevcut. Ekran etrafı, havalandırma ızgaraları mat ama sim dokulu bir parça ile sarılmış bunlar bence daha iyiydi ve tekrar ediyorum bu parçalar birbirine çok iyi geçmiş durumda. Eşya gözü olarak yine en dişli rakibi olan Passat'a göre bir tık ilerde örneğin konsol altı alan, kol dayama içinin çok geniş olması ve arkadaki bardaklık arkasındaki göz bunlardan birkaçı. Malzeme kalitesi olarak ise bir puan veya yarım puan Passat'a göre daha düşük seviyede bunun nedeni ise örneğin torpido üstününde ince tabaka bile olsa yumuşak doku ile kaplanması ve bazı noktalarda daha şık parçaların yer alması. Boyut olarak diz mesafeleri ve omuz mesafeleri sorunsuz, sunroof olmasına rağmen arka baş mesafesi korunması adına tavan kaplama düz devam etmiyor haliyle kayıp yok. Bana göre yeterli düzeyde, fotoğrafta yer alan arkadaş 1.88 boyunda koltuklar ona göre ayarlı. Ses Rüzgar sesi muazzam; kaputun ön çizgisinin aynalara doğru devam ettiğini fark edenler olmuştur mutlaka bu tasarım ciddi olarak rüzgardan korunmasına sebep olmuş ön cam neredeyse 140'a kadar rüzgar sesi almıyor. Yol sesi için konuşmak ne kadar doğru bilemem çünkü üzerinde kış lastiği vardı ama buna rağmen yol sesi ciddi iyiydi, bunun kıyaslamasını benzer şartlar altında olmadıkça yapılmasını doğru bulmuyorum. Durağan vaziyette dış ses içinde iyi diyebilirim, kapı kapanışı olarak ön kapılar özellikle şahane! : : Konfor Bir Ford düşünün içinde hiç rahatsız olmuyorsunuz ? Yeni Mondeo. Eski versiyonda en çok eleştirilen yönü buydu ve yeni arka süspansiyon sistemi ile bu aşılmış görünüyor, hem tümsek hem çukurlardan gürültüsüz şekilde geçebilliyor eğer minimal ise neredeyse hissettirmiyor. Fazla uzatmayacağım yeterince iyi ve denilecek fazla söz yok. Müzik sistemi çok iyi, Sony ama premium olan bu araç üzerinde gelenler bass ve tiz hatta ses yüksekliği (sınırlı MyKey'e rağmen) çok iyidi. Artık kullanımına alışığım SYNC 2'nin, SYNC 3'e mümkün olan en kısa sürede geçmesini diliyorum. Yol bilgisayarındaki hızlı ve net geçişleri bu bölümde görmek bizim hakkımız bence Eyyy Ford sadece USA'yı düşünme Avrupa'ya gel /> Motor & Sürüş & Tüketim Gelelim meşhur Euro 5 salınımlı yeni! 1.5 Ecoboost 160 ps motor'a, aylardır Euro 6 olarak teknik değerlerine baktığımız araç bi baktık ki ülkemize E5 olarak gelmiş şok şok şok oldum o an. Düşündüğünüz herşeyin bir anda uçtuğunu hayal edin (ya da etmeyin ne gerek var) Akabinde yapılan test yayınlarını da dinleyince ohoo dedik bunlar çok tüketiyor! Ama birde biz bakalım demiştik o gün Kaan abi sayesinde erkenden geldi. Motorun tepkileri bence çok iyi özellikle 1.5 & 1.6 ton araca göre, D modunda vites yükseltme çabasında olan araç S modunda hadi gaza bas gidelim tavrına bürünüyor ve bunu bir focus atletikliği ile sürdürüyor. Direksiyon tepkileri net ve hızlı anında cevabını alıp yolu okuyabiliyorsunuz. Bu aracı kullananlar 4.8 metre bir otomobil sürdüğünü unutup park etme zamanı hatırlayabilir : Vites geçişleri özellikle hızlanmalarda yani gaza basarken sarsıntısız eğer çok yavaş giderseniz tipik tam otomatik klasiği olan hafif hissetme mevcut. Dik yokuşlardaki performansında da sorun yok sadece vites atma çabasına erken girebilir bunlar pratikte yaşanılması güç detaylar ama merak edenler oluyor diye aktarıyorum. Tüketim öncesi güzergah; Maltepe'den aracı alıp minibüs yoluna inerek Bostancıya varıldı oradan 1. köprüyü kullanarak (nakkaş tepe'den gittim sadece giriş yoğunluğu vardı) Vatan caddesine geçildi buradan maslağa ve sarıyerden belgrad'a foto çekimlerinden sonra 2. köprü kullanılarak (TT Arena sonrası hep trafik) anadolu yakasına geri döndüm. Ortalama hızım 25 km/h tüketim ise 10.5 litre oldu. Bu hız ve tüketimde araç denemeleri de mevcut ve toplan alınan yol 130 km civarı. Yukarda eleştirdiğim Euro 5 yerine Euro 6 motor olsaydı çok daha iyi değerler tutması mümkündü fakat bu sefer aracın hızlanmaya cevabı bir nebze kötü olacaktı, tercih sizin : Şahsi yorumum ise 10.5 lt uslu ve trafik halinde yine tutar ve bu araç için abartılı değer değil. Fiyat: Fiyat bana göre olması gerektiği gibi Passat'tan ciddi ucuz ama opsiyonlar pahalı onlarla birlikte düşünmeye sevk edebiliyor. Kısa Kısa - Otomobil yüksek buna birde dar cam yüksekliği ekleniyor; park alanlarında yanınızda ne var diye merak edebilirsiniz ve yan aynalar keşke geri vites ile otomatik olarak aşağıya baksa ne iyi olurdu demeniz kaçınılmaz detaylardan ama; otomatik park sistemli modellerde yan kısımları algılayabiliyor yani yaklaşma durumu sesli ve görsel olarak karşımızda. - İç ambiyans aydınlatmanın değişik renklere bürünmesi güzel (bknz fotoğraflar). - Araba çok güzel, yanımda yavaşlayıp fotoğraf çekmeye çalışan mı istersiniz yoksa yanına gelip bakmaya çalışan mı ? - Direksiyon önündeki ekran çok güzel, kontrolü aşırı basit ayrıca çalışma hızının iyi olması zaman kaybını azaltıyor işinizi bitirip yola bakabiliyorsunuz. - Vites değişim kulakçıkları küçük ve dar bir alanda kullanımı düz yolda zor. Vites düşürme ve yükseltme izin verilenler dahilinde sorunsuz yapılıyor. - Her yerine led koyulmuş ama plakalık ve güneşliklerden çekinmişler, olsaydı iyi olurdu. - Yol bilgisayarında vw'den gördüğümüz bazı detaylar eklenmiş örneğin boş vites halinda gaza basarsanız, sen ne yaptığını sanıyorsun diyor - Video'yu izlemeyi unutmayın anacım Aracın diğer detayları bol fotoğrafları ve diğer videoları için buyrunuz:
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.