Jump to content
2019 Temmuz'dan sonraki tüm içerik ve üyelikler silinmiştir. Lütfen yeni kayıt yapınız ×
  • makale
    4
  • yorum
    33
  • görüntüleme
    3.252

Alanya Kalesi: Bir hafta sonu gezi hedefi


Cem Boneval

2.544 görüntüleme

Alanya Antalya iline bağlı, yaklaşık 300.000 nüfuslu plajları ve deniz kenarına kurulmuş olması nedeniyle yabancıların yerleşmeyi tercih ettikleri bir Akdeniz beldesi. Son yıllarda ciddi bir yapılaşmanın ve nüfus artışının hedefi oldu. İl olma istekleri de var ve çok da yersiz görünmüyor.

Alanya'nın simgeleyen üç şey var, kalesi, Damlataş mağarası ve Kleopatra plajı. 

Hafta sonu ve bahar olunca uzun süredir uğramadığımız Alanya'yı ve kalesini ziyaret etmeye kara verdik. 

Antalya arası 140-150 km arası duble yol ile döşenmiş ve ulaşım kolay gibi görünüyor, ama maalesef öyle değil. Yol kıyı boyunca önemli tatil beldlerinden geçtiği için çok sık aralıklarla ve kırmızı dalgada çalışan bir sinyalizasyon var, yoruyor ve bıktırıyor. Her yığılmada da en ufak bir boşluğu dahi kullanıp öne geçmeye çalışan sabırsız ve görgüsüz sürücüler de cabası. Yani pek öyle basarım kolayca giderim yolu değil, aklınızda bulunsun. 

Alanya kalesi ilçenin tam ortasına konumlanmış, 250 m rakımlı bir tepe/yarımadaya kurulmuş. Karaya bağlantısına yakın Alanya Belediyesi binası yer alıyor ve şehri Batı ve Doğu plajları olmak üzere ikiye bölüyor. Batı plajı zaten meşhur Kleopatra plajı. Bu sosyetik hatunun da denize girmediği yer kalmamış Akdeniz kıyılarında. 

Tarihçeye göz atmadan olmaz. 

6km uzunlukta surlar tarafından çevrilmiş, 10 hektarlık bir yarımada üzerinde bulunan Alanya Kalesi; Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır.
İlk kayıtlı bilgiler M.Ö IV.yüzyıla dayanıyor ve Kilikya'da zaptedilmesi güç çok dik bir kaya üzerinde kurulmuş bir kent olan Korakesion tanımlanıyor. . 
Korakesion; küçük bir askeri birlikle bile doğal savunma kolaylığı ve korunaklı limanı sayesinde, korsanlar ve asiler için ideal bir sığınak olarak, M.Ö. II. yüzyılda korsan limanı ve merkezi oluyor. .
M.Ö.65 yılında Roma’lı Pompeius’un Korakesion'u fethediyor. Kent ve dolayısı ile kale Roma döneminde surların genişletilmesi ve yeni binaların ilave edilmesiyle büyüyor ve Bizans döneminde Kalonoros (güzel dağ) adıyla, gemiciler için önemli bir yer belirleme noktası ve Akdeniz’in en işlek limanı oluyor.

1221 yılında Kalonoros; kalenin sahibi Kyr Vart tarafından Anadolu Selçuklu Sultanı I.Alaaddin Keykubat’a teslim ediliyor ve adı Alaiye olarak değişiyor. . I.Alaaddin Keykubat, kaleyi ve içindeki kenti büyüterek Alanya’ya en parlak dönemini yaşatıyor.

Bugünkü mevcut surlar, büyük sarnıçlar, Tersane, Kızılkule, Tophane, ve İçkale’deki saray kompleksi Alaaddin’in yaptırdığı eserlerden bazıları, Ehmedek, Akşebe Mescidi, Andızlı Camii, Selçuklu hamamı, Aşağı Kale hamamı da Selçuklu döneminde yaptırılmış.

Alaiye; 14. yüzyılın ilk yarısında Anadolu Selçukluların önde gelen bir ticaret kenti, önemli bir deniz üssü, Mısır ve Suriye ile güçlü ilişkileri olan bir ticaret ve gemi inşa merkezi olarak Anadolu’nun ve Akdeniz’in önemli kentleri arasında yer almış. Çoğunlukla gemi yapımında kullanılan ünlü sedir ağaçları için gelen Mısırlı tacirlerin yanı sıra; Ceneviz, Venedik ve Floransalı tacirler de Alanya’dan baharat, keten ve şeker alıyorlarmış. Mısırlı ve Suriyeli tacirler Alanya yolu ile Karadeniz limanlarına da seyahat ediyorlarmış.
Alaiye; Selçuklu devletinin çöküşüyle kısa bir süreliğine Kıbrıs Krallığının eline geçiyor (1293), Karaman ve Alaiye Beylik dönemlerinden sonra Osmanlı hakimiyeti altına giriyor (1471).
Yukarı Kale’de bulunan Süleymaniye Camisi, bedesten ile arasta ve geleneksel Alanya Evleri Osmanlı dönemi eserlerinden.
Alaiye; Cumhuriyet döneminde kenti ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği doğrultusunda Alanya adını almış.
Setton Llyod; Alai’yye kitabında surların bölümlendirdiği bölgeler vasıtasıyla Alanya Kalesi’ni 5 bölgeye ayırır. Birinci bölge, bir ucu Kızılkule, diğer ucu Tersane’de olan hilal şeklindedir; ikinci bölge birinci bölgenin üstündeki tepenin eğimli kısmıdır; üçüncü bölge Ehmedek’in bulunduğu ve İçkale’ye kadar uzanan bölgedir ve konutsal yerleşim alanı olarak dikkat çeker; dördüncü bölge İçkale; beşinci bölge ise Cilvarda burnunun dahil olduğu Adam Atacağı olarak anılan bölgedir. Toplamda 6,5 km sur, 140 kule ve yüzlerce sarnıç varmış. 

Kaleye en kolay ve keyifli ulaşım yeni yapılan teleferikle. Ehmedek'e çıkıp oradan özenle hazırlanmış yürüyüş yolları ile İçkale'yi dolaşmak mümkün. Tepenin batısından İçkale'ye çıkan bir araç yolu da var. Teleferik tek yön 14, gidiş-geliş 18TL, Ehmedek girişi ücretsiz, İçkale de 14TL. Müzekart geçiyor. 

Birazda görsellerle süsleyelim...

 

Kleopatra plajından kaleye bakış

alanya_02.JPG

 

Ehmedek'e (kuzey kalesi) teleferikle ulaşım

alanya_03.JPG

 

Teleferikten Kleopatra plajı

alanya_04.JPG

 

Plaj detayı

alanya_05.JPG

 

Surların arkasından Kleopatra plajı ve Batı Alanya 

alanya_08.JPG

 

Ehmedek, Orta Kale ve Batı Antalya alanya_06.jpg

alanya_07.JPG

 

Restore edilmiş evler var çok sayıda, hem kamu hem şahız kullanımında. 

alanya_11.jpg

 

İçkale Bizans şapeli, mimozalar pek güzel süslemiş.

alanya_09.jpg

alanya_10.jpg

 

Adam Atacağı bölgesi (eskiden infazlar buradan kayalara atılarak yapılıyormuş diye bir söylenti var) ve Cilvarda Burnu.

alanya_13.jpg

 

Bir de korsanlar basmasın mı?

alanya_14.JPG

 

Kızılkule ve Tersaneye inen surlar.

alanya_15.JPG

 

Bu da İçkale'den dönüşte Doğu panoraması.

alanya_16.jpg

 

Bir de surlardan bakalım Kızılkule'ye

alanya_17.JPG

 

Kızılkule 

alanya_18.JPG

 

Tersane tarafı ve limana faklı bir bakış

alanya_19.jpg

 

Bu manzaranın önünde poz vermeden de olmaz dedik. 

alanya_12.jpg

 

Kale içinde ve çevresinde ilgi çekici el sanatları ve doğal güzellikler de vardı.

alanya_21.JPGalanya_22.JPG

alanya_20.JPG.ab30df7e7c3f65e19556e446103851a8.JPG

 

Bu da @Mert Yürüyen için

alanya_24.JPG

 

Belediye parkında bunalmış "yakın" bir arkadaşa rastladık 

alanya_23.JPG

 

Yolu düşenler gezmeyi ihmal etmesinler.

4 Yorum


Recommended Comments

Teşekkürler paylaşım için..

 

- Teleferik çok ciddi tartışma konusu. Tam rakamı hatırlamıyorum 20 TL olması lazımdı ilk açıldığında. Önce 16 veya 18e inmiş olması lazım demek şimdi 14 olmuş. Gidiş gelişin 18 TL olmasını düşünün. 4 kişilik ailesin tatile gelmişsin 72 TL ediyor. Oysa taksi in çık  toplam 20-30 TL tutar. Kimse binmiyor ben mesela hiç binmedim daha, turistler de çok binmiyor.

- Tabii mağaradan da bahsetmek lazımdı. 

- Bakmayın resimlerde durgun görünen denize. Yazın genelde büyük dalgalar olur. Çocuklar için risk, büyükler için yorucu. 

- Korsan gemileri iyi hoş da, denize boşalttıkları sintine ve üstlerinden dökülen siyah boya çok kötü. Yüzerken kendinizi bir anda muz kabuğu ve yumurta kabuğu içinde bulabilirsiniz. 

- Gazipaşa havaalanı büyük nimet 

- Alanya Türk bisiklet sporunun merkezi. 

 

İmza: Alanyayı özlemiş fahri Alanyalı :D

 

Yorum bağlantısı
35 dakika önce, H. Cenk yazdı:

Teleferik çok ciddi tartışma konusu.

Bana da pahalı geldi zaten. Ama ilgi fena değildi mevsime rağmen.

35 dakika önce, H. Cenk yazdı:

Korsan gemileri iyi hoş da

Hoş falan değil. Çirkin, kirli, gürültülü ve huzur kaçırıcı.

36 dakika önce, H. Cenk yazdı:

- Tabii mağaradan da bahsetmek lazımdı. 

Klostrofobim var giremiyorum. Şaka şaka, belki bir daha sefere...

36 dakika önce, H. Cenk yazdı:

- Alanya Türk bisiklet sporunun merkezi. 

Şu kadarını yazayım, insanları genel anlamda Antalya'ya göre çok daha medeni, trafikte hemen dikkat çekiyor. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı

Hesap oluşturun veya yorum yazmak için oturum açın

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgi

Bu siteyi kullanarak, forum Gizlilik Politikasını kabul etmiş olursunuz.